Rusya'dan ABD'ye nükleer müzakerelerle ilgili suçlama

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, Tahran’a ‘büyük tavizler’ verileceğini yalanladı.

Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)
Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)
TT

Rusya'dan ABD'ye nükleer müzakerelerle ilgili suçlama

Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)
Rusya’nın nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Mihail Ulyanov. (AP)

Rusya'nın Viyana Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mihail Ulyanov, ABD'yi ‘nükleer anlaşmayı canlandırma’ süreciyle ilgisiz meselelerin peşinden gitmekle itham etti. İran’ın Avrupa Birliği tarafından anlaşmayla ilgili oluşturulan ‘nihai taslağa’ dair sunduğu tekliflere ABD’nin yakın zamanda yanıt vereceği bildirildi.  
Rusya’nın Viyana’daki nükleer müzakerelerdeki temsilcisi Ulyanov, Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, nükleer müzakerelerin taraflarının, eylül ayının başında ‘Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın canlandırılması için bir anlaşma’ yapabileceğini değerlendirdi. Sputnik haber ajansının aktardığına göre Ulyanov şu açıklamada bulundu:
“Nükleer müzakerelerde birçok konu üzerinde mutabık kalındı. 1 Eylül'den önce nükleer anlaşmayı canlandırmak için bir fikir birliğine varmayı umuyoruz. İran nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılması için halen karmaşık konular gündemde. Müzakere masasında üç metin var ve Avrupa Birliği tarafların görüşlerini yakınlaştırmaya çalışıyor. Washington’ın nükleer anlaşmayla ilgisi olmayan bazı askıda olan sorunları çözmek istediği yönünde bir intiba oluştu. ABD hükümeti tamamen farklı bir gezegende yaşıyor çünkü planlarının uygulanma ihtimali yok. İran’ın nükleer başlık taşıyabilen füzelerinin olduğu ispat edilemedi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın yüksek seviyede uranyum zenginleştirilmesiyle ilgili bazı mülahazaları var ancak onlar da aciliyet içermiyor.”  

Avrupa ABD’nin yanıtını bekliyor  
Üst düzey bir Avrupalı yetkili dün sabah Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Avrupa tarafının, İran’ın ‘nihai metinle’ ilgili değişiklikler önerisine ABD’nin yanıtını beklediklerini söyledi. Avrupalı yetkili, “İran’ın yanıtını değerlendirebilmemiz için ABD’nin tepkisini görmeliyiz. Aksi takdirde bu imkansız olur” dedi.  
Viyana görüşmelerini takip eden Batılı gazeteciler, ABD'nin İran'ın tekliflerine yanıtını cumartesi gününe kadar vereceğini öne sürdü. Wall Street Journal muhabiri Lawrence Norman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Washington’ın İran’ın endişelerine (tekliflerine) Avrupa Birliği aracılığıyla bugün yanıt vereceğini iddia etti. Norman, ABD’nin, ‘nihai metinde’ değişiklik olmaksızın ‘askıda herhangi bir konu bırakmaksızın’ İran’ın endişelerini gidermek için çaba sarf ettiğini belirtti.  
Güney Kore'nin ulusal haber ajansı YONHAP’ın haberine göre, Güney Kore Dışişleri Bakan Yardımcısı dün ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley ve Avrupa Birliği Siyasi Direktörü Enrique Mora ile telefonda görüşerek, ‘nükleer müzakere’ süreci hakkında bilgi aldı. Güney Koreli yetkili, nükleer müzakerelerin sonuçlandırmasının vakti geldiğini belirterek ülkesinin kalıcı bir anlaşma sağlanmasını desteklediğini vurguladı.  
Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi ile telefonda görüşen Abdullahiyan, Avrupa Birliği tarafından sunulan ‘taslak anlaşma metnine’ ülkesinin verdiği yanıta karşılık ABD'nin görüş beyan etmesini beklediklerini belirterek şunları söyledi:
“İyi ve kalıcı bir anlaşmaya varma hususunda ciddi ve iyi niyetliyiz. ABD'nin görüşlerini aldıktan sonra İran'ın ekonomik çıkarlarının sağlanması ve kırmızı çizgilerine riayet edilmesi halinde, Viyana'da yeni bir aşamaya gireceğiz. Her konuda anlaşma sağlanıncaya kadar, iyi ve kalıcı bir anlaşmaya varma konusunda kesin olarak bir şey söylenemez."  

Tahran’ın talepleri ve anlaşma süreci  
İran haber siteleri, İran'ın Viyana’daki Başmüzakerecisi Ali Bakıri Kani’nin, nükleer müzakere takvimiyle ilgili açıklamalarını aktardı. Haber Online sitesinin Bakıri’den yaptığı aktarıma göre olası bir anlaşma için zaman cetveli şu şekilde:  
Mutabakat günü: Nükleer anlaşmanın taraflarının dışişleri bakanları, ‘Eski ABD başkanının geri çekilme kararının gözden geçirilmesi’ kaydıyla, anlaşma taslağını imzalayacak. İlk imza atıldıktan sonra İran’ın ekonomik kurumları ve 17 İran bankası üzerindeki yaptırımlar kaldırılacak.  
Onay günü: İran tarafı ‘anlaşma taslağını’ 60 gün içinde onaylanmak üzere meclise sunacak. Diğer taraflar da bu süre içinde gerekli işlemleri yapacak.  
Anlaşmanın yeniden uygulamaya girmesi: Nükleer anlaşmanın tam ve eksiksiz olarak uygulamaya girmesi kararlaştırılır. İran ‘tam uygulamanın yürürlüğe girmesinden’ yedi gün önce hazırlıklarını tamamladığını duyuracak. O süreçte eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilgili kararnamesi yürürlülükten kaldırılacak.
Tamamlanma Günü: Tüm taraflar, ‘uygulama tarihinden’ itibaren 45 gün içinde yükümlülüklerini yerine getirecek. 
Ali Bakıri Kani, İran Merkez Bankası’nın ve Petrol Bakanlığı’nın, ‘mutabakat gününü’ takip eden dört ay içinde ‘yaptırımların kaldırılmasıyla’ ilgili doğrulama sürecini başlatacağını belirtti. İran'ın nükleer anlaşmaya uymaması durumunda BM yaptırımlarının otomatik olarak yürürlüğe girmesini sağlayan ‘snapback mekanizmasıyla’ ilgili de değerlendirmede bulunan Kani şunları söyledi:
“Snapback mekanizmasının taslak metinden çıkarılması mümkün olmadı. Çünkü orijinal anlaşmanın metninde bulunuyor ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararı uyarınca bu mekanizmanın sürmesi gerekiyor. Ancak daha esnek ve makul bir hale getirilmesine karar verildi. Bu mekanizmanın yürürlüğe girmesi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın raporları doğrultusunda olacak. Ayrıca taraflardan biri bu mekanizmayı kabul edilemez bir şekilde yürürlüğe sokmak isterse, diğer ülkelerin bu adımı telafi etmesi kararlaştırıldı.” 
Bakıri Kani, ABD’nin daha önce olduğu gibi anlaşmadan çekilmeyeceğinin garanti edilmesiyle ilgili ise şu açıklamada bulundu:
“Önemli olan nokta, karşı tarafın Biden'ın görev süresi bitene kadar nükleer anlaşmadan kesinlikle çekilmeyecek olmasıdır. (Kabul görürse) Anlaşmaya göre, bir sonraki başkan anlaşmadan çekilmeyi kararlaştırdığında, görevde üç yılını tamamlamış olması gerekiyor. Biden’ın iki buçuk yıl daha görevde kalacağı varsayılırsa, bu süre yaklaşık beş buçuk yıl ediyor.”  
İranlı müzakereci tutuklu takasıyla ilgili olarak, “Eski müzakereci Abbas Arakçi döneminde tutuklu değişimiyle ilgili nihai metin oluşmuştu. Biz bunu uygulamaya hazırız. ABD tarafı süreci uzatmış ve ileri bir tarihe ertelemişti” dedi.  
İran medyasında yer alan haberlere göre anlaşma sağlanırsa, yaptırımların kaldırılma süreci 120 güne yayılacak ve ilk etapta 17 İran bankası üzerindeki yaptırımlar kaldırılacak. Ayrıca bu süreç içinde eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilgili yürütme kararları iptal edilecek. Kulis sızıntılarına göre İran, nükleer anlaşmadan çekilmesi durumunda ABD yönetiminden tazminat talep ediyor. Ayrıca bu süreçte İran’da yatırım yapan yabancı sermayenin muhtemel yaptırımlardan muaf tutulmasını istiyor. İran’ın talepleri arasında Güney Kore’de dondurulmuş olan yedi milyar doların da serbest bırakılması var.   

ABD’de farklı yaklaşımlar  
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi üyeleri perşembe günü, nükleer anlaşmayı canlandırma görüşmelerinde, İran’ın UAEA’nın soruşturmasının kapatılması ve yabancı şirketlerin olası yaptırımlardan muaf tutulması talepleriyle ilgili ABD’nin herhangi bir taviz vermeyeceğini bildirdi.  
Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki en üst düzey Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“İran rejimi Biden yönetiminden, UAEA soruşturmasının sonlandırılması ve İran'da faaliyet gösteren Batılı şirketlerin korunması ile gelecekteki bir yönetimin anlaşmadan çekilmesi durumunda, nükleer silah faaliyetlerini hızlandıracağı yönünde tavizler koparmak istiyor. İran’ın bu talepleri şantajdır ve Biden’ın dış politikada büyük bir başarısızlığı olarak tarihe geçecektir. Nükleer anlaşma güvenliğimizi ve bölgedeki müttefiklerimizin güvenliğini tehdit edecektir. Biden anlaşmaya dönerse, yaptırımların kaldırılması İran terörünün artmasıyla sonuçlanacaktır.”  
İran’ın eski ABD yetkililerine suikastlar düzenlemeyi planladığını belirten Risch ayrıca İran’ın Ukrayna’da kullanılmak üzere Rusya’ya insansız hava araçları temin ettiğini, ‘cihatçı hareketleri’ İsrail’e saldırmaları için desteklediğini ve ABD’li diplomatlara saldırı hazırlıkları yaptığını ileri sürdü.  
 ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, Risch'e yanıt olarak Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Bunların hiçbiri doğru değil. Bu tür şartları asla kabul etmeyeceğiz” ifadesine yer verdi. Axios haber sitesine açıklama yapan, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrian Watson, “2015 nükleer anlaşmasına yeniden girmenin bir parçası olarak İran'a yeni tavizler vermeyi kabul ettiğimiz ya da tavizler vermeyi değerlendirdiğimiz yönündeki raporlar kategorik olarak yanlıştır" değerlendirmesinde bulundu.  
Üst düzey bir İsrailli yetkili basına yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Yair Lapid'in perşembe günü Beyaz Saray'a gönderdiği mesajda, Avrupa Birliği’nin ‘nükleer müzakerelerle’ ilgili oluşturduğu ‘nihai metnin’ ‘Biden yönetiminin kırmızı çizgilerini karşılamadığını’ vurguladığını kaydetti.  
Önceki gün ABD'nin İsrail Büyükelçisi Thomas Nides ile görüşen Lapid, İran ile müzakereleri bitirme zamanının geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Aksi takdirde atılacak her adım zafiyet göstermek olacaktır. İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için gelecekte neler yapılması gerektiğini oturup konuşmanın zamanı geldi." 
İsrail daha önce de defalarca nükleer anlaşmayı canlandırma çabalarına karşı olduğunu ilan etmiş, İran’ın nükleer silah edinmesini ya da bölgedeki terör örgütlerini desteklemesini engellemek için ‘güç kullanma’ hakkı olduğunu duyurmuştu. Diğer  yandan İran, İsrail’i herhangi bir saldırısına çok sert bir yanıt vereceği hususunda uyarıyor. İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eyal Hulata’nın ‘nükleer müzakereleri’ görüşmek için önümüzdeki hafta ABD'ye gitmesi planlanıyor. İsrail Başbakanı Yair Lapid, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile telefon görüşmesinde, ülkesinin İran ile nükleer anlaşmaya geri dönülmesine karşı olduğunu yinelemiş ve Avrupalı taraflardan, ‘İran’a daha fazla taviz verilmemesini, ayrıca İran’ın oyalama ve zaman kazanma taktiklerine karşı net bir tutum sergilenmesini’ talep etmişti.  



Kassam Tugayları'ndan İsrail'e: Esirleriniz Gazze şehrinin dört bir yanına dağıtıldı, onların hayatları ile ilgilenmeyeceğiz

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı bir militan, geçtiğimiz şubat ayında Han Yunus'ta (DPA)
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı bir militan, geçtiğimiz şubat ayında Han Yunus'ta (DPA)
TT

Kassam Tugayları'ndan İsrail'e: Esirleriniz Gazze şehrinin dört bir yanına dağıtıldı, onların hayatları ile ilgilenmeyeceğiz

Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı bir militan, geçtiğimiz şubat ayında Han Yunus'ta (DPA)
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı bir militan, geçtiğimiz şubat ayında Han Yunus'ta (DPA)

Hamas'ın askeri kanadı el-Kassam Tugayları dün yaptığı açıklamada, İsrailli tutukluların Gazze Şehri'ndeki çeşitli mahallelere dağıtıldığını duyurdu ve İsrail'i, şehri işgal etmeyi amaçlayan askeri operasyonunun sonuçları konusunda uyardı.

Kassam Tugayları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kenti işgal etmek için operasyon başlatarak esirleri öldürmeye karar vermesi halinde, tutukluların hayatları ile ilgilenmeyeceklerini belirtti.

 Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları (Arşiv- Reuters)Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları (Arşiv- Reuters)

Açıklamada ayrıca "Askeri harekatın başlaması ne ölü ne de diri tek bir esir bile alamayacağınız anlamına geliyor" ifadeleri yer aldı.

Kassam Tugayları, İsrail'i Gazze'nin ordu için kolay bir hedef olmayacağı konusunda uyardı ve "şehitlerden oluşan bir ordu, binlerce pusu ve mühendislik bombaları hazırladığını ve Gazze'nin askerleriniz için bir mezarlık olacağını" ifade etti.


ABD, BMGK'da Gazze'de ateşkes çağrısı yapan taslak kararı veto etti

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus, dün Gazze'ye ilişkin BM Güvenlik Konseyi oturumunda veto için elini kaldırıyor. (Reuters)
ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus, dün Gazze'ye ilişkin BM Güvenlik Konseyi oturumunda veto için elini kaldırıyor. (Reuters)
TT

ABD, BMGK'da Gazze'de ateşkes çağrısı yapan taslak kararı veto etti

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus, dün Gazze'ye ilişkin BM Güvenlik Konseyi oturumunda veto için elini kaldırıyor. (Reuters)
ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus, dün Gazze'ye ilişkin BM Güvenlik Konseyi oturumunda veto için elini kaldırıyor. (Reuters)

ABD, dün veto yetkisini kullanarak, Gazze'de derhal, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes çağrısı yapan ve İsrail'in Filistin topraklarına yardım ulaştırılmasına yönelik tüm kısıtlamaları kaldırmasını talep eden BM Güvenlik Konseyi karar taslağını engelledi.

15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin 10 seçilmiş üyesi tarafından hazırlanan taslak karar, Hamas ve diğer Filistinli gruplar tarafından tutulan tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını da talep ediyordu. Reuters'a göre taslak, 14 üyenin desteğini aldı.

ABD bu kararıyla, Gazze Şeridi'ndeki savaşa ilişkin Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisini altıncı kez kullanıyor.

Hamas, ABD'nin Gazze'de ateşkes için hazırlanan karar tasarısını engellemek amacıyla veto hakkını kullanmasının "açıkça suç ortaklığı ve soykırıma tam ortaklık" anlamına geldiğini belirtti.

ABD'li diplomat Morgan Ortagus, oylama öncesinde yaptığı açıklamada, "Meslektaşlarım: ABD'nin bu karara karşı çıkması kimseyi şaşırtmayacaktır" dedi.

Ortagus, "Karar taslağı Hamas'ı kınamakta veya İsrail'in meşru müdafaa hakkını tanımakta başarısız oldu ve Hamas'a fayda sağlayan ve ne yazık ki bu Konsey'de kabul gören sahte söylemleri haksız yere meşrulaştırıyor" ifadelerini kullandı.

Diğer Konsey üyelerinin ABD'nin "kabul edilemez" ifadeler hakkındaki uyarılarını "görmezden geldiğini" belirten Ortagus, bunun yerine "vetoyu teşvik etmeyi amaçlayan gösterişli bir prosedür benimsendiğini" belirtti.

Bu oylama, ABD ve İsrail'in yaklaşık iki yıldır devam eden Gazze savaşıyla ilgili uluslararası izolasyonunu daha da belirginleştiriyor.

Gazze'deki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te Yahudi devletinin güney kesimine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasıyla patlak verdi. İsrail, harap olmuş Gazze Şeridi'nde şiddetli bir bombalama kampanyası ve askeri operasyonlarla karşılık verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Hamas'ın 2023'teki saldırısı İsrail’de bin 219 kişinin ölümüne yol açtı.

Hamas saldırısında kaçırılan 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de tutuluyor. Bunlardan 27'si İsrail tarafından ölü ilan edildi.

O tarihten bu yana İsrail, Birleşmiş Milletler'in güvenilir kabul ettiği Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın son rakamlarına göre Gazze Şeridi'nde çoğunluğu sivillerden oluşan 65 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açan yıkıcı bir savaşla karşılık verdi.


Şara: Washington, Şam'a İsrail ile anlaşmaya varması için baskı yapmıyor

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
TT

Şara: Washington, Şam'a İsrail ile anlaşmaya varması için baskı yapmıyor

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, İsrail ile güvenlik anlaşmasına varmak için devam eden müzakerelerin "önümüzdeki günlerde" sonuç verebileceğini söyledi.

Şam'da gazetecilere konuşan Şara, güvenlik anlaşmasını "zorunluluk" olarak nitelendirerek, anlaşmanın Suriye'nin hava sahasına ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini ve BM gözetimine tabi olmasını gerektireceğini ifade etti.