Rusya 9 Mayıs’taki Zafer Günü’ne kadar savaşta önemli ilerleme elde edebilecek mi?

Rus yanlısı güçler Mariupol Limanı yakınlarında tank sürüyor (Reuters)
Rus yanlısı güçler Mariupol Limanı yakınlarında tank sürüyor (Reuters)
TT

Rusya 9 Mayıs’taki Zafer Günü’ne kadar savaşta önemli ilerleme elde edebilecek mi?

Rus yanlısı güçler Mariupol Limanı yakınlarında tank sürüyor (Reuters)
Rus yanlısı güçler Mariupol Limanı yakınlarında tank sürüyor (Reuters)

Rusya’nın büyük bir askeri geçit töreni ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yaptığı bir konuşma ile kutladığı Nazi Almanyası’na karşı kazanılan zaferin yıldönümü olan 9 Mayıs tarihi, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşta önemli ilerleme elde ettiğini duyurması için hala beklenen bir tarih.
Ancak bu yılki geçit töreni yaklaşırken, Rusya savaşta ‘özgürleştirmek’ istediği Donbas bölgesinde hala önemli bir başarı elde edemedi.
Bazı gözlemciler, askeri operasyonun üçüncü aşamasına yönelik Rus hazırlıklarının yavaş ilerlemesini Rus askeri liderliğinin karşılaştığı büyük zorluklarla açıklıyor.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nün (ISW), 17 Nisan operasyonlarına ilişkin günlük değerlendirmesinde, “Rus kuvvetleri, 16 Nisan’da Mariupol Limanı’nı muhtemelen ele geçirdi” denildi.
Değerlendirmede, şehirde sadece birkaç grup Ukraynalı asker kaldığı ve bunların bazı mahallelere dağıldığı, çoğu Azov Taburu’ndan birkaç yüz kişinin ise Azovstal fabrikasında mahsur kaldığı belirtildi.
Değerlendirmeye göre, Kiev muharebelerine katılan Rus taburları, Ukrayna’nın doğusunda insan ve ekipman eksiklikleri doldurulmadan ortaya çıkmaya başladı.
Enstitü, söz konusu taburların insan kayıplarını tazmin etmek için acil ihtiyaç ışığında, şu anda İzyum ekseninde başlattıkları taktik saldırıları aşan geniş çaplı bir askeri operasyon gerçekleştirebilecekleri ihtimalini dışladı.
Değerlendirmede, “Rus kuvvetleri 17 Nisan’da İzyum çevresinde konuşlanmaya devam etti ancak herhangi bir taarruz harekatı gerçekleştirmedi” denildi.
Değerlendirmede, Rus paralı asker şirketi Wagner’in arkasındaki isim olduğu bilinen Yevgeny Prigozhin’in Ukrayna’nın doğusunda olduğuna dair fotoğraflara atıfta bulunularak, “Wagner Group’un finansörü Yevgeny Prigozhin, şirketin işe alım ve finansmanını koordine etmek için Ukrayna’nın doğusundaki sahada aktif” ifadeleri kullanıldı.
Rus ordusunun Donbas’ta Ukrayna kuvvetlerinin kontrolündeki bölgelere uzun zamandır beklenen saldırıyı başlatmamasına değinilerek, “Moskova, bu zaman alsa ve 9 Mayıs Zafer Bayramı’nı kaçırsa bile yeni bir yenilgiden korunmanın yollarını arıyor” denildi.
Batılı askeri gözlemcilere göre, en büyük sorun, Rus askeri liderliğindeki karar alma mekanizmasının merkezi olması. Bu, orta ve alt düzeydeki liderleri inisiyatif alma ve bağımsız eylem özgürlüğünden mahrum ediyor.
Eylemsizlik ve aşırı merkezileşme, cinayet ve soygun dalgasına yönelen Rus askerlerinin davranışlarındaki düzensizliğe yansıyan kontrol ve komuta zincirinin çökmesinde büyük bir sorumluluk taşıyor.
Bir diğer husus ise, otoriter bir rejimde ülkenin tüm ekonomik ve sosyal yönlerinde yolsuzluk yaygın olduğu sürece, modern bir ordunun siyasi liderliğin hedeflerine ulaşmadaki başarısızlığıyla ilgili.
Enstitü’ye göre, bu Rus askerlerinin düşük savaşma ruhu, morali ve yakıtları biter bitmez araç ve tanklarını terk etmeleri, askerlere dağıtılan gıdaların kalitesizliği ve genel olarak tedarik ve lojistik sorunlarında açıkça görüldü.
Uzmanlara göre, modern ordular toplumların koşullarının bir yansıması ve askerler ülkeleri için belirli bir siyasi, ideolojik veya ahlaki üstünlüğe inanmadıkça, niteliksel zaferler kazanabilecek güçler inşa etmek de zor.
Buna ek olarak, savaş Rus teknolojisinin savaş alanında Batılı muadilinden daha az gelişmiş olduğunu kanıtlamakla kalmadı, Rusya’nın Ukrayna üzerinde üstünlük unsuru olarak gördüğü silahların yetersiz donatıldığı, depolandığı ve bakımlarının yetersiz olduğu, bu nedenle savaş alanına ulaştığında operasyonel değerlerinin büyük bir bölümünü kaybettiği görüldü.
Rus ordusu, savaşın ilk aşamasının ortaya çıkardığı yapısal sorunların çeşitliliği nedeniyle 9 Mayıs tarihini kaçıracak gibi görünse de, Rusya’nın Ukrayna meselesini ele alırken stratejik bir seçenek olarak savaşı terk edeceğine inanmak için hiçbir sebep yok.
Bu kararlılık büyük insani ve maddi kayıplara mal olsa bile, Rusya’nın nitelikten ziyade niceliğe bağlılığından vazgeçeceğine dair de hiçbir işaret yok.



Entebbe Zirvesi’nin terörle mücadelede Mogadişu’yu destekleme çabaları üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)
Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)
TT

Entebbe Zirvesi’nin terörle mücadelede Mogadişu’yu destekleme çabaları üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)
Entebbe Zirvesi katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)

Afrika Birliği (AfB) Somali'yi Destekleme ve İstikrar Misyonu'na (AMISOM) katılan ülkelerin devlet başkanları ve başbakanları Uganda'nın Entebbe kentinde gerçekleştirdikleri zirvenin sonuçları, zirvenin Somali hükümetinin terörle mücadele kapasitesini ne ölçüde desteklediğine dair bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni’nin çağrısıyla cuma günü yapılan Entebbe Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde AMISOM'a destek sağlanması gerektiği vurgulandı. Mogadişu'daki mevcut güvenlik durumunun ele alınması için AU güçlerinin bir parçası olarak ilave 8 bin askerin konuşlandırılması gerektiğine işaret edildi.

Uzmanlara göre Entebbe Zirvesi, AMISOM’un Somali’de terörle mücadeledeki rolünü desteklemek ve operasyonel hale getirmek için ‘niteliksel bir sıçrama’ niteliği taşıyor. Ancak AMISOM’un özellikle finansman açısından pek çok zorlukla karşı karşıya olduğunu ifade eden yine aynı uzmanlar, terör örgütü eş-Şebab'dan kurtarılan bölgelerin korunması için Somali ordusunun desteklenmesi gerektiği çağrısında bulundu.

Afrika Birliği Destek ve İstikrar Misyonu (AUSSOM) ocak ayı başında resmen faaliyetlerine başladı. Misyon, görev süresi geçen yılın sonunda sona eren AMISOM’un yerini aldı.

Entebbe Zirvesi'ne Uganda Devlet Başkanı Museveni, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mısır, Kenya ve Cibuti'den yetkililer, AfB Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf, Birleşmiş Milletler (BM) ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) temsilcileri ile Avrupa Birliği (AB), ABD ve İngiltere büyükelçileri katıldı.

y56juk
Entebbe Zirvesi sonuç bildirgesinde AMISOM'a destek vurgusu yapıldı (Mısır Bakanlar Kurulu)

Entebbe Zirvesi’nin cuma akşamı yayınlanan sonuç bildirgesinde terör örgütü eş-Şebab'ın yeniden toparlanmasının engellenmesi gerektiği ve AMISOM’un Somali’deki rolünü güçlendirmek için diğer ikili güçlerin yanı sıra Mısır güçlerinin konuşlandırılmasını hızlandırmak için çalışmanın önemi vurgulandı. Bildirgede ayrıca uluslararası ortakların Somali'de güvenlik ve istikrarı destekleme çabalarının önemine işaret edildi.

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'ye göre uluslararası toplumdaki belirsizlik, eş-Şebab terör örgütünün Somali ordusunun geçtiğimiz yıl elde ettiği kazanımlara yönelik tehdidinin yeniden ortaya çıkmasına yol açtı. Medbuli, zirve sırasında yaptığı açıklamada uluslararası çabaların Somali için gerekli güçlendirme mekanizmalarının harekete geçirilmesi, gücünün iki katına çıkarılması ve Somali ordusunun geçmişte elde ettiği operasyonel kazanımları sürdürebilmesi için eğitim programlarına yönelik olması gerektiğini vurguladı.

Medbuli, ülkesinin ‘uluslararası toplumla birlikte Somali'yi desteklemekte kararlı’ olduğunu vurguladı. Mısır Bakanlar Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre Medbuli, AMİSOM’un ‘uluslararası topluma çabalarını yeniden odaklaması ve Somali'nin barış, istikrar ve kalkınmaya ulaşmasına yardımcı olma taahhüdünü yenilemesi için bir fırsat sunduğunu ve terörizmi ortadan kaldırmasını ve yaşayabilir bir ulusal devleti yeniden inşa etmesinin önünü açtığını’ söyledi.

Öte yandan Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, zirve sırasında ülkesinin istikrara kavuşturulması için daha fazla çaba gösterilmesi çağrısında bulundu. Ülkesindeki son gelişmelerin uluslararası ortakların sağladığı desteğin bir sonucu olduğunu belirten Şeyh Mahmud, AMISOM'un çalışmalarını yürütebilmesi için gerekli finansmanın sağlanmasının yanı sıra Somali ordusunun yeniden inşası ve desteklenmesini gerektiren terörle mücadele çabalarının karşılaştığı zorluklara işaret etti.

BM Güvenlik Konseyi (BMGK) geçtiğimiz aralık ayında eş-Şebab ile mücadele etmek, istikrar çabalarını desteklemek ve insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak üzere AUSSOM'un kurulmasına yetki veren kararı kabul etti.

Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) Zayed Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü ve Afrika meseleleri uzmanı olan Hamdi Abdurrahman, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Entebbe Zirvesinin Somali'yi desteklemek ve AUSSOM’un terörle mücadelede karşılaştığı zorluklara çözüm bulmak için önemli bir platform olduğunu söyledi. AUSSOM’un operasyonel meseleler, mali açıklar ve bölgesel iş birliğiyle ilgili önemli engellerle karşı karşıya olduğunu belirten Abdurrahman, AUSSOM için tahmini 96 milyon dolarlık bir finansman açığı olduğunu ve bunun da misyonun operasyonel kabiliyetlerini zayıflattığını söyledi. Abdurrahman, AfB Komisyonu’nun misyonun çalışmalarının istikrarını sağlamak için 190 milyon dolar olarak tahmin edilen mali destek talep ettiğini de sözlerine ekledi.

frgthy
Somali'ye destek için gerçekleşen Entebbe Zirvesi’nin katılımcıları (Mısır Bakanlar Kurulu)

AfB Komisyon Başkanı zirvede AMISOM için gerekli finansmanın sağlanmasının yanında Somali devlet kurumlarının desteklenmesi ve inşasında ilerleme kaydedilmesi ve Somali halkı arasında iç uzlaşının sağlanması gerektiğini vurguladı.

AMISOM'un çalışmalarındaki zorluklara rağmen zirve sonuçlarının Somali'nin terörle mücadelede desteklenmesinde niteliksel bir sıçrama teşkil ettiğini düşünen Abdurrahman, zirvenin en önemli sonuçları arasında, terör örgütü eş-Şebab'ın son dönemde artan saldırılarının ardından Somali ordusunun desteklenmesi ve kabiliyetlerinin güçlendirilmesi ile AMISOM'a katılan ülkeler ve bağışçılar arasındaki koordinasyonun vurgulanmasın olduğunu söyledi. Abdurrahman, Mogadişu'nun eş-Şebab’tan kurtarılan bölgeleri korumasının önemini de vurguladı.

Öte yandan Afrika Boynuzu bölgesi işleri uzman Sudanlı gazeteci Abdulmunim Ebu İdris, Entebbe Zirvesi’nin Somali'ye bölgesel destek konusunda önemli bir gelişmeyi temsil ettiğini söyledi. İdris, zirve sırasında Somali ordusunun eğitim, istihbarat ve hava desteği alanlarında desteklenmesi konusunda varılan anlaşmanın, terör tehdidi karşısında Mogadişu'nun desteklenmesi için bölgesel bir konsensüs yaratılmasında önemli bir adım olduğunu belirtti.

Mısır'da yaşayan Somalili araştırmacı Numan Hasan ise Entebbe Zirvesi’nin sonuçlarının fazla etkili olmayacağını düşünüyor. Zirveye katılan Somali'ye komşu bazı ülkelerin terörle mücadelede Mogadişu'yu destekleme konusunda ciddi olmadıklarına inanan Hasan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada söz konusu ülkelerin Somali içinde güvenliği sağlamaktan başka çıkarları olduğunu ifade etti.

AUSSOM'a katkıda bulunan ülkelerin zirve düzenlemesinin amacının AMISOM'un finansmanı konusuna çözüm bulmak olduğunu düşünen Somalili araştırmacı, Mogadişu’nun iç siyasi uzlaşmazlık ortamında doğrudan gizli oyla başkanlık seçimleri düzenleme eğilimi de dahil olmak üzere siyasi ve güvenlik istikrarsızlığını arttıran başka iç zorluklar olduğuna dikkati çekti. Hasan, iç güvenlik durumuyla birlikte seçimlerin yapılmasının zor olduğunu da sözlerine ekledi.