Rusya’nın Ukrayna’daki kayıpları Putin için ne anlama geliyor?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Rusya’nın Ukrayna’daki kayıpları Putin için ne anlama geliyor?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, altı aydan fazla bir süre önce Ukrayna’ya savaş açtığında, siyasi destekçiler ve analistlerin çoğu, Kremlin’in ‘özel askeri operasyon’ olarak adlandırdığı operasyonun birkaç gün içinde sona ermesini bekliyordu.
Hepsi, Ukrayna hükümetinin çok çabuk çökeceğini ve Ukrayna halkının Rus güçlerinin kendilerini ‘neo-Nazilerden’ kurtarmasını memnuniyetle karşılayacağını iddia etti.
Ancak bu olmadı ve Rus ordusu, savaşın en utanç verici hezimetlerinden biriyle, elinde tuttuğu toprakların çoğunu yakın zamanda kaybetti.
BBC’nin analizine göre, bu kayıplar Putin’in destekçilerinin büyük bir kısmını öfkelendirdi.
Rusya devlet televizyonu Rossiya 24’ün ünlü sunucusu Dmitry Kiselev, Pazar günü sert bir yüz ifadesi ve ses tonuyla şunları söyledi;
“Ukrayna’daki özel operasyonun ön saflarında bu şimdiye kadarki en zorlu hafta oldu. Bizden sayıca fazla olan düşman kuvvetlerinin saldırısının ardından, Rus birliklerinin daha önce kurtardıkları kasabaları terk etmeye zorlandığı Harkov cephesinde özellikle zordu.”
Moskovsky Komsomolets gazetesine konuşan bir askeri analiz ise, “Düşmanı hafife aldığımız çok açık. Rus kuvvetlerinin saldırılara karşılık vermesi uzun sürdü ve bunun sonucunda biz de yenilgiye uğradık ve güçlerimizi geri çekerek kayıplarımızı azaltmaya çalıştık” dedi.
Bu ‘hezimet’, sosyal medyadaki Rusların ve ordularını hata yapmakla suçlayan savaş yanlısı Rus blog yazarlarının pek çok eleştirisine yol açtı.
Putin’in en güçlü destekçilerinden biri olan Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov, Rusya’nın geri çekilmesiyle ilgili bazı soruları gündeme getirdi.
Kadirov, Pazar günü Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Putin, Ukrayna’da sahadaki güçlerin durumundan haberdar olmayabilir. Bugün ya da yarın stratejide herhangi bir değişiklik yapılmazsa, Savunma bakanlığı ve ülkenin liderliği ile onlara sahadaki gerçek durumu açıklamak için konuşmak zorunda kalacağım” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın geri çekilmesine yönelik bu eleştiriler Putin için siyasi sonuçlar doğurur mu?
Ne de olsa Putin, 20 yıldan fazla bir süredir Rus seçkinleri arasında, her zaman zaman kendini en zor noktalardan kurtarmayı başardığı için ‘yenilmez’ olarak ün kazandı.
Ancak bu 24 Şubat’tan sonra değişti. Son altı ay, Putin’in Ukrayna’yı işgal etme kararının büyük bir yanlış hesap olduğunu gösteriyor.
Hızlı bir zafer elde edemeyen Rusya, uzun ve kanlı bir taarruza saplandı ve bir dizi utanç verici yenilgiye uğradı.
Otoriter bir liderin yenilmezlik aurası kaybolduğunda bu, söz konusu lider için sorunlara neden olabilir. Geçmişteki bu tip sorunlar Rus liderleri için iyi bitmedi.
Rusya’nın Japonya’ya yenilmesi 1905’teki ilk Rus Devrimi’ne yol açtı.
Birinci Dünya Savaşı’ndaki askeri başarısızlıklar ise 1917 Devrimi’ni ve Çar’ın sonunu tetikledi.
Ancak Putin’in, kamuoyu önünde bu savaştaki yenilgisini ilan etmeye hiç niyeti yok.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov dün gazetecilere şunları söyledi;
“Rusya’nın özel askeri operasyonu devam ediyor ve başlangıçta belirlenen tüm görevler yerine getirilene kadar devam edecek.”

Peki Putin bundan sonra ne yapacak?
Putin’in şu anda ne düşündüğünü ve planladığını bilmek zor, çünkü kararları çoğunlukla askeri ve istihbarat şeflerinden aldığı bilgilerin ne kadar doğru olduğuna bağlı olacak.
Ancak bildiğimiz iki şey var: Rus lider, nadiren hata yaptığını kabul eder ve geri adım atar.
Aylardır arka planda kalan rahatsız edici bir soru daha var;

Putin konvansiyonel silahlarla zafere ulaşamazsa, nükleer silahlara yönelir mi?
Sadece birkaç gün önce, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Valeriy Zaluzhnyi şu uyarıda bulundu;
“Belli koşullar altında, Rus silahlı kuvvetleri tarafından taktik nükleer silahların kullanılmasına yönelik doğrudan bir tehdit var.”
Şimdilik Kremlin’de açık bir panik belirtisi yok. 
Analistler, Rusya’nın Ukrayna’da toprak kaybettiğine dair haberler gelirken, Putin’in Cumartesi günü Moskova’nın kuruluşunun 875. yıl dönümündeki rahatlığına dikkat çekti.
Analize göre, Rus lider ‘özel harekatın’ kendi lehine sonuçlanacağına hala inanıyor gibi görünüyor.



Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
TT

Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, evsiz insanların akıl hastalığı ve bağımlılık nedeniyle uzun süreli olarak zorla hastaneye yatırılmasını kolaylaştıracak bir kararname imzaladı.

Trump’ın perşembe günü imzaladığı kararnamede, bu adımın “kamusal düzeni yeniden tesis etmek” amacıyla yapıldığı savunuluyor.

Kararname kapsamında, akıl hastalıkları ya da uyuşturucu kullanımıyla ilgili davaların görüldüğü mahkemelere fonların artırılması öngörülüyor.

Ayrıca şehirlerde izinsiz kamp kurma, boş evlerin işgal edilmesi ve kamuya açık alanda uyuşturucu kullanımı gibi konularda “azami denetim” politikası uygulayan eyaletlere daha fazla fon sağlanması planlanıyor.

Trump’ın kararnamesi, hukuki ve etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Uzmanlar, bu girişimin etkisinin sınırlı olabileceğini çünkü bu yasaların her eyaletin kendi yetki alanında olduğunu belirtiyor.

Ulusal Evsizlik Hukuku Merkezi İletişim Direktörü Jesse Rabinowitz, insanların hastanede tedaviye zorlanmasının etik dışı olduğunu belirterek şunları söylüyor:

En güvenli topluluklar, fakir ya da hasta olmayı suç haline getirenler değil, insanlara sunacak en fazla konut ve kaynağa sahip olanlardır.

Haberde, Trump yönetiminin Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmetleri İdaresi tarafından yönetilen pandemi hibelerinde 1 milyar dolardan fazla kesintiye gittiği de hatırlatılıyor. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde uyuşturucu politikalarıyla ilgili çalışmalar yapan Regina LaBelle, bir yandan fonları kesip diğer yandan böyle kararnameler yayımlamanın sorunları çözmeyeceğini belirtiyor.

Bazelon Akıl Sağlığı Merkezi'nden Jennifer Mathis de kesintiler nedeniyle sağlık sisteminin halihazırda yük altında olduğuna işaret ederek, “Daha fazla insanı hastanelere kapatmak çözüm değildir” diyor.

Independent Türkçe, Washington Post, NPR