ABD stoklarının düşüş göstermesinin ardından petrol fiyatları yükseldi

Çin’de bir petrol sahası (Reuters-Arşiv)
Çin’de bir petrol sahası (Reuters-Arşiv)
TT

ABD stoklarının düşüş göstermesinin ardından petrol fiyatları yükseldi

Çin’de bir petrol sahası (Reuters-Arşiv)
Çin’de bir petrol sahası (Reuters-Arşiv)

Petrol fiyatları, endüstriyel verilerin ABD stoklarında önemli bir düşüş göstermesi ve İran nükleer anlaşmasını yeniden başlatmanın yolunu tıkayacak engellerin ortaya çıkmasının ardından bugün yükseldi.
Ekim teslimatlı Brent ham petrol vadeli işlemleri, yüzde 1.1 artışla varil başına 101.32 dolara yükseldi.
West Texas Intermediate (WTI) ise, ham petrol vadeli işlemlerinde yaklaşık yüzde 1 artarak, varil başına 94.63 dolara çıktı.
Amerikan Petrol Enstitüsü (API) verilerine göre, ABD ham petrol stokları 19 Ağustos’ta sona eren haftada 5,6 milyon varil düştü. Bu, analistlerin 450 bin varil düşüş beklentisinden çok daha fazlası.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi, bugün ham petrol arzı verilerini açıklayacak.
Doların yükselişi, İran’ın nükleer anlaşmada öngörülenlerin ötesinde teftişlere izin vermeyeceğini açıkladığı bir dönemde gerçekleşti. İran’ın bu kararı, anlaşmayı canlandırmaya yönelik mevcut çabaları sekteye uğratabilir.
ABD medyasına göre, Başkan Joe Biden yönetimi de, 2015 tarihli anlaşmaya geri dönme konusunda, anlaşmanın ülkenin ulusal güvenlik çıkarlarına hizmet ettiğine ikna olmayan  bazı Demokratlar ve Cumhuriyetçiler tarafından önemli bir muhalefetle karşı karşıya kaldı.



Trump: Şi, temel metallerin ABD'ye akmasına izin verecek

ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
TT

Trump: Şi, temel metallerin ABD'ye akmasına izin verecek

ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)
ABD Başkanı, Beyaz Saray'daki ofisinde yürütme emirlerini imzaladı (Arşiv-AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in nadir toprak metalleri ve elementlerin ABD'ye ihracatına izin verdiğini söyledi. Bu adım, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gerilimi azaltacak.

Bir gazeteci, başkanlık uçağında Trump'a Şi'nin bunu kabul edip etmediğini sorduğunda, Trump “Evet, kabul etti” diye cevap verdi.

Trump'ın bu yorumu, haftalardır bu konuda artan ticari gerilimi çözmek amacıyla Şi Cinping ile yaptığı nadir telefon görüşmesinden bir gün sonra geldi.

Trump, o dönemde görüşmelerin “oldukça olumlu sonuçlandığını” belirterek, “nadir metal ürünlerinin akışkanlığıı konusunda hiçbir şüphe olmaması gerektiğini” belirtti.

Bu konudaki gerginliğin azaldığına dair bir başka işaret olarak, Çin, konuyla ilgili iki kaynağa göre, en büyük üç Amerikan otomobil üreticisinin nadir metal tedarikçilerine geçici ihracat lisansları verdi.

ABD başkanının üst düzey yardımcıları, pazartesi günü Londra'da Çinli meslektaşlarıyla bir araya gelerek görüşmeleri sürdürecek.

Trump dün gazetecilere yaptığı açıklamada, “Çin anlaşmasında büyük ilerleme kaydettik” dedi.

İki ülke, 12 Mayıs'ta İsviçre'nin Cenevre kentinde, Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana birbirlerine uyguladıkları gümrük vergilerinin çoğunu 90 gün süreyle kaldırmak üzere anlaşmaya vardı. Bu haberin ardından ticaretin bozulmasından endişe duyan finans piyasaları canlandı. Ancak Çin'in nisan ayında nadir toprak elementlerinin ihracatını askıya alma kararı, dünya çapında otomobil üreticileri, bilgisayar çipi üreticileri ve askeri müteahhitlerin ihtiyaç duyduğu tedarikleri kesintiye uğratmaya devam etti.

Trump, Çin'i Cenevre Anlaşması'nı ihlal etmekle suçladı ve çip tasarım programları ile Çin'e yapılan diğer sevkiyatlara kısıtlamalar getirilmesini emretti. Pekin bu iddiayı reddetti ve karşı önlemler alacağı tehdidinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre nadir metaller ve diğer temel elementler Çin için bir güç kaynağıdır ve şirketlerin metalden üretilen ürünleri üretememesi nedeniyle ekonomik büyüme yavaşlarsa Trump iç siyasi baskıya maruz kalabilir.

Trump, ocak ayında Beyaz Saray'a döndüğünden beri ticaret ortaklarını bir dizi cezai önlem uygulamakla tehdit etti, ardından bazılarını son anda iptal etti. Bu tutarsız yaklaşım, dünya liderlerini şaşırttı ve şirket yöneticilerini endişeye sevk etti.