ABD'de şirketler kürtaj yasağına karşı harekete geçti

Teksas'taki yasağın ardından Amazon, Apple ve Tesla gibi devler eyalet dışındaki kürtajları destekleyeceklerini açıkladı.

7 Mayıs'ta ABD'nin Londra'daki büyükelçiliği önünde toplanan çok sayıda gösterici, The Handmaid's Tale dizisinin gerçek hayata uyarlanmaması gerektiğini belirterek kürtaj yasağına karşı çıktı (Reuters)
7 Mayıs'ta ABD'nin Londra'daki büyükelçiliği önünde toplanan çok sayıda gösterici, The Handmaid's Tale dizisinin gerçek hayata uyarlanmaması gerektiğini belirterek kürtaj yasağına karşı çıktı (Reuters)
TT

ABD'de şirketler kürtaj yasağına karşı harekete geçti

7 Mayıs'ta ABD'nin Londra'daki büyükelçiliği önünde toplanan çok sayıda gösterici, The Handmaid's Tale dizisinin gerçek hayata uyarlanmaması gerektiğini belirterek kürtaj yasağına karşı çıktı (Reuters)
7 Mayıs'ta ABD'nin Londra'daki büyükelçiliği önünde toplanan çok sayıda gösterici, The Handmaid's Tale dizisinin gerçek hayata uyarlanmaması gerektiğini belirterek kürtaj yasağına karşı çıktı (Reuters)

Elon Musk'ın sahibi olduğu elektrikli otomobil şirketi Tesla'nın, çalışanlarına bulundukları eyalet dışında kürtaj yaptırmaları için para ödediği ortaya çıktı. 
Şirketin 2021 Etki Raporu'na göre, o yıl Teksas'a taşınan Tesla, çalışanlarına "eyaletlerinde almaları mümkün olmayan sağlık hizmetlerine" ulaşmalarını sağlayan bir sağlık sigortası sunmaya başladı. Bu paket, seyahat ve konaklama masraflarını da karşılıyor. 
Ağustos 2021'de Teksas'ta hamileliğin başlangıcından 6 hafta sonra kürtaj yaptırmak yasaklanmıştı. Bunun üzerine harekete geçip eyalet dışında kürtaja yardım edeceklerini açıklayan şirketler arasında Amazon, Apple, Bumble, Citigroup, GoDaddy, Hewlett Packard Enterprise, Levi's, Match, Salesforce, Uber ve Yelp gibi devler var. Bunların çoğu, Tesla gibi eyalet dışında kürtajı sağlık sigortası kapsamına aldı.
Diğer yandan geçen hafta ABD Yüksek Mahkemesi'nden sızan bir belgeye göre, mahkeme kürtaj hakkını tanıyan kararı bozmaya hazırlanıyor. 
"Roe v. Wade Davası" olarak bilinen davanın ardından 1973'te alınan karar, çoğunluğu muhafazakar olan mahkeme tarafından bozulursa her bir eyalet kürtajı yasaklama özgürlüğüne sahip olacak. Mahkemenin kararını temmuzda açıklaması bekleniyor. 
Washington merkezli kamuoyu araştırma şirketi Pew Research Center'ın yeni verilerine göre, Amerikalıların yüzde 61'i kürtajın yasadışı ilan edilmemesini istiyor. Anketin iki ay önce on bini aşkın kişiyle yapıldığı bildirildi.
Cumhuriyetçi Parti'nin Florida Senatörü Marco Rubio'ysa şirketlerin bu yöndeki eylemlerini vergiden düşememelerini sağlayacak bir yasa tasarısını bu hafta sundu. Tasarı, toplumsal cinsiyetini kabul etmeyen ve reşit olmayan kişilerin beyan ettikleri cinsiyete geçişleriyle ilgili masrafların da vergiden düşülmemesini öngörüyor.
2016'da başkan aday adayı olan Rubio, salı günü tasarıyı anlatırken "Şirketler, doğmamış bebeklerin öldürülmesi veya çocuklar üzerinde korkunç 'tıbbi' uygulamaların sürdürülmesiyle ilgili olarak sıklıkla yasal boşluk buluyor. Benim tasarım bunun olmamasını sağlayacak" dedi. 
Tesla'nın raporunda çocuklardan bahsedilmese de, 2018'den bu yana translara gereken yardımların WPATH'ın (World Professional Association for Transgender Health/ Dünya Transgender Sağlığı İçin Profesyoneller Birliği) ortaya koyduğu klinik protokol çerçevesinde yapıldığı belirtildi. 
Independent Türkçe, Business Insider, Quartz
 



İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
TT

İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)

Tahran, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında nükleer program konusunda devam eden müzakerelerden daha üst düzeyde bir toplantı yapılmasını reddetti.

İran ve ABD bu hafta başında Umman'da, her iki tarafın da yapıcı olarak nitelendirdiği Roma'daki ikinci turdan bir hafta sonra, yaklaşık altı saat süren teknik düzeydeki müzakereleri içeren üçüncü bir nükleer müzakere turu gerçekleştirdi.

Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi görüşmelerin önümüzdeki hafta da devam edeceğini ve 3 Mayıs'ta ‘üst düzey bir toplantının’ daha planlandığını söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Ummanlı bakanın ‘üst düzey’ toplantıdan neyi kastettiğine ilişkin bir soruya cevaben, “Kastedilen, İran Dışişleri Bakanı ve ABD Özel Temsilcisi’nin başkanlık edeceği dördüncü tur müzakerelerdir” dedi.

Ülkesinin müzakereleri yakın bir tempoda sürdürmeye hazır olduğunu belirten Bekayi, uygulanan yaptırımların her İran vatandaşının günlük yaşamını hedef aldığını ve Tahran'ın bu yaptırımların kaldırılması için ciddi çaba sarf ettiğini kaydetti.

Bekayi, “Başından beri ciddiyetimizi beyan ettik. Haksız yaptırımları kaldırabildiğimiz her günün İran halkının yararına olacağına inanıyoruz. Bu yaptırımlar her birimizin hayatını etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“Müzakerelerin ilerleyişine herhangi bir kısıtlama getirmiyoruz ve karşılıklı mutabakat sağlanması koşuluyla müzakerelerin daha kısa bir tempoda yürütülmesine de itirazımız yok” diyen Bekayi, ‘yaptırımların amacının İran halkına baskı yapmak olduğunu ve yaptırımlarla yüzleşmek ve bunları kaldırmak konusunda ciddi olduklarını’ vurguladı.

Bekayi olağan basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan (UAEA) bir teknik ekibin nükleer uzmanlarla görüşmelerde bulunmak üzere ülkeye geldiğini söyledi.

Bekayi, “Heyet İran'a ulaştı ve bugün İranlı uzmanlarla güvenlik önlemleri de dahil olmak üzere teknik görüşmelerde bulunacak” dedi.

Cumartesi günkü görüşmelerin tamamlanmasının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, UAEA'dan uzmanların cumartesi günü yapılması beklenen bir sonraki tura katılabileceğini belirtti.

UAEA Direktörü Rafael Grossi 17 Nisan'da Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında ajansının müzakerelerde olumlu bir sonuca ulaşılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.

Trump, İran ile dünyanın önde gelen güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında çekilmiş, bunun üzerine İran anlaşmada öngörülen uranyum zenginleştirme sınırlarını aşmış ve UAEA denetimini kısıtlamıştı.

Geçtiğimiz şubat ayında UAEA, Tahran'ın uranyumu yüzde 60 saflığa, yani silahlar için gereken seviyeye yakın bir oranda zenginleştirmesiyle mevcut durumu ‘son derece endişe verici’ olarak tanımlayan bir rapor yayınladı. Tahran ise nükleer silah elde etmeye çalıştığını sürekli olarak reddediyor.