ABD ve Polonya savunma bakanları, Ukrayna'ya askeri yardımları, ikili işbirliğini görüştü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

ABD ve Polonya savunma bakanları, Ukrayna'ya askeri yardımları, ikili işbirliğini görüştü

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Ukrayna'ya yönelik güvenlik yardımı çabalarını ve ABD-Polonya savunma ilişkisini görüşmek üzere Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak ile Pentagon'da bir araya geldi.
Görüşme öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Austin, Polonya’nın bağımsızlığı için savaşan ve başkalarına bağımsızlıkları için yardım eden uzun geçmişe sahip olduğunu söyledi.
Austin açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:
"Sayın Bakan, Polonya (Rusya’nın Ukrayna’yı) işgalden bu yana geçen birkaç ayda bu ruhu bir kez daha gösterdi. Ukrayna halkının ülkeleri için savaşmasına ve savaşın dehşetinden kaçmasına yardım ettiniz. İstilacı Rus güçlerine karşı başarılı şekilde savaşmaya devam etmesine yardımcı olmak için Ukrayna ordusuna çok ihtiyaç duyulan güvenlik yardımını sağladınız. ABD'den ve dünyanın dört bir yanından, diğer NATO müttefiklerinden ve ortaklarından gelen güvenlik yardımının sağlanmasını kolaylaştırma konusunda önemli bir rol oynadınız.”
Polonya halkının şiddetten kaçan milyonlarca Ukraynalıya evini açtığını vurgulayan Austin, tüm bu desteklerden dolayı Varşova yönetimine teşekkür etti.

"Endişeyle her gün Ukrayna'daki Rus saldırılarını gözlemliyoruz"
Polonya Savunma Bakanı Blaszczak, açıklamasında, “Polonya ile ABD arasındaki ilişkilerin her zamankinden daha güçlü olması beni çok memnun ediyor. Son görüşmelerimiz ve sayısız toplantımız bunu açıkça gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna'ya “haksız ve sebepsiz” savaş açtığına işaret eden Blaszczak, “Bu haksız ve sebepsiz savaş, Rusya'nın Avrupa-Atlantik düzeninin temellerini sarsma ve kırma girişimidir ve Polonya için Avrupa ve müttefiklerimizin güvenliğine büyük meydan okumadır. Büyük bir endişeyle her gün Ukrayna'daki Rus saldırılarını gözlemliyoruz” diye konuştu.
Polonyalı Bakan, ABD’nin NATO’nun doğu kanadına takviye yapmasından memnun olduklarını belirterek, bunun Rusya’nın NATO’ya yönelik olası girişimine karşı önemli bir önlem olduğunu dile getirdi.
ABD ile işbirliklerini daha da ileriye taşımak istediklerinin altını çizen Blaszczak, ABD ile yakın zamanda 250 Abrams tipi tank alımı için anlaşma imzaladığını hatırlattı.
Blaszczak, şunları kaydetti:
"Polonya, güvenliğini çok ciddiye alıyor. Bu nedenle Rusya'nın Ukrayna'yı işgali karşısında silahlı kuvvetlerimizin güçlendirilmesini kolaylaştıracak yeni bir yasayı şimdiden uygulamaya koyduk. Önümüzdeki yıldan itibaren savunma bütçemizi GSYİH'nin yüzde 3'üne kadar artıracağız. Bu çaba, çok büyük ve birçok alanda yatırım gerektiriyor. ABD ile yakın işbirliğinin bu takviye planını yalnızca Polonya için değil genel olarak NATO'nun bugünün ve yarının tehditleriyle mücadele etme yeteneğini geliştirmeye de katkı sağlayacağına inanıyorum."

Ukrayna’ya askeri destek
Toplantı sonrasında Pentagon’dan yapılan yazılı açıklamada da iki bakanın, Ukrayna’ya askeri desteği konuştuğu aktarıldı.
Açıklamada, Polonya ordusunun Avrupa'nın en yetenekli ordularından biri haline gelmesine yardımcı olmak için işbirliğinin ele alındığı belirtildi.



İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
TT

İsrail, Gazzeli Filistinliler için vatan arayışını genişletiyor

İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)
İsrail, zorla göç ettirme planından vazgeçmedi, aksine Filistinliler için vatan arayışını sürdürüyor (AFP)

İnci Mecdi

Batı basınında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu ve Afrika’da bazı ülkeler arasında Gazze Şeridi sakinlerinin topraklarına yerleştirilmesi konusunda devam eden görüşmelere dair haberler yer almaya devam ediyor. Bu durum, Netanyahu'nun Gazzeli Filistinlileri insani bir formül kullanarak zorla göç ettirme planlarının hâlâ yürürlükte olduğunu doğruluyor. Hem de uluslararası hukukun olası bir ihlali ve etnik temizlik eylemi olarak değerlendirildiğinden, kendisini engellemeye yönelik uluslararası ve bölgesel baskılara rağmen.

Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı, birkaç gün önce İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin topraklarına transfer edilmesi konusunda görüşmeler yapıldığı yönündeki haberleri yalanlayarak, bu iddiaların “doğru olmadığını ve Güney Sudan hükümetinin resmi tutumunu veya politikasını yansıtmadığını” vurgulasa da, İsrail ve ABD, yüz binlerce Filistinliyi Gazze'den transfer etme çabalarını sürdürüyor. Cumartesi günü Wall Street Journal'a konuşan konuya yakın kaynaklara göre, İsrailli yetkililer, Gazze'den ayrılmayı kabul eden Filistinlileri kabul etmeleri için Libya, Güney Sudan, Somaliland ve Suriye de dahil olmak üzere altı ülke ve bölgedeki mevkidaşlarıyla görüştüler.

Finansal anlaşmalar

Bazı kişiler Amerikalı gazeteye, İsrail'in Gazze sakinlerini Güney Sudan veya Libya'ya yerleştirmeye yönelik görüşmelerinin devam ettiğini söylerken, bir başka kaynak Filistinlileri Suriye veya Somali'den ayrılan bir bölge olan Somaliland'a yerleştirmek için daha önce yapılan görüşmelerde kayda değer bir ilerleme kaydedilmediğini bildirdi.

Somaliland hükümetinin temsilcisi, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini belirtirken, Libya ve Suriye'deki yetkililer gazetenin bu haberle ilgili yorum taleplerine yanıt vermediler. Mevcut ve eski ABD’li yetkililer, ABD'nin Filistinlilerin topraklarına yerleştirilmesi konusunda İsrail ile Afrika ülkeleri arasında yapılan müzakerelere dahil olmadığını belirttiler.

Değerlendirilen destinasyonların çoğu, iç çatışmalar ve ekonomik çalkantılar gibi kendi iç sorunlarından muzdarip ve muhtemelen yüz binlerce göçmeni barındırmada zorluk çekecekler. Buna rağmen, kötü koşulları, Gazze'den veya başka yerlerden transfer edilen kişilerin kabulü karşılığında kendilerine ekonomik destek veya başka faydalar sunabilecek anlaşmaların kapısını açtı.

Mısır'ın itirazı ve baskısı

Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden haftalar sonra, İsrailli yetkililer Gazze Şeridi sakinlerinin zorla göç ettirilmesine yönelik planlardan açıkça bahsetmeye başladılar. Bu fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında 2 milyon Filistinlinin Mısır ve Ürdün'e transfer edilmesini talep etmesiyle daha büyük bir yankı oluşturdu. Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni kontrol edeceğini ve “Gazze Rivierası” olarak tanımladığı plan ile Gazze’nin uluslararası bir turizm merkezi olarak yeniden geliştirileceğini de söyledi.

Bu talepler, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi sakinlerini Sina'ya yerleştirme baskısına boyun eğmeyen Kahire ile Washington arasında gerginliğe yol açtı. Wall Street Journal'a konuşan bazı kişiler, bu baskının devam ettiğini belirtti.

Mısır, Gazze Şeridi'nin sakinlerinden boşaltılması fikrine, uluslararası hukuku ihlal eden ve Filistin davasının tasfiyesi ile sonuçlanacak bir etnik temizlik operasyonu olarak gördüğü için şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kaynaklara göre, ABD'nin baskısı, birçok görüşmenin İsrailli ve Mısırlı yetkililer arasında sözlü atışmalar da dahil olmak üzere tartışmalarla geçmesine neden oldu.

Kaynaklar daha önce de Associated Press'e (AP), Mısır'ın Güney Sudan'a, İsrail'in Gazze sakinlerini daha geniş bir anlaşmanın parçası olarak topraklarına yerleştirme teklifini kabul etmemesi için baskı yaptığını bildirmişti. İki Mısırlı yetkili, İsrail'in aylardır Filistinlileri kabul edecek bir devlet bulma çabalarından haberdar olduklarını ve bu çabaların Sudan ile sınırı olan Güney Sudan ile temasları da içerdiğini söylediler. Kahire'nin Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi yönünde baskı yaptığını kabul ettiler.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Güney Sudan için bu anlaşma, İsrail ile daha yakın bağlar kurmasına yardımcı olabilir. Washington ile ilişkilerini iyileştirmesi için Güney Sudan’la çalışan bir Amerikan lobi şirketinin kurucusu olan Joe Szlavik, Güney Sudanlı yetkililerden görüşmeler hakkında bilgi aldığını söyledi. Bir İsrail heyetinin, Filistinliler için kamplar kurma olasılığını görüşmek üzere ülkeyi ziyaret etmeyi planladığını da sözlerine ekledi. Güney Sudanlı bir sivil toplum örgütünün başkanı Edmund Yakani de görüşmeler hakkında Güney Sudanlı yetkililerle görüştüğünü söyledi.

Szlavik'e göre, ABD İsrail ile yapılan görüşmelerden haberdar ancak doğrudan müdahil değil. Güney Sudan'ın, Trump yönetiminin ülkenin bazı seçkinlerine uyguladığı seyahat yasağını ve yaptırımları kaldırmasını istediğini açıkladı. Nitekim ülke, belki de Trump'ın gözüne girme çabasıyla, ABD yönetiminin yasadışı göçmenlere yönelik toplu sınır dışı etme operasyonları kapsamında halihazırda sekiz kişiyi kabul etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Anna Kelly, “Başkan Trump, Gazze yeniden inşa edilirken Filistinlilerin güzel ve yeni bir yere yerleşmelerine izin verilmesi de dahil olmak üzere, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için sık sık yenilikçi çözümler çağrısında bulundu. Ancak Hamas'ın önce silahsızlanmayı ve bu savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi gerekiyor ve şu anda verebileceğimiz daha fazla ayrıntı yok” dedi.

Gönüllü ayrılış mı, zorla göç ettirme mi?

Birçok Filistinli, savaştan ve kıtlığa yakın bir açlık krizinden kaçmak için en azından geçici olarak Gazze'den ayrılmak istese de, kalıcı olarak ayrılmayı ve başka bir yere yerleşmeyi reddediyor. Hukuk örgütleri, insani yardım kuruluşları ve bazı hükümetler, ayrılmaların gerçekten gönüllü olup olmayacağını sorguluyorlar. Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü de dahil olmak üzere bazıları, bu fikrin etnik temizlik sayılabileceği konusunda uyardılar.

Cenevre Sözleşmeleri uyarınca, zorla göç ettirme bir suç ve yalnızca sivillerin güvenliği için geçici tahliye veya askeri zorunluluk gibi dar kapsamlı durumlarda kendisine izin verilebilir. İsrailli ve uluslararası hukuk uzmanlarıysa, bu kriterleri karşılamanın zor olduğunu ve Gazze'nin savaştan zarar görmüş ortamının, transferlerin gönüllü olacağı yönündeki argümanları zorlaştırdığını belirttiler.

Özellikle gençler, çocuklu aileler veya hasta akrabaları olan birçok Gazzeli'nin ayrılmak istediği bildiriliyor. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından geçen mayıs ayında yapılan ankete katılan Gazzeli Filistinlilerin üçte birinden fazlası, savaştan sonra göç etmeye istekli olduklarını söyledi.

Merkezin Direktörü Halil Şikaki'ye göre, göç etme olasılığı en yüksek olan demografik grup, eğitimli gençler ve bu durum Gazze'den beyin göçüne katkıda bulunabilir. Şikaki, savaştan önce yapılan anketlere göre, bu grup arasındaki katılımcıların üçte ikisi ila dörtte üçünün ekonomik ve güvenlik nedenleriyle Gazze'den başka yerlere göç etmeye istekli olduğunu ekledi. Birçoğunun Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Körfez ülkeleri veya Türkiye'ye taşınmakla ilgilendiğini belirtti.