Irak hükümeti, kronikleşen elektrik kriziyle mücadele için bir dizi tedbir aldı

Irak hükümeti temiz enerjinin desteklenmesine 800 milyon dolar ayırdı.

Kazımi elektrik uzmanlarıyla yapılan toplantıya başkanlık ediyor (INA)
Kazımi elektrik uzmanlarıyla yapılan toplantıya başkanlık ediyor (INA)
TT

Irak hükümeti, kronikleşen elektrik kriziyle mücadele için bir dizi tedbir aldı

Kazımi elektrik uzmanlarıyla yapılan toplantıya başkanlık ediyor (INA)
Kazımi elektrik uzmanlarıyla yapılan toplantıya başkanlık ediyor (INA)

Irak hükümeti yaz aylarında talebin arttığı elektrik enerjisi üretimini artırmak amacıyla elektrik enerjisi kriziyle mücadelede tedbir almaya devam ediyor. Hükümet bu kapsamda elektrik şebekesine yeni üretim santrallerini dahil etmesinin yanı sıra neredeyse her yıl elektrik arzında krize yol açan İran gaz tedarikindeki kesintilerle ilgili sorunu aşmaya çalışıyor.
Irak Elektrik Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Musa, Bakanlığın ‘sisteme yaklaşık 4 bin 500 megavat dahil edeceğini ve elektrik enerjisi üretiminde 25 megavata ulaşmaya çalıştığını’ söyledi.
Irak resmi haber ajansı INA’ya açıklamalarda bulunan Musa, vilayetleri birbirine bağlayan enerji nakil hatlarının kurulumunun tamamlandığını belirterek, bu kurulumun dağıtım süreci, elektrik kesintisinin hafifletilmesi, trafo çalışma saatlerinin değiştirilmesi, şebeke hatları ile bazı yük merkezlerine mobil santrallerin kurulması ve dağıtım ağlarının güçlendirilmesine yardımcı olacağını ifade etti.
Irak ile Çin arasında yapılan sözleşme kapsamında Selahaddin vilayetinde kurulan ve üretimde en son bin 630 megavata ulaşan elektrik üretim santralinden 615 megavatlık elektriğin şebekeye verildiğini aktaran Musa, santralin ikinci ünitesinin de önümüzdeki aylarda faaliyete geçmesini beklediklerini dile getirdi.
Elektrik Bakanlığı’nın, İran’dan gaz tedarikiyle ilgili sorunları çözme girişimlerine de değinen Musa, İran tarafıyla periyodik toplantılar düzenlediklerini ve Bakanlar Kurulu’nun İran’a olan gaz borcunun tamamını ödeme kararı aldığını belirtti. Musa, borçların Irak Ticaret Bankası’nın kredi fonundan ödeneceğini aktardı.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi önceki gün Bakanlar Kurulu Enerji Konseyi ile düzenlenen toplantıya başkanlık yaptı. Vatandaşa elektrik enerjisini ulaştırmanın en büyük öncelik olması gerektiğini vurgulayan Kazımi, elektrik sistemindeki herhangi bir arızanın giderilmesi için gün boyu çalışma ve her türlü acil kriz için daima hazır vaziyette olma talimatı verdiğini kaydetti.
Başbakan Kazımi ayrıca güvenlik teşkilatlarına, geçen yıl sistemde büyük zararlara yol açan bir dizi terör saldırısının hedef aldığı enerji nakil hatlarında güvenliği artırma çağrısı yaptı.
Öte yandan Irak Merkez Bankası temiz enerjinin desteklenmesine 1 trilyon Irak dinarı (yaklaşık 800 milyon dolar) tahsis etti.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İhsan Şamran el-Yasiri dün (pazartesi) Irak Bankalar Birliği’nin düzenlediği bir panele katıldı. Yasiri, burada yaptığı konuşmada, “Merkez Bankası Başkanı’nın 1 trilyon Irak dinarı değerinde bir girişim başlatmayı onaylamasının ardından Merkez Bankası, Çevre Bakanlığıyla işbirliği içerisinde bu yılbaşından beri Irak’ta yeşil ekonomi ve yenilenebilir enerji alanlarına yatırım yapmaya yöneldi ve yenilenebilir enerjiyle ilgili özel bir komite kurarak işe başladı” dedi.
Yasiri, “Merkez Bankası kredilerin sadece idari komisyon tarafından verilmesine ve tüm konut ve iş sektörlerini hedeflemesine karar verdi. Güneş enerjisi sisteminin kurulması çevrenin korunmasına ve risklerin azaltılmasına katkı sağlayacak” ifadesini kullandı.
Panele katılanlar arasında yer alan Irak Yatırım Komisyonu Başkanı Suha en-Neccar, “Yatırım Komisyonu temiz enerji projelerini büyük oranda destekliyor. Hükümet güneş enerjisi ile 7,5 gigawatt elektrik üretilmesi için uluslararası şirketlerle bir anlaşma imzaladı. Merkez Bankası enerjiye yatırım yapmak için gerekli miktarları sağladı” dedi.
Neccar, yerel ve uluslararası şirketlere “güneş enerjili elektrik santralleri kurmak için Merkez Bankası’nın girişimine yatırım yapma” çağrısında bulundu.
Irak Çevre Bakanı Casim el-Felahi, panelde yaptığı konuşmada, ülkesinde çölleşme ve kum fırtınaları seviyelerinin artmasına yol açan su güvenliğiyle ilgili ciddi sorunların olması sebebiyle Irak’ın iklim değişikliğinden en çok etkilenen dünya ülkelerinden biri olduğunu ifade etti.
Felahi, “Bakanlık, güneş enerjisi ve yeşil ekonomiye geçiş yoluyla elektriğin desteklenmesi için Merkez Bankası’yla birkaç aydır bankanın ulusal girişimi üzerinde çalışıyor” dedi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24