ABD'nin BM Temsilcisi Thomas Greenfield, Rusya'nın BM Sözleşmesi'ni 'ateşe verdiğini' söyledi

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Rusya'nın, Ukrayna ile savaşta sivillere karşı işlediği suçlarla BM Sözleşmesi'ni "ateşe verdiğini" ifade etti.

AA
AA
TT

ABD'nin BM Temsilcisi Thomas Greenfield, Rusya'nın BM Sözleşmesi'ni 'ateşe verdiğini' söyledi

AA
AA

Thomas Greenfield, New York'taki BM Genel Merkezi'nde Ukrayna'daki duruma ilişkin düzenlenen BM Güvenlik Konseyi oturumunda, "BM Sözleşmesi mavi bir kitapçıktan daha fazlası, bu örgütün en kutsal belgesidir. Bugün, bir ülkenin, Rusya'nın, BM Sözleşmesi'ni nasıl ateşe verdiğini tartışmak için buradayız." dedi.
Thomas Greenfield, "Ukrayna'yı kapsamlı bir şekilde işgal etmesinden bu yana" Rusya'nın sivillerin korunması ilkelerini "tam ve eksiksiz bir şekilde hiçe saymasına" tüm dünyanın tanık olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Rusya, bu taleplere uymak ve bu açık kınamalardan utanmak yerine aslında savaş amaçlarını alenen genişletmiştir. Bu yılın başlarında uyardığımız gibi Rusya'nın, Ukrayna'yı jeopolitik bir varlık olarak parçalamak ve dünya haritasından tamamen çıkarmak niyetinde olduğuna dair artık hiçbir şüphe olmamalı."
Rusya'nın, Ukrayna'nın daha fazla bölgesini ilhak etme girişimi için zemin hazırladığına dair artan işaretler gördüklerini dile getiren Thomas Greenfield, "Bu sinir bozucu. Toprakların zorla ele geçirilmesi, BM Sözleşmesi'nin olabildiğince açık bir ihlalidir. Buna seyirci kalmayacağız ve sessizce olmasına izin vermeyeceğiz." diye konuştu.

İstanbul'da imzalanan tahıl koridoru anlaşmasına atıf yaptı
Thomas Greenfield, Rusya'nın İstanbul'da tahıl koridoru anlaşmasına imza atmasıyla hemen sonrasında Odesa Limanı'nı bombalaması arasında uyuşmazlık olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Geçen hafta İstanbul'da tahıl ve gıda ihracatında kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyor, Genel Sekreter ve Türkiye hükümetini bu çok ihtiyaç duyulan ilerlemeyi kolaylaştırma çabalarından dolayı takdir ediyoruz. Ancak birkaç saat sonra Odesa Limanı'na füze saldırısı düzenlediğinde Rusya'nın gerçek karakterini de gördük. Bir limanı bombalamak, tahılın dışarı çıkmasını kolaylaştırmaz. Rusya, aç bir dünyayı beslemek için tahıl ve yiyeceklerin Odesa'yı zarar görmeden terk etmesine izin vermelidir."
Rusya'nın Ukrayna'da aileleri parçalamak amacıyla çocuklar dahil "tahmini yüz binlerce Ukrayna vatandaşını" zorla sınır dışı ettiğine, onları Doğu'nun uzak bölgelerine gönderdiğine dair kanıtları olduğunu savunan Thomas Greenfield, "Bunu basit bir dille ifade edeyim; Rusya, aileleri parçalıyor, çocukları evlerinden uzak bölgelere gönderiyor, zorla insanların pasaportlarını değiştiriyor ve kendi kimliğini Ukrayna vatandaşlarının ulusal kimliğine empoze etmeye çalışıyor." dedi.



Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
TT

Güney Afrika’da silahlı saldırı: 10 ölü, 10 yaralı

Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)
Johannesburg kent merkezinde 18 Aralık 2025 tarihli polis baskınından bir kare (AFP)

Güney Afrika polisi, Johannesburg yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda 10 kişinin öldüğünü, 10 kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre olay, Johannesburg’un 40 kilometre batısındaki Bekkersdal kentinde, ruhsatlı bir barın bulunduğu caddede meydana geldi. Saldırının nedenine dair herhangi bilgi açıklanmadı. Polis sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, saldırganların kimlikleriyle ilgili henüz “ayrıntılı bilgi” bulunmadığını söyledi.

Reuters haberine göre polis, saldırıda yaklaşık 12 kişinin yer aldığı bilgisini verdi. Saldırganların beyaz bir minibüs ve gri bir sedanla olay yerine gelip bara ateş açtığı, ardından kaçarken etrafa gelişigüzel ateş ettikleri bildirildi. Yetkililer, saldırı nedeninin soruşturmayla ortaya çıkacağını duyurdu.

Güney Afrika’da suç oranları yüksek ve organize suç örgütlerinin etkisi dikkat çekiyor. Ülkede bireyler, kişisel güvenlik amacıyla ruhsatlı silah taşıyabiliyor ancak yasa dışı silahların dolaşımı da ciddi bir sorun oluşturuyor.

6 Aralık’ta da Pretoria’da bir işçilerin kaldığı bir eve düzenlenen silahlı baskında, aralarında üç yaşındaki bir çocuğun da bulunduğu 11 kişi öldürülmüştü. Söz konusu evde yine bir bar bulunuyordu.

Ülkede silahlı şiddet oranı son derece yüksek. Polis verilerine göre, Nisan ile Eylül ayları arasında her gün ortalama 63 kişi silahlı saldırılarda hayatını kaybediyor.


Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.


Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
TT

Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, geçen hafta Sydney’in Bondi sahilinde Yahudi bir bayram kutlaması sırasında meydana gelen ve 15 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırının ardından, ülkenin güvenlik mimarisinin yeniden değerlendirileceğini duyurdu. Albanese, emniyet ve istihbarat birimlerinin yetkilerinden işbirliği düzenlerine kadar tüm unsurlarının kapsamlı bir incelemeden geçirileceğini söyledi.

Albanese, bugün yaptığı açıklamada, eski Avustralya istihbarat örgütü başkanlarından birinin yöneteceği incelemenin; federal polis ve istihbarat birimlerinin “Avustralyalıların güvenliğini sağlamak için gerekli yetkilere, yapılara, prosedürlere ve işbirliği düzenlemelerine sahip olup olmadığını” değerlendireceğini söyledi.

Saldırı sonrasında, silah ruhsatı değerlendirme süreçleri ile kurumlar arası bilgi paylaşımında ciddi açıkların bulunduğu ortaya çıkmıştı.

fvg
Bondi Pavilion’da güvenlik birimleri, 14 Aralık’taki saldırının kurbanları ve yaralılarını anmak için düzenlenecek tören öncesi konukları aramadan geçiriyor (AP)

Başbakan Albanese, açıklamasında, “Geçen pazar günü DEAŞ’tan ilham alınarak gerçekleştirilen vahşi eylem, ülkemizdeki güvenlik ortamının hızla değiştiğini gösteriyor. Güvenlik kurumlarımızın, bu duruma en güçlü şekilde yanıt verebilecek kapasitede olması gerekiyor” dedi.

İncelemenin Nisan ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Albanese ayrıca bugün Sydney ve Melbourne’de düzenlenen göçmen karşıtı yürüyüşleri kınadı. Başbakan, “Geçen pazar günü yaşanan antisemitik terör saldırısının ardından toplumu bölmeyi amaçlayan bu yürüyüşlere ülkemizde yer yok. Yapılmamalı ve katılım sağlanmamalıdır” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre öğle saatlerinde Sydney’deki yürüyüşte yaklaşık 50 kişinin bulunduğu görüldü.

Albanese, güvenlik incelemesinin; federal güvenlik ve istihbarat kurumlarının halkı korumak için gerekli yetki ve kapasitelere sahip olup olmadığını ortaya koyacağını belirterek, raporun Nisan ayında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.

Bugün, Sydney’in ünlü Bondi sahilinde iki saldırganın kalabalığa ateş açarak 15 kişiyi öldürdüğü ve onlarca kişiyi yaraladığı saldırının üzerinden bir hafta geçti.