Tunus’ta iki parlamenter hakkında soruşturma başlatıldı

Parlamenterlere ‘devlet kurumuna hakaret’ suçlaması yöneltildi.

Tunus vatandaşları, parlamentonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep etmek amacıyla başkent Tunus’ta gösteri düzenledi. (AFP)
Tunus vatandaşları, parlamentonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep etmek amacıyla başkent Tunus’ta gösteri düzenledi. (AFP)
TT

Tunus’ta iki parlamenter hakkında soruşturma başlatıldı

Tunus vatandaşları, parlamentonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep etmek amacıyla başkent Tunus’ta gösteri düzenledi. (AFP)
Tunus vatandaşları, parlamentonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep etmek amacıyla başkent Tunus’ta gösteri düzenledi. (AFP)

Tunus Başsavcılığı, 15 Nisan’da görevleri askıya alınan parlamentonun çevrimiçi düzenlenen bir oturumuna katılan milletvekilleri hakkında ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla soruşturma başlattı.
Başkentteki Asliye Mahkemesi, Buşuşa bölgesindeki terörle mücadele ekibinin, Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi’nin de aralarında bulunduğu davaya müdahil olan milletvekillerini dinleyerek başlattığı güvenlik soruşturmalarının ardından hakimleri davayı araştırmakla görevlendirildiğini bildirdi.
Açıklamaya göre Başsavcılık, ‘devlet otoritesine karşı çıkmak, devlet yetkisini değiştirmek, kargaşa çıkarmak niyetiyle anlaşmalı olarak bir araya gelmek’ suçlamalarıyla soruşturmanın sürdürüleceğini kaydetti.
Terörle Mücadele Merkezi Birimi, daha önce görevleri askıya alınan Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi de dahil 6 milletvekilini ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurma’ davasında ‘darbeye teşebbüs’ suçlamasıyla dinlemişti. Ancak mahkemenin ‘bazı milletvekillerinin avukat statüsünde olduğunu’ tespit etmesi üzerine dava daha sonra ertelenmişti. Bu durum, Barolar Birliği’ne bilgi verilmesi de dahil olmak üzere, yargılanmaları üzerine ek adli prosedürler gerektiriyor.
Parlamento, 30 Mart’ta 217 milletvekilinden 121’inin katılımıyla çevrimiçin bir genel kurul düzenledi. Oturumda, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından 25 Temmuz 2021’de açıklanan ve parlamentonun çalışmalarının dondurulması da dahil olmak üzere olağanüstü tedbirlerin iptali için sunulan bir yasa tasarısı onaylandı. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı, birkaç saat sonra Ulusal Güvenlik Kurulu üyelerinin olağanüstü toplantısının ardından meclisi feshetme kararı alarak ve milletvekillerini devlet güvenliğine karşı komplo kurmak ve başarısız bir darbe girişimi düzenlemekle suçlayarak yanıt verdi.
Diğer yandan Cumhurbaşkanı Said’in kararlarını destekleyen bir grup örgüt ve parti, ‘ulusal diyaloğun hazırlanması, şeklinin ve rotasının belirlenmesi, siyasi sistem, ekonomik ve toplumsal durumla ilgili bir dizi önerinin formüle edilmesi ve reform sürecine dair görüş bildirilmesi’ için toplantılar düzenledi.
Halk Hareketi, Halk Akımı Partisi ve Baas Partisi (milliyetçi partiler) liderliğindeki reform sürecini destekleyen taraflar, halk referandumu ve yasama seçimleri ile ilgili bir takvim doğrultusunda, diyalogu başlatma zamanının geldiği görüşündeler. Görüşmelerdeki güçlü taraf olan İşçi Sendikası da bu diyaloga hazırlanıyor. Sendika, Kays Said’in diyalog yerine Tunuslulara sunduğu elektronik istişareyi kabul etmiyor.
Cumhurbaşkanı Said, 2013 yılındaki ulusal diyaloga sponsor olan Dörtlü’nün liderleriyle görüşmesi sonrasında birkaç kez ulusal çapta görüşmelerin başladığını duyururken, İşçi Sendikası Başkanı Nureddin et-Tabbubi de dahil bazı parti ve kuruluşların başkanları söz konusu diyalog hakkında şüphelere sahip. Tabbubi, diyalogun ‘şartlar, önceki sonuçlarla veya yalnızca Cumhurbaşkanı tarafından önerilen elektronik istişarenin sonuçlarını kabul ederek gerçekleşemeyeceğini’ belirtmişti.
Diğer yandan Tunus İnsan Haklarını Savunma Birliği (LTDH) Başkanı Cemal Müslim konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Diyalog, belirli bir çerçevenin yokluğu, bir yapının ve denetleme komitesinin bulunmadığı bşir ortamda başlamamıştır. Diyalogdan dışlanmanın yargı kararlarına dayanması ciddi bir durumdur.”
Gözlemcilere göre Said’in siyasi tercihlerini destekleyen partiler, Cumhurbaşkanı’nın ‘diyaloğun darbecileri dışlayacağı’ yönündeki açıklamalarına dayanıyor. Darbeciler ifadesiyle, Nahda Hareketi ve yandaşlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı’na göre ülkenin yeteneklerini ele geçiren partiler kastediliyor. Bu çerçevede ‘dışlama’ eyleminin bu tarafları, tarihi henüz belirlenmeyen ulusal diyaloga hazır hale getirdiği belirtildi.
Diğer yandan Halk Hareketi lideri Muhammed el-Mislini ise açıklamasında şunları söyledi:
“Durum, şu an teknik düzeyde. Bu, bir dizi komitenin siyasi sistem, ‘seçim sistemi ve ekonomik- toplumsal durum ve ulusal diyalogla ilgili’ önemli seçimler konularında çalışmasından kaynaklanıyor.”
Mislini ayrıca söz konusu komitelerin somut sonuçlara varması  halinde Tunus kamuoyuna açıklama yapılacağını kaydetti.
Mislini sözlerinin devamında, 17 Aralık’ta yapılması planlanan parlamento seçimlerinde bireylere yönelik oylama sisteminin ‘bir yenilik olmadığını’ dile getirdi. “Halk Hareketi, ‘bir sızma, kabilecilik ve yozlaşmış para’ aracına dönüşmemesi için bu sistemin faydalı olmasını sağlayacak garantiler talep ediyor” ifadesini kullandı.



Netanyahu'nun ofisi, İsrail'in Mısır'ın Gazze planını reddettiği yönündeki iddiaları yalanladı

Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nde İsrail saldırısında öldürülen kız kardeşi Massa'nın (4 yaşındaki) naaşını taşıyor (AP)
Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nde İsrail saldırısında öldürülen kız kardeşi Massa'nın (4 yaşındaki) naaşını taşıyor (AP)
TT

Netanyahu'nun ofisi, İsrail'in Mısır'ın Gazze planını reddettiği yönündeki iddiaları yalanladı

Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nde İsrail saldırısında öldürülen kız kardeşi Massa'nın (4 yaşındaki) naaşını taşıyor (AP)
Bir Filistinli, Gazze Şeridi'nde İsrail saldırısında öldürülen kız kardeşi Massa'nın (4 yaşındaki) naaşını taşıyor (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Mısır'ın Gazze'de ateşkes planını reddettiği yönündeki haberlerin "temelsiz" olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, "Hamas ateşkesin önündeki engeldi ve olmaya devam ediyor" denildi.

Sitede, bu açıklamanın, İsrail'in Mısır'ın geçici ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması planını reddettiğine dair Arap medyasında çıkan haberlerin ardından geldiği belirtildi.