Mısır ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nden askeri işbirliğini güçlendirme uzlaşması

Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı'nın Kıbrıs'ta yaptığı görüşmelerden bir kare (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)
Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı'nın Kıbrıs'ta yaptığı görüşmelerden bir kare (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)
TT

Mısır ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nden askeri işbirliğini güçlendirme uzlaşması

Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı'nın Kıbrıs'ta yaptığı görüşmelerden bir kare (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)
Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı'nın Kıbrıs'ta yaptığı görüşmelerden bir kare (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)

Mısır ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) “iki ülkeyi bir araya getiren bağların derinliği ışığında askeri alanda işbirliğini geliştirme” konusunda uzlaştılar. Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Usame Asker ve beraberindeki heyet dün Kıbrıs'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Korgeneral Asker ziyaret sırasında GKRY lideri Nikos Anastasiadis ile bir araya geldi. Görüşmeye GKRY Savunma Bakanı, Ulusal Muhafız Komutanı ve Silahlı Kuvvetler'den bir dizi yetkili ve üst düzey komutan da katıldı. Korgeneral Asker, GKRY liderine Mısır Cumhurbaşkanı Mareşal Abdulfettah es-Sisi’nin selamlarını ve takdirlerini iletti. Mısır Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı ve Savunma ve Askeri Üretim Bakanı Orgeneral Muhammed Zeki’nin selamlarını ve takdirlerini de iletti.”
Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü dün yaptığı açıklamanın devamında “GKRY lideri, Mısır ve Kıbrıs’ı bir araya getiren bağların derinliği ışığında, Mısır-Kıbrıs ilişkilerini ve özellikle Mısır-Kıbrıs askeri işbirliğinin geliştirilmesiyle ilgili olarak iki ülke arasındaki görüşlerin uzlaşmasına övgüde bulundu. Ayrıca Ortadoğu'da güvenlik ve istikrarı sağlama konusunda Mısır'ın bölgedeki ve uluslararası alandaki güçlü ve etkili rolünü takdir etti” ifadelerini kullandı. Sözcü Korgeneral Asker’in GKRY Savunma Bakanı Charalambos Petrides ile bir araya geldiğini ve görüşme esnasında “savunma ve güvenlik alanlarında daha fazla işbirliği, ortak tatbikatlar ve her iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında tecrübe paylaşımı için Mısır ve Kıbrıs arasında koordinasyonun devamlılığının kaçınılmaz olduğunu” vurguladığını belirtti. GKRY Savunma Bakanı’nın ise “bölgede istikrarı sağlayacak şekilde sıkıntılara göğüs germek için koordinasyonun ve ortak çalışmanın önemine” işaret ettiğini söyledi.
Ziyaret, Mısır ve Kıbrıs heyetleri arasında bir görüşme oturumuna tanık oldu. Oturum sırasında ortak çıkarları ilgilendiren bir dizi konu ele alındı. Akabinde Korgeneral Usame Makedonya bölgesindeki Meçhul Asker Anıtı'nı ziyaret edip çelenk bıraktı.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü
TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.