Sisi, Afrika ekonomik birliğinin öncüsü olma yolunda

Sisi, güçlü bir altyapı oluşturulmasını Afrika’nın “ilk meydan okuması” olarak görüyor. Sisi, Ukrayna savaşının yansımalarının üstesinden gelmek için kıta ülkeleri arasında entegrasyon çağrısında bulundu.

Sisi, Afrika İhracat İthalat Bankası toplantılarının açılışını yaptı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Afrika İhracat İthalat Bankası toplantılarının açılışını yaptı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi, Afrika ekonomik birliğinin öncüsü olma yolunda

Sisi, Afrika İhracat İthalat Bankası toplantılarının açılışını yaptı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Afrika İhracat İthalat Bankası toplantılarının açılışını yaptı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Rusya-Ukrayna savaşının kıta ekonomileri üzerindeki olumsuz yansımalarının üstesinden gelmek için Afrika kıtasındaki ülkeler arasında geniş çaplı bir entegrasyon sağlanması çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı bu konuda başlangıç noktasının, Afrika için ‘ilk meydan okuma’ olarak nitelendirdiği, güçlü bir altyapı oluşturmak olduğunu vurguladı.
Sisi, Mısır Merkez Bankası tarafından Afrika İhracat İthalat Bankası (Afreximbank) ile iş birliği içinde yeni idari başkentte düzenlenen toplantıların lansmanına katıldı. Lansmana 3 binden fazla üst düzey uluslararası bankacılık ve kamu görevlisi, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu temsilcileri gibi uluslararası kuruluşlar ve uzmanlar başta olmak üzere uluslararası ve bölgesel kuruluşların temsilcileri katıldı. Mısır Cumhurbaşkanı, Afrika kıtasının görüntüsünü değiştirme ve yol, elektrik ve çeşitli projeler ile altyapı sağlayarak halkının arzularını gerçekleştirme çağrısında bulundu. Sisi “Afrika’nın dış şoklar ve iç zorluklarla mücadelesi” başlıklı bir oturumda, Afrika ülkelerinin mekanizmalar ve somut adımlar atması, kıtanın gerçekliğini değiştirme ve geliştirmeye yönelik hayali hayata geçirmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda “Büyük ülkelerin bankaları, Afrika’nın kalkınmasını sağlamak üzere altyapısını geliştirmek için kredi vermeye hazır mı?” sorusunu da gündeme getirdi.
Sisi dünyanın en büyük ekonomilerini içeren G20’nin, toplam ülke sayısına kıyasla küçük bir grup olduğunu ve ekonomik kabiliyetlerinin onları seçkin bir konuma koyduğunu söylerken, G20 ülkelerinin ekonomik statüsüne sahip olmayan geri kalan ülkelerin kaderinin nasıl olacağını sorguladı. Kovid-19 pandemisinin bazı ülkelerin G20 ülkelerin statüsüne ulaşamadığını gösterdiğini belirten Sisi, Afrika’daki altyapının gelişime hazır olması ve kıta ülkelerinin daha iyiye gitmesi çağrısında bulundu.
Sisi, Mısır durumundan bahsederek, altyapının geliştirilmesi için geçtiğimiz yıllarda 400 ile 500 milyar dolar arasında değişen bir meblağa ihtiyaç duyulduğunu söyledi.  Kalkınma projelerinin, sadece Mısır’ın yüzölçümünün yüzde 10 ila yüzde 12’si oranında olduğuna dikkat çekti. Güvenlik ve istikrarın herhangi bir ülkenin karşı karşıya olduğu en önemli zorluklardan biri olduğunu vurgulayan Sisi, “Ülkelerin entegrasyonu sadece siyasi iradeye dayalı değildir, komşu ülkelerle ve tüm kıtadaki ülkelerle entegrasyon halinde hepimizin yararına olacak ortak yeteneklerimizin anlaşılmasını da kapsar” ifadelerini kullandı. Mısır Cumhurbaşkanı “Sadece Mısır için değil, Afrika için de hayal kuruyorum. Çünkü Afrika halklarının daha iyi yaşama, hayallerini ve arzularını gerçekleştirme hakkı var. Afrika için de hayal kuruyorum ve hiçbir ülkeyi yardımsız bırakmam” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı, Afrika’nın mevcut durumu, halkları arasında bütünleşme olmadan ve mevcut gerçekliğin daha iyi bir gelecek umuduyla herhangi bir farklılık veya sorunların üstesinden gelinmeden aşamayacağını söyledi. Sisi, iş adamlarına Afrika kıtasına önem verme çağrısında bulunarak “Finans ve bankacılık camiasına Afrika’nın ve bir milyar vatandaşının güvenilir olduğunu söylüyorum” ifadelerini vurguladı.
Afreximbank, Afrika içinde ve dışında ticareti finanse edilmesi ve teşvik edilmesi için çalışan bir pan-Afrika çok taraflı finans kuruluşudur. Söz konusu kuruluş, Afrika’daki ticaret yapısının dönüşümünü destekleyen, bölge içinde sanayileşmeyi ve ticareti hızlandıran ve bu yolla Afrika’da ekonomik genişlemeyi güçlendiren finansman çözümleri üzerinde çalışıyor.
Mısır Merkez Bankası Başkanı Tarık Amir ise yaptığı konuşmada, art arda gelen küresel olayların, halihazırda birçok soruna karşı mücadele veren Afrika kıtası ülkelerinin ekonomilerine yük oluşturduğuna yönelik uyarıda bulundu. Amir, Afrika kıtası ülkeleri halihazırda birçok iç sorun ve yükle mücadele ederken, mali otoriteler ile bölgesel ve uluslararası finans kuruluşları başta olmak üzere tüm dünyanın, küresel ekonomilerinin çoğunda sert şoklara neden olan olayları büyük bir ilgiyle izlediğini söyledi.



Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
TT

Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?

Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)

Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.

Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.

İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.

Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.

Birden fazla sebep

Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.

Jfkfjf
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)

Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.

Toplantıda neler oldu?

Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.

Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.

Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.

Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.

Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.

Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.

Zafer pozu arayışı

İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.

Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.

Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.

Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.

Kcjfj
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)

Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.

Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.

Sızıntılar öfkeye neden oldu

Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.

Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.

Jgjfj
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)

İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:

“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”