Uyuşturucu karteli Körfez Klanı'nın sokağa çıkma yasağı can aldı: 24 sivil öldürüldü

Kolombiyalı yetkililere göreyse üç sivil ve üç polis yaşamını yitirdi

Ekim 2021'de yakalanana dek Dairo Antonio Usuga, dünyada en çok aranan uyuşturucu çetesi liderlerinden biriydi (AP)
Ekim 2021'de yakalanana dek Dairo Antonio Usuga, dünyada en çok aranan uyuşturucu çetesi liderlerinden biriydi (AP)
TT

Uyuşturucu karteli Körfez Klanı'nın sokağa çıkma yasağı can aldı: 24 sivil öldürüldü

Ekim 2021'de yakalanana dek Dairo Antonio Usuga, dünyada en çok aranan uyuşturucu çetesi liderlerinden biriydi (AP)
Ekim 2021'de yakalanana dek Dairo Antonio Usuga, dünyada en çok aranan uyuşturucu çetesi liderlerinden biriydi (AP)

Kolombiya'da Körfez Klanı'nın ilan ettiği 4 günlük sokağa çıkma yasağında birçok sivil yaşamını yitirdi.
Kartelin perşembe günü yayımladığı "silahlı durdurma" kararında, yasağa karşı gelenlerin vurulabileceği ya da araçlarının kundaklanabileceği ifade edildi.
Körfez Klanı söz konusu kararı, Otoniel lakaplı lideri Dairo Antonio Usuga'nın geçen hafta ABD'ye teslim edilmesinin ardından aldı.
Ülkenin kuzeyinde yer alan bölgelerde kartelin uyguladığı yasak nedeniyle işyerleri ve okullar kapatılırken, şehirlerarası otobüs seferleri de iptal edildi. Pazar günü de yerel futbol takımları arasında düzenlenecek bir maç ertelendi.
Savunma Bakanlığı'nın açıklamasında 4 günlük yasakta üç sivil ve üç polis öldürüldüğü, 180'den fazla aracın da kundaklandığı belirtildi.
Öte yandan Özel Barış Mahkemesi ise kartelin 138 belediyenin yer adlığı bölgelerde sokağa çıkma yasağı uyguladığını ve buralarda toplamda 24 sivilin öldürüldüğünü duyurdu.
Katolik Kilisesi ve bazı insan hakkı gruplarının açıklamalarına göre pazartesi günü yasak biraz daha gevşetildi.
Kolombiyalı yetkililer, sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde halkın güvenliğinin sağlanması için 52 bin askerin görevlendirildiğini belirtti.
Cumartesi yaptığı açıklamada Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque, Otoniel'in sınır dışı edilmesiyle kartelin gücünün zayıfladığını ve liderlik mekanizmasının parçalandığını savunmuştu.
Kolombiya merkezli kar amacı gütmeyen düşünce kuruluşu Indepaz'dan Camilo Gonzalez ise "Uyuşturucu kaçakçılığı Otoniel'in yakalanmasıyla son bulmayacak. Pablo Escobar'ı yakalandıklarında da uyuşturucu kaçakçılığının biteceğini söylemişlerdi. Şimdiyse o döneme kıyasla daha da artmış durumda" dedi.
Geçen yıl ekimde yakalanan 50 yaşındaki Otoniel hakkında Kolombiya'da uyuşturucu ticareti, cinayet, adam kaçırma ve kara para aklama suçlarından 120'den fazla tutuklama kararı bulunuyor.
ABD'de uyuşturucu kaçakçılığından yargılanacak Otaniel, New York Doğu Bölgesi Başsavcısı Breon Peace tarafından "dünyadaki en tehlikeli ve en çok aranan uyuşturucu baronu" olarak tanımlamıştı.
Independent Türkçe, AP, New York Times

 



İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
TT

İran, Arakçi-Witkoff görüşmelerinden daha üst düzey bir toplantı yapılmasını reddetti

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün düzenlediği basın toplantısında (İran Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)

Tahran, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff arasında nükleer program konusunda devam eden müzakerelerden daha üst düzeyde bir toplantı yapılmasını reddetti.

İran ve ABD bu hafta başında Umman'da, her iki tarafın da yapıcı olarak nitelendirdiği Roma'daki ikinci turdan bir hafta sonra, yaklaşık altı saat süren teknik düzeydeki müzakereleri içeren üçüncü bir nükleer müzakere turu gerçekleştirdi.

Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi görüşmelerin önümüzdeki hafta da devam edeceğini ve 3 Mayıs'ta ‘üst düzey bir toplantının’ daha planlandığını söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Ummanlı bakanın ‘üst düzey’ toplantıdan neyi kastettiğine ilişkin bir soruya cevaben, “Kastedilen, İran Dışişleri Bakanı ve ABD Özel Temsilcisi’nin başkanlık edeceği dördüncü tur müzakerelerdir” dedi.

Ülkesinin müzakereleri yakın bir tempoda sürdürmeye hazır olduğunu belirten Bekayi, uygulanan yaptırımların her İran vatandaşının günlük yaşamını hedef aldığını ve Tahran'ın bu yaptırımların kaldırılması için ciddi çaba sarf ettiğini kaydetti.

Bekayi, “Başından beri ciddiyetimizi beyan ettik. Haksız yaptırımları kaldırabildiğimiz her günün İran halkının yararına olacağına inanıyoruz. Bu yaptırımlar her birimizin hayatını etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“Müzakerelerin ilerleyişine herhangi bir kısıtlama getirmiyoruz ve karşılıklı mutabakat sağlanması koşuluyla müzakerelerin daha kısa bir tempoda yürütülmesine de itirazımız yok” diyen Bekayi, ‘yaptırımların amacının İran halkına baskı yapmak olduğunu ve yaptırımlarla yüzleşmek ve bunları kaldırmak konusunda ciddi olduklarını’ vurguladı.

Bekayi olağan basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan (UAEA) bir teknik ekibin nükleer uzmanlarla görüşmelerde bulunmak üzere ülkeye geldiğini söyledi.

Bekayi, “Heyet İran'a ulaştı ve bugün İranlı uzmanlarla güvenlik önlemleri de dahil olmak üzere teknik görüşmelerde bulunacak” dedi.

Cumartesi günkü görüşmelerin tamamlanmasının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, UAEA'dan uzmanların cumartesi günü yapılması beklenen bir sonraki tura katılabileceğini belirtti.

UAEA Direktörü Rafael Grossi 17 Nisan'da Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında ajansının müzakerelerde olumlu bir sonuca ulaşılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.

Trump, İran ile dünyanın önde gelen güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında çekilmiş, bunun üzerine İran anlaşmada öngörülen uranyum zenginleştirme sınırlarını aşmış ve UAEA denetimini kısıtlamıştı.

Geçtiğimiz şubat ayında UAEA, Tahran'ın uranyumu yüzde 60 saflığa, yani silahlar için gereken seviyeye yakın bir oranda zenginleştirmesiyle mevcut durumu ‘son derece endişe verici’ olarak tanımlayan bir rapor yayınladı. Tahran ise nükleer silah elde etmeye çalıştığını sürekli olarak reddediyor.