Başağa ve İngiliz Büyükelçi Hurndall arasında anlaşmazlık yaşanıyor

Anlaşmazlığın temelinde Trablus’taki askeri operasyonların finansmanı konusu var.

Libya Merkez Bankası Başkanı Kebir, Tunus’taki ABD Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Libya Merkez Bankası)
Libya Merkez Bankası Başkanı Kebir, Tunus’taki ABD Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Libya Merkez Bankası)
TT

Başağa ve İngiliz Büyükelçi Hurndall arasında anlaşmazlık yaşanıyor

Libya Merkez Bankası Başkanı Kebir, Tunus’taki ABD Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Libya Merkez Bankası)
Libya Merkez Bankası Başkanı Kebir, Tunus’taki ABD Büyükelçisi ile bir araya geldi. (Libya Merkez Bankası)

İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall ile yeni İstikrar Hükümeti Başkanı Fethi Başağa arasında 20 Mayıs’ta anlaşmazlık başgösterdi. Anlaşmazlığın temelinde Başağa’nın Merkez Bankası’nı başkent Trablus’ta askeri operasyonları finanse etmekle suçlaması var. Başağa, İngiltere Büyükelçisi ile telefonla temasa geçerek artan askeri gerilimi görüştü. Başağa ayrıca kendisi ve hükümetinin ateşkes anlaşmasının ve sivillerin güvenliğinin korunması ilkesine bağlı olduğunu vurguladı.
Fethi Başağa, uluslararası toplumu bu konular çerçevesinde üzerine düşeni yapmaya çağırırken, Büyükelçi ile bazı finans kuruluşlarının Trablus’taki askeri operasyonlara desteğini görüştüklerini dile getirdi. Başağa ayrıca, bu konuda ‘sıkı önlemler’ alınması gerektiğini kaydetti.
Fethi Başağa, yaptığı açıklamalarda İngiltere Merkez Bankası’nın 3 milyar sterlini dondurduğunu iddia etmişti. Ancak Büyükelçi, söz konusu iddiayı yalanlarken, yerel basına bunun doğru olmadığını söyledi.
Diğer yandan İngiltere’nin Libya Büyükelçisi Caroline Hurndall, tüm tarafların şiddetten ve şiddete teşvikten kaçınması gerektiğini söyledi. “Tüm Libyalıların yararına olacak bir sürece yönelik diyaloga yapıcı bir şekilde katılmanız oldukça önemlidir” diyen Büyükelçi, ancak Libya finans kuruluşlarının rollerini görüşmeyi kabul etmedi. Caroline Hurndall, “İngiltere’nin görüşü, Libya finans kurumlarının bütünlüğünü ve tarafsızlığını Libya halkının yararına olacak şekilde korumaktır” açıklamasında bulundu.
Diğer taraftan Muhammed Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi, olası bir silahlı çatışmaya dahil olmama ve güvenlik istikrarını koruma çağrısında bulundu. Konsey Sözcüsü Necva Vehibe, geçici Birlik Hükümeti’ne bağlı güçlerin Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad’dan Trablus’taki son olayları takip etmesin istediğini belirtti. Bununla birlikte Vehibe, daha önce tüm askeri birliklere, kendi emirleri dışında hareket etmemeleri için kesin emir vermiş olmasına rağmen, konseyin, son günlerde başkent içerisinde hareket eden silahlı taburları cezalandıracak herhangi bir talimat vermediğini dile getirdi. Necva Vehibe’ye göre konsey, sorunu siyasi olarak değerlendirdiği ve çözümünün de siyasi olması gerektiği görüşünde. Ayrıca ülkede toplumsal barışın korunması çağrısı yapıyor.  
Diğer taraftan Avrupa Birliği (AB) misyonu, son günlerde Trablus’ta meydana gelen silahlı çatışmalar ve şiddete teşvik konusundaki endişelerini dile getirdi. Misyon, geçen perşembe akşamı yaptığı açıklamada tüm tarafları sakinleşmeye ve itidalli çağırdı. Tüm taraflara, sivilleri koruma ve ateşkes anlaşmasını baltalayacak eylemlerden kaçınma çağrısı yapan AB, “Siyasi çözüme alternatif yok” açıklamasında bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde Kahire’de devam eden anayasa görüşmelerine desteğini yineleyen AB misyonu, Libya genelinde bir an önce kapsamlı ve güvenilir cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin düzenlenmesini sağlayan etkili bir sürece ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Libya kurumlarının, bağımsızlıklarının ve birliklerinin korunması gerektiğini söyleyen misyon, bu kurumların ‘çatışmanın motoru haline gelmemeleri ve tüm Libyalıların hizmetinde olmaları’ çağrısı yaptı. Aynı şekilde bütün Libya halkının yararına ülke genelinde kamu kaynaklarının ve hizmetlerinin şeffaf yönetimine ve adil dağılımına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti.
BM Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams’ın Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi istişarelerinin devam ettiğini açıklamasına rağmen, İtalya merkezli ‘Nova’ haber ajansına göre Libyalı kaynaklar, ‘bir anlaşmaya varmanın kolay olmayacağını’ bildirdi. İstişarelerin 20 Mayıs’ta Kahire’de tamamlanması bekleniyordu.
Aynı kaynaklar, işleri canlandırmak üzere bir mucizenin gerektiğini söylerken, Williams’ın ‘bir seçim yasası, özellikle de bir sonraki başkan için uygunluk kriterleri’ konusunda da fikir birliğine ulaşması halinde, yıl sonuna kadar seçimlerin yapılmasının mümkün olacağına dikkat çektiler. Kaynakların açıklaması şöyle oldu:
“Ancak Trablus’ta geçici kurumları, yani Birlik Hükümeti ve Başkanlık Konseyi’ni kuran Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun yol haritasının, 22 Haziran’da sona ermesi planlandığı için zaman daralıyor. Bu, kesin bir son tarih. Ancak yasal olmaktan ziyade siyasi. Belki de 22 Haziran’da olduğu gibi önümüzdeki birkaç hafta içinde önemli bir şey olmayacak.”
Diğer yandan Dibeybe, parlamento seçimlerinin tek günde yapılması için hiçbir neden olmadığını söylerken, seçimler tamamlanana kadar her hafta bir şehirde veya seçim bölgesinde oylama yapılması önerisinde bulundu.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”