NATO, Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılması için Türk tezlerini haklı bulmuş

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

NATO, Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılması için Türk tezlerini haklı bulmuş

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Yunanistan basınına sızan NATO'nun gizli belgelerinde, İttifak'ın, Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılmasına ilişkin Türkiye'nin tezlerini haklı bulduğu ortaya çıktı.
"To Vima" gazetesinin “Adalar için NATO’nun gizli belgeleri” başlıklı haberinde, Ankara’nın Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılması için 1957’den beri yaptığı çalışmalara ve bunların sonuçlarına değinildi.
Üç önemli NATO belgesinin vurgulandığı haberde, 7 Şubat 1957’de NATO’nun ilk Genel Sekreteri Hastings Ismay’in İttifakın tüm üyelerine gönderdiği mektubun, Türkiye’nin Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılması yönündeki çabalarının ilk sonuçlarından biri olduğu ifade edildi.
Türkiye’nin 1947 Paris Barış Antlaşmasına dayanarak İleryöz Adası’nın silahsızlandırılması gereğini o dönem de gündeme getirdiği belirtilen haberde, “Ankara’nın talebinin Lord Ismay tarafından kabul edilmesi kararının, 1980 ve 2006 tarihli Türkiye’nin elini güçlendiren diğer belgelere de kapı araladığı" belirtildi.

"Altyapı çalışmaları tekrar değerlendirilmeli"
Habere göre, Ismay’in “İleryöz’ün Altyapısı” başlıklı mektubunda, Türk-Yunan ilişkilerinde sorun haline gelen NATO altyapıları ele alındı. Ismay’in daimi temsilcilere gönderdiği mektupta, NATO’nun İleryöz’de planladığı altyapı çalışmalarına ilişkin olarak, Türkiye’nin, 1947 Paris Barış Antlaşmasına atıfla bu adada söz konusu altyapı çalışmalarına karşı çıktığı aktarıldı. Mektuptaki, “NATO’nun askeri ihtiyaçlarının karşılanması ile buna paralel olarak Anlaşmaya ters bir durumdan kaçınılacak bir ara formül bulunması perspektifi ile İleryöz’deki altyapı çalışmalarının tekrar değerlendirilmesi gerekliliği hissedildi” ifadesi dikkati çekti.
Haberde değinilen ikinci belge ise dönemin NATO Genel Sekreteri Jospeph Luns’un 1980’de Avrupa’daki Müttefik Kuvvetleri Komutanı Bernard Rogers’a gönderdiği mektup oldu.
Luns’un mektubunda da, Limni Adasında kurulması planlanan NATO altyapıları için, üye ülkelerin taraf olduğu anlaşmalar nedeniyle sorun çıkabileceği yönünde uyarı yer aldı.
O dönem Yunan hükümetlerinin Luns’un mektubunda yer alan kısıtlamaların kaldırılması için çaba harcadığı belirtilen haberde, bu çabanın sonuçsuz kaldığı kaydedildi.

Tatbikat planlarına da yansımış
Haberde, Türkiye-Yunanistan anlaşmazlıklarının sadece NATO altyapıları düzeyinde kalmadığı, tatbikat planlarına da yansıdığı ifade edilerek, Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı James Jones’un 2006’daki müdahalesinin bunu bir sonucu olduğu belirtildi.
Buna göre Jones, 15 Ağustos 2006’da “Ege Adaları için Politika Direktifleri” başlıklı yazısında, silahlandırılmaları antlaşmalarla sınırlanan Ege Adalarının NATO’nun barış döneminde askeri tatbikatlarda veya başka faaliyetlerde kullanılmayacağını vurguladı.
Haberde, Limni Adasının ve buradaki askeri güçlerin NATO tatbikatlarına dahil edilmeyeceği belirtilen yazının, Türkiye’nin Lozan Antlaşması temelinde Doğu Ege Adalarının statüsüne ilişkin tezinin dolaylı yoldan benimsendiğini gösterdiğinin altı çizildi.
29-30 Haziran’da Madrid’de düzenlenmesi planlanan NATO Zirvesinin en kritik zirvelerden biri olarak nitelendirildiği haberde, zirveye hazırlık için Yunan Dışişleri Bakanlığında özel hazırlık çalışmaları yapılacağı aktarıldı.



PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
TT

PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)

Ankara ile 40 yıllık silahlı çatışmanın ardından silahlarını bırakmayı taahhüt eden PKK tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye'nin bu konuda kendisinden talep edilenleri yerine getirmediğini öne sürdü.

PKK'nın kurucularından ve üst düzey yetkililerinden Mustafa Karasu, PKK'ya yakın Medya Haber televizyonuna yaptığı açıklamada, “Biz hazırız, ancak (Türk) hükümeti gerekli önlemleri almadı” dedi.

Karasu, ‘Türk devleti içindeki bir grubun süreci baltalamaya çalıştığını’ iddia etti. Bazı kaynaklara göre PKK’nın silahlarını teslim etmesinin ilk aşaması önümüzdeki günlerde gerçekleşecekti.

Karasu, özellikle PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın ‘tutukluluk koşullarının iyileştirilmemesine’ üzüldüğünü ifade etti. Öcalan, geçtiğimiz şubat ayı sonlarında PKK’ya kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleyi bırakması çağrısında bulunmuştu.

Bazı dost isimlerin (Öcalan'ın tutuklu bulunduğu İstanbul açıklarındaki) İmralı Adası'na gittiklerini, ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Karasu, Öcalan’ın 26 yıldır tek kişilik hücre hapsinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

Irak'ta yaşayan iki PKK lideri ve Kürtçe yayın yapan medya kuruluşları, silahların teslim edilmesinin ilk aşamasının 3-10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşeceğini belirtti, ancak Karasu, silahların teslim edilip edilmeyeceğini ve tarihleri teyit etmedi.