ABD, Libya’ya 2011 ayaklanmasının akabinde çalınan dokuz antik eseri iade etti

Libya Hükümeti Eski Eserler Dairesi, ABD makamlarının Libya'dan çalınan bir grup antika eseri iade etmesi münasebetiyle bir tören düzenledi (Reuters)
Libya Hükümeti Eski Eserler Dairesi, ABD makamlarının Libya'dan çalınan bir grup antika eseri iade etmesi münasebetiyle bir tören düzenledi (Reuters)
TT

ABD, Libya’ya 2011 ayaklanmasının akabinde çalınan dokuz antik eseri iade etti

Libya Hükümeti Eski Eserler Dairesi, ABD makamlarının Libya'dan çalınan bir grup antika eseri iade etmesi münasebetiyle bir tören düzenledi (Reuters)
Libya Hükümeti Eski Eserler Dairesi, ABD makamlarının Libya'dan çalınan bir grup antika eseri iade etmesi münasebetiyle bir tören düzenledi (Reuters)

Libya makamları, ABD'nin Libya'dan kaçırıldıktan sonra Trablus'a iade ettiği mezar stelleri, kavanoz ve çanak çömlek parçaları da dahil olmak üzere dokuz eseri teslim aldıklarını bildirdi.
Tüm parçalar yasadışı bir şekilde kazılıp çıkarılmış ve ABD’ye gönderilmişti. Ancak parçalar New York'taki Manhattan Bölge Savcılığı Ofisi ile çalışan arkeologlar tarafından tespit edildi ve Trablus'taki Libya Müzesi'ne iade edildi.
Libya Hükümeti Eski Eserler Dairesi Başkanı Muhammed Ferec Muhammed, geri alınan parçalar için “Müzelerden çalınmadılar ve bizde kayıtlı değillerdi. Ancak özel bir şekle sahip oldukları için geri alma süreci bir nevi basit geçti” dedi.
Libya'ya iade edilen en büyük parçalar arasında dört mezar steli ve heykeltıraşın yüzünden süzülüp gidiyormuş gibi narin bir peçe işleyerek yaptığı bir büst de dahil olmak üzere mermer büstler yer alıyordu.
Toprak kaplar arasında desenli kavanozlar da vardı. Tüm parçalar, 1969 yılında devrilen Kral İdris'in Trablus'un merkezindeki sarayında bulunan ve 2011 ayaklanmasından bu yana halka kapalı olan müzede bulunuyor.
Libya’nın, çok sayıda arkeolojik alanı ve müzelerinin sahip olmakla övündüğü eski hazineleri var. Ülke bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nun önemli bir parçasıydı ve muhteşem kıyı kalıntılarına ev sahipliği yapıyordu. Ancak Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) tarafından desteklenen 2011 ayaklanmasını takip eden kaos yıllarında, çeşitli yerlerde kazı yapan hazine avcıları tarafından pek çok antika parça çalınmış ve bazı müzeler yağmalanmıştı.
ABD'nin 2003'te Irak'ı işgal etmesinin ardından ve Suriye'de 2011'deki ayaklanmanın akabinde savaş patlak verdiği sırada büyük antika parçaların yağmalanmasından sonra, militan gruplar antika ticareti yaparak büyük paralar topladı. Bu durum polis müdahalesini daha da artırdı.
Birleşmiş Milletler (BM) Bölgelerarası Suç ve Adalet Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Antonia Marie de Meo konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Kültürel antika parçalarını geri iade etme süreci inanılmaz derecede karmaşıktır. Ciddi bir ortaklık yapılması gerekiyor. Bu vakada ABD makamlarıyla bir ortaklık söz konusuydu” ifadelerini kullandı.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.