İtalya'nın Lampedusa Adası düzensiz göçmen yükünü karşılamaya çalışıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İtalya'nın Lampedusa Adası düzensiz göçmen yükünü karşılamaya çalışıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Akdeniz'de İtalya'ya ait Lampedusa Adası'ndaki düzensiz göçmenlerin sayısı, adadaki karşılama merkezinin kapasitesinin çok üzerinde seyrediyor.
İtalya'nın Kuzey Afrika'ya en yakın kara parçası Lampedusa Adası, Afrika'dan Avrupa'ya geçişte düzensiz göçmenler için önemli bir varış noktası olmayı sürdürüyor.
İtalyan basınında yer alan haberlere göre, adaya son günlerde hem teknelerle hem de kurtarılarak getirilen göçmenlerin sayısı 1871'i buldu. Lampedusa'da kapasitesi 350 kişi olan göçmen karşılama merkezinin, bu kapasitenin üzerinde göçmen ağırladığı belirtildi.
Adaya sadece dün 784 düzensiz göçmenin ulaştığı bildirildi.
Öte yandan, Akdeniz'in İtalya ve Libya arasında kalan kısmında kurtarma operasyonları yapan Avrupalı sivil toplum kuruluşlarına ait gemiler de kurtardıkları göçmenleri, güvenli limana taşımak için İtalyan yetkililerden onay bekliyor. Fransız SOS Akdeniz'in Ocean Viking gemisiyle kurtardığı 307 ve Alman Sea Watch'un da Sea Watch-3 gemisiyle kurtardığı 439 göçmenin tahliye için denizdeki bekleyişi sürüyor.
Bu arada, İtalya Sahil Güvenlik ekiplerinin 23 Temmuz Cumartesi günü Kalabriya bölgesinin 124 mil açığında 674 düzensiz göçmeni kurtardığı balıkçı teknesinde 5 kişinin cesedini bulduğu belirtildi.

Seçim kampanyasındaki önemli başlıklardan biri "düzensiz göç"
25 Eylül'de genel seçimlerin yapılacağı İtalya'da, düzensiz göç konusu, seçim kampanyasında önemli bir başlık olacak gibi görünüyor.
İtalyan sağcı Lig Partisi lideri Matteo Salvini'nin, düzensiz göçmen yüküyle baş etmeye çalışan Lampedusa Adası'nı 4-5 Ağustos'ta ziyaret edeceği açıklandı. Salvini, iktidara gelmeleri durumunda düzensiz göçü önlemeyi vaat ediyor.

Akdeniz'deki düzensiz göç sorunu
Akdeniz'in İtalya, Malta ile Libya arasında kalan bölgesi, son yıllarda Afrika'dan Avrupa'ya geçişte sık kullanılan düzensiz göç rotalarından biri olarak öne çıkıyor.
Deniz ve hava koşullarının iyi seyrettiği günlerde söz konusu güzergahta göç hareketliliği yoğunlaşıyor.
Denizde yardım çağrısı yapan düzensiz göçmenleri, Avrupalı devletler yerine genellikle Avrupa menşeli sivil toplum kuruluşları kurtarıyor.
Akdeniz'i geçebilen ya da kurtarılan göçmenlerin Avrupa'da ilk ayak bastıkları yer, genellikle İtalya'nın Kuzey Afrika'ya en yakın kara parçası Lampedusa Adası oluyor.
Göçmenler, teknelerin alabora olması sonucu ya da kalabalık nedeniyle havasız kalmak gibi nedenlerden hayatlarını kaybedebiliyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.