Dera'da güvenlik görevlileri hedef alınmaya devam ediyor

Yerel haber sitelerine göre Pazar sabahı Dera el-Mahatta’da bir güvenlik gücüne ait bir otomobil hedef alındı
Yerel haber sitelerine göre Pazar sabahı Dera el-Mahatta’da bir güvenlik gücüne ait bir otomobil hedef alındı
TT

Dera'da güvenlik görevlileri hedef alınmaya devam ediyor

Yerel haber sitelerine göre Pazar sabahı Dera el-Mahatta’da bir güvenlik gücüne ait bir otomobil hedef alındı
Yerel haber sitelerine göre Pazar sabahı Dera el-Mahatta’da bir güvenlik gücüne ait bir otomobil hedef alındı

Suriye’nin güneyindeki Dera ili, Pazar sabahı Suriye rejimine bağlı güvenlik güçlerine yönelik çeşitli saldırı eylemlerine tanık oldu. Dera’da Suriye rejimine bağlı Siyasi Güvenlik Şubesi Birinci Başkan Yardımcısı Muhammed Cuma’nın kullandığı araçta, Dera el-Mahatta ilçesi el-Kaşif mahallesindeki ana cadde üzerindeki Endüstri Lisesi yanında patlama meydana geldi. Güçlü patlama nedeniyle Dera el-Mahatta’nın merkezinde şiddetli sarsıntı hissedilirken olayda aracın sürücüsü hayatını kaybetti.
Bölgedeki ev ve dükkanlarda da maddi hasar meydana geldi. Yerel kaynaklar, patlayıcının araca yerleştirilmiş olduğunu ve patlama sonucunda otomobilin tamamen yandığını söylediler. Siyasi Güvenlik Şubesi’nin üyesi Muhammed Cuma’nın Dera’daki güvenli bölgelerden biri sayılan, asker ve polise ait merkezlerin ve kontrol noktalarının bulunduğu, son yıllarda Suriye rejiminin kontrolünün dışına çıkmayan Dera el-Mahatta’da yaşadığı belirtildi
Patlamanın el-Kaşif mahallesi ile el-Matar mahallesi arasında, doğusunda Siyasi Güvenlik Şubesi’nin bulunduğu, hareketli ve halka açık bir yolda gerçekleştiğini belirten kaynaklar, bölgedeki özel mülklerde önemli boyutta maddi hasar oluştuğunu aktardılar.
Pazar sabahı, kimliği belirsiz kişiler, Dera’nın kuzey kırsalındaki es-Sanameyn ilçesi yakınlarındaki ed-Dali Yolu üzerinde Devlet Güvenlik İstihbarat Teşkilatı'na ait bir askeri devriye aracını hedef aldılar. Patlayıcı cihazla düzenlenen saldırı sonucunda araçtaki rejime bağlı unsurlardan bazıları yaralandı.
Cumartesi günü ise Dera'nın doğu kırsalındaki Ummu el-Veled beldesi ile el-Karak beldesi arasındaki yolda ‘el-Asfar’ künyeli Muhammed er-Rifai adlı genç adamın cesedi bulundu. Bölge sakinlerince bulunan cesedin işkence izleriyle dolu olduğu ve kafasından bir kurşunla öldürüldüğü görüldü. Kurbanın Ummu el-Veled beldesinden olduğu, uzlaşı anlaşması sonucunda ikamet ettiği Busra eş-Şam’ı terk ettiği ve öldürülmüş halde bulunmasından bir gün önce kaybolduğu bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) aktardığı verilere göre Ocak ayının başlarından bu yana Dera’da hepsi farklı yol ve yöntemlerle olmak üzere 352 saldırı eylemi gerçekleşti. Tüm bunların sonucunda 296 kişi öldü. Bunlardan 143’ü sivil, 126’sı ise rejimin güvenlik birimleriyle işbirliği yapanlar ve rejim ile uzlaşıya yapanlardandı.
Suveyda’nın güney kırsalında, el-Garbiye beldesinde onlarca bölge sakini Pazar sabahı postane ve polis bölgesi önünde gösteri yaparak kasabadaki hizmet koşullarının iyileştirilmesi çağrısında bulundu.
Elektrik, su, akaryakıt, doğalgaz ve iletişim gibi tüm hayati hizmetlerin kesilmesinden sonra postane ve polis karakolu önünde gösteri yaparak bölgedeki hizmet koşullarının iyileştirilmesi çağrısında bulundu. Göstericiler, yetkililerin halkın taleplerini görmezden gelmesi durumunda sorumlu devlet kurumları üzerindeki baskıyı artırmak için diğer köy ve beldelerle koordinasyon sağlanacağı ve talepleri karşılanana kadar beldede tüm hizmet merkezlerinin kapatılacağı protestoların önümüzdeki Çarşamba gününe kadar uzatılacağı tehdidinde bulundular. El-Garbiye’de daha önce de bu tür protesto gösterileri düzenlenmişti. Garbiyeliler, birkaç ay önce Suveyda’da kötü hayat şartlarına karşı düzenlenen protestoların kıvılcımının bölgeye sıçraması sonrası akıllı kart sistemiyle ekmek dağıtımını protesto etmişlerdi.
Çok sayıda traktörle Şam-Suveyda yolunun trafiğe kapatılacağı uyarısında bulunan göstericiler, Suveyda'nın kuzeyindeki Şehba ilçesindeki eski askeri polis merkezinin yakınında toplandılar. Yerel kaynaklara göre Suveyda'daki çiftçilerin tarım araçlarında kullanmak üzere hükümetin belirlediği fiyat üzerinden sübvansiyonlu dizel tahsislerini geç almaları ve karaborsada yakıtın litre başına 650 Suriye lirasından satılması sonrası halk sokağa döküldü.
Suveydalı göstericilerin, ‘çetelere karşı ayaklanma’ olarak nitelendirdiği güvenlik güçlerinin desteklediği yerel gruplara karşı silahlı grupların düzenlediği askeri eylemlerin ardından Suveyda’daki halk hareketini yeniden canlandırmak ve bir sonraki aşamayı incelemek amacıyla Ulusal Demokratik Cephe’nin daveti üzerine siyasi ve sivil güçler arasında bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, barışçıl halk hareketinin yeniden canlandırılması ve siyasi ve sivil güçlerin sokakla olan bağlantılarının yeniden değerlendirilmesi’ dahil olmak üzere birçok fikir birliği sağlandı. Son dönemde halkın düzenlediği protestolar topluma umudu ve organize suç çetelerinin neden olduğu kaos ve kargaşayla mücadele becerisine olan güveni geri kazandırdığı için çeşitli yerel gruplardan destek alıyor.



Halep’te: Operasyona hangi gruplar katılıyor? Hedeflerinin kapsamını neden genişlettiler?

Halep Kalesi yakınlarında HTŞ ve diğer grupların üyeleri, 30 Kasım (AFP)
Halep Kalesi yakınlarında HTŞ ve diğer grupların üyeleri, 30 Kasım (AFP)
TT

Halep’te: Operasyona hangi gruplar katılıyor? Hedeflerinin kapsamını neden genişlettiler?

Halep Kalesi yakınlarında HTŞ ve diğer grupların üyeleri, 30 Kasım (AFP)
Halep Kalesi yakınlarında HTŞ ve diğer grupların üyeleri, 30 Kasım (AFP)

Firas Kerem

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) ve diğer grupların ‘Saldırganlığı Caydırma’ adını verdikleri yeni bir askeri operasyon başlatmasının ardından Suriye'nin kuzey ve orta kesimlerinde konuşlu Şam’a bağlı güçler ve İran destekli milisler hızla çöktü.

Al Majalla muhabiri, grupların Suriye’nin kuzeyindeki Halep’in kontrolünü ele geçirmesinin, sınırlı çatışmalar yaşandıktan sonra Hama’nın merkezine girmesinin ve Şam’a bağlı güçlerin bu iki ilden büyük ölçüde çekilmesinin ardından Halep'e gitti.

Peki, Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na katılan başlıca gruplar hangileri? Kaç kişiler? Hedeflerini neden değiştirdiler? Şu an ne kadarlık bir bölgeyi kontrol ediyorlar?

Başta HTŞ olmak üzere muhalif grupların oluşturduğu Fethu'l Mubin Operasyon Odası, 29 Kasım Cuma akşamı, Saldırganlığı Caydırma Operasyonu adı altında Şam’a bağlı güçlere ve bölgedeki İran varlığına yönelik düzenlenen askeri operasyonla, Suriye'nin başkenti Şam'a 310 kilometre uzaklıktaki Halep’in tamamının kontrolünü ele geçirdiğini duyurdu.

Muhaliflerin 27 Kasım'da başlattığı askeri operasyon, ilk gününde Şam ve İran güçlerinin savunma hatlarını kırdı ve rejimin muhalif bölgelerle temas hattındaki gelişmiş askeri cephaneliği olan 46. Alay'ın, her iki tarafın da ölü ve yaralı olmak üzere yaklaşık 200 kayıp verdiği şiddetli çatışmaların ardından düşmesine yol açtı.

Saldırganlığı Caydırma Operasyonu Halep'in 190 kilometrekarelik meskûn mahallelerinde durmadı. Muhalif gruplar, Şam’a bağlı güçler ve İran destekli milislerle yaşanan şiddetli çatışmaların ardından kentin yaklaşık 10 kilometre doğusundaki uluslararası havaalanına doğru ilerlemeye devam etti. Şam güçleri ile onlara destek veren İranlı ve yerel milislerin Halep şehir merkezinin 30 kilometre güneydoğusunda yer alan ve rejime ait savunma sektörü tesisleri ile askeri depoların bulunduğu es-Safira bölgesine doğru çekilmesiyle sonuçlanan şiddetli çatışmaların ardından muhalifler Halep ve uluslararası havaalanının tamamen kontrolllerine geçtiğini ilan ettiler.

Halep'in tamamen kontrol atına alındığının ilan edilmesinden önce, bir yandan muhaliflerle Şam güçleri ve İranlı milisler arasında Halep'in içinde ve doğusunda şiddetli çatışmalar yaşanırken, diğer yandan da diğer muhalif gruplar İdlib ilinin güney ve doğu kesimlerinde ilerliyordu. Muhalif gruplar Maaret en-Numan, Kefer Nebil, Cebel ez-Zaviye'nin güney kesimi ve İdlib’in doğu kesimi üzerindeki nüfuzunu artırırken, Halep-Şam uluslararası yolunu (M5) keserek Suriye'nin orta kesimlerindeki Hama’nın surlarına kadar girmeyi başardı. Muhalifler, Şam’a bağlı güçlerin Hama şehri surları ve askeri havaalanındaki mevzilerinden Humus’a doğru büyük ölçüde çekildiğini gözlemleyerek, muhalif grupların Hama şehir merkezine doğru ilerlemesini ve kentte tam kontrol ilan etmesini kolaylaştırdı.

Operasyona katılan grupların başını, üye sayısı ve teçhizat bakımından askeri ağırlığı olan İdlib merkezli HTŞ çekiyor.

Saldırganlığın Caydırılması Operasyonu’nu yürüten Fethu'l Mubin Operasyon Odası’ndan (kimliğinin gizli tutulmasını isteyen) bir komutan, operasyona katılan grupların başını üye sayısı ve teçhizat bakımından askeri ağırlığı olan İdlib merkezli HTŞ’nin çektiğini, HTŞ’yi bağımsız Ceyş el-İzze ve Ceyş en-Nasır’ın yanı sıra Nureddin Zengi Hareketi, Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Ortak Kuvvet gibi Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) çatısı altındaki gruplardan bazılarının izlediğini söyledi.

dscv
Suriyeliler, Halep'in merkezinde Basil Hafız Esad'ın heykelini devirdikten sonra bir at heykelinin önünden geçiyor, 29 Kasım (Reuters)

Halep, İdlib ve Hama’daki savaş sahalarında rejim güçlerine karşı yürütülen operasyonlara yaklaşık 40 bin muhalif unsur katılıyor. Komutan, grupların yedekte yaklaşık 80 bin savaşçısının bulunduğunu ve tamamının çeşitli savaş ve çatışma biçimlerinin yanı sıra koşullarla nasıl başa çıkılacağı, silahların nasıl kullanılacağı ve rejim güçleri ve müttefikleriyle nasıl çatışmaya girileceği konusunda askeri eğitim aldığını açıkladı.

Peki, neden Türkiye destekli SMO çatısı altındaki gruplarının tamamı operasyona katılmadı?

Türkiye, Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nun başlamasından bir gün sonra Halep'in kuzeyinde kendi nüfuz alanındaki SMO gruplarını gizli bir acil durum toplantısına çağırdı. Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığına göre SMO komutanlarından biri, toplantı sırasında Türk tarafıyla Halep’te, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı, Halep'in batısı ve İdlib'deki Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na paralel bir askeri operasyon başlatılması ve SDG'nin Halep’in kuzeyindeki Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahalleleri ile Halep'in kuzey kırsalındaki Tel Rıfat ve Münbiç'te kontrol ettiği bölgelerden çıkarılması konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

SMO ve Türkiye ile SDG arasında bir savaşın yaşanmayabileceğini belirten komutan, Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'na katılan gruplar, Halep’in tamamını, SMO ise Halep kırsalının kuzey kesimini kontrol ettikten sonra, SDG’nin savaşmadan geri çekilebileceğini söyledi.

Halep, İdlib'in güney kırsalı ve Hama ilindeki gruplar onlarca silah deposunu ele geçirdi.

Saldırganlığı Caydırma Operasyonu kapsamındaki mevcut askeri operasyonların yönetiminde yer alan Fethu'l Mubin Operasyon Odası komutanlarından Albay Mustafa Bakur, “Gruplar, Halep, İdlib'in güney kırsalı ve Hama’da rejimin elindeki mevzilerin kurtarılması sırasında rejim güçleriyle yaşanan çatışmaları Suriye'nin başkenti Şam'a kadar genişletmelerine olanak tanıyan büyük miktarlarda silah ve mühimmatın olduğu onlarca cephanelik buldu. Bu mühimmatlar arasında kısa menzilli karadan karaya füzeler, Kornet roketleri, büyük miktarlarda Grad roketlerinin yanı sıra, çok sayıda tank mermileri ile orta ve hafif ağırlıkta mühimmat da bulunuyor” ifadelerini kullandı.

dfgt
Suriye ordusundan ele geçirdikleri bir tankın üzerine çıkan HTŞ ve ona bağlı grupların üyeleri, 30 Kasım (AFP)

Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nun hedefleri nasıl oldu da Şam’a bağlı güçleri ve İran destekli milisleri temas hatlarından uzak tutmaktan, Suriye'nin ikinci büyük şehri Halep başta olmak üzere üç ilin kontrolünü ele geçirmeye dönüştü?

Albay Bakur, bu soruyu şöyle yanıtladı:

“Rejim güçlerini temas hatlarından uzak tutmayı ve sivilleri hedef almalarını durdurmayı amaçlayan Saldırganlığı Caydırma Operasyonu sırasında rejim güçlerinin 2019 yılında Halep’in batı ve İdlib'in güney sınırlarına ilerlemesinin ardından uzun yıllar boyunca kurdukları savunma hatlarını kırdıktan sonra, çok kısa bir sürede rejim güçleri saflarında büyük bir ahlaki ve askeri çöküş olduğunu gördük. Bu durum güçlerimizin yeni hedeflere doğru ilerlemesinin önünü açtı. Halep şehri operasyonun ana hedefi haline geldi. Bunu İdlib'in güney kırsalı ve Hama izledi.”

Saldırganlığı Caydırma Operasyonu çerçevesinde muhalifler tarafından kontrol edilen coğrafi alanın yaklaşık bin 200 kilometrekare olduğu tahmin ediliyor.

Suriye Kurtuluş Hükûmeti (SKH), aralarında Kalkınma ve İnsani İşler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile temizlik ve elektrik gibi diğer birimlerin de bulunduğu insani yardım kadrolarını, Halep'in kontrolünün ele geçirilmesinden bir gün sonra şehirdeki insani durumu değerlendirmek ve bölge sakinlerine mevcut insani hizmetleri sunmak üzere Halep'e gönderdi. Halep'teki aktivistlerin bildirdiğine göre Halep’teki hastanelerde sağlık durumunun değerlendirilmesinin yanı sıra, ilde güvenliği sağlamak ve herhangi bir kaos yahut güvensizlik ortamının oluşmasını önlemek üzere askeri ve güvenlik birimleri konuşlandırıldı.

Bin 200 kilometre kare

Bu gelişme, bazıları 10 yıldır evlerinden edilmiş halde olan yüzlerce Halepli ailenin sevinç, mutluluk ve özlem içinde Halep’e dönmeye başladığı bir dönemde yaşanırken, sadece Halep şehrinde yerinden edilen sivillerin sayısının 800 bin olduğu düşünülüyor.

Saldırıyı Caydırma Operasyonu kapsamında muhalif güçler tarafından kontrol edilen coğrafi alanın, doğu kırsalı hariç, Halep ve İdlib’in güney kesimi ile Hama şehir merkezinin yanı sıra kuzey ve doğu kırsalının bir kısmını kapsayacak şekilde bin 200 kilometre kare olduğu tahmin ediliyor.

Saldırıyı Caydırma Operasyonu sırasında muhalifler tarafından ele geçirilen bölgelerin bazıları Halep ile Şam arasındaki uluslararası yol (M5) üzerinde bulunurken sayıları, aralarında İdlib kırsalındaki Serakib, Maaret en-Numan ve Han Şeyhun şehirleri ile Hama kırsalındaki Morek ve Suran ilçelerinin de bulunduğu köy, belde ve şehir olmak üzere yaklaşık 430’a ulaştı. Böylece Suriye'nin yaklaşık üçte biri muhaliflerin kontrolüne geçti.