Anthony Hopkins: Oscar, eğlenceli ve canlı bir şey

Seksenli yaşlarındaki ünlü aktör, sosyal medya hesaplarında neşe saçıyor.

Anthony Hopkins. (AP)
Anthony Hopkins. (AP)
TT

Anthony Hopkins: Oscar, eğlenceli ve canlı bir şey

Anthony Hopkins. (AP)
Anthony Hopkins. (AP)

Anthony Hopkins 84 yaşında, adeta 20’li yaşlardaki bir sosyal medya kullanıcısı gibi dans ettiği videoları takipçileriyle paylaşıyor. Ünlü aktörün 17 saniyelik dans videosu sosyal medyada gündem oldu.
Uluslararası çapta üne sahip olan Hopkins, sosyal medyayı gizli yeteneklerini sergilediği bir yer olarak kullanmayı tercih ediyor. Hopkins’in filmlerinde alışageldiğimiz kan, gerilim ve aksiyonun aksine oldukça neşeli ve komik yanları gözler önüne serildi.
1993 yılında İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth tarafından ‘sir’ unvanına layık görülen ünlü oyuncunun Twitter, Instagram, ve hatta gençlerin sıkça kullandığı TikTok’taki paylaşımları yüzlerde gülümseme bırakıyor. Hopkins’in tecrübesini, komikliğini ve deneyimlerini sosyal medyada sıkça görebiliyoruz.
Hopkins, yıllar boyunca sanki mayalanmış bir ekmek gibi bilgeliğini ortaya koyuyor. Hopkins “Her şeyi çok ciddiye almayın. Hiçbir şey abartmaya değmez. Filmin sonunda hepimiz ölüyoruz” diyor.
Hopkins, sosyal medyayı yoğun olarak kullanan tek aktör değil. Ancak kendisi sosyal medyayı öyle bir doğallıkla kullanıyor ki videoları milyonlarca kişi tarafından izleniyor. Üstelik Hopkins paylaşımlarından ödeme almıyor. İnsanlar, doğallık ve dürüst videoları izlemeyi tercih ediyor. Sahte ve yapmacık videolar sosyal medyada çok geçerli olmuyor.
Bir yamyamdan mutluluk dağıtan bir kişiye
Hopkins, 2016 yılında Mark Wahlberg’in tavsiyesi üzerine ilk kez bir Twitter hesabı açmıştı. O günlerde Twitter hakkında hiçbir şey bilmeyen Hopkins, Wahlberg ile bir film setinde oturuyordu. Ancak Hopkins’in ilk Twitter mesajından itibaren takipçileri hızla arttı. Kısa bir süre sonra Instagram hesabı açan Hopkins, daha sonra 3 milyona yakın kişinin kendisini takip ettiği TikTok yolculuğuna başladı.
Hopkins, TikTok videolarında dans eden genç nesilden değil ancak ayaklarını nasıl hareket ettireceğini veya insanlara nasıl güldüreceğini iyi biliyor.. 2020 yılında paylaştığı ilk videosunda, ünlü şarkıcı Drake’in şarkısı eşliğinde dans ediyordu.
Hopkins, Kuzuların Sessizliği (The Silence of the Lambs) filminde Hannibal Lecter isimli yamyam bir karakteri canlandırıyordu. Ancak Hopkins hafızlara kazınan yamyam karakterine rağmen sosyal medyanın en sempatik kullanıcılarından biri oldu. Kendi hayat felsefesinin yanı sıra taklit, çizim ve piyano gibi birçok alandaki yeteneği, Hopkins’in sosyal medyada hızla yükselmesini sağladı. Hopkins tüm bu yetenekleri Kovid-19 kapanması sırasında takipçileri ile paylaşmaya başladı.
Kovid-19 pandemisinin ilk günlerinde ABD merkezli People dergisi ile yaptığı röportajda, sosyal medyada neden bu kadar etkin olduğuna ilişkin şunları söyledi:
“Sosyal medyada seviliyorum gibi görünüyor. Şu an sahip olduğumuz tek şey gülmek. O yüzden biraz gülmeye çalışalım. İnsanlar acı çekiyor ve yalnız. Keşke daha fazlasını yapabilseydim.  İnsanları eğlendirmek için elimden geleni yapıyorum.”
Gönüllerin müzisyeni
Hopkins, piyano çalmayı The Two Popes (İki Papa) dizisindeki sahneleri için öğrenmedi. Zira kendisi zaten küçük yaşlardan beri piyano çalabiliyor. Annesi ikinci el bir piyano alıp kendisini müziğe yönlendirmişti. Hopkins, profesyonel bir müzisyen değil ancak bestecilik yaptığı da oldu. 2012’de bir grup klasik parçayı yorumladığı bir de albüm çıkardı.
Piyanonun başına oturup izleyicileri için eserler çalan Hopkins’e, Budapeşte ziyareti sırasında sahiplendiği ve çoğu videoda yer alan kedisi Niblo eşlik ediyor.
Renklerin oyuncusu
Hopkins’in okuldaki ders notları çok iyi değildi. Bu yüzden sanata yöneldi. Verdiği bir röportajda öğretmenlerinin, sınıf arkadaşlarının ve ailelerinin kendisini herhangi bir işe uygun bir kişiliği olmadığı için kınadığını belirtmişti. Çocukluğunda arkadaşı olmayan Hopkins, boş zamanlarında çizim yaparak geçirdi.
1996 yılında ünlü ressam Pablo Picasso’yu canlandırdı. 17 yıl sonra eşinin kendisine verdiği destek ile kendisini tuvalin karşısında fırça ve boyalarla oynarken buldu. Bugün, Hopkins’in resimleri sergilerde yer alıyor.

Tatiller ve bazı durumlar için bir arkadaş
Tatiller ve bayramlar, insanların Tony’si (Hopkins’in takma adı) ile daha farklı geçiyor. Yılbaşı, Noel, Sevgililer Günü, Şükran günü ve Hopkins’in en sevdiği Cadılar bayramı. Hopkins, şaka yapmayı gerçekten çok seviyor ve ‘sir’ lakabı ile İngilizce aksanı yaparak takipçilerini eğlendiriyor. Çılgın anlarını hayranları ile paylaşan oyuncu, kimse onu görmüyormuş gibi dans etmekten de oldukça hoşlanıyor.

Gerçek sosyal dünya
Hopkins, sosyal medya konusunda uzman değil ancak insanlarla iletişim kurma konusunda usta. Fotoğraflarını ve videolarını tatlı ve cesaret verici yorumlarlar paylaşıyor. Hayranlarına doğrudan hitap edercesine sahip olduğu pozitif enerjiyi onlara aktarmaya çalışıyor. Hayranlarının çalışmalarını, işlerini takdir eden Hopkins, ABD’deki aç çocuklar gibi insani durumlara karşı çeşitli kampanyalar düzenlemeyi de ihmal etmiyor.
75’ten sonra gelen mutluluk
Hopkins, oyunculuk kariyeri boyunca sayısız ödül kazandı. The Silence of the Lambs ve Good Farher filmlerindeki rolleri için iki Oscar kazanmıştı. Bu filmler Hopkins’in hayranlarına gösterdiği eğlenceli ve basit yönü ile asla bağdaşmıyor.
Hopkins, sahip olduğu şöhretten ve gösterdiği başarıdan oldukça memnun. Kendisinin önceliklerinin gösterdiği başarıdan sonra değiştiğini söyleyen Hopkins, 2018 yılında Guardian gazetesi ile yaptığı röportajda “Ağacın tepesine ulaştığınızda yukarıda hiçbir şey bulamayacaksınız. Tüm bu soluklanmalar anlamsız ve sadece bir yalan. Hepsinden önemli olan şey hayatta olmamıza şükretmemiz” dedi.
Hopkins, yaşının ilerlemesi ile geçmişteki başarıları önemsemediği ve küçümsediği bir noktada. Yaptığı işleri temizlik görevlileri, hemşireler ve garsonların meslekleri ile karşılaştırıyor ve bu çalışanların kendisinin kazandığı ödülleri ve parayı daha çok hak ettiğini belirtiyor. Oscar’da ödül kazanmasının ardından yaptığı konuşmada ‘ödüllerin eğlenceli ama anlamsız olduğunu’ düşündüğü için ödül günlerinde uyuduğunu söylemişti.
Hopkins, kendisini önemli olduğunu düşündüğünde babasını aklına getirdiğini söylüyor. Zira babası Richard Arthur Hopkins, fırında çalıştığı için sert elleri ve derin yaraları olan bir adamdı.
Hopkins, bu tecrübeyi ve bilgeliği edinene kadar birçok savaş verdi. Geçmişte alkol bağımlısı olan Hopkins, 1975 yılında yaşadığı aydınlanma anından gurur duyuyor. Sigarayı, en önemlisi kendisini kontrol eden öfkeyi bıraktı. 1970’li yıllardaki film çekimleri sırasında öfkesi ile bilinen Hopkins, bazen yönetmenlere bile zarar veriyordu.
Hopkins konuya dair “Ne kadar başarılı olursanız olun, sizin düzelmenizi sağlayacak şey bu değil” değerlendirmesinde bulundu. Haklıydı… 2002 yılında kariyerinin zirvesinde hayal kırıklığı yaşadı ancak müzik, resim ve sevgi ile üzüntüsünü yendi. Yıllar geçtikte, bir şeyleri kızmanın durumu değiştirmeyeceğini öğrendi. Hopkins, 75 yaşından sonra mutluluğun üç kelime ile özetlenebileceği fark etti: “Memnuniyet, memnuniyet ve memnuniyet”.
Hopkins, telefonunda çocukluk fotoğrafına baktığında “Tony, bence iyi iş çıkardık” diyor. Ancak genç nesillerin TikTok ve Instagram videolarını izlediğinde kendisi ile arasında mesafelerin olduğunu düşünüyor. Yine de Hopkins, hissettiği endişeyi takipçilerinden gizlemeyi başarıyor.



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant