Google'ın yapay zekası artık tek bir fotoğraftan üç boyutlu videolar oluşturabiliyor

Yapay zekanın bir görüntünün içeriğini analiz edip bağlama yerleştirmesinden 30 saniyelik bir video oluşturulabiliyor

(Alan Warburton / © BBC / Better Images of AI / Nature / CC-BY 4.0)
(Alan Warburton / © BBC / Better Images of AI / Nature / CC-BY 4.0)
TT

Google'ın yapay zekası artık tek bir fotoğraftan üç boyutlu videolar oluşturabiliyor

(Alan Warburton / © BBC / Better Images of AI / Nature / CC-BY 4.0)
(Alan Warburton / © BBC / Better Images of AI / Nature / CC-BY 4.0)

Google'ın Deepmind sinir ağı artık tek bir görselden 30 saniyelik videolar oluşturabiliyor.
Transframer adı verilen yeni araç, resim karesinde ne olduğunu tanımlamaya başlamak için üzerinde çalışacağı yalnızca bir fotoğrafa ihtiyaç duyuyor. Görüntünün içeriğini analiz eden Transframer daha sonra "bağlam görselleriyle" bunun etrafında ne olacağını kestiriyor, yani muazzam miktardaki eğitim verisine dayanarak nesnelerin farklı açılardan nasıl görüneceğini tahmin ediyor.
Deepmind ekibi, paylaştıkları gönderide "İlişkili açıklamalara (zaman damgaları, kamera görüş açıları vb.) ve bir soru açıklamasına sahip bağlam görselleri yığını verildiğinde görev, hedef görüntü üzerindeki olasılık dağılımını tahmin etmektir. Bu sistem video modelleme, yeni görünüm sentezi ve çoklu görev vizyonu da dahil bir dizi görsel tahmin görevini destekliyor" diye yazdı.
Bu teknolojinin, üç boyutlu dijital ortamlar oluşturmak için halihazırda video oyunlarında ve diğer çevrimiçi alanlarda kullanılan geleneksel görüntü işleme yerine kullanılması mümkün.

The Independent'ta yer alan habere göre Google'ın yapay zeka ekibi geçmişte başka çarpıcı gelişmelere de imza attı. Geçen ay bu sistem, bilimin bildiği hemen hemen her proteinin yapısını ortaya çıkardı ki bu, sıtma aşılarının geliştirilmesi ve plastik kirliliğiyle mücadele gibi küresel çaptaki büyük zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olacak bir atılım.
Deepmind, bir yapay zekayı nükleer füzyon reaktöründeki aşırı ısınmış plazmayı kontrol etmek için eğiterek sınırsız temiz enerjiye erişimi geliştirmenin yeni yollarını açtı.
Bunun en büyük zorluğu, yüksek sıcaklıktaki plazmanın şekillendirilmesi ve halinin korunmasıdır. Yıldızlarda bu, kütleçekim yoluyla sağlanır ancak Dünya'da daha zordur; aşırı sıcak maddeyi kontrol etmek için lazerlere veya mıknatıslara ihtiyaç duyulur.
DeepMind'ın yapay zekası saniyede 10 bin defa 90 farklı ölçüm alarak ve manyetik alanı bu ölçümlere göre düzenleyerek plazmayı sürekli kontrol edebildi.



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news