Yemen hükümeti, BM temsilcisinin ‘barışçıl çözüme olan inancına’ olumlu yaklaşıyor

Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı, Yemen Başbakanı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı, Yemen Başbakanı ile yaptığı görüşmede (SPA)
TT

Yemen hükümeti, BM temsilcisinin ‘barışçıl çözüme olan inancına’ olumlu yaklaşıyor

Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı, Yemen Başbakanı ile yaptığı görüşmede (SPA)
Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı, Yemen Başbakanı ile yaptığı görüşmede (SPA)

Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından önerilen insani ateşkesin eksiksiz bir şekilde iki ay boyunca sürmesi ve uzun yıllardır Taiz'e uygulanan Husi kuşatmasının kaldırılması konusunda iyimser. Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Prens Halid bin Selman dün Riyad’da Yemen Başbakanı Dr. Muin Abdulmelik ve Bakanlar Kurulu üyeleriyle yaptığı görüşme sırasında, Arap Koalisyonu’nun Yemen’e güvenlik, barış ve istikrar getirmek istediğini söyledi.
Prens Halid, Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg’in Mart 2021’de açıklanan girişim doğrultusunda, Yemen içindeki ve Suudi Arabistan -Yemen sınırlarındaki tüm askeri operasyonları durdurmak için bir ateşkes başlatmaya yönelik duyurusunu memnuniyetle karşıladığını belirterek, Yemen krizini sona erdirmek ve kapsamlı siyasi çözüme vurgu yaptı.
Prens Halid açıklamasında, Suudi Arabistan Krallığı’nın, bu ateşkesin siyasi çabalarla birlikte Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) himayesinde düzenlenen Yemen-Yemen istişareleri aracılığıyla siyasi bir çözüme ulaşılmasına katkıda bulunacağını söyledi.
Yemen Başbakanı ve Konsey üyeleri, Suudi Arabistan'ın çeşitli koşullarda Yemen halkına sağladığı sürekli desteğin yanı sıra Yemen hükümetinin çabalarını ve Yemen'in egemenliğini, güvenliğini ve istikrarını destekleme konusundaki kalıcı bağlılığına değer veriyor. Abdulmelik, KİK himayesinde düzenlenen Yemen istişarelerinin Yemen halkına umut olduğunu ve hükümetin güvenlik, istikrar ve refah sağlama çabalarına büyük bir destek verdiğini söyleyerek, istişarelerin başarısına ve Yemen halkına hizmet eden fikirlerin ortaya çıkmasına olan güveni ortaya koyduğunu bildirdi.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, hükümetin, krizin barışçıl çözümüne olan inancı ve halkına karşı sorumluluğu temelinde BM elçisinin sükunet çabalarına olumlu yaklaştığını belirterek, tarafların yükümlülüklerini yerine getirmede ve bunların uygulanması için bir zaman çerçevesi belirlemede hiyerarşinin gerekliliğini vurguladı. İryani, İran destekli Husi milislerin anlaşmaları reddetme ve bahaneler yaratma konusunda sicillerinin olduğunu hatırlattı.
Bu tutum savaşın sona ermesine ve barışın tesis edilmesine yol açacak radikal çözümlere ulaşmak için Riyad'da düzenlenen Yemen-Yemen istişarelerinin koridorlarındaki ilerlemeyle örtüşüyor.
Husi grubu hariç tüm Yemenli partilerin istişare masasında toplanması hakkında yorum yapan Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir, Yemen istişarelerinin, Yemen'de barış ve güvenlik arayışında çeşitli Yemenli bileşenleri ve liderleri bir araya getirmeyi başardığını aktardı. Twitter hesabından açıklama yapan Cabir, istişarelerin katılımcılara, Yemen'i savaş ve yıkımdan barış ve kalkınmaya taşıyacak bir Yemen yol haritası çizmeleri için yakınlaşma fırsatı verdiğini vurguladı.
Batılı ve uluslararası çevreler, Husiler ve meşru hükümet tarafından üzerinde anlaşmaya varılan ateşkesin, sürdürülebilir bir ateşkes için bir temel oluşturacağını umarken, pek çok gözlemci ise Husilerin ateşkesin yanı sıra özellikle de Marib'de savaşçıları harekete geçirmeye ve saldırılar başlatmaya devam edebileceklerini düşünüyor. Yemen kaynaklarına göre, uluslararası ve hükümetle ilgili iyimserliğin artmasıyla birlikte, Batılı diplomatlar Yemen hükümet yetkilileriyle diyaloglarını sürdürürken, Grundberg taraflar arasında kapsamlı bir barış planı geliştirmek için toplantılar düzenlemeye hazırlanıyor.
Bu bağlamda resmi kaynaklar, Yemen Başbakanı’nın, dün İngiltere’nin Sana Büyükelçisi Richard Oppenheim ile bir araya geldiğini ve görüşmede ülkedeki son gelişmeler, bölgesel ve uluslararası düzeyde büyük memnuniyet uyandıran iki aylık BM ateşkes duyurusuyla sahadaki gelişmeleri masaya yatırdığını kaydetti.
SABA haber ajansına göre, görüşmede KİK himayesinde Riyad’da düzenlenen Yemen istişarelerinde hükümetin ekonomik istikrarını desteklemek adına bölgesel ve uluslararası desteğe ek olarak,  ateşkesin devamı için gerekli unsurlar ve buna ilişkin tüm insani ve ekonomik düzenlemeler ele alındı.
Yemenli kaynaklara göre Abdulmelik, ateşkesin BM tarafından sunulan ve hükümet tarafından onaylanan girişimin ana unsuru olduğunu söyledi ve Körfez Girişimi, Ulusal Diyalog Konferansı’nda alınan kararlar ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararını içeren üç referansa dayalı siyasi çözüme ulaşana kadar ekonomik, insani, askeri ve güvenliğin inşa edilmesinin önemine değindi.
Yemen Başbakanı, ateşkesin istikrar ve devamlılığının yedi yılı aşkın bir süredir Husiler tarafından kuşatılan Taiz kuşatmasının kaldırılması ihtiyacının yanı sıra barış için yeni bir fırsat yaratılması için ana faktör olduğunu söyledi.
Yemen istişarelerine de değinen Abdulmelik, istişarelerin Suudi Arabistan liderliğindeki Arap Koalisyonu’nun hükümet ve koalisyonla ortaklaşa siyasi güçlerin önceliklerini yeniden düzenleme fırsatı sağlayan önemli ve ciddi bir gelişme olduğunu bildirdi. Başbakan ayrıca Riyad istişarelerinin başarısı için tüm siyasi ve toplumsal güçler ve bileşenler tarafından gösterilen çabaları övdü.
Yemen Başbakanı ekonomik durumu, hükümetin bunlarla başa çıkma çabalarını, İngiltere ve uluslararası toplumun hükümete daha fazla ekonomik destek sağlama ve devlet kurumlarının zorluklarla yüzleşme yeteneklerini güçlendirme ihtiyacını gözden geçirerek, Yemen hükümetinin ekonomik istikrarı sağlama ve devlet kurumlarını yeniden inşa etme bağlamında İngiltere ile olan ikili ilişkilere övgüde bulundu.
Kaynaklar, Oppenheim’in İngiltere’nin Yemen hükümetini destekleme taahhüdünü yinelediğini ve ülkesinin, dünyadaki ve bölgedeki dostlarından daha fazla destek almak için çabalayacağını söylediğini aktardı.
İngiliz Büyükelçi, BM elçisinin duyurusunu ve iki aylık ateşkes anlaşmasını mübarek Ramazan ayının başında hoş bir gelişme olarak nitelendirerek, tüm tarafların Yemen’de barışı sağlamak için cesur adımlar atmasının önemine dikkati çekti.
Diğer yandan Yemen Enformasyon Bakanı dün, hükümetin, Husi kontrolündeki bölgeler de dahil olmak üzere milyonlarca Yemenlinin omuzlarındaki insani acıların yükünü azaltmak, barışı sağlamak ve uluslararası elçilerin çabalarını başarıya ulaştırmak adına tavizler verdiğini söyledi.
Grundberg tarafından açıklanan ve Suudi inisiyatifi bağlamında ortaya çıkan insani ve askeri ateşkesi Yemen hükümetinin kabul ettiğini söyleyen İryani, KİK’in çabalarının Yemenlilerin acılarını hafifletecek kararlı duruşun somutlaşmış hali olduğunu kaydetti.
Husi milislerini yedi yıldır uluslararası girişimleri ve sakinleştirme çabalarını başarısızlığa uğratmakla suçlayan Yemenli bakan, hükümetin, Sana havalimanı ve Hudeyde limanlarını yeniden açmak, gelirleriyle çalışanların maaşlarının ödenmesi konusundaki tavizlerinin çoğunun reddedildiğini söyledi. Meşru hükümetin, krizin barışçıl çözümüne olan inancı ve halkına karşı sorumluluğu temelinde BM elçisinin sükunet çabalarına olumlu yaklaşımına atıfta bulunan İryani, ayrıca tarafların yükümlülüklerini yerine getirmede ve bunların uygulanması için bir zaman çerçevesi belirlemede hiyerarşinin gerekliliğini vurguladı.

ç

 



Avustralya'da Filistinlileri desteklemek için kitlesel gösteriler düzenlendi

Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)
Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)
TT

Avustralya'da Filistinlileri desteklemek için kitlesel gösteriler düzenlendi

Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)
Sidney'de düzenlenen ‘Filistin için Ulusal Yürüyüş’ eyleminde bazı göstericiler pankartlar taşıdı. (Reuters)

Merkez sol hükümetin Filistin devletini tanıma niyetini açıklamasının ardından İsrail ile Avustralya arasında gergin ilişkiler yaşanırken, bugün binlerce Avustralyalı Filistinlileri desteklemek için düzenlenen mitinglere katıldı.

Filistin Eylem Grubu, Avustralya genelinde 40'tan fazla eylem düzenlendiğini ve Sidney, Brisbane ve Melbourne gibi eyalet başkentlerindeki yürüyüşlere büyük kalabalıkların katıldığını belirtti.

Söz konusu gösteriler, bu ayın başlarında Sidney Liman Köprüsü’nde on binlerce kişinin katıldığı yürüyüşün ardından gerçekleşti. Bu yürüyüş, Kanberra'nın Gazze Şeridi'ndeki savaşa ilişkin tutumunda bir dönüm noktası olarak görüldü.

fdve
Sidney'deki göstericiler (Reuters)

Filistin Eylem Grubu, Brisbane'de yaklaşık 50 bin kişi olmak üzere, toplam 350 bin kişinin yürüyüşlere katıldığını duyurdu, ancak polis buradaki sayının yaklaşık 10 bin olduğunu bildirdi. Polis, Sidney ve Melbourne'daki kalabalığın sayısına ilişkin tahminlerde bulunmadı.

ı8o9p0
Avustralya genelinde 40'tan fazla gösteri düzenlendi ve Sidney, Brisbane ve Melbourne gibi eyalet başkentlerindeki yürüyüşlere büyük kalabalıklar katıldı. (Reuters)

Sidney'de yürüyüşü düzenleyen Josh Lees, Avustralyalıların ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırıma son verilmesini ve hükümetin İsrail'e yaptırım uygulamasını talep etmek için’ şehrin meydanlarına akın ettiğini söyledi. ‘Özgür Filistin’ sloganları atan katılımcıların birçoğu Filistin bayrakları taşıdı.

yuı8
Sidney'de düzenlenen yürüyüşte Filistin bayrağı taşıyan bir kız (EPA)

Öte yandan, ülkenin Yahudi topluluğunun çatı örgütü olan Avustralya Yahudileri Yürütme Konseyi Eş Başkanı Alex Ryvchin, Sky News'e verdiği demeçte, yürüyüşlerin ‘güvenli olmayan bir ortam yarattığını ve yapılmaması gerektiğini’ ifade etti.

 

o90p
Sidney'de Gazze'ye destek yürüyüşü sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aleyhine açılan bir poster (AFP)

Protestolar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun geçen hafta, Avustralya hükümetinin bu ay Filistin devletini tanıma niyetini açıklaması üzerine Avustralyalı mevkidaşı Anthony Albanese'ye yönelik sert söylemlerinin şiddetini artırmasının ardından patlak verdi.

dcfgthy
Yaklaşık 350 bin kişi yürüyüşlere katıldı, bunlardan 50 bini Brisbane'deydi. (AFP)

Avustralya ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler, İşçi Partisi liderliğindeki Albanese hükümetinin Fransa, Birleşik Krallık ve Kanada'nın benzer adımlarının ardından Filistin devletini tanıyacağını açıklaması sonrası gerginleşti.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 60 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. (AFP)

Avustralya, bu tanıma kararının Filistin Yönetimi'nden aldığı taahhütlere bağlı olduğunu, bu taahhütler arasında Hamas'ın gelecekteki herhangi bir devlette yer almayacağına dair taahhüdün de bulunduğunu belirtti.

fo90p
Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında öldürülen gazetecilerin posterleri, Sidney'de düzenlenen bir yürüyüşte (AFP)

Avustralya bu kararı 11 Ağustos'ta, on binlerce kişinin Sidney Liman Köprüsü’nde Gazze Şeridi'ne yardım ve barış çağrısında bulunduğu yürüyüşün ardından açıkladı. İsrail, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırının ardından yaklaşık iki yıldır Gazze Şeridi’ne yönelik askerî harekât yürütüyor.

Filistinli yetkililer, İsrail saldırıları sonucunda Gazze Şeridi'nde 60 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtiyor ve insani yardım kuruluşları gıda kıtlığı nedeniyle yaygın açlık tehlikesi olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.


SDG: Halk Meclisi seçimleri ‘formalite’ niteliğinde olup Suriye halkının iradesini yansıtmamaktadır

Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)
Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)
TT

SDG: Halk Meclisi seçimleri ‘formalite’ niteliğinde olup Suriye halkının iradesini yansıtmamaktadır

Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)
Afrin'deki bir polis karakolunda Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'ne katılmak için kayıt sırasına giren Kürt gençler (AP)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolü altındaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) bugün yaptığı açıklamada, önümüzdeki ay yapılması planlanan Halk Meclisi seçimlerinin ‘demokratik olmadığını ve Suriye halkının iradesini yansıtmadığını’ belirterek, bu seçimleri 50 yılı aşkın süredir devam eden ‘ötekileştirme ve dışlama’ politikasının bir devamı olarak değerlendirdi.

KDSÖY tarafından yapılan açıklamada, seçimlerin şu anda yapılmasının ‘Suriye halkının yaklaşık yarısını katılımdan mahrum bıraktığı’ belirtilerek, bunun ‘seçimlerin kapsamlı bir siyasi çözümün gerekliliklerini karşılamayan formalite icabı bir adımdan ibaret olduğunun kesin kanıtı’ olduğu ifade edildi.

Suriye Yüksek Seçim Komisyonu dün, güvenlik sorunları nedeniyle Suveyda, Rakka ve Haseke'de oy kullanmanın ertelendiğini duyurdu.

KDSÖY, Suriye'nin kuzey ve doğusunu ‘5 milyondan fazla Suriyelinin haklarını reddetme politikasını meşrulaştırmak için’ güvensiz olarak nitelendirmenin tamamen anlamsız olduğunu vurgulayarak, bu bölgelerin ‘Suriye'nin diğer bölgelerine kıyasla en güvenli bölgeler’ olduğunu belirtti.

hy
Bedevi savaşçıların Suveyda'ya ilerlemesini engelleyen İç Güvenlik Güçleri’nin kontrol noktasında ellerini kaldıran Bedevi savaşçılar (Reuters)

KDSÖY, ‘tek taraflı bir zihniyetle dayatılan her türlü önlem veya kararı reddettiğini’ ve bu yaklaşımla alınan kararların ‘Suriye'nin kuzey ve doğu bölgeleri için bağlayıcı olmayacağını’ kaydetti.

KDSÖY, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler’e (BM), Suriye'deki siyasi çözümle ilgili BM'nin 2254 sayılı kararına aykırı olduğunu düşünerek bu seçimleri tanımamaları çağrısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi, 2015 yılında Suriye'ye ilişkin 2254 sayılı kararı yayınladı. Bu karar, mezhepçi olmayan bir hükümetin kurulması ve yeni bir anayasanın hazırlanması da dahil olmak üzere siyasi bir çözüm için bir yol haritasının oluşturulmasını içeriyor.

KDSÖY’nin askeri kanadı olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 14 yıllık iç savaşın ve geçen yılın sonlarında Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından Suriye'yi birleştirmek için yapılan çabaların bir parçası olarak, geçtiğimiz mart ayında Suriye hükümeti ile devlet kurumlarına katılmak üzere bir anlaşma imzaladı.

Söz konusu anlaşma, SDG ve KDSÖY’nin Şam hükümetiyle yeniden bütünleşmesinin önünü açmayı amaçlıyor.


Yemen hükümetinin aldığı önlemler Husi savaş ekonomisini sarsıyor

Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
TT

Yemen hükümetinin aldığı önlemler Husi savaş ekonomisini sarsıyor

Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)
Yemen para biriminin toparlanması hükümete olan güveni yeniden sağladı, bunun da hizmetleri iyileştirmesi ve emtia fiyatlarını düşürmesi bekleniyor (AFP)

Yemenli araştırmacılar ve ekonomistler, Yemen riyalinin toparlanması ve parasal dengenin yeniden sağlanmasının ardından hükümetin son dönemde aldığı tedbirlerin Husi savaş ekonomisi üzerinde somut baskı oluşturmada başarılı olduğunu vurguladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan araştırmacılar, hükümetin ithalatı düzenleyen ve döviz spekülasyonunu yasaklayan tedbir ve kararlarının, Aden'deki Merkez Bankası'na inisiyatifi geri kazandırdığını ve hükümet kontrolündeki bölgelerle Husi kontrolündeki bölgeler arasındaki parasal uçurumun kapanmasına katkıda bulunduğunu, dolayısıyla grubun döviz kurlarını kontrol etme kabiliyetini ortadan kaldırdığını değerlendiriyor.

Uzmanlara göre, bu önlemler Husileri karşı önlemler almaya yöneltti; bunların en dikkat çekeni, kendi kontrolleri altındaki bölgelerdeki banka ve şirketlerin, hükümet kontrolünde bulunan bölgelerdeki ticari kuruluşlarla işlem yapmasını engellemek ve ek vergiler ve haraçlar koymak oldu. Grubun, mal akışını engellemek ve işletme faaliyetlerini durdurmak gibi halkın acılarını daha da artıracak popülist politikalara başvurması bekleniyor.