Rishi Sunak, İngiltere Başbakanı olma yarışında geride kaldığını itiraf etti

İngiltere eski Maliye Bakanı Rishi Sunak (AP)
İngiltere eski Maliye Bakanı Rishi Sunak (AP)
TT

Rishi Sunak, İngiltere Başbakanı olma yarışında geride kaldığını itiraf etti

İngiltere eski Maliye Bakanı Rishi Sunak (AP)
İngiltere eski Maliye Bakanı Rishi Sunak (AP)

İngiltere eski Maliye Bakanı Rishi Sunak, Muhafazakar Parti lideri ve başbakanlık yarışında Dışişleri Bakanı Liz Truss’un gerisinde kaldığını kabul etti, ancak rekabete devam etme sözü verdi.
DPA’nın haberine göre Sunak, Muhafazakar Parti üyelerine hitaben yaptığı ilk resmi seçim konuşmasında, enflasyon kontrol altına alınana kadar vergilerde indirim yapmama taahhüdünün geniş çapta kabul görmediğini kabul etti.
Sunak bu konuda, “Hayatımı kolaylaştırmasa da, yapılacak en dürüst şeydi” dedi.
Başbakan olarak göreve başlaması halinde vergileri düşürme sözü veren Truss ise, Leeds kentinde düzenlenen seçim mitinginde sıcak bir şekilde karşılandı.
Truss, son derece karmaşık olduğunu ve aileler için adil olması gerektiğini söyleyerek İngiltere’nin vergi sistemini kapsamlı şekilde gözden geçirme sözü verdi.
Truss, Savunma Bakanı Ben Wallace’in başbakanlık yarışında kendisine destek verdiğini duyurmasıyla hız kazandı.
Wallace, The Sun gazetesine verdiği röportajda, Sunak’ın hükümetten istifa ederek bir hata yaptığını ve bu adımın Başbakan Boris Johnson’ın istifasına neden olduğunu ileri sürdü.
Savunma Bakanı, “Bazı bakanların istifa etme lüksü yok. Çünkü temelde görevlerimiz ve yükümlülüklerimiz var” dedi.
Sunak ve Truss, yaklaşık 175 bin parti üyesinin oyunu kazanmak için yaz boyunca ülke genelinde seçim mitingleri düzenleyecek.
Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan Boris Johnson’ın yerine gelecek isim 5 Eylül’de açıklanacak.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times