İslami Hareket, İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa’da baskı politikasını sürdürmesi durumunda Netanyahu ile ittifak kurmakla tehdit etti  

Naftali Bennet, Yair Lapid ve Mansur Abbas koalisyon kararını imzalarken. (Reuters) 
Naftali Bennet, Yair Lapid ve Mansur Abbas koalisyon kararını imzalarken. (Reuters) 
TT

İslami Hareket, İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa’da baskı politikasını sürdürmesi durumunda Netanyahu ile ittifak kurmakla tehdit etti  

Naftali Bennet, Yair Lapid ve Mansur Abbas koalisyon kararını imzalarken. (Reuters) 
Naftali Bennet, Yair Lapid ve Mansur Abbas koalisyon kararını imzalarken. (Reuters) 

İsrail’de Mansur Abbas liderliğindeki İslami Hareketin oluşturduğu Birleşik Arap Listesi, hükümetteki ve parlamentodaki üyeliğini geçici olarak askıya alma kararının, hükümetin Kudüs ve Mescid-i Aksa’da Filistinlilere yönelik baskı politikasını sürdürmesi durumunda kalıcı bir çekilmeyle sonuçlanacağı tehdidinde bulundu. İslami Hareket liderlerinden İyad Ammar, koalisyondan çekilip Binyamin Netanyahu liderliğindeki muhalefetle ittifak kurabileceklerini söyledi.  
İsrail Ordu Radyosu'na açıklamada bulunan Ammar, “Netanyahu hükümeti herhangi bir İsraillinin Mescid-i Aksa’ya kurbanlık sokulmasına izin vermemiş, aşırılık yanlısı Knesset üyesi Itamar Ben Gvir'in bu yönde bir provokasyon yapmasını engellemişti. Hükümetin düşmesi durumunda hareketimiz (Güney İslami Hareket), Naftali Bennett hükümeti ile Netanyahu hükümeti arasındaki farklılıkları inceleyerek kararını verecektir” dedi.  
Güney İslami Hareketi’nde, İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa'da ibadet gerçekleştirenlere yönelik saldırılarının ardından, hükümet koalisyonunda kalınıp kalınmayacağına dair sert tartışmalar yaşanmıştı. İsrail geçtiğimiz Cuma günü Mescid-i Aksa’da 500’e yakın Filistinliyi gözaltına almış ve ibadet edenlere şiddet uygulamıştı. İslami Hareket’in Pazar günü düzenlenen Şura Meclisi toplantısında, koalisyondan çekilme talepleri yükseldi. Yoğun tartışmaların ardından Şura Meclisi, hükümetteki ve parlamentodaki üyeliğini geçici olarak askıya alma kararı aldı.
Birleşik Arap Listesi’nden yapılan açıklamada, “İşgalcilerin Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya saldırılarını sürdürmesi nedeniyle, tüm olaylar Şura Meclisi’nde etraflıca değerlendirilmiş, mevcut siyasi durumun sürdürülemez olduğu görülmüştür. Bu doğrultuda şu kararlar alınmıştır, öncelikle; Birleşik Arap Listesi’nin koalisyon hükümetinde yer almasının amacı Arap toplumumuzun çıkarlarını korumak ve sorunlarına çözüm bulmaya katkı sağlamaktı, bu konudaki somut kazanımlara rağmen, işgalcilerin Kudüs’e ve kutsallarımıza yönelik eylemlerine sessiz kalamazdık, dolayısıyla şu andan itibaren hükümetteki ve Knesset’teki üyeliğimizi askıya alıyoruz, üyelerimiz Knesset’teki toplantılara katılmayacaktır. İkinci olarak, Birleşik Arap Listesi, Kudüs ve Mescid-i Aksa konularının ‘siyasi çerçevede’ değerlendirilemeyeceğini düşünmektedir, çünkü bu kutsallar tüm Müslümanların müşterek değerlerini temsil etmektedir. Bu nedenle Birleşik Liste’deki milletvekillerini benzer bir karar alarak, parlamentodaki üyeliklerini dondurmaya davet ediyoruz. Üçüncü olarak; eğer hükümet Kudüs halkına, Mescid-i Aksa’ya ve içinde ibadet edenlere şiddet eylemlerini sürdürürse, toplu olarak istifa edeceğimizi bildirir ve diğer Arap partilerini de bu kararla dayanışma göstermeye davet ederiz” ifadeleri kullanıldı.

Karara tepkiler
Ancak bu kararlar, İsrail’deki Arap siyasi çevrelerinde istihzayla karşılandı. İbrani siyasi kaynaklar, Birleşik Arap Listesi lideri Mansur Abbas’ın, ‘askıya alma’ kararını, Başbakan Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in bilgisi dahilinde aldığını aktardı. Kaynakların iddiasına göre Mansur Abbas, Bennett’e koalisyondan çekilme niyetlerinin olmadığını, ancak kendilerini eleştiren Arap kamuoyunu yatıştırmak için bu kararı almak zorunda kaldıklarını söyledi. Öte yandan uzmanlar, Birleşik Arap Listesi’nin çekilmesinin hükümeti düşürmek için yeterli olmayacağını, ancak bu yönde yapılan açıklamaların, koalisyon içindeki aşırı sağcı başka bir partinin çekilerek muhalefete katılmasını teşvik edebileceğini değerlendirdi.
Öte yandan muhalefetteki Arap partisi Birleşik Liste, ‘Knesset ve hükümet üyeliğini askıya alma kararını’ tiyatro olarak nitelendirdi. Birleşik Liste liderlerinden biri, “Gerçekten trajikomik, üç hafta sürecek olan bahar arasında üyeliklerini askıya alıyorlar. Meclis tatili bittiğinde yine elleri Filistinli gençlerin kanıyla kirlenmiş olan ve Mescid-i Aksa’ya baskın yapan hükümeti desteklemeye devam edecekler. Onlar fiili olarak bu hükümetin içindeler ve bize üyeliğimizi askıya almamızı tavsiye edecek son kişiler. Birleşik Liste sağcı hükümetlerin boğazındaki kılçık olmaya devam edecek” dedi.
Öte yandan İslami Hareket liderlerinden Şeyh İbrahim Sarsur, ‘siyasi manevraların’ bırakılıp, derhal hükümetten ve meclisten istifa edilmesi gerektiğini söyledi.  
Öte yandan eski Başbakan Binyamin Netanyahu, hükümetin düşmesinin an meselesi olduğunu söyleyerek, “İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlayacak yeni güçlü bir sağcı hükümet oluşturmalıyız. Bennett ve Lapid çaresizce koltuklarına tutunmaya çalışıyor. Sağın oyları ile koalisyonda yer alan bazı taraflar dahi hükümetinin sonun geldiğinin farkına varmaya başladı” diye konuştu.



Elon Musk "silmeyi" planladığı devlet kuruluşunu açıkladı

Elon Musk, federal kurum ve departmanlarda önemli kesintiler yaparak harcamaları azaltmayı amaçlayan danışma komitesi Kamu Verimliliği Bakanlığı'nın eş başkanı (Reuters)
Elon Musk, federal kurum ve departmanlarda önemli kesintiler yaparak harcamaları azaltmayı amaçlayan danışma komitesi Kamu Verimliliği Bakanlığı'nın eş başkanı (Reuters)
TT

Elon Musk "silmeyi" planladığı devlet kuruluşunu açıkladı

Elon Musk, federal kurum ve departmanlarda önemli kesintiler yaparak harcamaları azaltmayı amaçlayan danışma komitesi Kamu Verimliliği Bakanlığı'nın eş başkanı (Reuters)
Elon Musk, federal kurum ve departmanlarda önemli kesintiler yaparak harcamaları azaltmayı amaçlayan danışma komitesi Kamu Verimliliği Bakanlığı'nın eş başkanı (Reuters)

Milyarder girişimciyken siyasi danışman olan Elon Musk, X'te (Twitter) Donald Trump yönetimini, bir finansal gözlem kurumu Tüketici Mali Koruma Bürosu'ndan (Consumer of Financial Protection Bureau, CFPB) kurtulmaya ikna etmeyi planladığını X'te (Twitter) duyurdu.

Trump'a devlet harcamalarının nasıl kısılacağı konusunda danışmanlık sunan Kamu Verimliliği Bakanlığı'nda (DOGE) eş başkanlığı üstlenen Musk, The Joe Rogan Experience adlı podcast'ten bir kesiti 10 kelimeyle yanıtlayarak yeni görevi kapsamında bu önemli duyuruyu yaptı. 

Musk "CFPB'yi silin. Birbirinin kopyası olan çok fazla düzenleyici kurum var" yazdı.

Bu öneriyi, iş insanı Marc Andreessen'in Joe Rogan'a, tüketicileri yıkıcı uygulamalardan korumayı ve finansal kurumlara kurallar koymayı amaçlayan bağımsız kurum hakkında yakınmasını yanıtlayarak yaptı.

Musk fikrini detaylandırmadı veya CFPB'nin neden diğer finansal düzenleyici kurumlarla birbirinin "kopyası olduğuna" inandığını açıklamadı. Ancak Musk'ın Trump'a yakınlığı göz önünde bulundurulduğunda, CFPB'den kurtulma fikrinde büyük ihtimalle ciddi.

CFPB'nin ortadan kaldırılması, Heritage Foundation'ın hazırladığı ve Trump'ın kampanya sürecinde arasına mesafe koymaya çalıştığı muhafazakar yönerge Project 2025'te de öneriliyor.

CFPB, 2008 Küresel Krizi'yle mücadele için hazırlanan ve yürürlüğe giren Dodd-Frank Wall Street Reformu'yla Tüketicinin Korunması Yasası kapsamında 2010'da kurulmuştu.

Büro, yasaları çiğneyen şirketlere karşı harekete geçerek tüketicileri haksız, aldatıcı veya istismar edici finansal uygulamalardan korumayı amaçlıyor. CFPB, yanlış kredi ödemeleri, haksız yere el konan evler ve daha fazlasına yol açan "geniş çaplı kötü yönetim" gerekçesiyle Wells Fargo'nun 3,7 milyar dolar ödemesini 2022'de emretmişti.

CFPB, tüketicilerin paralarını daha iyi yönetebilmesi ve haksız uygulamaları saptayabilmesi için kişisel finansal araçlar ve bilgiler de sunuyor.

Büro, ABD Merkez Bankası'na benzer bir şekilde yürütme organından bağımsız çalışıyor. Kurumun temelleri, o dönemde Harvard Hukuk Fakültesi profesörü olan Elizabeth Warren'ın ortaya attığı fikre dayanıyor.

CFPB, kuruluşundan bu yana, fazla düzenleyici olduğunu düşünen Cumhuriyetçilerden yoğun tepki alıyor.

Andreessen, Rogan'ın podcast'inde CFPB'nin görevinin "finansal kurumları terörize etmek" olduğundan yakınmış ve asılsız bir şekilde kurumun sadece Warren'ın talimatıyla hareket ettiğini ileri sürmüştü.

Andreessen, CFPB'nin uygulamalarına aşina çünkü kurum, kendisinin bir zamanlar yatırım yaptığı LendUp adlı maaş günü kredisi (borçlunun maaşı yattığında geri ödemek koşuluyla aldığı yüksek faizli kredi -çn.) şirketini, tüketicileri yanılttığı gerekçesiyle kapatmıştı.

Ancak Cumhuriyetçilerin ve finans kuruluşlarının CFPB'ye karşı çıkmasına rağmen, kurumdan kurtulmaya yönelik tüm girişimler sonuçsuz kaldı.

Bu yıl ABD Yüksek Mahkemesi, kurumun nasıl finanse edildiğini sorgulayan bir davada CFPB lehine karar vermişti.

Bu durum Musk'ın kurumun kaldırılmasını önermesini engellemese de CFPB'nin ortadan kalkması için kararın ABD Kongresi'nde onaylanması gerekir.

The Independent cevap hakkı için CFPB'yle iletişime geçti.
 

Independent Türkçe, independent.co.uk/news