Filistin Otoritesi’nden uluslararası taraflara İsrail’in saldırılarına müdahale çağrısı

Suudi Arabistan yapılan ihlalleri kınadı.

Mescid-i Aksa, İsrail’in şiddet uygulamaları nedeniyle sık sık çatışmalara sahne oluyor. (Reuters)
Mescid-i Aksa, İsrail’in şiddet uygulamaları nedeniyle sık sık çatışmalara sahne oluyor. (Reuters)
TT

Filistin Otoritesi’nden uluslararası taraflara İsrail’in saldırılarına müdahale çağrısı

Mescid-i Aksa, İsrail’in şiddet uygulamaları nedeniyle sık sık çatışmalara sahne oluyor. (Reuters)
Mescid-i Aksa, İsrail’in şiddet uygulamaları nedeniyle sık sık çatışmalara sahne oluyor. (Reuters)

Filistin Devlet Başkanlığı, Yahudi yerleşimcilerin ve işgal güçlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını savaş suçu olarak nitelendirdi. Saldırılar, Arap ve İslami çevrelerde tepkilere yol açarken Suudi Arabistan bu tür suçların ve ihlallerin devam etmesinin ‘Filistin halkı, toprakları ve değerleri üzerindeki yansımalarına’ karşı uyardı.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Yaşananlar, Filistin halkımıza karşı savaş ilan etmekle eşdeğer, tehlikeli bir gelişme ve değerlere saygısızlıktır. İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik bu barbar saldırganlığını durdurmak ve işlerin kontrolden çıkmasını önlemek için tüm uluslararası tarafların derhal müdahale etmesi gerekmektedir. Filistin halkımız, İsrail işgal güçlerinin ve yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’yı tekeline almasına izin vermeyecek ve ne pahasına olursa olsun onu savunacaktır.”
Suudi Arabistan da İsrail işgal güçlerinin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesini, kapılarını kapatarak cami içinde ve dış  avlularında ibadet edenlere saldırmasını kınadı. Ayrıca sistematik olarak artırılan bu gerilimi Mescid-i Aksa’nın kutsallığına ve İslam ümmetinin vicdanındaki yerine yönelik açık bir saldırı ve ilgili uluslararası karar ve sözleşmelerin ihlali olarak nitelendirdi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’ndan 15 Nisan’da yapılan açıklamada uluslararası topluma ‘bu tür suçların ve ihlallerin devam etmesinin savunmasız Filistin halkı, toprakları ve kutsalları üzerindeki yansımalarından ve Ortadoğu’da barış sürecini yeniden canlandırma şansının azalmasından’ İsrail işgal güçlerini sorumlu tutma çağrısında bulunuldu.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği de bu tür suçların ve günlük ihlallerin devam etmesinin sonuçlarından tamamen işgalci İsrail’i sorumlu tuttu. Sekreterlik, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) olmak üzere uluslararası toplumu da tekrarlanan bu ihlallere son vermek için harekete geçmeye çağırdı.
Aynı şekilde Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf da İsrail’in işgal altındaki Kudüs’teki tarihi ve yasal statükoya ve kutsallıklara saygı duyması ve tüm yasa dışı eylemlerini durdurması gerektiğini vurguladı. Hacraf, uluslararası toplumu Mescid-i Aksa’nın ve cemaatinin güvenliğini korumak için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de Müslümanlar için tam koruma sağlanması ve İslami bir vakıf olan Mescid-i Aksa’da ibadetlerini gerçekleştirmelerine izin verilmesi çağrısında bulundu. Mübarek Ramazan Ayı boyunca Mescid-i Aksa’ya baskın çağrısı da dahil olmak üzere her türlü şiddet ve provokasyonu reddettiklerini dile getiren Sözcü, bu durumun Filistin topraklarında ve bölgede istikrar ve güvenlik açısından sonuçları konusunda uyardı.
Arap Parlamentosu Başkanı Adil bin Abdurrahman el-Usumi de Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırının ve saygısızlığın, ‘Müslümanların duygularına yönelik bir provokasyon ve uluslararası toplum, devletleri ve kurumları tarafından savunulan en temel insan haklarının açık bir ihlali’ olduğunu vurguladı. Yetkili, İsrail’in eylemlerinin ‘Filistin halkına yönelik ihlalleri durdurmak amacıyla kararlı bir uluslararası tavır sergilenmesinin’ gereklilik olduğunu söyledi.
Mescid-i Aksa’da 152 kişinin yaralandığı saldırıların yanı sıra Filistin Kızılayı, 15 Nisan’da işgal güçlerinin Batı Şeria’da öfkeli Filistinlilerin yürüyüşlerini ve gösterilerini bastırması sonucu yaralanan 224 kişiyi tedavi etti. İsrail hükümeti ise 15 Nisan’da öğleden sonra pazar gününe kadar, Fısıh Bayramı’nın ilk kısmının yanı sıra gelecek perşembe günü ikinci kısmında da Mescid-i Aksa’yı kapatma kararı aldı. Filistin Devlet Başkanlığı, BM’ye Filistinlilerin korunması için müdahale etmesi çağrısı yaptı.
Ramallah’taki Filistin Kızılayı Sözcüsü, ekiplerinin Batı Şeria’da İsrail ateşi sonucu yaralanan 224 kişiye ambulans hizmeti sağladığını duyurdu. Sözcü, Kudüs de dahil Batı Şeria’daki şehirlerde birçok vatandaşın açılan ateş, ses bombaları ve darp nedeniyle yaralandığını açıkladı.



Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’ ABD Özel Temsilcisi’nin güney ziyaretini gölgede bıraktı

ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)
ABD Libya Büyükelçiliği heyetinin Sebha'yı ziyaretinden (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Libya'daki ‘Rus nüfuzu’, Libyalı analistlerin ABD Özel Temsilcisi Richard Norland'ın Libya'nın güneyine yaptığı benzeri görülmemiş ziyaretin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerini gölgede bıraktı.

Norland'ın bu hafta başında güneydeki Sebha kentinde Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam Hafter ile yaptığı görüşmelerin ayrıntıları yeterince açıklanmadı. Ancak gözlemciler Norland'ın Sebha'ya yaptığı ziyaretin ‘sembolik’ olduğunu bildirdi. Derne Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Yusuf el-Farisi, söz konusu ziyaretin ‘önceki güvensizlik dalgalarının ardından istikrarlı güvenlik koşulları ışığında bir ABD yetkilisinin güney kentine yaptığı ilk ziyaret’ olduğunu belirtti.

cdvfg
ABD'nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland, Sebha ziyareti sırasında gerçekleşen görüşmede konuşurken (ABD Libya Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü üyesi Hafız el-Guveyl'e göre, Libya'ya yönelik on yıllık stratejik planın ve Rus nüfuzunu sınırlama girişimlerinin gölgeleri, ABD Özel Temsilcisi’nin Güney Libya ziyaretinde de kendisini gösterdi. El-Guveyl'e göre Rusya'nın Libya'nın güneyindeki nüfuzunu arttırması, ABD'nin kırılgan bölgelere yönelik stratejisinden ve Norland'ın ziyaretinden daha uzak değil. Bu noktada, geçtiğimiz mart ayından bu yana Rus askeri kargo uçaklarının ülkenin güneyinde yer alan Brak eş-Şati Üssü’ne yönelik birden fazla hava ikmalinden söz eden sızıntıların ortaya çıktığını da belirtmek gerekir.

Xujık8
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile CIA Direktörü William Burns arasında Trablus'ta daha önce yapılan bir görüşmeden (UBH)

İki yıldan kısa bir süre önce Biden yönetimi, ‘Çatışmayı Önlemek ve İstikrarı Teşvik Etmek için ABD Stratejisi - Libya için On Yıllık Stratejik Plan’ olarak bilinen planı başlattı. Bu plan, diğer hususların yanı sıra, Libya'nın tarihsel olarak marjinalleştirilmiş güneyini ulusal yapılara entegre etmeyi, daha geniş bir birleşmeye yol açmayı ve güney sınırını güvence altına almayı amaçlıyor.

Norland, Hafter'le görüştükten sonra Libya'nın güneyinin istikrara kavuşturulması, Libya'nın egemenliğinin korunması ve bölünmelerin aşılmasında oynadığı hayati rol hakkında genel bir konuşma yapmakla yetindi. Trablus Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş'a göre söz konusu ziyaret Moskova'nın nüfuz mücadelesi ve Rusya'nın bölgedeki genişlemesini keşfetme bağlamının ötesine geçemeyebilir.

Diğer yandan Norland’ın Libya'nın güvenlik kurumlarını birleştirme çabalarını ülkenin dört bir yanından Libyalı askeri liderlerle ilişki kurarak desteklemekten bahsetmesi de dikkat çekiyor. El-Atraş Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu ziyaretin gerçekleri gizlemek için yapıldığını belirtti. El-Atraş’a göre bu ziyaret öncelikle Moskova'yı hedef alıyor ve ülkenin batısından sorumlu İçişleri Bakanı İmad et-Trablusi ile Saddam arasında daha önce yapılan ve tek taraflı bir eylem olan görüşmeye dayanan vizyonları önemsizleştiriyor.

 sc
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (Şarku’l Avsat)

Öte yandan bir grup analist, Çin'in Libya'daki faaliyetlerinin genişlemesine ilişkin ABD'nin güçlü endişelerinden bahsetti. Siyasi analist İzzeddin Akil'e göre güney Libya, Çin İpek Yolu'nun kesilmesinde önemli bir istasyon olabilir ve aynı zamanda Afrika'da Çinlileri rahatsız etmek ve onlara karşı koymak için bir üs olarak kullanılabilir.

Akil, Washington yönetiminin Trablus Büyükelçisi olarak atanması planlanan Amerikalı diplomat Jennifer Gavito'nun brifinginde Çin hakkında söylenenleri esas aldı.

Gavito geçtiğimiz haziran ayında Senato Dış İlişkiler Komitesi önünde yaptığı açıklamada, Çin'le bağlantılı şirketlerin Libya'da bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe gösterdikleri derin başarılar konusunda uyarıda bulundu.

Infra Global Partners Vakfı danışmanı Jonathan Bass, Pekin'in Mareşal Halife Hafter'e verdiği desteğe işaret ederek, Çin'in daha önce eski Libya Başbakanı Fethi Başağa döneminde çok cazip koşullarla ülkenin güneyinde Libya altını çıkarma hakkını elde ettiğini söyledi.

Sahel bölgesinin son iki yılda Fransa'ya sadık bazı yerleşik rejimlerin devrilmesine tanık olması ve Rusya'nın yeni rejimlerin müttefiki olarak bölgeye müdahil olması da dikkat çekiyor.

Norland'ın Sebha'yı ziyaretinden bir gün sonra Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin'in Rus askeri kamyonu Ural'ın direksiyonuna geçmesi ve Ural’ın Libya pazarına girişini kutlaması da önemli bir noktaydı.