Britanyalı TikTok fenomeni Koreli bir kadın gibi görünmek için İstanbul'a geldi

"TikTok bağımlısıyım"

Fotoğraf: Instagram/@londonoli
Fotoğraf: Instagram/@londonoli
TT

Britanyalı TikTok fenomeni Koreli bir kadın gibi görünmek için İstanbul'a geldi

Fotoğraf: Instagram/@londonoli
Fotoğraf: Instagram/@londonoli

K-pop grubu BTS'in yıldızlarından Park Jimin'e benzemek için defalarca bıçak altına yatan sosyal medya fenomeni, şimdi de Koreli bir kadın gibi görünmek için ameliyat oldu.
Britanyalı Oli London, estetik operasyon için İstanbul'a geldi.
32 yaşındaki London, Jimin gibi görünme isteği yüzünden defalarca ameliyat geçirdiğini Haziran 2021'de açıklamıştı. Kendisini trans-ırk olarak niteleyen fenomen, "Bunu transseksüel olmakla eş tutuyorum. Yanlış bedene doğmuşum gibi hissediyorum. Başka bir hayatta Jimin olmalıydım" demişti.
Tabloid gazete Mirror'ın bugün geçtiği habere göre London, Koreli kadınların TikTok'taki başarısını gördükten sonra onlara benzemek için bir kez daha bıçak altına yattı.
London, sosyal medya platformlarındaki fırsatların bu kararına değdiğini söyledi:
"Tiktok'un bağımlısıyım… Günde yaklaşık 8 saatimi uygulamada harcıyorum. Epey takıntılı ve dürtüsel bir kişiliğe sahibim. TikTok'ta güzel Koreli kadınları keşfettim ve onlara benzemeye karar verdim."
İngilizce öğretmeni olarak çalışmak için 2013'te Güney Kore'ye giden sosyal medya figürü, şöyle konuştu:
"2013'te orada yaşarken Korelilerin görünüşüne aşık oldum. O zamandan beri görünüşe bağımlıyım. Koreli kadın influencer'ları yakın zamanda keşfedince de onlar gibi görünmek için ameliyat olmaya karar verdim."
İstanbul'a gelen fenomen kaş, alın, göz, dudak, boyun ve çene gibi vücudunun pek çok bölgesine operasyon yaptırdı.
London, ameliyatlar için 2014'ten bu yana 230 bin sterlinden (yaklaşık 4,5 milyon TL) fazla para harcadığını söyledi.
Oli London, "Hâlâ Türkiye'de iyileşme sürecindeyim. Ancak bir elbise giyip yeni görünüşümü denedim. Bir anda harika hissettim. Her zaman sonuçlardan memnun olduğumu söylerdim ama daha önce hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Bir daha yüzüme dokunmayacağım ama vücudumu değiştirebilirim" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe, Mirror, Reuters



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe