İnsan ömrü 200 yıl uzayabilir!

İnsan ömrü 200 yıl uzayabilir!
TT

İnsan ömrü 200 yıl uzayabilir!

İnsan ömrü 200 yıl uzayabilir!

İngiliz bilim adamı Dr. Andrew Steele'e göre yaşamı 200 yaşına kadar uzatabilecek ilaçlar gelişim aşamasında.
İnsanların 200 yaşına gelmemesi için biyolojik bir neden olmadığını ifade eden Dr. Steel, “Birkaç yılda bir ortaya çıkan ve insan yaşamının temel bir sınırına odaklanan çalışmalar var, ancak çoğu zaman önemli bir unsur içermiyorlar. Yaşlanma sürecini tedavi etmek daha önce hiç denenmedi” diye konuştu.
Yapay zeka destekli biyomedikal şirketi Giro’yu yöneten moleküler fizikçi Rus Dr. Peter Fedichev ve diğer uzmanlar, insanların normal olarak 150 yıla kadar yaşayabileceğini söyledi.
Daima Genç: Yaşlanmadan Yaşlanmanın Yeni İlmi adlı yeni kitabın yazarı Steele, “Ne kadar yaşayabileceğimizin bir sınırı olduğunu düşünmüyorum” dedi. Stele, Yaşlanmayı engelleyen ilaçlardaki yeni ilerlemelerin, iki yüzyıla kadar yaşaması muhtemel insanlar için kritik olabileceğini iddia ediyor. Senolitikler olarak adlandırılan ilaçlar, dokuyu parçalayan hücreleri yok eden ve insan ömrünü uzatabilen bir ilaç sınıfı.
Asıl başarı, zombi hücreleri olarak da adlandırılan yaşlanan hücreleri yok edebilen ilaçlar üretmek olacak. Zombi hücreleri, vücudumuzda bölünmeyi durduran ve birikmeye başlayan hücreler.
Yaşlanma için ilaçların etkin olduğu iddiasının ilk kanıtı 2020'de The Lancet'te yayınlandı. Buna göre, ilaçlarla fareler üzerinde yapılan deneyler ilaçların, fiziksel işlevi iyileştirdiğini ve ömrü uzattığını gösterdi.
İnsanların yaşam süresinin artmasına değinen Dr. Steele, sürüngenler üzerine yapılan çalışmalara da dikkat çekti. Steele, bir insan hücresi bir petri kabında tutulduğunda, durmadan yaklaşık 50 kez bölüneceğini, Galapagos kaplumbağa hücresinin ise yüzden fazla bölüneceğini kaydetti. 120 yıllık bir ömre sahip olan Galapagos kaplumbağaları, uzmanların hücrelerimizin yaşlanma sürecini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilecek uzun ömürlü sürüngen türlerinden sadece biri.



Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
TT

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyindeki gizemli özelliklerin, yüzeyinin altında bir hareketliliğe işaret edebileceğini öne sürdü.

Yeni bir araştırmaya göre, yüzeydeki neredeyse yuvarlak şekiller Venüs'ün aktif bir tektoniğe sahip olduğunu gösteriyor olabilir. Bulgular yeni olsa da bunları keşfetmek için kullanılan veriler aslında 30 yıldan eski ve ilk kez NASA'nın Magellan görevi tarafından bulunmuştu.

Bu davranış, Dünya'daki tektonik levhalara benziyor. Bunlar yoğun bir iç tabakanın üzerinde hareket eden ve yüzeyi sürekli değiştiren devasa kabuk parçalarıdır. Venüs'te tektonik levhalar yok ancak araştırmacılar yine de yüzeyin altındaki erimiş madde tarafından değiştirildiğini öne sürüyor.

Araştırmacılar yüzeydeki deformasyonları anlamak için Venüs'teki koronaları inceledi. Çapları onlarca ila yüzlerce kilometre arasında değişen bu koronalardan gezegende yüzlerce var ve gezegenin mantosundan yükselen maddenin üstteki kabuğu itmesiyle oluştukları düşünülüyor.

Bulgular sadece komşu gezegene ışık tutmakla kalmayıp bize Dünya'nın tarihi hakkında da bilgi verebilir.

Maryland Üniversitesi Baltimore County kampüsü ve NASA'nın Maryland eyaletindeki Greenbelt kentinde yer alan Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde çalışan ve çalışmanın başyazarı olan Araştırma Görevlisi Gael Cascioli, "Bugün Dünya'da koronalar yok ancak gezegenimiz gençken ve levha tektoniği kurulmadan önce var olmuş olabilirler" diyor.

Yerçekimi ve topografya verilerini birleştiren bu araştırma, halihazırda Venüs'ün yüzeyini şekillendiren muhtemel yeraltı süreçlerine dair yeni ve önemli bir fikir veriyor.

Veriler, gezegenin yörüngesine 1990'larda girmesine rağmen Venüs'ün yerçekimi ve topografyası hakkında en iyi verileri elde eden Magellan görevi tarafından toplandı. Bu veriler koronalar hakkında ayrıntılar içerse de elde edildikleri dönemde bunların nedeni gizemini koruyordu.

Araştırmacılar bunlar için bir dizi açıklama önerdi. Ancak yeni araştırmada koronaların alttan gelen erimiş manto materyaliyle oluşması durumunda ne olacağını inceleyen ayrıntılı modeller yapıldı ve daha sonra bu simülasyonlar, gezegenden gelen gerçek verilerle karşılaştırıldı.

Sonuçlar eşleşiyor gibi görünüyor. Araştırmacılar, çalışmadaki 75 koronadan 52'sinin altında görünüşe göre manto malzemesinin yüzdüğünü ve muhtemelen yüzeyi etkilediğini tespit etti.

Bilim insanları Magellan verilerine, NASA'nın 2031'den önce fırlatılması beklenmeyen ve gezegenin yerçekimi ve diğer ayrıntıları hakkında yeni detaylar sağlayacak VERITAS görevinin de yakında eklenmesini umuyor. Bu sadece koronaları değil, daha genel olarak gezegenin jeolojisini anlamaya da katkı sağlayabilir.

Yeni çalışma hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan "A spectrum of tectonic processes at coronae on Venus revealed by gravity and topography" (Venüs'teki koronalarda yerçekimi ve topografyayla ortaya konan tektonik süreçlerin spektrumu) başlıklı makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe