Bir haftada üç askerin intihar ettiği uçak gemisi ABD'de tartışma yarattı: "Sessizce acı çekmek zorunlu"

"Hapishanedekilerin yemekleri bizim orduda yediklerimizden daha iyi"

Yaklaşık 2 bin 700 kişinin görev yaptığı USS George Washington, nükleer enerjiyle çalışan Nimitz sınıfı bir uçak gemisi (ABD Donanması)
Yaklaşık 2 bin 700 kişinin görev yaptığı USS George Washington, nükleer enerjiyle çalışan Nimitz sınıfı bir uçak gemisi (ABD Donanması)
TT

Bir haftada üç askerin intihar ettiği uçak gemisi ABD'de tartışma yarattı: "Sessizce acı çekmek zorunlu"

Yaklaşık 2 bin 700 kişinin görev yaptığı USS George Washington, nükleer enerjiyle çalışan Nimitz sınıfı bir uçak gemisi (ABD Donanması)
Yaklaşık 2 bin 700 kişinin görev yaptığı USS George Washington, nükleer enerjiyle çalışan Nimitz sınıfı bir uçak gemisi (ABD Donanması)

ABD Donanması'na ait uçak gemisi USS George Washington'da bir yılda 4 asker intihar etti. Mürettebat, gemideki koşulları anlattı.
Virginia eyaletine bağlı Newport News'ta demirli gemide 12 ay içinde toplamda 7 kişinin hayatını kaybetmesi ve bu kişilerden 4'ünün intihar etmesi tartışma yarattı.
Yakıt ikmal ve onarım çalışmalarının yürütüldüğü gemideki intihar vakalarının üçü, nisan ayında aynı hafta içinde yaşandı.
ABD'nin önde gelen haber kanallarından CNN, aralarında eskiden mürettebatta yer almış ve şu anda aktif görev yapan askerlerin olduğu 12 kişiyle görüşerek gemideki koşullara dair bilgi edindi.
Kimlikleri gizli tutulan kadın ve erkek askerler geminin "yaşanılmayacak halde olduğunu" savundu. Askerlerden bazıları da gemideki olumsuz koşullar nedeniyle geceleri arabalarında uyumak zorunda kaldığını söyledi.
15 Nisan'da intihar eden Xavier Sandor'un babası John Sandor, oğlunun bir kez kendisine gemideki şartların "berbat" olduğunu söylediğini iddia etti.
Sandor, "Gün boyunca sigara içilen, kokan ve sürekli matkapların çalıştığı bir uçak gemisinde nasıl uyuyabilirsiniz? O da arabasında yatıyordu. Hiçbir donanma askeri o koşullarda gemide yaşamamalıydı" dedi.
Sandor'dan önce aynı hafta 9 Nisan'da Mikail Sharp, bir gün sonra da Natasha Huffman intihar etmişti.
Askerlerden biri "Gece yarısı g**üm donmuş şekilde uyanıyordum. Kışın arabamda yaşadım, o bile daha iyiydi" dedi.
Bir başka denizciyse mürettebatın yaşam şartlarından ve yemeklerden defalarca şikayetçi olduğunu fakat bununla ilgili hiçbir değişiklik yapılmadığını öne sürdü.
Asker, "Şikayetler hiçbir işe yaramıyordu. Sessizce acı çekmek zorundaydınız. Gemide yemekler bitiyordu. Şanslıysanız kahvaltılık gevrek ya da tam pişmemiş küçük bir but parçası kalıyordu" dedi.
Mürettebattan bir başka kişiyse "Hapishanedekilerin yemekleri bizim orduda yediklerimizden daha iyi" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Komutan Robert Myers ise yemekhanelerin ve yatakhanelerin askerler gemiye gelmeden önce kontrolden geçirildiğini, mürettebata verilen yemeklerin de günlük olarak denetlendiğini savundu.
2 Mayıs'ta gemide görev yapan 400 askerden en az 260'ına gemi dışında bir konaklama tesisinde kalma imkanı sağlanacağı duyurulmuştu. İleride talep eden askerlere de bu hakkın verileceği açıklanmıştı.  
ABD Donanması, 22 Nisan'da biri gemide son dönemde yaşanan intiharlara odaklanan, diğeri de gemideki genel durumu inceleyen iki soruşturma başlatmıştı.

Independent Türkçe, CNN, ABC News



Netanyahu: İsrail saldırıları İran'da rejim değişikliğine yol açabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu: İsrail saldırıları İran'da rejim değişikliğine yol açabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün (Pazar) Fox News'e verdiği mülakatta İsrail'in askeri saldırılarının İran'da rejim değişikliğine yol açabileceğini söyledi. İsrail'in Tahran'ın kendisine yönelttiği “varoluşsal tehdidi” ortadan kaldırmak için ne gerekiyorsa yapacağını da sözlerine ekledi.

İran Devrim Muhafızları istihbarat şefi Muhammed Kazımi ve yardımcısı Hasan Muhakkik'in Tahran'da düzenlenen bir saldırıda öldürüldüğünü doğrulayan Netanyahu, “Harekete geçmeye karar verdik çünkü buna mecburduk; dokuz bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyum gördük. Nükleer tesislerine saldırılar düzenliyoruz, üst düzey liderlerini hedef aldık ve şimdi teyit edebilirim ki birkaç dakika önce Tahran'daki istihbarat şeflerini ve yardımcısını tasfiye ettik" dedi.

Röportajda İsrail'in askeri çabalarının hedeflerinden birinin İran'da rejim değişikliği olup olmadığı sorusuna Netanyahu şu yanıtı verdi: “Bunun bir sonucu olabilir, çünkü İran rejimi çok zayıf.”

İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının başladığı Cuma gününden bu yana verdiği ilk röportajda Netanyahu şun ifadeleri kullandı: "İran'ı ortadan kaldırmaya yönelik ikili hedefimize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız... İki varoluşsal tehdit: nükleer tehdit ve balistik füze tehdidi.Kendimizi kurtarmak için harekete geçtik, ancak bunun sadece kendimizi korumak için değil, aynı zamanda dünyayı bu kışkırtıcı rejimden korumak için de olduğuna inanıyorum. Dünyanın en tehlikeli rejiminin dünyanın en tehlikeli silahına sahip olmasına izin veremeyiz."

İsrail, Cuma sabahı erken saatlerde sürpriz bir saldırıyla başlayan Yükselen Aslan Operasyonu'nu başlatarak bir dizi üst düzey İranlı askeri komutanı öldürdü ve nükleer tesislere zarar verdi.

İsrail harekatın önümüzdeki günlerde artarak devam edeceğini söyledi. İran ise buna karşılık olarak İsrail'e “cehennemin kapılarını açma” tehdidi savurdu.

İsrail ordusu harekatın şu anki amacının İran'da rejim değişikliği değil, Tahran'ın nükleer ve balistik füze programlarının çökertilmesi olduğunu söyledi.

İsrail, İran'a yönelik askeri operasyonun haftalarca sürebileceğini söyledi.