UAEA, İran’a yönelik soruşturmalarını kapatıyor mu?

Eski ABD Başkanı Obama’nın daha önce yaptığı gibi mevcut Başkan Joe Biden’ın da UAEA’dan Tahran’a yönelik soruşturmalarını bitirmesini istediği ortada

İran, Viyana’daki nükleer anlaşma müzakerelerinin başlamasından bu yana müzakerelerin ilerlemesinin ve bir anlaşmaya varılmasının önüne engeller koymaya yönelik çeşitli entrikalar çevirdi (AFP)
İran, Viyana’daki nükleer anlaşma müzakerelerinin başlamasından bu yana müzakerelerin ilerlemesinin ve bir anlaşmaya varılmasının önüne engeller koymaya yönelik çeşitli entrikalar çevirdi (AFP)
TT

UAEA, İran’a yönelik soruşturmalarını kapatıyor mu?

İran, Viyana’daki nükleer anlaşma müzakerelerinin başlamasından bu yana müzakerelerin ilerlemesinin ve bir anlaşmaya varılmasının önüne engeller koymaya yönelik çeşitli entrikalar çevirdi (AFP)
İran, Viyana’daki nükleer anlaşma müzakerelerinin başlamasından bu yana müzakerelerin ilerlemesinin ve bir anlaşmaya varılmasının önüne engeller koymaya yönelik çeşitli entrikalar çevirdi (AFP)

Huda Rauf
Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmayı imzalayan tarafların yaklaşık altı aylık bir aranın ardından Avusturya'nın başkenti Viyana'da bir araya gelmesi, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması konusunda yeni bir umut verdi. Bu turdaki yenilik ise İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran’daki bazı gizli nükleer tesislerle ilgili soruşturmasının kapatılmasını istemesi oldu. İran, Viyana’da nükleer anlaşmanın canlandırılması için yapılan müzakereler boyunca çeşitli taleplerde bulunmaya ve farklı şartlar sunmaya çalıştı. UAEA'ya gizli nükleere tesislerle ilgili şüphelerine yanıt vereceğini teyit etti.
İran, Viyana’daki nükleer anlaşma müzakerelerinin başlamasından bu yana müzakerelerin ilerlemesinin ve bir anlaşmaya varılmasının önüne engeller koymaya yönelik çeşitli entrikalar çevirdi.
İran önce ABD'den bir daha nükleer anlaşmadan çekilmemesi için yasal ve siyasi güvenceler verilmesini istedi. Ardından nükleer anlaşmanın ekonomik faydalarından yararlanmak için ekonomik garantiler talep etti. Daha sonra ise Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) ABD’nin yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılması talebini dile getirdi.
Burada ABD’nin tutumuyla ilgili olarak “İran’ın istediği gibi UAEA’nın söz konusu gizli nükleer tesisler dosyasını kapatmaya zorlayacak mı?” sorusu ortaya çıkıyor. Bu dosyanın kapatıldığını varsayarsak bu, İran’ın nükleer programını kontrol altına almak ve bölgesel istikrarı sağlamak için bir anlaşmaya varılacağı anlamına mı geliyor?
ABD, İran’ın 2015 tarihli nükleer anlaşmasıyla hiçbir ilgisi olmayan taleplerden vazgeçmesi şartıyla anlaşmayı imzalamaya hazır olduğunu açıklasa da UAEA’nın, İran’ın bazı gizli tesislerde uranyum izleri bulunması ve geçmişteki nükleer araştırmalarla ilgili sorularına tatmin edici cevaplar vermemesi nedeniyle başlattığı soruşturmada iş birliği yapmadığı için Tahran’ı kınama kararı en önemli mesele olmaya devam ediyor.
Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, UAEA ile bu konuda iş birliği yapmayı reddederek İran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın ülkesini geçmiş nükleer çalışmalara ilişkin soruşturmalardan muaf tuttuğunu açıkladı. İslami, Tahran'ın UAEA’ya gizli tesislerde bulunan uranyum izleriyle ilgili tatmin edici bir yanıt vereceği taahhüdünde bulunmasına rağmen bu soruşturmaların ‘kapatıldığını ve yeniden açılmayacağını’ söyledi.
İran, 2019 ve 2020 yıllarında UAEA tarafından İran’daki üç nükleer tesiste bulunan uranyum izleriyle ilgili soruları yanıtlamaktan kaçındı.  Bunun üzerine UAEA Yönetim Kurulu, İran'ı harekete geçmeye ve cevap vermeye çağıran bir kınama yayınladı.
Viyana’daki müzakereler ve İran'ın entrikalar çevirdiği bir dönemde, nükleer anlaşmadaki taahhütlerini yeniden yerine getirmesi karşılığında İran'a yönelik yaptırımları kaldırma sözü veren Biden’ın başkanlığı döneminde nükleer anlaşma konusunda bir ilerleme yaşandı.  Ancak Tahran, ‘direniş ekonomisi’ sloganı atmaya devam ederek Çin ve Rusya ile ilişkilerini güçlendirdi.
İran neden UAEA soruşturmasının kapatılmasını talep ediyor? Peki bu mümkün mü?
İran rejiminin Biden’dan UAEA tarafından başlatılan soruşturmanın tamamen bitirmesini istediği ortada. Eski ABD Başkanı Barack Obama yönetimi de 2015 yılında nükleer anlaşma için benzer bir soruşturmayı durdurdu ve nükleer anlaşmanın şartlarına göre dünya güçleri UAEA’ya İran'ın nükleer programının potansiyel askeri boyutlarını değerlendiren bir nihai rapor yayınlaması talimatı verdi.
İran, böylece müfettişlerin denetimlerini durdurdu. UAEA Yönetim Kurulu, 2015 yılının Aralık ayında KOEP’in uygulanmasını engelleyebileceği korkusuyla soruşturmanın askıya alınmasını kararlaştırdı.
Dönemin UAEA Başkanı Yukiya Amano ve yine dönemin İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi tarafından 2015 yılının Temmuz ayında yayınlanan ortak bir bildiride geçmişte ve günümüzde UAEA ve İran tarafından halen cevapsız olan önemli sorunların cevaplanması için bir yol haritasının geliştirildiği duyuruldu.
İran ve UAEA, 15 Ağustos 2015 tarihine kadar Tahran'ın yanıt bekleyen sorulara yazılı yanıtları ve ilgili belgeleri UAEA'ya sunması ve UAEA’nın bunları 15 Eylül 2015 tarihine kadar değerlendirmesi konusunda anlaştılar.
İran, şimdi bu emsali bir kez daha tekrarlamak istiyor gibi görünüyor. Yani Washington’dan UAEA’nın soruşturmayı kapatmasını sağlamasını bekliyor. UAEA Yönetim Kurulu, 15 Aralık 2015 tarihinde İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak geçmişteki ve mevcut meselelere dair değerlendirilmesine ilişkin nihai bir rapor yayınlamıştı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı raporda, UAEA’nın İran'da nükleer bomba geliştirilmesine ilişkin bazı faaliyetlerin 2003 yılı sonundan önce koordineli bir çaba olarak yürütüldüğü ve 2003 yılından sonra bazı faaliyetlerin olduğu belirtilen bir değerlendirmesi yer aldı. Raporda UAEA ayrıca, bu faaliyetlerin fizibilite, bilimsel çalışmalar ve ilgili bazı teknik yetkinlik ve kabiliyetlerin kazanılmasının ötesine geçmediğini vurguladı. Rapora göre 2009 yılından sonra nükleer bomba geliştirilmesine ilişkin İran'daki faaliyetlere ilişkin güvenilir işaretlerin olmamasının yanı sıra UAEA, İran'ın nükleer programının askeri yönü olduğuna dair güvenilir bir işaret de bulamadı. Böylece İran’a yönelik soruşturma kapatıldı.
O dönem UAEA Başkanı, İran'ın bir sonraki adımının, İran ve nükleer anlaşamaya taraf altı ülkenin Avrupa Birliği (AB) arabuluculuğunda üzerinde anlaşmaya vardığı KOEP’i uygulamaya başlamak için gerekli hazırlıkları tamamlaması olacağını belirtti.
İran'ın UAEA ile ilişkilerini askıya aldığı ve UAEA müfettişlerinin çalışmalarına kısıtlamalar getirdiği biliniyor. Tahran, 2021 yılının Şubat ayında UAEA'nın santrifüj üretimi, madencilik, uranyum zenginleştirme ve diğer hassas nükleer faaliyetlerin yürütüldüğü nükleer tesislere erişimini sonlandırdı. İran, nükleer tesislerdeki faaliyetlerin görüntülerini ve veri kayıtlarını tutma sözü verdiyse de yalnızca yaptırımlar hafifletildikten sonra görüntüleri ve bilgileri teslim edeceğini vurguladı.
İran, UAEA Yönetim Kurulu’nun Haziran ayında aldığı kınama kararına nükleer tesislerdeki onlarca kamera ve veri toplama cihazını kapatarak karşılık verdi. Ancak bu gelişmelerin ciddiyetine rağmen Biden yönetiminin herhangi bir planı yok gibi görünüyor.
Beklemek, nükleer programın yarattığı tehlikeyi artırıyor ve muhtemelen KOEP’in hükümlerinin tamamlanmak üzere olduğu bir zamanda İran'ın bu alandaki adımlarını güçlendiriyor. İran'ın nükleer alanda kaydettiği teknik ilerleme, nükleer anlaşma canlandırılsa bile orijinal anlaşmanın değerinin çoğunu yok etti.
Dolayısıyla, şu an cevabı aranan soru şu: Nükleer anlaşmanın önündeki başlıca engelin Tahran’ın soruşturmayı engellemesi olması karşında Başkan Biden nasıl bir adım atabilir?



Gazze ateşkesi: Arabulucular garanti krizini nasıl aşacak?

Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)
Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Arabulucular garanti krizini nasıl aşacak?

Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)
Gazze Şeridi'nde yıkılan binaların ardından güneş batarken (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki hafta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da bir araya gelerek Gazze Şeridi'nde olası bir ateşkesle ilgili gelişmeleri ele alması bekleniyor.

Ancak Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanların tahminlerine göre, Netanyahu'nun siyasi geleceğinin parçalanmasından korkarak Gazze'deki savaşı kalıcı olarak durdurmayı reddetmesi ışığında, Hamas'ın ısrar ettiği savaşı durdurma garantisi krizi bir ‘ikilem’ olmaya devam ediyor. Arabulucuların savaşı sona erdirecek tüm fikir ve önerilerin tartışıldığı kısmi bir ateşkese gitmekten başka çareleri olmadığına dikkat çeken uzmanlar, Trump'ın İsrail Başbakanı’yla görüşmesi sırasında bu konuyu çözmek için yapacağı baskıya güveniyor.

Hamas dün bu garantilerin önemini vurguladı.

Hamas Siyasi Büro Başkanı’nın Medya Danışmanı Tahir en-Nunu CNN'e verdiği demeçte, “Ciddiyiz ve bir anlaşmaya varmaya hazırız; savaşı sona erdirmek için gerekli şartlar açık olduğu takdirde her türlü teklifi kabul etmeye hazırız” dedi.

dsfrg
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardıman sırasında yükselen dumanlar (AFP)

Hamas liderlerinden Mahmud Merdavi dün yaptığı açıklamada, herhangi bir anlaşmanın ‘saldırganlığın tamamen durdurulması, işgal güçlerinin geri çekilmesi, insani protokole uyulması ve varılacak herhangi bir anlaşmanın fiilen uygulanmasını sağlayacak açık garantilere’ bağlı olması gerektiğini söyledi.

Garanti ikilemi

Geçtiğimiz ay İsrail ile İran arasındaki çatışmaların durmasının ardından yeniden gündeme gelen garanti talebi, müzakerelerin ivme kazandığı bir dönemde güçlü bir şekilde ortaya çıktı.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati pazar akşamı televizyonda yayınlanan bir röportajda şunları söyledi: “Şu anda masada olan ve üzerinde çalıştığımız şey, bir dizi esirin serbest bırakılması ve ateşkesin sürdürülmesi için gereken ivmeyi yaratacağı umuduyla insani ve tıbbi yardımın mümkün olan en kısa sürede girmesi karşılığında İsrail saldırganlığının 60 günlük bir ateşkesle durdurulmasıdır.”

Abdulati, “İsrail ve İran arasında ateşkes sağlandıktan sonra Gazze Şeridi'ne odaklanmak isteyen bir Amerikan vizyonu var. Gelecekteki herhangi bir anlaşmanın ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlamak ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığının yeniden başlamasını önlemek için yeterli miktarda garanti içermesi gerektiğine dair bir Amerikan anlayışı var” ifadelerini kullandı.

xscdfgt
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin cenaze töreninde gözyaşı döken Filistinliler (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, son ateşkes çabaları hakkında bilgi sahibi olan Filistinli ve Mısırlı kaynaklar, arabulucu rolü oynayan Katar ve Mısır'ın savaşın her iki tarafıyla temaslarını yoğunlaştırdığını, ancak yeni bir görüşme turu için henüz bir tarih belirlenmediğini belirtti.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile dün bir telefon görüşmesi yapan Mısır Dışişleri Bakanı, Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeleri ve iki ülkenin ‘ateşkesi yeniden başlatmak, Filistin halkını bu zulümden kurtarmak, esir ve mahkûmları serbest bırakmak ve Gazze Şeridi'ne acil ve engelsiz insani yardım akışını sağlamak’ için ABD ile ortak çabalarını ele aldı.

Hamas, savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın parçası olması halinde kalan tüm esirleri serbest bırakmaya hazır olduğunu ifade ederken, İsrail esirlerin serbest bırakılması gerektiğini ve savaşın sona ermesinin Hamas'ın silahsızlanmasına ve Gazze Şeridi'ni yönetmekten uzaklaşmasına bağlı olduğunu savunuyor.

‘Dikenli konular’

Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Tümgeneral Muhammed İbrahim ed-Duveyri, Hamas'ın talep ettiği garanti krizinin çözümünün kolay olmadığını düşünüyor. Ed-Duveyri, “İsrail'in reddetme ısrarı var. Zira savaşın sona ermesi şu anda Netanyahu hükümetinin yıkılması anlamına geliyor (...) Bu, Filistin hareketinin silahsızlandırılması ve liderlerinin sürgüne gönderilmesi konusundaki ısrarına ek olarak gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.

Ed-Duveyri, arabulucuların, fikirlerin ortaya atılacağı, garantiler hakkında tartışmaların yapılacağı ve şartlarının anlaşmada açıkça belirtileceği geçici bir ateşkese gitmekten başka çaresi olmadığına inanıyor. Ed-Duveyri, “Garantiye ihtiyaç duyan tek şey savaşın durması değil; İsrail'in nihai çekilmesi de bir kriz ve Hamas'ın silahları gibi çetrefilli bir konu. Bu ve benzeri konular nihai statü müzakerelerine ertelenmeli” dedi.

fgthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'a düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin cenaze töreninde gözyaşı döken bir çocuk (Reuters)

Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, mevcut krizin garantiler ve Washington'un gelecekte savaşı durdurma garantisi konusundaki tutumuna karar vermemiş olmasıyla ilgili olduğuna inanıyor. Er-Rakab, Gazze Şeridi'ndeki zor koşullar ışığında Hamas'ın kabul edeceği geçici bir ateşkesin sonuçlanmasının ardından garantiler krizinin arabulucular tarafından yapılacak sonraki görüşmelerin bir parçası olmasını bekliyor.

Hamas'ın garantiler konusundaki ısrarı, Trump'ın dün yaptığı açıklamada pazartesi günü Beyaz Saray'da Netanyahu ile yapacağı görüşmede Gazze ve İran'daki durumu ele alacağını duyurmasıyla birlikte geldi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Trump, “Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını ve esirlerin geri dönmesini umuyoruz ve bunun önümüzdeki hafta içinde gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.

dfgth
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail tarafından bombalanan bir bölgeyi inceleyen Filistinliler (Reuters)

Netanyahu dün yaptığı açıklamada, geçen ay İran ile 12 gün süren savaşta elde ettiğini söylediği ‘büyük zaferin’ ardından Trump ile görüşmek üzere önümüzdeki hafta ABD'ye gideceğini söyledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in Gazze savaşının sona erdirilmesi konusunu görüşmek üzere Beyaz Saray yetkilileriyle bir araya gelmek üzere bu hafta Washington'da olacağını belirtti.

Bilgi sahibi Mısırlı kaynaklar dün yerel medyaya, ‘İsrail ve Hamas'ın sadece geçici bir ateşkes değil, kapsamlı bir takas anlaşması yapmaları için son saatlerde Mısır'ın artan baskısı’ hakkında konuştu.

Kaynaklar, çeşitli taraflardan heyetlerin önümüzdeki 72 saat içinde Kahire'ye gelmesinin beklendiğini, her iki tarafı temsil eden şahsiyetlerin ise anlaşmazlık noktalarını çözmek üzere halihazırda Kahire'de bulunduğunu söyledi.

sdfrgty
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)

Kaynaklara göre Netanyahu, ‘kapsamlı bir anlaşmaya varma ihtimali olan müzakereleri engellerken, Amerikalı arabulucu tam bir ateşkesi içeren anlaşmayı onaylaması karşılığında Netanyahu'nun siyasi kariyerini hapishanede sonlandırmayacak şekilde İsrail içinde tam bir beraat üzerinde çalışmayı teklif ediyor.’

Trump ile Netanyahu arasında Gazze konusunda yeni bir geçici anlaşmaya varılması için daha fazla görüşme yapılmasını bekleyen ed-Duveyri, ‘Washington'un bu krizi sona erdirmek için oynayacağı büyük bir rol olduğunu, önyargılı olmaması ve krizi mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek için Mısır ve Katar ile birlikte çalışması gerektiğini’ belirtti.

Netanyahu'nun Washington ziyaretinin Gazze Şeridi için yeni bir anlaşmaya varılmasında ‘belirleyici’ olacağına inanan er-Rakab, Trump'ın Netanyahu’ya baskı yaparak Washington'dan ateşkes ilan edebileceğini ve bunun gerçekleşmesi halinde Hamas'ın ateşkesi kabul edeceğini ve ABD’nin anlaşmanın uygulanması sırasında garantilerin görüşüleceği sözünü vereceğini düşünüyor.