İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ben Şabat aşırı şiddeti savundu

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Meir Ben Şabat: Hamas'ın Gazze Sorumlusu Yahya Sinvar, 2018’de Netanyahu'ya kendi el yazısıyla İbranice bir mektup yazdı

Yahya Sinvar geçen Haziran ayında Gazze'de basına açıklamalarında bulundu (Reuters)
Yahya Sinvar geçen Haziran ayında Gazze'de basına açıklamalarında bulundu (Reuters)
TT

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ben Şabat aşırı şiddeti savundu

Yahya Sinvar geçen Haziran ayında Gazze'de basına açıklamalarında bulundu (Reuters)
Yahya Sinvar geçen Haziran ayında Gazze'de basına açıklamalarında bulundu (Reuters)

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Meir Ben Şabat, Eski Başbakan Binyamin Netanyahu döneminde Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketi liderlerinden Yahya Sinvar'dan kendi eliyle kaleme aldığı İbranice bir mektup almıştı.
Ben Şabat, Yediot Ahronot gazetesine verdiği uzun röportajda şunları söyledi: “İsrail'in Ekim 2018'de Hamas ile yaptığı uzlaşı müzakerelerinde kendisine (Eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya) Yahya Sinvar tarafından İbranice yazılmış özel bir belge verildi. Sürecin güzel anlarından biriydi. Doğrudan Sinvar'dan, kendi el yazısıyla, büyük harflerle İbranice yazılmış ve ‘muhtemel riskleri alın’ tavsiyesini içeren bir mektup aldık.”
Gazeteci Shelly Yachimovich (Eski İsrail Ana Muhalefet Lideri) Ben Şabat’a sordu: “-Mektup kendisine mi yoksa Netanyahu'ya mı yönelikti?”
Ben Şabat: “-Netanyahu'ya”
Gazeteci: "-O nadir anda ne hissettiniz?"
Ben Şabat: “Birincisi, İsrail caydırıcı bir şey yaptı ve işte karşı taraf bize yaklaşıyor, risk almamızı istiyor. İkinci olarak, Sinvar'ın İsrail tarafında olup bitenler konusunda çok dikkatli olduğunu anladım. Politikacıların ağzından çıkan her mektubu inceliyor, ikilemleri anlıyor ve onlara not düşüyor”.
Gazeteci: "Hamas ile ticaret mi yapıyorsunuz?"
Ben Şabat: "Bu bir gerçek, bölgeyi yönetenler onlar. Benimle konuşmaya hazır olan herkesle konuşmaktan çekinmem. Her iki taraf da bundan faydalandığını ve bunun sonucunda belirli kazançlar elde ettiğini anladığında, kiminle konuştuğunun bir önemi yoktur. Diğer durumlarda, kişiyle doğrudan, yüz yüze bile olsa konuşurum. Ama Hamas'a hiçbir şekilde meşruiyet kazandırmam ve onu aklama gibi bir süreç yaşamam."
Gazete, röportajı tanıtırken, Ben Şabat'ın Arap ülkelerine yaptığı gizli görevlerin perde arkasını da sunduğunu söylüyor.
Kişiliğinden "Netanyahu'nun adamı" olarak bahseden Ben Şabat, İsrail'deki Arap vatandaşları tarafından başlatılan “terör dalgası operasyonuna” karşı özellikle sert bir tavır takınarak halkı şaşırtıyor.
“Terör dalgası operasyonunun” failleri olan İsrail’deki Arap vatandaşlarının evlerinin yıkılmasını isteyen Ben Şabat, “Kaçış yok ve bu benim tavsiyem. İsrail vatandaşı teröristlerin evlerini yıkmaktan başka çare yok. Bu bir caydırıcılıktır ve başka bir yöntem yoktur”.
Gazeteci: “Gerçekten mi? Beerşeva'daki Şeva Hastanesi'nde çalışan İsrailli bir doktorun evi yıkıldı. Pek çok yaralı Yahudi'nin hayatını kurtarmıştı, onunla birlikte yaşayan damadı operasyonu gerçekleştirdi? Bütün bir ailenin masum olduğu halde cezalandırılması?
Ben Şabat: “Bu bir ceza değil, caydırıcılıktır”.
Gazeteci: “Ceza ya da caydırıcılık, evi yıkılan bir aile için bu bir şey değiştirir mi?”
Ben Şabat: “Operasyona karışmayanlara caydırıcılığı mümkün olduğunca en aza indireceğim. Örneğin, failin odasını yıkmak. Devletin, öldürülmek için canını feda etmeye hazır olanlara karşı başka bir caydırıcılığı yoktur”.
Gazeteci: "Peki canını feda etmeye hazır olan, bir odası yıkılsa öldükten sonra etkilenir mi?”
Ben Şabat: “Gözaltına alınıp sorguya çekilen faillerin bu açıklamalarını kendi kulaklarımla duymasaydım bunu söylemezdim. Onları her şeyden daha çok caydıran şey, aile evlerinin yıkılma olasılığıdır.”
Gazeteci: "-Masum bir insanın evini yıkarsanız, iki elinizle kin ve intikamın yıkım döngüsünü yaratırsınız."
Ben Şabat: “-Her hayal kırıklığı eylemi nefret yaratır. Bariyer aynı zamanda nefret de yaratır, o halde bariyerler dikmekten kaçınır mısınız?”
Gazeteci: "İsrail'e girişin önündeki bariyerler, hiçbir suçu olmayan bir İsrail vatandaşının evini yıkmaya benziyor mu?"
Ben Şabat: “Sert olmak benim için önemli. Bu nefretten kaynaklanmıyor, Tanrı korusun. Bu türden başka bir operasyon İsrail toplumu için çok yıkıcı olacaktır. Bahsettiğim adımlar bize vereceği zararla kıyaslandığında aşırı değil ve Arap toplumu ile ilişkilerimizi tamamen yok etmeyecek”.
Gazeteci: “Söyledikleriniz beni hem ahlaki hem de pratik olarak şaşırtıyor ve şok ediyor. Farz edin ki şimdi Ramazanda Arap kasabalarında bir ev yıkıyorsunuz. Yararlı bir şey mi yapmış olursunuz? Tam tersi. Büyük bir ateş yakarsınız”.
Ben Şabat: “Arap toplumunun kendisi kırmızı çizgiler belirleyerek devlete yardım etmek istiyor. Arap toplumunun büyük çoğunluğu operasyonlara karşı temkinli, terörizme karşı çıkıyor ve bunun sadece kendi durumlarına zarar vereceğini biliyor”.
Gazeteci: “Buradaki konumunuz aşırı. Eminim Netanyahu bunu reddederdi. Diğer meslektaşlarınız size katılıyor mu?”
Ben Şabat: “Evet, başlangıçta herkes sizin gibi yorum yaptı. Bazıları ikna oldu”.



Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
TT

Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)

Hizbullah, İsrail'le yıllardır süren ve bir ay önce tüm Lübnan'ı kapsayacak şekilde genişleyerek yoğunlaşan savaş sahasına silahlarını birer birer sokuyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz günlerde “(Hizbullah'ın) Güney Litani bölgesinde yüzlerce tünel ve sığınak kazdığını ve İsrail güçlerinin burada bir miktar modern Rus silahı bulduğunu” açıkladı.

Bu açıklama, ABD'de yayınlanan Washington Post gazetesinin İsrailli yetkililere dayandırdığı, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılar sırasında, Rus ve Çin yapımı tanksavar silahlarının bulunduğu haberinden saatler sonra geldi.

Askeri uzmanlar Hizbullah'ın silahlarını, özellikle de füzelerini kullanma konusundaki isteksizliğini birden fazla faktöre bağlıyor: Bunlardan ilki, İsrail'in iletişim araçlarını bombalayarak ve genel sekreterine suikast düzenleyerek Lübnan'ın tüm bölgelerine, özellikle de Hizbullah'ın etkisi ve kontrolü altındaki bölgelere karşı yürüttüğü yoğun hava savaşında kullandığı sürpriz unsurudur. İkincisi, İsrail'in silah depolarının büyük bir kısmını imha etmesinin yanı sıra, zamanında oraya ulaşamaması ve bu durumun Hizbullah'ta, Tel Aviv'in kendisine giden tüm ikmalleri kesme niyeti göz önüne alındığında, savaşın uzun olacağı ve tüm füzelerin aynı anda kullanılmasının uygun olmayacağı kanaatine yol açmasıdır.

Tanksavar silahları

Askeri ve stratejik Uzman Tuğgeneral Hasan Jouni, "Netanyahu'nun bahsettiği modern Rus silahlarını ve söylediklerinin doğruluğunu belirlemenin mümkün olmadığını, özellikle de Hizbullah'ın kullanmadan önce benzer bir silahı ortaya çıkarmayacağı" görüşünde. Rusya ve Çin'de geliştirilen tanklar için hafif silahların modern olup olmaması fark etmediğinden büyük bir önem taşımıyor. Uzun menzilli füzeler Hizbullah’ın elinde ama İsrail'in girdiği bölgede değil.”

Sürpriz oyun

Jouni, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada "Hizbullah'ın sürprizler oyununda, silahların ve bunların kullanımının kademeli olarak tespit edilmesinde ustalaştığına" inanıyor ve şuna dikkat çekiyor: "Son zamanlarda Golani üssünü vuran ve çok sayıda ölüme yol açan saldırı İsrail askerleri arasında meydana gelen yaralanmalar, hedefleme doğruluğu, zamanlama ve etki açısından öncekilerden farklıydı. Bu nedenle Hizbullah'ın kullanmaya başladıkları modern insansız hava araçları neslindendir.”

“Füzelere gelince, Hizbullah, savaşın uzun olduğunu bildiği için bunları kademeli olarak kullanıyor ve son zamanlarda 100 kilometre menzilli ve 100 kilogram patlayıcı başlık taşıyan Nasr 1 füzesini kullandı ve daha uzağa giden, varlığın tüm noktalarına ulaşan füzelere sahip” dedi.

Couni, "Dengeyi değiştiren silahlardan söz edemeyiz, bunun yerine grubun, iki ülkedeki eşitsiz nüfuza bakılmaksızın, Lübnan'da kaybedilen güvenlik ile İsrail'de kaybedilen güvenlik arasındaki denklemi istikrara kavuşturma çabasından söz edebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Füzelerin kademeli kullanımı

Gazze'de savaşın başladığı Ekim 2023'ten bu yana Hizbullah'ın İsrail'e ateşlediği füzeler arasında, patlayıcı yükü 300 ile 500 kilogram arasında değişen "Katyuşa" ve "Burkan" füzeleri yer alıyordu.

Hizbullah, geçen Eylül ayı sonuna kadar balistik füzelerini Tel Aviv'deki Mossad karargâhını bombalamak için kullanmadı; bunun sorumlusunun "çağrı cihazları ve radyo cihazlarının katliamına ilave olarak liderlerinin suikastı olduğunu" belirtti.

İsrail Ordu Radyosu geçtiğimiz günlerde Hizbullah'ın balistik füze kullanımını yoğunlaştırmaya başladığını ve son zamanlarda Rusya'da üretilen taşınabilir tanksavar füzeleri "Kornet" ile "Fadi 1" ve "Fadi 2" füzelerini birden fazla kez kullandığını belirtti. Bunlar, "noktasız alan bombalamasında" kullanılan taktiksel "yerden yüzeye" füzelerdir.

Ayrıca İsrail insansız hava araçlarını düşürmek için İran yapımı uçaksavar karadan havaya füzelere de başvurdu.

Hizbullah, en az iki olayda İsrail savaş uçaklarına karşı yaklaşık 90.000 feet yükseklikteki hedeflere ulaşabilen radar güdümlü füze kullandı ve onları geri çekilmeye zorladı.

Füze cephaneliği

İsrail'deki araştırma merkezlerine göre Hizbullah 150.000 ila 200.000 arasında normal balistik ve güdümlü olmayan füzeye sahiptir; bunlar 150 kilometreye kadar menzile sahip kısa, orta ve uzun menzilli füzelerdir. Ayrıca 10,000 hassas balistik füzeye ve İsraillilerin 75 olarak tahmin ettiği Yakhont karadan denize hassas füzeleri bulunmaktadır. Husiler tarafından kullanılanlar gibi sürat teknelerine sahiptir. Sayıları muhtemelen on binleri bulan çok sayıda insansız hava aracına sahip olduğunu da unutmamak gerekir.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) tahminlerine göre Hizbullah'ın elinde yaklaşık 150.000 roket ve füze bulunuyor.