Nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması için 16 ay önce başlayan ve birçok iniş- çıkış ve spekülasyona sahne olan zorlu müzakerelerin sona yaklaşmakta olduğu konusunda bir görüş birliği var.
Müzakerelerin iki önemli aktörü olan ABD ve İran tarafından yapılan açıklamaların ardından Emmanuel Macron dün, dünyanın çeşitli yerlerinde görev yapan Fransız büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada, söz konusu müzakereler ile ilgili umudunu dile getirdi. Macron, konuşmasında, “Önümüzdeki birkaç gün içinde (Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın) yeniden canlandırılmasının tamamlanacağını umuyorum” dedi.
Macron’un söz konusu açıklaması, cuma günü yaptığı “Anlaşmanın yeniden canlandırılması konusunda top artık İranlıların sahasında” sözlerine kıyasla farklılık arz ediyor. Macron söz konusu açıklamasında nükleer anlaşmaya ilişkin “Sonuçlanması halinde tüm sorunları çözmese de faydalı olacak” ifadelerini kullanmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İran nükleer dosyasıyla ilgili sözlerini, Fransız diplomasisinin Ortadoğu'da yeni dengeler kurma hedefleri bağlamında dile getirdi. Bu hedeflere ulaşmaya yönelik çalışmalar arasında 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırma faaliyetleri de var.
Macron, Avrupa, Akdeniz ve Ortadoğu'da güvenlik, barış ve istikrarın sağlanmasını, ayrıca İran nükleer dosyasının yanı sıra Filistin-İsrail dosyası, Lübnan, Suriye, Libya ve Irak'taki durum dâhil bekleyen diğer sorunlara çözüm bulmayı bu dengelerle ilişkilendiriyor. Söz konusu sorun ve başlıklar, Macron'un kendilerine çözüm bulmanın kolay olmadığını kabul ettiği karmaşık dosyalar olrak ön plana çıkıyor.
Macron’un konuşmasında, son günlerde İran’ın nükleer yayılmasını kontrol altına alma ve ABD'yi söz konusu anlaşmayı kabul ederek potansiyel yeni bir anlaşmaya teşvik etmede oynadığı rolden dolayı Fransız diplomasisine teşekkür etmesi dikkat çekiciydi. Macron, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın bağımsızlığını korumasında Fransız diplomasisinin de payının olduğunu düşünüyor.
En tartışmalı konulardan biri, İran’ın uranyum zenginleştirme izlerine rastlanan üç nükleer tesis ile ilgili dosyasının kapatılmasını talep etmesiydi. Bu talep, Tahran'ın gizli bir nükleer programı olduğuna ilişkin şüphelere yol açabilir. ABD'li yetkililer, Tahran'ın söz konusu şarttan vazgeçtiğini iddia ediyorlar. Ancak Tahran bunun tam tersini söylüyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı geçtiğimiz günlerde söz konusu ihtilaflı dosyayı kapatmak için Tahran tarafından gelebilecek herhangi bir baskıyı asla kabul etmeyeceğini ve kurumun Tahran'dan ikna edici ve yeterli yanıtlar almakta ısrar ettiğini açıkladı.
Macron'un iddiasına göre, Fransız diplomasisinin etkisi burada bitmiyor. Körfez ülkeleri ve İsrail'in güvenlik endişelerinde haklı olduklarını belirterek söz konusu endişelerin dikkate alınmasında ülkesinin oynadığı rolü vurguluyor.
Aslında söz konusu endişeler biliniyor ve uzun yıllardan bu yana kamuoyunda tartışılıyordu. Tahran'ın nükleer programına ek olarak, bir yandan füze-balistik programının dikkate değer gelişiminde diğer yandan da bölgeyi istikrarsızlaştırıcı politikasında söz konusu endişelerin haklılık payı ortaya çıkıyordu. Tahran’ın birçok Körfez ülkesi ile diplomatik teması olmasına rağmen politikalarının içeriği değişmedi. Dolayısıyla endişeler azalmadı.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir Fransız kaynak, Fransa dâhil Batılıların üç talepten geri vazgeçtiklerini söyledi. Bunlar; Körfez ülkelerinin müzakerelere dâhil edilmesi, İran’ın füze programının ve nasıl kontrol altına alınacağının sunulması ve Tahran'dan bölgesel politikalarına ilişkin garanti talebi. Dolayısıyla nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasıyla ilgili taraflara sağlanan garantiler noktasında Fransız diplomasisinin ne elde ettiği sorusu akıllara geliyor.
Macron, müzakerelerin bir sonuca varma olasılığı, yani yeni bir anlaşmanın imzalanması ve uygulanması ile ilgili pek emin görünmüyor. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilecek engellere ilişkin korkusunu “Önümüzdeki günler ve haftalar bize yolun sonuna ulaşıp ulaşamayacağımızı gösterecek” diyerek ortaya koydu. Macron, söz konusu açıklamalarına ek olarak “Ancak bunun bölgede istikrar için bir çerçeve oluşturmak için yeterli olmayacağını biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Macron, konuşmasında, geçen yıl Bağdat'ta BM himayesinde Fransız-Irak ortak davetiyle toplanan ve bölgedeki tüm ilgili tarafların katıldığı konferansın taraflar arasında bir iletişim ve iş birliği platformu oluşturması açısından faydalı olduğunu belirtti. Macron, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile birlikte söz konusu toplantının yeni bir versiyonu üzerinde çalıştığını ve bu amaçla yakında Paris'te Ürdün Kralı’nı kabul edeceğini söyledi.
Macron, nükleer anlaşmanın yakında yeniden canlandırılacağından umutlu
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2015 nükleer anlaşmasının bölgede istikrarın sağlanması için yeterli olmayacağını söyledi.
Macron, nükleer anlaşmanın yakında yeniden canlandırılacağından umutlu
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة