Elon Musk neden Twitter'a ortak oldu?

Tesla'nın CEO'su Elon Musk, 22 Mart 2022'de Almanya'nın Gruenheide kenti yakınlarındaki yeni Tesla elektrikli araba üretim fabrikasının resmi açılışında (AP)
Tesla'nın CEO'su Elon Musk, 22 Mart 2022'de Almanya'nın Gruenheide kenti yakınlarındaki yeni Tesla elektrikli araba üretim fabrikasının resmi açılışında (AP)
TT

Elon Musk neden Twitter'a ortak oldu?

Tesla'nın CEO'su Elon Musk, 22 Mart 2022'de Almanya'nın Gruenheide kenti yakınlarındaki yeni Tesla elektrikli araba üretim fabrikasının resmi açılışında (AP)
Tesla'nın CEO'su Elon Musk, 22 Mart 2022'de Almanya'nın Gruenheide kenti yakınlarındaki yeni Tesla elektrikli araba üretim fabrikasının resmi açılışında (AP)

Elon Musk'ın Twitter'da büyük bir hisse satın aldığının ilanı teknoloji sektörünü şoka uğrattı.
Twitter hisselerinin yüzde 10'unun biraz azını satın alarak şirketin en büyük hissedarı olması, beklenmeyeni yapmaktan keyif duyduğu anlaşılan dünyanın en zengin kişisinin bir başka şaşırtıcı hamlesi oldu.
Fakat Musk'ın son haftalarda, hatta yıllarda paylaştığı gönderiler, Tesla'nın CEO'sunun Twitter'a dair planları hakkında ipuçları içerebilir.
Bir yandan yeni bir uğraş gereksiz gibi görünüyor: Musk halihazırda tünel açma projesi ve beyin-bilgisayar arayüzü şirketi Neuralink gibi küçük girişimlerin yanı sıra SpaceX ve Tesla'yı da yönetiyor.
Fakat öte yandan, milyarder isim bu siteye her zaman kişisel ve profesyonel bir ilgi de gösterdi. Twitter'ın en önde gelen ve üretken kullanıcılarından biri. Geçmişteki bu gönderileri genelde tam olarak Twitter'ın nasıl çalıştığıyla alakalıydı.
The Independent'ın haberine göre gönderilerinin tonu yıllar içinde eleştirelden olumluya ve sonra tekrar eleştirele doğru değişti. Bazen, Musk siteye dair çelişkili duygularından keyif alıyor gibi görünüyor.
Örneğin Nisan 2019'da, "Bu noktada Twitter'ım neredeyse tamamen saçmalık" diye yazmıştı. Sadece 4 gün önceki gönderisindeyse, "Twitter'da her zaman çılgın oldum, bilginize" demişti.
Musk'ın gönderileri zaman içinde giderek daha abes bir hal aldı. Önemli iş güncellemeleri için kullanmayı sürdürse de, genelde internet mimlerine işaret ediyordu.
Fakat son aylarda, Musk sitenin çalışma mekaniğine ve bunun geliştirilmesi için ne tür çalışmalar yapıldığına gittikçe artan bir alaka göstermeye başladı.
Örneği ocakta, şirketin kullanıcıların profil fotoğraflarına NFT eklemesine izin verme planına karşı çıkıyor gibi görünmüştü. Musk bunun, kendi gibi ünlü kişileri taklit ederek insanları kripto para göndermeleri için kandırmaya çalışan yaygın siber suçlular sorunun sürerken geldiğine dikkat çekmişti.
Tesla'nın CEO'su, 11 binden fazla paylaşılan bir tweet'te, "Kripto dolandırıcıları her tweet dizisinde spambot blok partisi düzenlerken, Twitter mühendislik kaynaklarını bu saçmalığa mı harcıyor!?" diye yazmıştı.
Bu gönderiler geçen ay daha spesifik bir hal almaya başladı. Mart sonlarında Musk, (ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu açıklamasına göre satın alma tamamlandıktan sonra fakat ilan edilmeden önce), takipçilerine Twitter'ın düzgün çalışıp çalışmadığını sormaya başlamıştı.
24 Mart'ta takipçilerine bir anket düzenleyerek, "Twitter algoritması açık kaynaklı olmalıdır" diye yazmış ve takipçilerinin yüzde 83'ü bu önermeye katılmıştı. Ertesi gün başka bir oylama daha yaptı.
"İfade özgürlüğü işleyen bir demokrasi için şarttır" diye yazdı.
Musk, "Twitter'ın bu ilkeye titizlikle riayet ettiğine inanıyor musunuz?"ifadelerini kullandı.
Takipçilerinin yüzde 70'inden fazlası katılmadığını söyledi. Musk sonrasında bu bulgunun, Twitter'ın işleyişinde değişikliklere yol açması gerektiğini öne sürdü.
Orijinal anketi alıntılayarak, "Twitter'ın fiilen bir kasaba halk meydanı işlevi gördüğü göz önüne alındığında, ifade özgürlüğü ilkelerine bağlı kalınmaması demokrasinin temelini baltalıyor" diye yazdı.
Elon Musk, "Ne yapılması gerekir?" ifadesini kullandı.
Musk azınlık hissedarı olarak, şirket çalışanlarının mühendislik önceliklerini doğrudan değiştiremeyecek. Ancak siteye hem hayran olduğu hem de eleştirel yaklaştığı açıkça görülüyor. Muhtemelen şirketten büyük bir hisse satın alma kararını da bu durum besledi.



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe