Lübnan denizi sınırı müzakerelerinde İsrail’den cevap bekliyor

Lübnan deniz sınırı belirleme anlaşmasında, B-1 noktası hakkında İsrail'den bir yanıt bekleniyor

ABD'li arabulucu Amos Hochstein, Cuma günü Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Ebu Saam ve Abbas İbrahim ile (Reuters)
ABD'li arabulucu Amos Hochstein, Cuma günü Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Ebu Saam ve Abbas İbrahim ile (Reuters)
TT

Lübnan denizi sınırı müzakerelerinde İsrail’den cevap bekliyor

ABD'li arabulucu Amos Hochstein, Cuma günü Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Ebu Saam ve Abbas İbrahim ile (Reuters)
ABD'li arabulucu Amos Hochstein, Cuma günü Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Ebu Saam ve Abbas İbrahim ile (Reuters)

ABD'li arabulucu Amos Hochstein, Lübnan ve İsrail arasındaki deniz sınırlarının çizilmesi hususunda Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Başbakan Necib Mikati, Meclis Başkanı Nebih Berri, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı İlyas Ebu Saab, Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve Kamu Güvenliği Genel Müdürü Abbas İbrahim ile görüşmelerde bulunuyor. Bu görüşmelere aşina bir kaynağın ifade ettiğine göre, Hochstein, İsrail'i Lübnan'ın Ra's en-Nakura’da bulunan B-1 noktasındaki hakkını tespit için Hat 23’ü güneye doğru genişletmeye ikna ettiği taktirde Birleşmiş Milletler (BM) ve ABD arabuluculuğunda Nakura’da iki ülke arasındaki dolaylı müzakerelere yeniden başlanabilir.
Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı kaynak, Lübnan tarafının Hochstein’den İsrail’in bunu kabul ettiği yönünde bilgi aldığı taktirde aynı zamanda deniz sınırlarını belirleme anlaşmasına ilk imzaların atılabileceğini aktardı. Zirâ B-1 bölgesinin Lübnan karasularında bulunduğu ve 1923'te karasuları sınırı çizildiği sırada, aynı zamanda 1949’da İsrail Filistin'in büyük bir bölümünü işgal edip kendi devletini kurduktan sonra sınırlar ikinci kez çizildiğinde belirlendiği biliniyor.
Kaynak, Hochstein'ın devlet yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde ilerleme kaydettiğini doğruladı. Ancak İsrail kara yoluyla B-1 noktasının ötesine çekilmeyi kabul edene dek nihai bir sonuca varılmış sayılmıyor. Aynı zamanda onunla birlikte haritaların çizimine dahil olmadığını söylediği Nebih Berri’nin deniz sınırlarını belirleme yönünde ABD arabuluculuğunda ve BM himayesinde dolaylı müzakereleri yeniden başlatarak çerçeve anlaşmasına geri dönmenin gerekliliği konusunda ısrar ettiğini aktardı. İsrail'in anlaşmaya varıldığı taktirde anlaşmayı erken seçimlere kadar devam ettiremeyecek olmasının Hochstein'ın Beyrut için sağladığı olumlu noktalardan biri olduğunu öne sürdü.
Avn’a bağlı siyasi ekibin Berri ve Mikati’nin Avn’ın 31 Ekim'de cumhurbaşkanlığı dönemi sona ermeden sınır belirleme anlaşmasını tamamlamak istemediklerini öne sürdüğünü ve bu iddialara şaşırdığını dile getiren kaynak, zirâ ikilinin bu başarının Avn’a artı puan olarak yazılmasını istemedikleri iddialarına işaret etti. Böyle bir suçlamanın Berri ve Mikati aleyhindeki provokasyon kapsamında kaydedildiğini belirten kaynak, parlamentonun Lübnan'ın deniz mirasından yararlanabilmesi için arama sürecini başlatma yönündeki tüm kararları aldığını hatırlattı.
Berri ve Mikati’nin anlaşmanın geciktirilmesi ile hiçbir ilgisi olmadığını belirten kaynak, bu yöndeki sorumluluğun Avn’a bağlı siyasi ekibe ait olduğunu vurguladı. Aynı zamanda Avn’ın (Hristiyan Maruni) Özgür Yurtsever Hareketi (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil’e uygulanan ABD yaptırımlarının kaldırılması hususunu deniz sınırlarının belirlenmesi sürecinde koz olarak kullanmaya çalıştığını ifade etti. Avn, ABD'nin Orta Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı David Hale ile görüştüğü sırada bu konuyu dile getirmiş, Hale ise yaptırımlardan sorumlu ABD Hazinesi’ne yönlendirmişti. Aynı ekip, 1433 sayılı kararnamenin değiştirilmesini istemiş, tedavülden çıkarılmasının yaptırımların kaldırılmasıyla peş peşe gitmesi gerektiğini farz etmişti. 
Kaynak, ABD’li arabulucunun kara sınırlarının çizilmesine müdahale etmediğini söylediğini, misyonunun deniz bölümüyle sınırlı olduğunu vurguladığını da aktardı. Tümgeneral Abbas İbrahim de bu konuya değinmiş, kara ile deniz arasındaki sınırda kesinlikle bir örtüşme olmadığını söylemişti. Aynı zamanda Lübnan anakarasında bulunan B-1 noktası hususunun öne çıkartılmasının, Lübnan'ın mülkiyet hakkını tesis etmek ve güvenlik hususları dikkate alınarak İsrail'in burayı işgaline son vermek için gerekli olduğunu vurguladı.
Aynı kaynak, Hochstein söz konusu haberi verdiği taktirde iki hafta içerisinde sınıf belirleme anlaşmasının imzalanabileceği görüşünü dile getirdi. Nitekim Nakura’ya geri dönüşün Hochstein’in başarısına bağlı olduğunu belirten kaynak, ardından ise İsrail'in petrol arama çalışmalarına Lübnan'ın Lübnan sularında gaz ve petrol arama sürecinin eşlik edebileceğini öne sürdü.
Lübnanlı kaynağın belirttiğine göre Hochstein, Fransızların deniz sınırı sınırlama anlaşması imzalanır imzalanmaz Total’in Lübnan sularında petrol aramaya hazır olduğunu bildirdiğini Lübnanlılara iletti. Hizbullah’ın yayın organı Al Manar TV’nin kendisine bağlı bir kaynaktan ilettiğine göre Hochstein, Lübnan’ın tüm Kana meydanı ve Hat 23 hususundaki taleplerinde ilerleme kaydetti. Hizbullah’ın Hochstein’in rolünü olumlu bir şekilde ele alması dikkat çekici.
Tümgeneral İbrahim'in Hizbullah liderliğiyle arasındaki iletişim tam bir gizlilik içerisinde. Fakat Lübnanlı gayri resmi birçok kaynak, İsrail’in Kariş gaz sahasına gönderdiği insansız hava araçlarının Lübnan’ın dolaylı müzakerelerde olumlu bir tutum takınması yönünde bir baskı aracı sayıldığına ikna olunması ardından Hizbullah’ın İsrail’e yönelik tehditleri artırıp artırmayacağını sorguluyor. Hizbullah aynı zamanda Washington’un arabuluculuğunun güvenli bir zemine oturtulması için mevcut baskıyı kaldırma talebine yanıt vermişti. Öncesinde ise Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım İsrail'in bugün iç cephede ve savaş hazırlıkları düzeyinde zor bir durumda olduğunu söyleyerek savaş olasılığını dışlamış, ancak ABD Başkanı Joe Biden yine de müzakerelerin devamını sağlamak için müzakere hattına dahil olma kararı almıştı.



Netanyahu: Şimdiye kadar yaklaşık 100 bin kişi Gazze'yi terk etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu: Şimdiye kadar yaklaşık 100 bin kişi Gazze'yi terk etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bugün (Pazar) yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi nüfusunun yaklaşık yarısının yaşadığı Gazze Şehri'ne ilerlemeye devam ederken, şu ana kadar yaklaşık 100 bin kişinin Gazze Şehri'nden ayrıldığını söyledi.

Netanyahu, hükümet toplantısının başında şu ifadeleri kullandı: “Hamas onların ayrılmasını engellemek ve onları canlı kalkanı olarak orada tutmak için her şeyi yapmaya çalışıyor. Hiçbir şey onu durduramaz.”

İsrail başbakanı, ordunun “terörizmin altyapısını ve (Gazze Şehrinde) terörist faaliyetler için kullanılan kuleleri yok etmek için çalıştığını” belirterek, Gazze'deki sivil nüfusun güvenli bir yere taşınmasını ve orada insani yardım almasını sağlamak için başka bir insani yardım bölgesi kurulduğunu kaydetti.


Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
TT

Bağdat'ta aşiret çatışması: İkisi polis dört kişi öldü

Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)
Bağdat'taki polis üyeleri (Arşiv - Reuters)

Irak İçişleri Bakanlığı dün akşam Bağdat'ın doğusundaki bir aşiret çatışmasında ikisi polis memuru dört kişinin öldüğünü açıkladı.

Bakanlıktan bu sabah yapılan açıklamada, “Bağdat'ın Rusafa tarafındaki doğalgaz tesisinin yakınlarındaki es-Saada bölgesinde bir aşiret anlaşmazlığını çözmeye çalışırken iki polis memuru öldü, beş polis memuru yaralandı” denildi.

Açıklamaya göre polis, ‘çatışmaya neden olan unsurların doğrudan silahlı saldırısına’ müdahale etti ve operasyon sonucunda ‘iki saldırgan öldürüldü, beş kişi yaralandı ve altı kişi de tutuklandı.

İçişleri Bakanlığı çatışmanın nedenini belirtmedi, ancak bu önlemlerin tüm suçlular ve kabile çatışmaları ile silahlı çatışmaları kışkırtanlar için caydırıcı olacağını ve sonuna kadar bu kişilerin peşini bırakmayacaklarını doğruladı.

Yaklaşık 46 milyonluk nüfusa sahip Irak, 2003 yılında ABD'nin işgali ve 2014 ile 2017 yılları arasında DEAŞ’ın ülkenin büyük bir bölümünü kontrolü altına alması da dahil olmak üzere onlarca yıl süren savaşa, mezhep anlaşmazlıklarına ve çatışmalara tanık oldu.

Bu çatışmalar yüz binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hafif ve ağır silahlar, aşiret çatışmaları ve siyasi intikamların da yaygın olduğu ülke geneline yıllar içinde yayıldı.


Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
TT

Somali'nin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda 12 eş-Şebab Hareketi üyesi öldürüldü

Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)
Somali'nin Mogadişu kentinde Hz. Muhammed’in doğum günü münasebetiyle düzenlenen bir etkinliğe katılanlar yeşil bayraklar sallarken (AP)

Dün Somali'den gelen bir haberde ülkenin merkezinde düzenlenen askeri operasyonda eş-Şebab Hareketi’nin 12 üyesinin öldürüldüğü, 13 üyesinin ise yaralandığı bildirildi.

Somali Haber Ajansı SONNA'nın haberine göre ülkenin kuzeyindeki Galgudud eyaletinde, Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Servisi'nin uluslararası ortaklarla iş birliği içinde düzenlediği planlı askeri operasyonda, eş-Şebab Hareketi’nin aralarında üst düzey liderlerinin de olduğu 12 üyesi öldürüldü, 13 üyesi ise yaralandı.

fgthy
Mogadişu'nun Hodan bölgesindeki Damaniyo Askeri Üssü’nde kayıtlı genç asker adaylarının toplandığı noktaya düzenlenen bombalı saldırının ardından kaçanlardan geriye kalan terliklerin yakınlarından geçen Somalili askeri yetkililer, 18 Mayıs 2025 (Reuters)

SONNA'nın haberine göre Eel-Tigweni bölgesinde gerçekleştirilen hassas askeri operasyon, terör saldırısı hazırlığında olan 40'tan fazla örgüt üyesinin toplandığı bir milis merkezini hedef aldı.

SONNA, ‘askeri operasyon sırasında kaçan terörist unsurlar için insan avı başlatıldığını’ bildirdi. Somali, eş-Şebab Hareketi için ‘Havaric milisleri’ terimini kullanıyor.

Eş-Şebab Hareketi, iktidarı ele geçirmek ve şeriat kanunlarını sıkı bir şekilde uygulamak amacıyla Somali hükümetini devirmeye yönelik saldırılar düzenliyor.

thy
Mogadişu'daki Somali-Sudan Hastanesi'nde doktorlar ve hemşireler yaralı bir genci tedavi ediyor. EŞ-Şebab Hareketi’nden olduğu sanılan bir intihar bombacısının bir askere alma merkezini hedef aldığı saldırıda ölen ve yaralananlar oldu, 18 Mayıs 2025 (EPA)

SONNA dün, Somali güvenlik ve istihbarat güçlerinin Eel-Tigweni bölgesinde uluslararası ortaklarla iş birliği içinde operasyonu gerçekleştirdiğini ve operasyonun terör örgütüne ait bir merkezi hedef aldığını, operasyon sırasında 40'tan fazla eş-Şebab üyesinin orada bulunduğunu belirtti.

Somali hükümet güçleri, yaklaşık yirmi yıldır yüzlerce sivil ve güvenlik personelinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar gerçekleştiren terör örgütü eş-Şebab Hareketi gibi silahlı hareketlere karşı askeri operasyonlar yürütüyor.