Barzani ve Maliki arasındaki ‘Berhem Salih düğümü’

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Getty Images)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Getty Images)
TT

Barzani ve Maliki arasındaki ‘Berhem Salih düğümü’

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Getty Images)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Getty Images)

Irak’ta Şii Koordinasyon Çerçevesi Muhammed Şiya es-Sudani’yi başbakanlık koltuğuna aday göstererek aralarındaki anlaşmazlıkları geride bırakırken, Kürt partiler cumhurbaşkanlığı koltuğu için çatı aday üzerinde uzlaşmayı başaramadı.
Ekim 2021’de düzenlenen erken seçimlerden bu yana geçen 9 ay boyunca siyasi partiler arasındaki ihtilaflar yeni hükümetin kurulmasının önünde engel oluşturdu. Bu arada Başbakan Mustafa el-Kazımi başkanlığındaki hükümet “günlük işleri yürütme” statüsünde görevine devam etti.
Kazımi, günlük işleri yürütme hükümetine verilen sınırlı yetkilere rağmen Gıda Güvenliği Acil Destek Yasası’nın kabul edilmesinin ardından çalışmalarını sürdürüyor. Tüm siyasi gruplar cumhurbaşkanının seçilmesi ve hükümetin kurulması konularında Anayasa’nın ihlal edildiğini itiraf etmelerine rağmen bu siyasi gruplar, bazısı “kişisel bir soruna” dönüşen anlaşmazlıklara çözüm üretemedi. Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın Haziran ayında siyaset sahnesinden çekilmesinden önce gündemdeki konu, Sadr’ın kurulması için ısrar ettiği ulusal çoğunluk hükümetiydi.
Sadr, ulusal çoğunluk hükümetini kurmak amacıyla Sünni Egemenlik İttifakı lideri ve Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani ile bir araya gelerek, kamuoyunda “üçlü ittifak” olarak da bilinen “Vatanı Kurtarma İttifakı” adını verdiği bir siyasi ittifak kurdu. Sadr, Barzani ve Halbusi bu ittifakı kurmasına rağmen hepsinin özellikle de Barzani ve Halbusi’nin amaçları farklıydı. Meclis’te 73 sandalye kazanarak Şii parti ve gruplar arasında seçimi birinci sırada tamamlayan Sadr, Şii Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki siyasi gruplara karşı yalnızlaştırma politikası izleyerek ulusal çoğunluk hükümetini kurmayı istiyordu. Sünni Egemenlik İttifakı da Meclis Başkanlığı koltuğunu garanti altına almak istiyordu ve bu hedefini gerçekleştirdi.
KDP ise Sadr ile yaptığı ittifak yoluyla tek bir hedefe odaklanmıştı: Cumhurbaşkanı adayı Hoşyar Zebari’nin seçilmesi. Ancak Zebari Federal Mahkeme kararıyla yarış dışı kaldı. Ardından KDP Reber Ahmed’i yeni cumhurbaşkanı adayı ilan etti. Irak Anayasası’na göre cumhurbaşkanı adayının seçimi kazanabilmesi için Meclis üyelerinin üçte ikisinin oyunu alması gerekiyor. 2018 seçimlerinde Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) cumhurbaşkanı adayı Berhem Salih’e itiraz eden Barzani, bu sefer KDP’nin adayı Reber Ahmed’in seçilebilmesi için çabalıyor. Ancak Barzani’nin bu çabası, Meclis’te üçte birlik çoğunluğu elinde bulunduran Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin engeline takıldı. Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu, Kays el-Hazeli liderliğindeki Asayib Ehlil Hak, Ammar el-Hekim liderliğindeki Devlet Güçleri Koalisyonu, Haydar el-İbadi liderliğindeki Nasr Koalisyonu ve Falih el-Feyyad liderliğindeki Ata Hareketi’nin oluşturduğu Şii Koordinasyon Çerçevesi Barzani’nin Sadr’ın ulusal çoğunluk hükümetinin kurulmasını engelledi. Dolayısıyla Barzani’nin umutları, Sadr ile kurduğu ittifakın diğer Şii partilere karşı yenilgi almasıyla suya düştü. Ayrıca Barzani diğer Şii partilerle de iyi ilişkilere sahipti.
Buna karşılık Bafel Talabani liderliğindeki KYB, Koordinasyon Çerçevesi’nin yanında yer aldı. KYB, Vatanı Kurtarma İttifakı’nın, kendisine katılması için sunduğu tüm teklifleri reddetti. Barzani’nin tek şartı, Berhem Salih’in ikinci kez cumhurbaşkanlığına aday gösterilmemesiydi. Nitekim Barzani 2018 seçimlerinde Salih’e karşı mevcut Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’i aday gösterdi.
İngiltere merkezli bir üniversitede istatistik ve bilgisayar programları alanında doktorası bulunan Salih, 2018’de en güçlü Şii partilerle ittifak kuran KDP’nin gösterdiği güçlü rakibe karşı verdiği zorlu mücadelenin ardından Irak’ın 9’uncu cumhurbaşkanı seçildi. KYB, ittifak kurduğu Koordinasyon Çerçevesi’nden cumhurbaşkanı adayını desteklemesini bekliyor. Zira KYB Koordinasyon Çerçevesi ile ittifak kurmasaydı Sadr istediği hükümeti kuracaktı. Nitekim Koordinasyon Çerçevesi’ndeki bazı gruplar ile Salih arasında iyi ilişkiler olmasa da Çerçeve KYB’nin adayını yani Salih’i destekleyeceğini ilan etti. KDP ve KYB’nin bir çatı adayı belirlemesi için gereken süre sona erdi. İki parti ya çatı aday üzerinde uzlaşacak ya da Meclis’te düzenlenecek cumhurbaşkanı seçimine kendi adaylarıyla katılacak.
Salih’in adaylığında ısrar eden KYB, 2018 senaryosunun tekrarlanmasını kabul ederken, KDP ise muhtemel bir seçimde cumhurbaşkanlığı koltuğunun yeniden KYB’ye gideceği düşüncesinden hareketle bunu kabul etmiyor. KYB, Koordinasyon Çerçevesi ile kurduğu ittifaka güvenirken, Barzani hâlâ Çerçeve saflarının bölünmesi ihtimaline bel bağlıyor. Zira Koordinasyon Çerçevesi içinde Salih’in adaylığına sıcak bakmayan bir taraf var: Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki. Özellikle Maliki’nin, Barzani’yi sert bir dille eleştirdiği ses kayıtlarının sızdırılmasının akabinde Barzani ile Maliki arasındaki samimiyetin zarar görmesine rağmen, Barzani, Maliki-Salih anlaşmazlığının KDP’nin adayı için bir çıkış yolu olabileceği ve Maliki’nin Salih’e oy vermeyebileceği görüşünde. Şii partilerin başbakanlık koltuğu için Muhammed Şiya es-Sudani ismi üzerinde uzlaşmasının ardından cumhurbaşkanı seçiminin düzenlenmesi konusunda geri sayım başladı. Maliki ve Barzani arasındaki anlaşmazlığa rağmen ikisi arasında bir düğüme dönüşen Salih, mevcut siyasi dengelerde bir değişiklik olmazsa cumhurbaşkanlığı için hâlâ şansı en yüksek aday olarak değerlendiriliyor.



Witkoff: Gazze'de kıtlık yok

Filistinli çocuklar bugün Gazze Şehri'ndeki bir aşevinden yiyecek almakta zorlanıyor (Reuters)
Filistinli çocuklar bugün Gazze Şehri'ndeki bir aşevinden yiyecek almakta zorlanıyor (Reuters)
TT

Witkoff: Gazze'de kıtlık yok

Filistinli çocuklar bugün Gazze Şehri'ndeki bir aşevinden yiyecek almakta zorlanıyor (Reuters)
Filistinli çocuklar bugün Gazze Şehri'ndeki bir aşevinden yiyecek almakta zorlanıyor (Reuters)

The Times of Israel'in haberine göre, ABD'nin Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki savaş konusunda "müzakere etmemek için hiçbir nedeninin olmadığını" söyledi.

Gazete, Witkoff'un Tel Aviv'de Hamas tarafından alıkonulan İsraillilerin aileleriyle yaptığı görüşmede, “Gazze'de kıtlık yok” dediğini aktardı ve “Plan savaşı genişletmek değil, sona erdirmek” ifadelerini kullandı.

Witkof, “Şu anda görüşmeler, kısmi bir anlaşmaya varmak yerine savaşı sona erdirmek ve tüm rehineleri geri getirmek üzerine odaklanmalıdır” dedi.

ABD'nin Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Tel Aviv'deki Rehine Meydanı olarak bilinen meydanda rehine aileleriyle bir araya geldi (AP)ABD'nin Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff, Tel Aviv'deki Rehine Meydanı olarak bilinen meydanda rehine aileleriyle bir araya geldi (AP)

Gazete, dün bir İsrailli yetkiliye atıfta bulunarak, ABD ve İsrail'in “Hamas” ile ‘aşamalı’ bir anlaşmaya varmak için çabalarını bırakması halinde, savaşın sona ermesi karşılığında tüm tutukluların serbest bırakılmasını garanti eden kapsamlı anlaşmaya varmanın “uzun zaman” alacağını söyledi.

İsrailli yetkili, İsrail ve ABD'nin heyetlerini Doha'dan çekmesinden bu yana görüşmelerin durduğunu ve bir çıkmaza girdiğini belirtti. Gazete, arabulucuların, Hamas'ın “kaydedilen ilerlemeyi yavaşlatan” yanıtına rağmen, çözülmemiş anlaşmazlıkların hala çözülebilir olduğunu söylediklerini de aktardı.

Witkoff, dün Gazze Şeridi'ni ziyaret ederek, Birleşmiş Milletler'in yardım almaya çalışırken ölenlerin kaybından sorumlu ortaklardan biri olduğunu söylediği “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu”nun faaliyetlerini denetledi. Witkoff, ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee ile birlikte, ABD destekli “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu”nun Refah'ta işlettiği bir tesisi ziyaret ederek, savaşın yıktığı bölgeye yeni bir yardım planı hazırlamaya çalıştı.

Hamas'tan bir kaynak, dün Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail'in hareketin Gazze Şeridi'nde ateşkes önerisine verdiği yanıtın "cesaret verici olmadığını" söyledi. Kaynak, "Arabulucuların yakın zamanda harekete sözlü bir İsrail yanıtı ilettiğini, ancak İsrail'in Filistinliler tarafından reddedilen Amerikan yardımını dayatmakta ısrar ettiğini, ayrıca güçlerinin Şeridin içinde konuşlandığı güvenlik noktalarını korumakta ısrar ettiğini" belirtti. Kaynak, İsrail'in yanıtının "savaşı sona erdirme yönünde gerçek bir niyetin olmadığını gösterdiğini" vurguladı.