Kulağından yengeç çıkan kadının TikTok videosunu izleyenler dehşete düştü

"Sana söylediğimde çığlık atıp telefonumu fırlattım"

Şnorkelle dalan kadın, kulağına yengeç girdiğini açıkladı (TikTok /@wesdaisy)
Şnorkelle dalan kadın, kulağına yengeç girdiğini açıkladı (TikTok /@wesdaisy)
TT

Kulağından yengeç çıkan kadının TikTok videosunu izleyenler dehşete düştü

Şnorkelle dalan kadın, kulağına yengeç girdiğini açıkladı (TikTok /@wesdaisy)
Şnorkelle dalan kadın, kulağına yengeç girdiğini açıkladı (TikTok /@wesdaisy)

Şnorkelle daldıktan sonra kulağına giren ufak yengecin ancak cımbızla çıkarılabildiği bir video yayımlayan kadın izleyenleri dehşete düşürdü.
TikTok'ta @wesdaisy adını kullanan Wes, bu hafta Porto Riko'nun San Juan kentinde gerçekleşen hadisenin videosunu sosyal medya platformunda paylaştı.
The Shangri-Las'ın Remember (Walking In The Sand) şarkısından alınan Oh No TikTok sesinin kullanıldığı videoda, bir adamın cımbız yardımıyla TikTok kullanıcısının kulağından bir şey çıkarmaya çalıştığı görülebiliyor.
TikTok'taki metinde "San Juan'da şnorkelle dalış. S***k bir kral yengeç" yazarken, videoda da yengeci çıkarmaya yönelik birden fazla girişim görülüyor.
The Independent'ın haberine göre, TikTok kullanıcısının yüzünü tuttuğu görülen yaklaşık bir dakikalık uğraştan sonra, yengeç nihayetinde kadının kulağından dışarı çıkıyor.
Video, kameranın canlı ve yerde hareket eden yengece yaklaşmasıyla sona eriyor. TikTok kullanıcısı Wes'in "Bu da ne?!" diye bağırdığı duyuluyor.

@wesdaisy #Snorkeling #tripcancelled #wtf #snorkelinginsanjuan #puertorico #icantbelieveit ♬ Song Oh no oh no oh no no no - Hip Hop

Şu anda 2 milyon 300 binden fazla görüntülenmeye sahip videoyu izleyenler, hadiseden duydukları dehşeti dile getirdi. Bir kullanıcı, "Yeni bir korku açıldı" yorumu yaparken, bir diğeriyse: "Buraya kadarmış, okyanusla işim bitti" dedi.
Bir başkasıysa aynı şey kendi başlarına gelse tatili erken sonlandıracağını söylerken, bir TikTok kullanıcısı da şunu yazdı:
"Tatilin kalanı iptal edildi, lütfen beni buradan hemen çıkacak ilk uçağa bindirin!"
Wes söz konusu yorumu yanıtlayarak, bunun "tam olarak kendi duyguları" olduğunu açıkladı. "Ertesi gün kanoya gittim" diye ekledi.
Wes, kendine "uyarısı" için teşekkür eden ve gelecekteki tatillerde okyanusta kulak tıkacı takacağını söyleyen bir diğer kullanıcıya da şu cevabı verdi:
"Kesinlikle kulak tıkaçları hahaha."
The Independent yorum için Wes'le irtibata geçti ancak henüz yanıt alamadı.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe