Dibeybe, Hafter’in öfkesini kontrol altına almaya çalışıyor

Trablus’ta yeni bir savaşın patlak vermesi bekleniyor.

Dibeybe, Hafter’in öfkesini kontrol altına almaya çalışıyor
TT

Dibeybe, Hafter’in öfkesini kontrol altına almaya çalışıyor

Dibeybe, Hafter’in öfkesini kontrol altına almaya çalışıyor

Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Libya Ulusal Birlik Hükümeti iki aylık maaşların ödeneceğini açıklayarak, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Ulusal Ordu (LUO) güçlerinin öfkesini gidermeye çalıştı.
Denetleme Bürosu, Maliye Bakanlığı’na ocak ve şubat ayları için LUO güçlerinin temel maaşlarını karşılamak üzere avans olarak, ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde bulunan Mali Hizmetler Kontrol Ofisi’ne yaklaşık 417 milyon dinar aktarma izni verdiğini duyurdu.  
LUO, Dibeybe’yi hükümetine sadık silahlı milislere mali destek vermesi karşısında son dört aydır ordu mensuplarının maaşlarının ödenmesini engellemekle suçlamıştı. Aynı şekilde Ortak Askeri Komite’deki LUO temsilcileri, Ramazan Ayı da dahil olmak üzere dört ay önce ülkenin doğusundaki askerlerin ve diğer unsurların maaşlarının askıya alınmasını protesto etmek amacıyla bölgedeki faaliyetlerini askıya almıştı.
Birlik Hükümeti güçlerinin başlattığı ‘Burkan el-Gadab (Öfke Volkanı)’ Operasyonu’nun önde gelen liderlerinden Albay Farac Ahlil, başkent Trablus’ta güvenlik güçlerini yeniden yapılandırmak ve ‘yolsuz milislerin’ yaklaşık yüzde 40’ını yok etmek için bir savaşın patlak vermesini beklediğini belirtti. Yetkili, açıklamasında, Dibeybe hükümetine atıfta bulundu.
Albay Farac Ahlil, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Yeni bir dönemin öncüleri, şehirde boy göstermeye başladı. Doğu bölgesinden veya Trablus askeri bölgesinden hiçbir askeri birliğin katılmayacağı operasyon için şu an merkezi askeri bölgeden büyük bir askeri güç hazırlanıyor.”
Albay Farac Ahlil, Dibeybe’yi ‘Trablus’taki en önde gelen iki milis lideriyle birlikte başkenti, kaçınılmaz olarak kaybeden olacağı azılı bir savaşa sürüklemekle’ suçladı.
Birlik Hükümeti’nin İçişleri Bakanlığı, başkent üzerindeki kontrolünün devam ettiğini göstermek amacıyla Trablus’un iki belediyesi içerisindeki merkezi destek birimlerinin Trablus şubesinin görüntülerini yayınladı. Bakanlık, bölgeye yönelik konuşlanmanın, vatandaşın ve mülklerinin güvenliğini sağlamak için var olan diğer güvenlik kurumlarına destek amacıyla olduğunu belirtti. Aynı şekilde Batı Askeri Bölgesi, kendisine bağlı eş-Şuvayrif Tugayı’nın güvenliği kontrol etme kampanyası çerçevesinde, iftar saatlerinde Kureyyet bölgesi yakınlarında pusu kurarak akaryakıt kaçakçılığı yapan bir kamyona el koyduğunu duyurdu. Ayrıca Kureyyet ile eş-Şuvayrif’i birbirine bağlayan otoyolda trafik kazasına karışan bir kamyon şoförünün kurtarıldığı belirtildi.
Birlik Hükümetine bağlı güçlerin Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad, Askeri Mühendislik Dairesi üyelerinin mayınları, bubi tuzaklarını ve savaş kalıntılarını temizleme çabalarına övgüde bulundu. Daire başkanı ve personellerinin ödüllendirildiği bir törende yaptığı konuşmada, bu çabaları ‘güçlerinin tüm üyeleri için bir gurur ve onur kaynağı’ olarak nitelendirdi.

Seçim süreci devam ediyor
Diğer yandan cumhurbaşkanlığı seçimleri için 21 aday, Başkanlık Konseyi’ni olağanüstü hâl ilan etmeye ve ülkenin birliğini tehdit eden ‘mevcut siyasi çıkmaza’ müdahale etmeye çağırdı. Adaylar ayrıca, Temsilciler Meclisi’ne ve Devlet Yüksek Konseyi’ne altı ay içerisinde ülke işlerini yürütecek küçük bir seçim hükümeti seçme konusunda anlaşma sağlamak için bir ay mühlet verdi.
Resmi Libya Haber Ajansı tarafından yayınlanan bir bildiride de Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams’ın 30 günü aşmayan bir süre içinde anayasal bir temel hazırlama çabalarına destek verildiği belirtildi. Bu çabalar çerçevesinde Başkanlık Konseyi ile koordineli olarak, eş zamanlı parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılması amaçlanıyor.
Açıklamada, Başkanlık Konseyi Başkanı ve üyelerine ‘sorumluluklarını üstlenme, ulusal güvenliği, ülkenin birliğini ve istikrarını tehdit eden koşulları ele almak için gerekli eylemlere başvurma’ çağrısı yapıldı. Temsilciler Meclisi ve Yüksek Konsey’in yasama tatiline girmesi talep edildi. Bunun yanı sıra söz konusu iznin, yargının bağımsızlığı ihlal edilmeksizin yeni Temsilciler Meclisi’nin seçilene ve hem yasama hem de cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin tamamlanması yolunda mini bir seçim hükümeti belirlenene kadar uzanması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, ‘seçimlerin uluslararası standartlara uygun olarak, ulusal yargının ve uluslararası gözlemcilerin gözetiminde gerçekleştirileceğine dair geçici bir anayasa kuralı hazırlamak üzere hukuk uzmanlarından oluşan bir ekibin görevlendirilmesi, Seçim Komisyonu’nun yeniden düzenlenmesi, yargının doğrudan denetimi altında çalışacak şekilde yasal statüsünün belirlenmesi, seçimlerin yapılacağı tarihi belirlemek için koordinasyonun sağlanması ve seçim sürecini desteklemek için gerekli önlemlerin alınması’ önerildi.
Diğer yandan Fethi Başağa liderliğindeki İstikrar Hükümeti’nin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Farac Akim, ülkenin doğusundaki Sirenayka’da nüfus kayıt şubelerinin kendisine bağlı olduğunu belirtti. Akim, bu adımın ‘siyasi çekişmelerden, seçimlere hile karıştırılmasından veya siyasi nedenlerle sahtecilik eylemlerinden kaçınmak’ için gerekli olduğunu vurguladı.
Diğer taraftan durum istikrar kazanana kadar ve herhangi bir yerli ve yabancı tarafın istismarının önlenmesi amacıyla doğu bölgesi düzeyinde otoriteye başkanlık etmek üzere Halid et-Tavil görevlendirildi.



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Lübnan genelinde Hizbullah çağrı cihazları ve telsizlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş güvenlik ihlali ve salı ile çarşamba günleri binlerce eş zamanlı patlama, kişisel cep telefonlarının ne kadar tehlikeli olduğu ve nasıl uzaktan patlatılabildiği konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Cep telefonu bataryaları son derece yanıcı kimyasallardan üretilir, ancak bir kontrol ünitesi doğrudan bataryaya bağlıdır ve bataryayı güvende tutmak için özel bir yazılımla donatılmıştır.

DeepSAFE Technology'nin kurucusu ve McAfee, Intel ve Nokia'da güvenlik ve koruma araştırmaları eski başkanı olan Ahmed Sallam'a göre bu kontrol ünitesi, en önemlisi tüm üniteyi bataryanın sıcaklığını ateşleme noktasına yükseltebilecek kötü amaçlı yazılım içeren başka bir ünite ile değiştirmek olan çok sayıda hackleme yöntemi ile kötü niyetli olarak manipüle edilebilir. Bu, Lübnan vakasında olduğu gibi belirli cihazları hedef almak için yapılabilir.

grbtny
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Sallam, “Kötü niyetli bir şekilde üretilebilen bataryalar da var. Bunlar ya sıcaklığı belirli bir dereceye yükselterek ya da patlatma sistemini harekete geçiren bir ünite aracılığıyla ateşlenebilen patlayıcı maddeler içerirler. Tüm bunlar, radyo dalgaları ya da herhangi bir kablosuz elektrik dalgası yoluyla uzaktan sinyal alabilen harici bir iletişim ünitesi ile bataryaya içeriden bağlı çok küçük bir kontrol ünitesi yerleştirilerek yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Sallam sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış dünya ile iletişim olmasa da patlamalar senkronize edilebilir. Kötü amaçlı yazılım, tıpkı saatli bombaların çalıştığı gibi, tüm patlamaların aynı anda gerçekleşmesi için belirli bir anı bekleyebilir.”

Los Angeles'taki California Üniversitesi Kimya Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve pil geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmış bir ABD şirketi olan Nanotech Energy'nin bilim ve teknoloji şefi Maher el-Kady, “Lübnan'daki patlamalar tesadüfen değil, kasıtlı olarak meydana geldi. Büyük olasılıkla cihazlara uzaktan etkinleştirilen bir kontrol devresi yerleştirilmişti. Bu da patlamaların senkronizasyonunu açıklıyor” şeklinde konuştu.

cdvfgthy
Lübnan Ordusu tehlikeli gördüğü telsiz ve çağrı cihazlarını imha etmek üzere topluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Kady, “Herhangi bir bataryanın patlamasına yol açabilecek birkaç mekanizma vardır. Bunlardan ilki, mobil cihazın ya da elektrikli otomobilin bataryaya metal bir cismin girmesine yol açan bir kazaya maruz kalması ya da batarya parçalarının sıkışmasına ve parçalarının tahrip olmasına yol açan yüksek orandaki basınç yahut da bataryanın yüksek bir yerden düşerek parçalarının tahrip olmasıdır. İki olasılık daha var: Birincisi bataryanın sıcaklığının çok yüksek oranlara çıkmasına neden olarak patlamasına yol açan harici bir katalizörün varlığı ve ikincisi de bataryanın içindeki pozitif terminalin negatif terminale bağlanmasına yol açan harici bir etkileyicinin varlığıyla ilgili” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre cep telefonları hacklenebilir. Ayrıca üretim ya da tedarik aşamalarından herhangi birinde ya da internet üzerinden erişilerek patlatılmak üzere içlerine kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir.

El-Kady, kasıtlı bir dış neden olmaksızın, üretim hataları nedeniyle bir pilin patlama olasılığının 10 milyon pil başına bir pili geçmediği konusunda kamuoyuna güvence verirken, pillerin 150 santigrat derecenin üzerine çıkabilen yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlamak için titiz testler yapıldığını da belirtti. Ancak bu durum, çağrı cihazlarında ve modern mobil cihazlarda bulunan lityum-iyon pilleri ‘saatli bomba’ olarak tanımlamasına engel olmadı. “Pil patlamalarının neden olduğu hasar, pilin boyutuna ve kullanıcının konumuna veya insan vücudunun hayati organlarından herhangi birine ne kadar yakın olduğuna bağlıdır” diyen el-Kady, elektrikli arabalar söz konusu olduğunda durumun daha da kötüleşeceğini, çünkü batarya boyutlarının bir cep telefonu bataryasının 5 bin ila 7 bin katına ulaşabileceğini belirtti.

Tedarik zincirleri

Yaşananların tekrarlanmasının nasıl önlenebileceği konusunda ise Sallam, tedarik zincirinin güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, Lübnan'a gelen cihazlarda olası değişiklikleri kontrol etmenin ve içlerine yeni bileşenler yerleştirilip yerleştirilmediğini test etmenin birçok yolu olduğunu açıkladı.

 

ascdvrg
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Teknik olarak, hassas bir terazi kullanılarak, ne kadar küçük olursa olsun cihazın ağırlığındaki herhangi bir değişiklik tespit edilebilir, böylece üzerinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı anlaşılabilir. Bu hassas terazi, başta batarya olmak üzere her bir birimin ağırlığını doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılmalıdır. X-ray ve CT Scan gibi radyolojik cihazların yanı sıra patlayıcılar için kimyasal tespit üniteleri de kullanılabilir ve tüm bu teknik araçlar genellikle havaalanlarının içinde kullanılır. “Lübnan örneğinde meselenin ele alınışında büyük bir güvenlik açığı olduğunu düşünüyorum” diyen Sallam, herhangi bir patlayıcı maddenin varlığını ya da yokluğunu teyit etmek için kullanılabilen teknolojilerin mevcut olduğunu vurguladı.

fvrbgty
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanları (AP)

Medya kuruluşlarına göre, Lübnan'daki çağrı cihazları Tayvanlı bir şirket tarafından tasarlanmış ve Avrupa'da bilinmeyen başka bir şirkete üretim lisansı verilmişti. Bu nedenle üretim güvenliği ve uygulama kalitesi ile ilgili konular tespit edilememiş olabilir.

Genel olarak çağrı cihazları, ister alıcı uçta tek yönlü bir bağlantı olsun, ister alıcı ve verici uçta iki yönlü bir bağlantı olsun, iletişim sürecini kontrol etmek için bir sunucuya ihtiyaç duyar. Ancak Sallam'a göre bu sunucular veri tabanlarına sahip ve genellikle siber saldırılara ve hacklere karşı savunmasız olan dijital işletim sistemlerini çalıştırıyor.

“Çağrı cihazları tedarik zinciri boyunca değiştirilebilir, aynı şey sunucular için de geçerli olabilir” diyen Sallam, cihazların kendilerinin de değiştirilebileceğini ve üretim süreçleri ya da nakliye ve tedarik zincirleri sırasında ‘kötü niyetli’ yazılımlar eklenebileceğini açıkladı.