İngiltere'de mahkeme Assange'ın ABD'ye iade edilmesine karar verdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İngiltere'de mahkeme Assange'ın ABD'ye iade edilmesine karar verdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiltere'de bir ceza mahkemesi, WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın ABD'ye iade edilmesine karar verdi.
Başkent Londra'da bulunan Westminster Sulh Ceza Mahkemesinin iadeye hükmetmesiyle dosya, siyasi karar için İçişleri Bakanı Priti Patel’e gidecek.
Patel'in de iadeye onay vermesi durumunda Assange'ın avukatlarının itiraz etmesi bekleniyor.
Duruşma devam ederken Assange'ın destekçileri mahkeme önünde gösteri düzenledi. Burada bir konuşma yapan eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, mahkemeye Assange'ı serbest bırakması çağrısı yaptı.
Karar sonrası konuşan WikiLeaks Genel Yayın Yönetmeni Kristinn Hrafnsson, hükmün ölüm cezasına eş olduğunu belirterek "Şimdi Julian'ın hayatı Priti Patel ve Boris Johnson'ın (Başbakan) ellerinde. Doğru olanı yapmaları gerekiyor. Doğru şeyi yaptıklarından emin olmalısınız. Bir insanın hayatını kurtarma, bunu (iade) durdurma ve basın özgürlüğüne yapılan bu saldırıyı durdurma yetkileri var" dedi.

"Bu siyasi bir dava"
Assange'ın geçen ay evlendiği eşi Stella Moris de bugünkü kararın formalite de olsa kendisini rahatsız ettiğinin altını çizerek "İngiltere'nin Julian Assange'ı ABD'ye iade etme yükümlülüğü yok. Esasen uluslararası yükümlülükleri gereği bu iadeyi durdurması gerekiyor. Boris Johnson ve Priti Patel, Julian'ı onu öldürmeyi planlayan ülkeye iade etmeyin. Boris Johnson ve Priti Patel bunu (iade) her an durdurabilir. Bugün bile durdurabilirler" diye konuştu.
Johnson ve Patel'den "doğru olanı" yapmasını isteyen Moris, "Siyasi suçlar nedeniyle iadeleri yasaklayan ABD-İngiltere iade anlaşmasının dördüncü maddesini uygulayabilirler. Şu anda kendi anlaşmalarını ihlal ediyorlar. Bu siyasi bir dava. Sulh mahkemesinin kararıyla doğrudan siyasi alana geçti" ifadesini kullandı.

175 yılla yargılanabilir
Nisan 2019'dan bu yana İngiltere'de tutuklu bulunan Avustralya doğumlu Assange'ın ABD'ye iade edilmesi durumunda 175 yıl hapisle yargılanabileceği belirtiliyor.
Özellikle Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'da "savaş suçu" olabilecek eylemlerine ilişkin binlerce gizli belge yayımlamakla suçlanan Assange'ı Washington casusluktan yargılamak istiyor.
Assange destekçileri ise davanın basın özgürlüğüne ciddi bir saldırı olduğunu belirtiyor.

Assange'ın dava süreci
Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 2010'da, aralarında ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren çok sayıda gizli belgeyi yayımlamıştı.
ABD'nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç'e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012'de Ekvador'un Londra Büyükelçiliğine sığınmıştı.
Assange, Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'ne konulmuştu.
Mahkeme, Assange'ı bu suçtan 50 hafta hapse mahkum etmişti. 50 haftalık cezasını dolduran Assange'ın iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti.
Duruşmaların ardından 4 Ocak 2021'de Assange'ın intihar riskinin yüksek olduğu ve ABD hapishanesinde özel idari önlemlere tabi tutulacağı, özellikle de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle "gerçek bir risk altında" olduğu gerekçesiyle ABD'nin iade talebi reddedilmişti. ABD ise karara itiraz etmişti.
ABD, temyizi kazanabilmek için WikiLeaks kurucusunun yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulmayacağı ve hapis cezasını ülkesi Avustralya'da çekebileceği taahhüdünde bulunmuştu.
Savunma ekibi ise CIA'in, Assange'ı Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinde saklandığı sırada kaçırma ve öldürme planı yaptığına ilişkin haberleri dayanak göstererek can güvenliğine vurgu yapmıştı.
10 Aralık 2021'de Yüksek Mahkeme, verilen teminatları yeterli bularak alt mahkemenin kararını bozmuş ve Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğine hükmetmişti.
Bunun üzerine Assange'ın savunma ekibi, davayı Yargıtaya taşımak için Yüksek Mahkemeye izin başvurusunda bulunmuştu.
Yargıtay da 14 Mart’ta verdiği kararla Assange'ın ABD'ye iade edilebileceği yönündeki karara itirazını reddetmişti.
Söz konusu kararın ardından, dava dosyasının önce yerel mahkemeye ardından da nihai karar için İçişleri Bakanı Priti Patel'in önüne gideceği belirtilmişti.



Putin’in Ukrayna stratejisi: Sonuna dek savaşa hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Putin’in Ukrayna stratejisi: Sonuna dek savaşa hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’nin tehditlerini ciddiye almayarak savaşın şiddetini artırıp daha fazla Ukrayna toprağını ele geçirebilir.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan Kremlin’e yakın üç kaynak, Putin’in ekonomik yaptırımlara ve askeri baskılara rağmen savaşmaya devam edeceğini savunuyor.

Kaynaklardan biri, Putin’in bakış açısına ilişkin şunları paylaşıyor: 

Putin şu ana kadar barışın detayları hakkında kendisiyle kimsenin ciddi şekilde müzakere etmediğini düşünüyor, buna Amerikalılar da dahil. Bu yüzden hedeflerine ulaşana kadar devam edecek.

Putin’in savaşı sonlandırmak için öne sürdüğü koşullar arasında, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaması ve ittifakın doğuya doğru genişlememesi, Kiev’in askeri açıdan tarafsız kalması ve Moskova’nun ilhak ettiği Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’un Rus toprağı olarak tanınması yer alıyor. 

Analizde, Rus ordusunun son üç ayda Ukrayna’da 1415 kilometrekarelik ilerleme kaydettiği belirtiliyor. Kremlin güçleri, halihazırda Ukrayna’nın beşte birini kontrol ediyor. 

Kaynaklar, Putin’in Ukrayna'nın savunması çökene kadar savaşmaya devam edebileceğini ve toprak taleplerini artırabileceğini savunuyor. Böyle bir durumda Kremlin’in Dnipro, Sumi ve Harkov şehirlerini de ele geçirmek isteyebileceği belirtiliyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, dünkü açıklamasında, Patriot hava savunma sistemlerinin Almanya'dan Ukrayna’ya sevkıyatına başlandığını bildirmişti. Cumhuriyetçi lider ayrıca 14 Temmuz’daki açıklamasında, Moskova’nın 50 gün içinde Kiev’le anlaşmaya varmaması halinde Rusya’ya vergileri yüzde 100 artıracağını açıklamıştı.

Kaynaklar, Putin’in Trump’a yönelik stratejisi hakkında şunları söylüyor: 

Putin, Trump’ın hoş olmayan şeyler yapabilecek öngörülemez biri olduğunu anlıyor. Onu çok fazla kızdırmamak için manevralar yapıyor.

CNN’in analizinde de Putin’in, 50 günlük süreyi savaşı tırmandırıp daha fazla toprağı ele geçirmek için fırsat olarak kullanabileceği savunuluyor. 

Independent Türkçe, CNN, Reuters