Beatles'ın kurulduğu ev, gelecek vaat eden müzisyenlere açılacak

The Forthlin Sessions, sanatçıları birçok Beatles klasiğinin yazıldığı yerde yazmaya ve sahne almaya davet ediyor

Paul McCartney ve John Lennon (Reuters)
Paul McCartney ve John Lennon (Reuters)
TT

Beatles'ın kurulduğu ev, gelecek vaat eden müzisyenlere açılacak

Paul McCartney ve John Lennon (Reuters)
Paul McCartney ve John Lennon (Reuters)

Paul McCartney'in Liverpool'da büyüdüğü ve John Lennon'la birlikte şarkı yazmaya başladığı evi, şarkı yazıp sahne almaları için plak şirketleriyle anlaşması olmayan müzisyenlere açılacak.
The Independent'ın haberine göre binanın sahibi National Trust vakfı, Forthlin Sessions girişimini 5 Nisan Salı günü duyurdu. McCartney'in 80. doğum günü anısına atılan adımın, gelecek vaat eden sanatçıların 'yaratıcılığını tetiklemesi' amaçlanıyor.
Vakıf ve McCartney'in kardeşi Mike tarafından seçilenler, Beatles'ın kurulduğu evi kullanmaya ve müzik bestelemeye davet edilecekler. Bu müzisyenler 17 Haziran'da, McCartney'in doğum gününden bir gün önce 20 Forthlin Road'da sahne alacak.
SkyNews'a konuşan Mike, "Bu ev benim için umut dolu bir ev. Umarım bu kapıdan giren gençler için de öyle olur" dedi.
Mike, "Diğer odada fotoğrafçılık öğreniyor olurdum ama tüm bunları yaparken bu odadan gelen gitar seslerini duyabiliyordum. Orada sonradan dünyanın en büyük söz yazarlarından ikisi olan McCartney ve Lennon vardı. Yerdeki bir okul defterinden prova yaparlardı, bu ev bu yüzden bu kadar eşsiz" ifadelerini kullandı.
National Trust'ın Genel Müdürü Hilary McGrady yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Beatles'ın büyüdüğü evlerle ilgilenmek bir zevk... Mekanlarımız zamanda sıkışıp kalmak zorunda değil; yaratıcılığı, hayalleri ve yeni fikirleri ateşlemeyi sürdürmek için buradalar."
McCartney ve Lennon, aralarında 'Love Me Do', ' When I'm 64' ve 'I Saw Her Standing There'in de olduğu hit parçalarının birçoğunu Liverpool'daki bu evde yazmıştı.
Bir plak şirketiyle anlaşması olmayan, 18 yaşından büyük ve Birleşik Krallık merkezli müzisyenler National Trust'ın internet sitesinden başvuru yapabilir.
 



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe