Ukraynalılar Harkov’da akrabalarının cesetlerini arıyor

Zelenskiy işkencelere dair açıklamalarda bulundu. Londra, Moskova’nın karşı saldırılarını genişletebileceğini belirtiyor.

Adli tıp uzmanları İzyum’da bir mezarlıktaki cesetleri incelerken (AFP)
Adli tıp uzmanları İzyum’da bir mezarlıktaki cesetleri incelerken (AFP)
TT

Ukraynalılar Harkov’da akrabalarının cesetlerini arıyor

Adli tıp uzmanları İzyum’da bir mezarlıktaki cesetleri incelerken (AFP)
Adli tıp uzmanları İzyum’da bir mezarlıktaki cesetleri incelerken (AFP)

Ukrayna’nın kuzeydoğusundaki Harkov şehrine bağlı İzyum kasabası sakinleri, ağaçlarla kaplı yakın bir bölgedeki mezarlıkta ölü akrabalarını ararken, acil durum ekipleri cesetleri mezarlardan çıkarmaya devam etti. Rus kuvvetleri yüzlerce ceset bulduklarını açıkladı. Geçen hafta keşfedilen toplu mezarlardaki cesetlerin ölüm nedenleri henüz belirlenmedi, ancak bölge sakinleri bazılarının hava saldırılarında öldüğünü söylüyor. Ukraynalı yetkililer, bir cesedin ellerinin bağlı ve boynunda ip izleri olduğunu söyledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, dedektiflerin bu ayın başlarındaki hızlı askeri ilerleme sayesinde Ukrayna kuvvetleri tarafından Harkov bölgesinde geri alınan 20’den fazla kasabadan biri olan İzyum’da, cesetlerde yeni işkence izleri keşfettiklerini söyledi. Zelenskiy cumartesi akşamı geç saatlerde yayınlanan bir videoda, “Harkov bölgesinin kurtarılmış bölgelerinde farklı şehir ve kasabalarda ondan fazla işkence odası bulundu. İşgal altındaki topraklarda işkence yaygın bir uygulamaydı. Naziler bunu yapmıştı Ruslar da bunu yapıyor” dedi. Ukrayna Devlet Başkanı “Gerek savaş alanında gerekse mahkeme salonlarında hesap verecekler” ifadelerini de sözlerine ekledi.
Elindeki isim ve numara listesiyle akrabalarının mezarlarını arayan Volodymyr Kolesnyk, Nisan ayında kasabanın Rusların eline düşmesinden kısa bir süre önce, bir apartmana yapılan hava saldırısında akrabalarının öldürüldüğünü söyledi. Reuters haber ajansının saha raporuna göre, Kolesnyk 199 numaralı bir haçın önünde durdu. Defin ve cenaze hizmetlerine yönelik yerel bir şirket tarafından kendisine verilen listeyi kontrol ettikten sonra ve akrabalarından biri olan Yuri Yakovenko’nun adını taşıyan küçük bir pankartı haça dikkatlice astı. 164 ve 174 numaralı mezarların kuzeninin eşine ve annesine ait olduğunu söyledi. Kolesnyk Reuters’a “Cesetleri tabutsuz, hiçbir şey olmadan ceset torbalarında gömdüler. Başta buraya gelmeme izin vermediler. Ruslar buranın mayınlı olduğunu söyledi ve beklememizi istedi. Ormanda birçok Rus vardı bu yüzden buraya gelmek korkutucuydu” ifadelerini kullandı.

Moskova’dan yalanlama
Moskova, savaşta katliam yapıldığı veya sivillerin hedef alındığını defalarca yalanlarken mezarların keşfi hakkında bir yorumda bulunmadı. Bu ay bölgeyi terk eden Rusya’nın bölge idari yöneticisi Vitaly Ganchev, Ukraynalıları İzyum şehrinde korkunç suçlar işlemekle suçladı. Rossiya 24 televizyonuna konuşan Ganchev “Definlerle ilgili hiçbir şey duymadım” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin suçlamalara yanıt vermedi ancak Ukrayna’nın hızlı taarruzunu küçümsedi ve Rus işgalini, ‘Batı’nın Rusya’yı parçalamaya yönelik komplosunu’ önlemek için gerekli bir adım olarak öne sürdü. Putin cuma günü Özbekistan’ın Semerkant şehrinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinin ardından gülümseyerek “Kiev yetkilileri bir karşı saldırı başlattıklarını açıkladılar. Peki, bakalım neler olacak ve nasıl sonuçlanacak” ifadelerini kullandı. Putin, kuvvetleri daha fazla baskı altına girmesi durumunda Moskova’nın daha güçlü tepki vereceği konusunda uyardı ve bu bir aşamada küçük nükleer silahlar veya kimyasal silahlar gibi alışılmadık araçlar kullanabileceğine dair korkulara neden oldu.
CBS’de dün yayınlanan “60 Dakika” programına verdiği röportajda, ABD Başkanı Joe Biden, bu tür silahları kullanmayı düşünse Putin’e ne söyleyeceği sorulduğunda, “Yapma, yapma, yapma. Bu savaşın çehresini 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş bir yönde değiştirir” ifadelerini kullandı.

Londra, Moskova hücumlarının genişlemesini bekliyor
İngiliz ordusu pazar günü yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna halkının ve hükümetinin moralini zayıflatmayı amaçlayan bir hareketle, sivil altyapı sistemlerini hedef almak da dahil olmak üzere Ukrayna’da vurmaya hazır olduğu bölgelerin kapsamını genişletebileceğini söyledi.
Ukrayna bölge valileri Pazar günü yaptığı açıklamada, Rusların önceki gün Donetsk bölgesinde düzenledikleri saldırılarda 5 sivilin hayatını kaybettiğini ve Nikopol bölgesini hedef alan Rus hava saldırıları sonucunda, çok sayıda yüksek katlı özel binanın, gaz boru hatlarının ve elektrik hatlarının hasar gördüğünü söyledi. Bazı askeri analistler, Moskova hükümetinin şu anda Rus kontrolünde olan Avrupa’daki en büyük nükleer santral olan Zaporijya Nükleer Santrali’nde nükleer bir kazaya neden olabileceği konusunda uyarıda bulundular.
Rusya ve Ukrayna birbirlerini, santralin çevresini bombalamakla, binalara ve santrali soğuk ve güvenli tutan elektrik hatlarına zarar vermekle suçluyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) cumartesi günü yaptığı açıklamada, santralin dört ana elektrik hattından birinin onarıldığını ve Ukrayna şebekesinden elektrik sağlanmaya başladığını söyledi. Ukrayna, güneydeki toprakların kontrolünü yeniden ele geçirmek için büyük bir karşı saldırı başlattı ve bu adımı ile, Dnipro Nehri’nin batı kıyısında, tedarikleri kesilen binlerce Rus askerini kuşatarak savaşın başlangıcında Rusya tarafından büyük zarar görmeden ele geçirilen tek Ukrayna şehri olan Herson’u geri almayı umuyor. TASS haber ajansı, Rus güvenlik güçlerinin dün akşam geç saatlerde Herson’un merkezinde silahlı bir suç çetesinin üyelerini vurup ‘etkisiz hale getirdiğini’ aktardı. Rusya haber ajansı RIA Novosti, bir güvenlik kaynağına dayandırdığı habere göre, bu çetenin bir ‘sabotaj ve keşif grubu’ olduğunu belirtirken olayla ilgili daha fazla ayrıntı vermedi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.