Kazımi, Duhok saldırısıyla ilgili olarak ulusal güçleri bir araya getirmeyi başardı

Irak Başbakanı Kazımi, Duhok saldırısında ölenlerin cenaze törenine katıldı. (Reuters)
Irak Başbakanı Kazımi, Duhok saldırısında ölenlerin cenaze törenine katıldı. (Reuters)
TT

Kazımi, Duhok saldırısıyla ilgili olarak ulusal güçleri bir araya getirmeyi başardı

Irak Başbakanı Kazımi, Duhok saldırısında ölenlerin cenaze törenine katıldı. (Reuters)
Irak Başbakanı Kazımi, Duhok saldırısında ölenlerin cenaze törenine katıldı. (Reuters)

Irak’ın kuzeyindeki Duhok bölgesinde bulunan Zaho’daki bir tatil beldesinde meydana gelen saldırı, ülke gündeminin üst sıralarındaki yerini koruyor. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) sınırları içinde bulunan Duhok bölgesinde 9 sivilin ölümüne, 23 kişinin yaralanmasına neden olan saldırı, siyasi güçlerin tümü tarafından kınandı ve ülke genelinde büyük bir öfkeye neden oldu. 
Irak Başbakanı Mustafa Kazımi, perşembe günü saldırıda yaşamını yitirenler Başbakan Mustafa el-Kazımi başkanlığında toplanan Irak Ulusal Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) ve Birleşmiş Milletler'e (BM) acil bir şikâyette bulunmak üzere Irak'ın egemenliğine ve Iraklıların güvenliğine yönelik saldırılarla ilgili bir dosyanın hazırlanması için Dışişleri Bakanlığı'na talimat verme kararı aldı. Duhok’taki saldırının değerlendirilmesi için yapılan toplantıya Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve Irak Yüksek Federal Mahkemesi Başkanı’nın yanı sıra Kanun Devleti Koalisyonu Lideri Nuri el-Maliki, Ulusal Hikmet Akımı Lideri Ammar el-Hakim, Haşdi Şabi Lideri Falih el-Feyyad ve diğer politikacılar da katıldı.
Diğer yandan Ankara, Duhok'taki topçu saldırısında sorumluluğu olduğu yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetti. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, söz konusu saldırının bir ‘terör eylemi’ olduğu vurgulandı.
Bölgeden gelen bilgilerde ise Irak'ın kuzeyinde yer alan Bamerni Askeri Üssü’ne iki drone ile saldırı gerçekleştirildiği iddia edildi. Güvenlik kaynakları, iki İHA'nın hedeflerine ulaşmadan TSK tarafından vurulduğunu aktardı.  
Eski Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Zaho saldırısıyla ilgili gerçeklerin açığa çıkarılması için, Irak, IKBY ve Türkiye’nin ‘üçlü bir komisyon’ oluşturmasını teklif etti. Twitter’dan açıklama yapan Zebari şunları söyledi:
“Zaho’da hedef alınan turistik tesiste yaşamını yitirenlerin çoğu güneyden turistik amaçlarla gelen Arap vatandaşlarımızdı. 155 mm top mermileriyle hedef alındılar. En doğrusu Kürdistan Bölgesi, Irak ve Türkiye’yi içerecek üçlü bir soruşturma komisyonunun oluşturulmasıdır.’’  
Irak Başbakanı Kazımi’nin danışmanı Dr. Hüseyin Allavi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Başkomutan Mustafa el-Kazımi, vatandaşların güvenliğinin sağlanması, egemenliğin korunması ve ulusal savunma stratejisinin yeniden değerlendirilmesi yönünde girişimde bulundu” ifadesini kullandı.  
Türkiye’nin Irak Büyükelçiliği’ne ‘temel isteklerin’ yer aldığı bir vesikanın takdim edildiğini belirten Allavi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu belgede Irak’ın egemenliğinden kaynaklı, topraklarını ve vatandaşlarını koruma hakkı vurgulandı ve haksız saldırılar kınandı. Kazımi, Cumhurbaşkanı ve Iraklı siyasi liderlerle toplantı düzenledi. Bu toplantılarda önemli kararlar alındı. Bu da hükümetin adımlarının ulusal bir konsensüs tarafından desteklendiğini gösteriyor.” 
Savunma Bakanlığı Eski Müsteşarı Maan el-Ceburi ise Zaho saldırısıyla ilgili askeri bir önlem alınması ihtimalini dışladı. Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan Ceburi şunları söyledi:
“Konuyla ilgili bir askeri seçenek ihtimal dışıdır. Merkezi hükümet ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasında bir koordinasyon sıkıntısı var. Ancak bu güç kullanımının dile getirilmeyeceği anlamına gelmez. Muhtemelen Türkiye-Irak sınırındaki güvenlik tedbirleri artırılacak ve böylece bir mesaj verilmiş olunacaktır. Şu ana kadar hükümetin attığı adımlar yeterlidir. Halkta da konuyla ilgili büyük bir öfke bulunuyor.”  
Ceburi, PKK’nın Irak’taki faaliyetiyle ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı:
“PKK 1980’lerden beri çeşitli güçler tarafından kullanılan bir kart. Bu örgütün bazı ülkeler tarafından kullanıldığını sıklıkla işitiyoruz. Önemli olan bu örgütü kimlerin finanse ettiği v silah sağladığıdır. Türkiye uzun süredir bu örgütü bitirmek istiyor. Ancak Türkiye-Irak sınırındaki dağlık bölgeleri kullandıkları için bu konuda tam anlamıyla bir sonuca ulaşılamadı.”
 Güvenlik uzmanı Fadıl Ebu Ragif de şu açıklamada bulundu:
"Askeri olarak mümkün olan çözüm, sınırların güçlendirilmesi ve güvenlik zaaflarının sonlandırılmasıdır. Türkiye-Irak sınırlarında modern radar sistemleri kurulmalıdır. Bir ülkenin egemenliği hava sahasını savunabilmesinden başlar. ABD bize Patriot füze savunma sistemini sağlamadı. Aynı zamanda Rusya’dan S-300 ya da S-400 almamıza da izin vermedi. Bu sistemlerden biri olsaydı bu tip saldırılar önlenebilirdi.”



Lübnan, İsrail'in "niteliksel bir tırmanış" yapmasından korkuyor

İsrail'in bir kişinin ölümüne, birkaç kişinin de yaralanmasına yol açan hava saldırısının ardından Kafr Tibnit kasabasından dumanlar yükseliyor (EPA)
İsrail'in bir kişinin ölümüne, birkaç kişinin de yaralanmasına yol açan hava saldırısının ardından Kafr Tibnit kasabasından dumanlar yükseliyor (EPA)
TT

Lübnan, İsrail'in "niteliksel bir tırmanış" yapmasından korkuyor

İsrail'in bir kişinin ölümüne, birkaç kişinin de yaralanmasına yol açan hava saldırısının ardından Kafr Tibnit kasabasından dumanlar yükseliyor (EPA)
İsrail'in bir kişinin ölümüne, birkaç kişinin de yaralanmasına yol açan hava saldırısının ardından Kafr Tibnit kasabasından dumanlar yükseliyor (EPA)

Lübnan, son günlerde artan baskın ve saldırılar ile tahliye uyarılarının ölüm ve yaralanmalara yol açması nedeniyle İsrail'in ciddi bir tırmanışa geçmesinden endişe ediyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan bakanlık kaynakları, "Güney Lübnan'a yönelik son İsrail saldırısıyla birlikte gerilimin artma korkularının bir kez daha yükseldiğine şüphe yok" dedi. Kaynaklar, "Lübnan, ABD elçisi Morgan Ortagus'un da katılacağı önümüzdeki pazar günü yapılması planlanan Gözlem Komitesi toplantısında bu konuyu gündeme getirecek, böylece net cevaplar alabileceğiz" şeklinde konuştu.

Bu arada, Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım ise hem iç hem de dış kamuoyuna sakinleştirici mesajlar göndererek, direnişin silahlarının tek hedefinin İsrail düşmanı olduğunu vurguladı. Suudi Arabistan ile diyalog çağrısında bulunarak, diyaloğun "sorunları ve endişeleri ele alması, en azından bu istisnai dönemde geçmişteki anlaşmazlıkları önleyen bir diyalog" olması gerektiğini ifade etti.


ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Suriye'de düzenlenen bir operasyonda önde gelen bir DEAŞ üyesinin öldürüldüğünü duyurdu

ABD Merkez Komutanlığı savaş uçakları (resmi web sitesi)
ABD Merkez Komutanlığı savaş uçakları (resmi web sitesi)
TT

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Suriye'de düzenlenen bir operasyonda önde gelen bir DEAŞ üyesinin öldürüldüğünü duyurdu

ABD Merkez Komutanlığı savaş uçakları (resmi web sitesi)
ABD Merkez Komutanlığı savaş uçakları (resmi web sitesi)

ABD Merkez Komutanlığı, dün yaptığı açıklamada, Suriye'de düzenlenen saldırıda üst düzey bir DEAŞ mensubunun öldürüldüğünü duyurdu. Açıklamada, Ömer Abdulkadir'in ABD'ye saldırı düzenlemeye çalıştığı belirtildi.

Komutanlığın açıklamasında, "ABD Merkez Komutanlığı güçleri, Suriye'de, ABD topraklarına doğrudan tehdit oluşturan üst düzey bir DEAŞ mensubunun ölümüyle sonuçlanan saldırı düzenledi" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Ömer Abdulkadir, Amerika Birleşik Devletleri'ne aktif olarak saldırmayı amaçlayan bir DEAŞ üyesiydi. Ölümü, terör örgütünün Amerikan vatandaşlarını ve ortaklarımızı tehdit eden gelecekteki saldırıları planlama ve gerçekleştirme kabiliyetini sekteye uğratıyor."  

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Brad Cooper, "Amerika Birleşik Devletleri'ne, güçlerimize veya yurt dışındaki müttefik ve ortaklarımıza saldırmayı amaçlayan teröristlerin peşini bırakmayacağız" diyerek "Savaşçılarımızın ve bu görev sırasında onları destekleyen herkesin çabalarını takdir ediyorum" ifadelerini kullandı.


ABD, Irak'ın İran üzerinden Türkmenistan'dan doğalgaz ithal etme planlarını engelliyor

Irak'ın Basra kentindeki bir petrol sahası (Reuters)
Irak'ın Basra kentindeki bir petrol sahası (Reuters)
TT

ABD, Irak'ın İran üzerinden Türkmenistan'dan doğalgaz ithal etme planlarını engelliyor

Irak'ın Basra kentindeki bir petrol sahası (Reuters)
Irak'ın Basra kentindeki bir petrol sahası (Reuters)

Irak'ın komşu İran üzerinden Türkmenistan'dan gaz ithal ederek kronik elektrik krizini hafifletme çabaları, ABD'nin baskısı altında başarısızlıkla sonuçlandı. Bağdat, kesintisiz elektrik tedarikini sağlamak için alternatifler bulmakta zorlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre petrol zengini Irak, 2003 yılında Saddam Hüseyin'i deviren ABD öncülüğündeki işgalden bu yana vatandaşlarına elektrik sağlamak için mücadele ediyor ve birçok kişi pahalı özel jeneratörlere güvenmek zorunda kalıyor. Bu da ekonomik zorluklara ve sosyal huzursuzluğa neden oluyor.

Bağdat'ın el-Kasra semtinde bir kasap dükkânı sahibi olan 43 yaşındaki Hüseyin Saad, geçim kaynağını korumak ve yoğun sıcakta etlerinin bozulmasını önlemek için mücadele ediyor. Saad, “Bu sadece benim acım değil, tüm Irak halkının acısı” dedi.

2023 yılında, Türkmenistan'dan İran üzerinden Irak'a gaz ihraç edilmesi için bir anlaşma önerildi. Önerilen anlaşma, İran'ın gazı alıp Irak'a tedarik etmesini öngörüyor, ancak bu, ABD'nin Tahran'a uyguladığı yaptırımları ihlal edecek ve Washington'ın onayını gerektirecekti.

Washington anlaşmayı onaylamadı ve ABD Başkanı Donald Trump yönetimi Tahran'a yönelik ‘azami baskı’ politikasını yoğunlaştırdı.

İki müttefik arasında sıkışmış durumda

Reuters, Bağdat'ın İran üzerinden Türkmenistan'dan yaklaşık 5 milyar metreküp gaz ithal etmek için aylarca Washington'un onayını nasıl istediğini öğrenmek amacıyla dört Iraklı yetkiliyle görüştü ve yedi resmî belgeyi inceledi.

Reuters'ın ulaştığı bir anlaşma taslağı, Irak'ın İran'ın devlet şirketi National Iranian Gas Company'nin (NIGC) tesislerini kullanarak Türkmenistan'dan yıllık 5,025 milyar metreküp gaz ithal etmek istediğini gösteriyordu.

Bir belge, İran'ın herhangi bir para almayacağını, ancak Türkmenistan'dan gelen toplam günlük miktarın yüzde 23'ünü geçmeyecek şekilde kendi ihtiyaçlarını karşılamak için gazın bir kısmını alacağını gösteriyordu. Aynı belge, Bağdat'ın ayrıca uluslararası bir izleme kuruluşunun, anlaşmanın ABD yaptırımlarına ve kara para aklama kurallarına uygunluğunu izlemek üzere üçüncü taraf olarak hareket etmesine izin vermeyi teklif ettiğini gösteriyor.

Ancak aylarca süren çabalara rağmen, Washington'ın İran üzerindeki nükleer hedefleri konusundaki baskısını artırmasıyla ABD'nin itirazları anlaşmayı bozdu. Bu durum, Bağdat'ı iki ana müttefiki olan Washington ve Tahran ile ilişkilerini dengelemek konusunda giderek zor bir duruma soktu.

Irak Başbakanı’nın bu alandaki danışmanı Adil Kerim, Reuters'a şunları söyledi: “Eğer Türkmenistan ile yapılan anlaşmaya devam edersek, Irak bankaları ve finans kurumlarına bir tür yaptırım uygulanacak... Bu nedenle sözleşme şimdilik askıya alındı.”

ABD Hazine Bakanlığı Reuters'a yorum yapmayı reddetti, ancak bilgi sahibi bir ABD’li kaynak, Trump yönetiminin İran'a fayda sağlayabilecek düzenlemeleri onaylamayacağını, ancak Irak'ın enerji ihtiyaçlarını karşılamak için Irak ile birlikte çalıştığını söyledi. İran hükümeti, Petrol Bakanlığı, NIGC ve Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı, Reuters'ın yorum taleplerine yanıt vermedi.

İran gazına bağımlılık

Irak, son on yıldır İran'dan gaz ve elektrik ithalatına bağımlı. Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmamasını isteyen Iraklı bir enerji yetkilisi, İran gazının Irak'ın elektrik üretiminin yaklaşık üçte birini karşıladığını ve 2024 yılında gaz ithalatının 9,5 milyar metreküpe ulaştığını söyledi.

Adil Kerim, Irak'ın İran gazını kaybetmesi halinde elektrik üretiminde büyük bir sorunla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

Irak, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) en büyük ikinci petrol üreticisi. Ancak yatırım eksikliği ve gazın çıkarılması ve işlenmesi için gerekli altyapının bulunmaması nedeniyle petrol ile ilişkili gazın çoğunu yakıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Irak'ın 2023 yılında elektrik üretimi veya endüstriyel ihtiyaçları karşılamak için sadece 11 milyar metreküp gaz ürettiğini belirtti.

Kerim, Irak'ın gaz ihtiyacının mevsimsel olarak değiştiğini, yaz aylarında talebin günde yaklaşık 45 milyon metreküpe yükseldiğini, ilkbahar ve sonbahar aylarında ise 10 milyon ile 20 milyon metreküp arasında düştüğünü açıkladı.

Yaptırımlar anlaşmayı baltalıyor

Geçtiğimiz mart ayında Trump yönetimi, Irak'ın 2018'den beri İran'dan elektrik alımını finanse etmesine izin veren yaptırım muafiyetini sona erdirerek ithalatı azalttı.

Kerim, İran'dan gelen gaz arzındaki eksikliğin, muafiyetin sona ermesinden ve talebin yaz aylarında zirveye ulaşmasından bu yana yaklaşık 3 bin megavatlık elektrik üretim kapasitesinin kaybına yol açtığını ve bunun Irak'ın yaklaşık 28 gigavatlık toplam üretim kapasitesinin yüzde 10'undan fazlasını oluşturduğunu söyledi. Iraklı elektrik yetkilileri, bunun yaklaşık 2,5 milyon eve elektrik tedarikini etkilediğini söylüyor.

Reuters'e göre, kaynaklar ve belgeler Bağdat'ın Türkmenistan ile bir anlaşma yaparak tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeyi ve yaptırımları ihlal etme riskini önlemeyi umduğunu gösteriyor.

Irak Elektrik Bakanlığı, geçtiğimiz ağustos ayında ülke çapında yaşanan elektrik kesintisinden üç ay önce, 27 Mayıs'ta devletin sahip olduğu Irak Ticaret Bankası'na gönderilen bir mektupta, bu anlaşmanın imzalanmaması halinde Bağdat'ın yaz aylarında, gazla çalışan elektrik santrallerini işletme kabiliyetinin tehlikeye girebileceği uyarısında bulunmuştu.

LNG yoluyla çeşitlendirme

Türkmenistan rotasının kesintiye uğramasıyla Irak, elektrik ihtiyacındaki boşluğu doldurmak için alternatifler araştırıyor. Bu alternatifler arasında Katar'dan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithal etmek için altyapı inşa etmek de bulunuyor.

Irak Güney Gaz Şirketi Başkanı Hamza Abdulbaki, geçtiğimiz mart ayında Reuters'a verdiği demeçte, Irak'ın Katar ve Umman gazını işlemek için yüzer LNG terminali kiralayacağını söyledi. Abdulbaki, hükümetin, ABD'nin İran gazına kısıtlama getirme kararı alması durumunda, Petrol Bakanlığı'na İran gazına alternatifler bulma görevi verdiğini de bildirdi.

Irak, son iki yılda gaz projelerini hızlandırmak için Total Energies, BP ve Chevron gibi uluslararası petrol şirketleriyle anlaşmalar imzaladı.

Fransa'nın Total Energies şirketi bu hafta, Irak'taki Artavi petrol sahası geliştirme projesinin ikinci aşamasını başlattığını açıkladı. Bu aşama, Irak'ın petrol, gaz ve elektrik üretimini artırmayı amaçlayan 27 milyar dolarlık projenin son aşaması.

İngiliz şirketi BP, mart ayında hükümetten devasa Kerkük petrol sahalarını yeniden geliştirmek için nihai onayı aldığını ve ilk etapta 3 milyar varil petrol eşdeğeri üretim planladığını açıkladı.

Kerim, Bağdat'ın gazla çalışan elektrik santrallerini genişletmek için çalıştığını belirterek, ülkenin daha fazla gaza ve daha fazla kaynağa ihtiyaç duyacağını ifade etti.