Sudan’da Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nden direniş cephesi önerisi

Söz konusu öneri, sivil yönetimin yeniden kurulması için yapıldı.

Hartum, 6 Nisan’da protesto gösterilerine sahne oldu. (AP)
Hartum, 6 Nisan’da protesto gösterilerine sahne oldu. (AP)
TT

Sudan’da Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nden direniş cephesi önerisi

Hartum, 6 Nisan’da protesto gösterilerine sahne oldu. (AP)
Hartum, 6 Nisan’da protesto gösterilerine sahne oldu. (AP)

Sudan Geçici Egemenlik Konseyi’nin sayfasında yayınlanan bir gönderi, geçen ekim ayındaordu komutanı tarafından devrilen geçiş hükümetinin askeri bileşenin eski ortağı olan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) tepkisine neden oldu. ÖDBG bunu, isminin Sudan sokağı ve direniş komiteleri tarafından reddedilen geçiş otoritesiyle yapılacak müzakerelere karıştırılması girişimi olarak değerlendirdi. Ayrıca sivil ve demokratik yönetimi tesis etmek için yeni bir ‘direniş cephesi’ oluşturmaya başladığını duyurdu.
ÖDBG Merkez Konseyi dün yaptığı basın açıklamasında, silahlı hareketlerin içinde bulunduğu Devrimci Cephe liderlerinden oluşan bir heyet ile toplantı düzenlediğini bildirdi. Toplantıda, aynı zamanda Egemenlik Konseyi üyeleri de olan Hadi İdris ve Tahir Hacer de yer aldı.
ÖDBG’nin açıklamasında, Egemenlik Konseyi'nin ve mevcut yönetim kurumlarının tanımadığı belirtilerek tüm çabaların darbeyi yıkmak adına devrim güçleriyle çalışmaya odaklandığı ifade edildi. ÖDBG, 25 Ekim'de ordunun iktidara gelmesinden bu yana ilk kez darbeye direnmek amaçlı birleşik bir sivil koordinasyon cephesi inşa etmek amacıyla muhalefet güçlerini ve ortaklarını birleştirme önerisini sundu. Koalisyon tarafından sunulan öneride yer alan cephe içerisinde Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri, Sudan Direniş Komiteleri, Sudan Meslek Odaları Birliği, darbe karşıtı siyasi güçler ve sivil toplum kuruluşları bulunuyor.
Öneriye göre kurulacak cephe, siyasi bir anlaşmaya varmak, saha koordinasyonunu sağlamak, medya söylemini koordine etmek ve aktif devrimci blok ve güçlerle toplanmak için üç cephede faaliyet gösteren birleşik bir koordinasyon merkezi kuruyor. ÖDBG açıklamasında devrimin tüm ortaklarının sivil direniş saflarını birleştirmek için çalışmaya devam etme sözü verdi.
Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri ve Sudan Meslek Odaları Birliği, Ömer el-Beşir liderliğindeki İslamcı rejim devrilene kadar Sudan devrimine önderlik ettiler. Ardından Askeri Geçiş Konseyi ile anayasal bir belge imzaladılar. Bu belge doğrultusunda ülkeyi üçer yıl yönetecek iki taraf arasında bir ortaklık hükümeti kuruldu. Ordu Komutanı Abdülfettah Burhan, devrilmeden önce Egemenlik Konseyi'ni ve Bakanlar Kurulu'nu feshetti, ardından da olağanüstü hâl ilan etti, ÖDBG ile olan ortaklık maddelerini sildi. Ardından Başbakan Abdullah Hamduk da dahil olmak üzere ÖDBG yönetici ortaklarını tutukladı. Sonra Egemenlik Konseyi’ni kurarak bakanları ve il valilerini atadı. Burhan'ın eski suç ortakları halen hapis cezasına çarptırılmış durumdalar.
ÖDBG, Devrimci Cephe liderleriyle ordunun geçen ekim ayında iktidara gelmesi hususundaki tutumlarını, genel konferansından sonraki pozisyonunu ve cepheye mensup olanların devrimin hedeflerine karşı söylemlerini görüştüklerini açıkladı.
Devrimci Cephe'nin bazı liderlerinin 2020'de imzalanan ‘Cuba Barış Anlaşması’ kapsamında Egemenlik Konseyi’nde elde ettikleri pozisyonlara bağlı kalmalarına rağmen ÖDBG’nin üyesi olmayı sürdürmeleri ise dikkat çekti. Bu, hükümetteki pozisyonlarından vazgeçmedikleri için büyük bir siyasi karmaşa yarattı. Ancak ülkedeki şiddetli kutuplaşma göz önüne aldığında ÖDBG’nin onları koalisyondan dışlamaları mümkün görünmüyor.
Koalisyon, Devrimci Cephe liderleriyle yaptığı bu görüşmenin Geçici Egemenlik Konseyi’nin sayfasında yayınlanmasını kınadı ve bunu direniş ve halk tarafından reddedilen hükümetle bir tür temasın kurulduğunu göstererek koalisyonun imajını karalama girişimi olarak değerlendirdi. ÖDBG, Devrimci Cephe'den buna yanıt vermesiiçin daha fazla süre istedi. Darbeye, darbecilerin eylemlerine, barışçıl yürüyüşler karşısındaki şiddete, öldürmelere, devrimcilere yönelik tacizlere ve tutuklamalara ilişkin net bir tavır alması talebinde bulundu.



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Lübnan genelinde Hizbullah çağrı cihazları ve telsizlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş güvenlik ihlali ve salı ile çarşamba günleri binlerce eş zamanlı patlama, kişisel cep telefonlarının ne kadar tehlikeli olduğu ve nasıl uzaktan patlatılabildiği konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Cep telefonu bataryaları son derece yanıcı kimyasallardan üretilir, ancak bir kontrol ünitesi doğrudan bataryaya bağlıdır ve bataryayı güvende tutmak için özel bir yazılımla donatılmıştır.

DeepSAFE Technology'nin kurucusu ve McAfee, Intel ve Nokia'da güvenlik ve koruma araştırmaları eski başkanı olan Ahmed Sallam'a göre bu kontrol ünitesi, en önemlisi tüm üniteyi bataryanın sıcaklığını ateşleme noktasına yükseltebilecek kötü amaçlı yazılım içeren başka bir ünite ile değiştirmek olan çok sayıda hackleme yöntemi ile kötü niyetli olarak manipüle edilebilir. Bu, Lübnan vakasında olduğu gibi belirli cihazları hedef almak için yapılabilir.

grbtny
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Sallam, “Kötü niyetli bir şekilde üretilebilen bataryalar da var. Bunlar ya sıcaklığı belirli bir dereceye yükselterek ya da patlatma sistemini harekete geçiren bir ünite aracılığıyla ateşlenebilen patlayıcı maddeler içerirler. Tüm bunlar, radyo dalgaları ya da herhangi bir kablosuz elektrik dalgası yoluyla uzaktan sinyal alabilen harici bir iletişim ünitesi ile bataryaya içeriden bağlı çok küçük bir kontrol ünitesi yerleştirilerek yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Sallam sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış dünya ile iletişim olmasa da patlamalar senkronize edilebilir. Kötü amaçlı yazılım, tıpkı saatli bombaların çalıştığı gibi, tüm patlamaların aynı anda gerçekleşmesi için belirli bir anı bekleyebilir.”

Los Angeles'taki California Üniversitesi Kimya Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve pil geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmış bir ABD şirketi olan Nanotech Energy'nin bilim ve teknoloji şefi Maher el-Kady, “Lübnan'daki patlamalar tesadüfen değil, kasıtlı olarak meydana geldi. Büyük olasılıkla cihazlara uzaktan etkinleştirilen bir kontrol devresi yerleştirilmişti. Bu da patlamaların senkronizasyonunu açıklıyor” şeklinde konuştu.

cdvfgthy
Lübnan Ordusu tehlikeli gördüğü telsiz ve çağrı cihazlarını imha etmek üzere topluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Kady, “Herhangi bir bataryanın patlamasına yol açabilecek birkaç mekanizma vardır. Bunlardan ilki, mobil cihazın ya da elektrikli otomobilin bataryaya metal bir cismin girmesine yol açan bir kazaya maruz kalması ya da batarya parçalarının sıkışmasına ve parçalarının tahrip olmasına yol açan yüksek orandaki basınç yahut da bataryanın yüksek bir yerden düşerek parçalarının tahrip olmasıdır. İki olasılık daha var: Birincisi bataryanın sıcaklığının çok yüksek oranlara çıkmasına neden olarak patlamasına yol açan harici bir katalizörün varlığı ve ikincisi de bataryanın içindeki pozitif terminalin negatif terminale bağlanmasına yol açan harici bir etkileyicinin varlığıyla ilgili” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre cep telefonları hacklenebilir. Ayrıca üretim ya da tedarik aşamalarından herhangi birinde ya da internet üzerinden erişilerek patlatılmak üzere içlerine kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir.

El-Kady, kasıtlı bir dış neden olmaksızın, üretim hataları nedeniyle bir pilin patlama olasılığının 10 milyon pil başına bir pili geçmediği konusunda kamuoyuna güvence verirken, pillerin 150 santigrat derecenin üzerine çıkabilen yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlamak için titiz testler yapıldığını da belirtti. Ancak bu durum, çağrı cihazlarında ve modern mobil cihazlarda bulunan lityum-iyon pilleri ‘saatli bomba’ olarak tanımlamasına engel olmadı. “Pil patlamalarının neden olduğu hasar, pilin boyutuna ve kullanıcının konumuna veya insan vücudunun hayati organlarından herhangi birine ne kadar yakın olduğuna bağlıdır” diyen el-Kady, elektrikli arabalar söz konusu olduğunda durumun daha da kötüleşeceğini, çünkü batarya boyutlarının bir cep telefonu bataryasının 5 bin ila 7 bin katına ulaşabileceğini belirtti.

Tedarik zincirleri

Yaşananların tekrarlanmasının nasıl önlenebileceği konusunda ise Sallam, tedarik zincirinin güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, Lübnan'a gelen cihazlarda olası değişiklikleri kontrol etmenin ve içlerine yeni bileşenler yerleştirilip yerleştirilmediğini test etmenin birçok yolu olduğunu açıkladı.

 

ascdvrg
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Teknik olarak, hassas bir terazi kullanılarak, ne kadar küçük olursa olsun cihazın ağırlığındaki herhangi bir değişiklik tespit edilebilir, böylece üzerinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı anlaşılabilir. Bu hassas terazi, başta batarya olmak üzere her bir birimin ağırlığını doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılmalıdır. X-ray ve CT Scan gibi radyolojik cihazların yanı sıra patlayıcılar için kimyasal tespit üniteleri de kullanılabilir ve tüm bu teknik araçlar genellikle havaalanlarının içinde kullanılır. “Lübnan örneğinde meselenin ele alınışında büyük bir güvenlik açığı olduğunu düşünüyorum” diyen Sallam, herhangi bir patlayıcı maddenin varlığını ya da yokluğunu teyit etmek için kullanılabilen teknolojilerin mevcut olduğunu vurguladı.

fvrbgty
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanları (AP)

Medya kuruluşlarına göre, Lübnan'daki çağrı cihazları Tayvanlı bir şirket tarafından tasarlanmış ve Avrupa'da bilinmeyen başka bir şirkete üretim lisansı verilmişti. Bu nedenle üretim güvenliği ve uygulama kalitesi ile ilgili konular tespit edilememiş olabilir.

Genel olarak çağrı cihazları, ister alıcı uçta tek yönlü bir bağlantı olsun, ister alıcı ve verici uçta iki yönlü bir bağlantı olsun, iletişim sürecini kontrol etmek için bir sunucuya ihtiyaç duyar. Ancak Sallam'a göre bu sunucular veri tabanlarına sahip ve genellikle siber saldırılara ve hacklere karşı savunmasız olan dijital işletim sistemlerini çalıştırıyor.

“Çağrı cihazları tedarik zinciri boyunca değiştirilebilir, aynı şey sunucular için de geçerli olabilir” diyen Sallam, cihazların kendilerinin de değiştirilebileceğini ve üretim süreçleri ya da nakliye ve tedarik zincirleri sırasında ‘kötü niyetli’ yazılımlar eklenebileceğini açıkladı.