Tayvan, Pekin'in siyaset belgesindeki "tek ülke iki sistem" önerisini reddetti

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Joanne Ou, "Ana karadaki komünistler hiçbir zaman Tayvan'a hükmetmemişlerdir. Tayvan'ın egemenliği, 23,5 milyonluk Tayvan halkına aittir." dedi.

AA
AA
TT

Tayvan, Pekin'in siyaset belgesindeki "tek ülke iki sistem" önerisini reddetti

AA
AA

Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'daki hükümet, Pekin'in dün yayımladığı siyaset belgesindeki "tek ülke, iki sistem" esasına dayalı "barışçı yeniden birleşme" önerisini reddettiğini bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Joanne Ou, yaptığı açıklamada, bir yandan ada çevresinde askeri tatbikatlar yaparken barışçı birleşme mesajları vermenin inandırıcı olmadığını vurguladı.
Pekin'in yayımladığı siyaset belgesinin, iki tarafın özerk varlığını görmezden gelerek Tayvan'ı Çin'in parçası saymasını protesto ettiklerini belirten Sözcü Ou, "Ana karadaki komünistler hiçbir zaman Tayvan'a hükmetmemişlerdir. Tayvan'ın egemenliği, 23,5 milyonluk Tayvan halkına aittir. Tayvan halkı Pekin'in tek ülke iki sistem önerisine dayalı birleşmeyi kabul etmeyecektir." yorumunda bulundu.
Ou, Pekin'in ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ada'yı ziyaretini bahane ederek provokatif eylemlere giriştiğini, tatbikatlarla askeri güç gösterisi yaptığını, siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyalarıyla Tayvan'ı yıldırmaya çalıştığını, yalnızca Tayvan'ı değil bölgesel barışı da tehdit ettiğini belirterek, "Asıl uluslararası oyun bozan, bölgesel istikrarsızlığı yaratan Çin'dir." ifadesini kullandı.
Tayvan'ın Ana Kara İlişkileri Konseyi de "siyaset belgesinin, hüsnükuruntu dolu olduğunu ve olguları görmezden geldiğini" savundu.
Açıklamada, "siyaset belgesinin, Komünist Parti'nin ulusal kongresi öncesinde ana kara halkına Pekin otoritelerinin Tayvan konusunda bir şeyler yaptığı izlenimi uyandırmak için hazırlandığı" görüşü dile getirildi.
Konsey, "tek ülke iki sistem" önerisinin kabul edilemeyeceği, bunun seçenek olamayacağı görüşünün Tayvan'da uzun süredir hakim olduğunu vurguladı.
Çin Devlet Konseyine bağlı Tayvan İlişkileri Dairesinin Sözcüsü Ma Şiaoguang ise iktidardaki Demokratik İleri Parti'nin siyaset belgesine yönelik eleştirilerini "karalama çabası" diye niteledi.
"Tek ülke, iki sistem" modelinin barışçı ve samimi bir birleşme çağrısı olduğunu belirten Sözcü Ma, sonunda tüm Tayvan halkı tarafından benimseneceğine inandığını dile getirdi.
Çin yönetimi dün yayımladığı Tayvan siyaset belgesinde, Ada ile ana kara arasındaki ideolojik ve sosyal farklılıkların tanınması temelinde "barışçı yeniden birleşme" hedefini vurgulamıştı. Belgede 'tek ülke, iki sistem' anlayışının, en kapsayıcı çözüm olacağı görüşüne yer verilmişti.
Pelosi ve beraberindeki 5 kişilik Kongre heyetinin geçen hafta yaptığı ziyaret, Ada'yı topraklarının parçası gören Pekin'in tepkisini çekmişti. Çin, 2 ve 3 Ağustos'taki ziyaretin ardından Ada çevresinde askeri tatbikatlara başlamıştı. İlk başta 4-7 Ağustos'ta düzenleneceği açıklanan tatbikatlar, öngörülen takvimin ötesinde sürdürülmüştü.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintang) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.



Kuzey Kore, iktidar partisi toplantısında nükleer politikasını açıklayacak

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)
TT

Kuzey Kore, iktidar partisi toplantısında nükleer politikasını açıklayacak

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un (AP)

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, iktidar partisinin yaklaşan önemli toplantısında ülkesinin nükleer silahlar ve konvansiyonel askeri güçlerinin ortaklaşa geliştirilmesine yönelik bir politika önerecek

Resmi Kore Merkezi Haber Ajansı, Kim'in silah araştırma merkezlerinde yaptığı incelemede, "Kore İşçi Partisi Dokuzuncu Kongresi, ulusal savunma inşası alanında nükleer ve konvansiyonel silahlı kuvvetlerin eş zamanlı olarak inşasını ilerletme politikası önerecek" ifadelerini aktardı.

Ajans, Kim'in ayrıca dün Kuzey Kore ordusu tarafından gerçekleştirilen atış tatbikatlarını ve bir hastane inşaat alanını denetlediğini belirtti.

Kim'in bu iç hareketlilik dalgası, bu ay Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi için Pekin'e yaptığı ziyaretin ve uluslararası arenada itibarını güçlendiren Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi liderlerle yaptığı görüşmelerin hemen ardından geldi.


Birleşmiş Milletler, komşu ülkelerden sınır dışı edilen Afganlara yönelik yardımın askıya alındığını duyurdu

Afganistan'a dönen Afgan mültecileri taşıyan bir Pakistan kamyonu, (Arşiv-AP)
Afganistan'a dönen Afgan mültecileri taşıyan bir Pakistan kamyonu, (Arşiv-AP)
TT

Birleşmiş Milletler, komşu ülkelerden sınır dışı edilen Afganlara yönelik yardımın askıya alındığını duyurdu

Afganistan'a dönen Afgan mültecileri taşıyan bir Pakistan kamyonu, (Arşiv-AP)
Afganistan'a dönen Afgan mültecileri taşıyan bir Pakistan kamyonu, (Arşiv-AP)

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) dün yaptığı açıklamada, Taliban hükümetinin kadın çalışanlarının çalışmasını yasaklamasının ardından komşu ülkelerden sınır dışı edilen Afgan mültecilere yönelik yardımları askıya almak zorunda kaldığını duyurdu.

Kurum açıklamasında, “9 Eylül'de Taliban yetkililerinin Afgan kadın çalışanların çalışmasını yasaklama talimatının ardından, UNHCR Afganistan genelindeki mali yardım dağıtım merkezlerindeki faaliyetlerini askıya almak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.

Uluslararası kuruluşun bir başka açıklamasında, çalışanlarının bu hafta ülke genelinde birçok yerde işyerlerine girişlerinin engellendiği belirtildi.


Seul, ABD'nin Georgia eyaletindeki bir fabrikaya düzenlenen baskında 300'den fazla Güney Koreli'nin gözaltına alındığını doğruladı

Hyundai Motor Group'un Georgia eyaletinin Ellabell kentindeki elektrikli araç üretim tesisinde ağır iş makinelerinde Amerikan bayrağı dalgalanıyor (AP)
Hyundai Motor Group'un Georgia eyaletinin Ellabell kentindeki elektrikli araç üretim tesisinde ağır iş makinelerinde Amerikan bayrağı dalgalanıyor (AP)
TT

Seul, ABD'nin Georgia eyaletindeki bir fabrikaya düzenlenen baskında 300'den fazla Güney Koreli'nin gözaltına alındığını doğruladı

Hyundai Motor Group'un Georgia eyaletinin Ellabell kentindeki elektrikli araç üretim tesisinde ağır iş makinelerinde Amerikan bayrağı dalgalanıyor (AP)
Hyundai Motor Group'un Georgia eyaletinin Ellabell kentindeki elektrikli araç üretim tesisinde ağır iş makinelerinde Amerikan bayrağı dalgalanıyor (AP)

Seul hükümeti bugün yaptığı açıklamada, ABD'de bir araba akü fabrikasında perşembe günü gözaltına alınan 475 kişiden 300'den fazlasının Güney Kore vatandaşı olduğunu doğruladı ve “derin endişesini” dile getirdi.

Güney Kore Dışişleri Bakanı Cho Hyun, konuyla ilgili acil toplantıda, “300'den fazlasının Güney Kore vatandaşı olduğu düşünülüyor” dedi. Bakan, “Bu konuyla ilgili ciddi endişe ve ağır bir sorumluluk duyuyoruz” diyerek, gerekirse yetkililerle görüşmek üzere Washington'a gitmeye hazır olduğunu vurguladı.

ABD Göçmenlik Dairesi dün, Güney Koreli şirketler Hyundai ve LG'nin ortak girişimi olan ve Georgia'nın güneydoğusundaki Ellabell'de bulunan bir akü fabrikasına baskın düzenlediğini duyurdu.

Gözaltına alınanların Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı faaliyette bulunduklarından şüpheleniliyor. ABD İç Güvenlik Bakanlığı Soruşturma Dairesi ajanı Stephen Schrank'e göre, bu 475 kişinin gözaltına alınması, "İç Güvenlik Soruşturmaları tarihindeki en büyük tek merkezli kolluk kuvvetleri operasyonu" anlamına geliyor.

Güney Kore yetkilileri dün Seul'deki ABD Büyükelçiliğine olayla ilgili “endişelerini” ve “üzüntülerini” bildirdi ve diplomatik personeli olay yerine göndererek durumu ele almak için bir görev gücü oluşturmalarını talimat verdiklerini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Asya'nın dördüncü büyük ekonomisi olan Güney Kore, otomotiv ve elektronik sektörlerinde önemli bir üreticidir ve ABD'de çok sayıda fabrikası bulunmaktadır.

Seul temmuz ayında, Başkan Donald Trump'ın gümrük vergisi uygulama tehditlerine karşı 350 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi.

Güney Koreli şirketler, ABD pazarındaki paylarını artırmak ve gümrük vergilerinden kaçınmak için Amerika'da fabrikalara milyarlarca dolarlık yatırım yaptı.