CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ile yeni parçacıklar keşfedildi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı ile yeni parçacıklar keşfedildi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) doğadaki dört temel kuvvetin dışında yeni bir kuvvet arama çalışmalarını sürdürmek için inşa edilen ve 3 yıllık bakımın ardından yeniden çalıştırılan Büyük Hadron Çarpıştırıcısının (LHC), şimdiye kadar hiç görülmemiş yeni parçacıklar keşfettiği duyuruldu.
CERN'den yapılan yazılı açıklamada, 3 yıl aradan sonra nisanda yeniden çalışma süreci başlatılan LHC'nin bugün üçüncü kez çalıştırıldığı bildirildi.
Öğlen saatlerinde iki proton demetinin, 450 milyar elektro volt enerji takviyesiyle, LHC'nin 27 kilometrelik halkası etrafında zıt yönlerde döndürüldüğü kaydedildi.
Araştırmacılar, LHC'nin yeniden başlatılmasıyla birlikte "şimdiye kadar görülmemiş 3 yabancı parçacık keşfedildiğini" belirterek, bu yeni keşfin, evrenin anlaşılması yolunda "ileriye doğru büyük bir adım" olduğunu vurguladı.

6,8 trilyon elektro volt ile enerji rekoru kırılmıştı
1998'den 2008'e kadar süren çalışmalar sonucu CERN'de kurulan ve dünyanın en büyük, en güçlü parçacık çarpıştırıcısı olarak kabul edilen LHC, 3 yıllık bakım ve onarım çalışmalarının ardından 22 Nisan'da yeniden başlatılmıştı.
Yeniden başlatma süreci kapsamında, proton demetlerinin ürettiği enerjinin 6,8 trilyon elektro volt (TeV) olarak kayıtlara geçtiği ve bir önceki enerji rekorunun üstüne çıktığı aktarılmıştı.
Doğadaki dört temel kuvvetin dışında yeni bir kuvvet olup olmadığının araştırılması için kurulan çarpıştırıcı ile yapılan son deneyde, "üst kuark" adı verilen dörtlü atom altı parçacık türü ortaya çıkarılmıştı.
CERN araştırmacıları, 2015-2018 yıllarında LHC ile yapılan Atlas deneylerindeki proton çarpışmalarında, dörtlü üst kuarkların daha önce fizik biliminde Standart Model teorisinde öngörülene yakın bir standart sapmayla gözlendiğini belirtmişti.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, İsviçre'nin Cenevre kentinin Fransa sınırı yakınlarında, 175 metre derinlik ve 27 kilometre uzunluktaki bir tünelde yer alıyor.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news