Batı'nın Ukrayna'ya yaptığı askeri yardım neden kısıtlanıyor?

Novosilivka köyündeki Ukraynalı askerler (AFP)
Novosilivka köyündeki Ukraynalı askerler (AFP)
TT

Batı'nın Ukrayna'ya yaptığı askeri yardım neden kısıtlanıyor?

Novosilivka köyündeki Ukraynalı askerler (AFP)
Novosilivka köyündeki Ukraynalı askerler (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden, ilk kurşun sıkıldığında Ukrayna'daki angajman kurallarını belirledi. Bu kurallar, Ukrayna'ya savaş uçaklarının verilmemesi, Ukrayna semalarının uçuşa yasak bölge ilan edilmemesi, bu savaşta ABD’nin ya da NATO’dan bir ordunun savaşmaması, başta yaklaşık 300 kilometre menzile sahip taktik balistik füzeler olmak üzere askeri dengeyi bozan hiçbir silahın Rusya’nın iç bölgesini tehdit edememesi olarak sıralanmıştı.
Angajman kuralları, bizi bu savaşın stratejik yol haritasını oluşturmak üzere Başkan Biden tarafından belirlenen zihinsel çerçeveye (Mental Framework) götürüyor. Başka bir deyişle strateji, amaçları araçlarla (Ends &Means) ilişkilendiren eylemdir.

Peki, bu ideolojik çerçeve nedir?
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Rusya-Ukrayna savaşı henüz başlarındayken geçtiğimiz nisan ayında Almanya ziyareti sırasında bu stratejik- zihinsel çerçeveyi, “ABD, Rusya'yı Ukrayna'da yaptığını tekrar edemeyecek kadar zayıflatmaya çalışıyor” diyerek açıkladı.
Ancak pratikte bu aşağıda bahsedeceğim denklem anlamına gelebilir. Putin'in hızlı bir zafer elde etmesine izin verilmemesi, yakın çevresindeki neredeyse tamamı NATO üyesi olan ülkeleri tehdit etmesine neden olsa da aynı zamanda Putin'i küçük düşürücü bir şekilde yenmemek, geleneksel olmayan silahları kullanmamasını engelliyor.

Bu düzenin içinde Harkov
Ukrayna ordusu, Ukrayna’nın doğusundaki Harkov şehri çevresinde hızlı ve önemli bir zafer elde ederek Rus işgali altındaki 7 bin kilometrekareden fazla alanı geri aldı. Bu süreç, yıldırım hızıyla gerçekleşmesinin yanı sıra uygulama doğruluğunu da ortaya koydu.
Bu süreç, özellikle planlamadan hazırlık ve uygulamaya kadar tüm saha detayları ve özellikle ABD’nin Ukrayna ordusuna gümüş tepside taktik bilgi sunmadaki rolü gibi diğer önemli konuları yayınlandıktan sonra askeri okullarda ders konusu olabilir.

Kremlin'in kırmızı çizgi uyarısı: Gerekmeyenin gerekliliği
Kremlin, Ukrayna’nın Donbass bölgesindeki savaşın ikinci aşamasında ABD’yi Ukrayna'ya Rusya'nın iç bölgelerini tehdit eden uzun menzilli füzeler vermemesi konusunda uyardı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:
“ABD, Ukrayna'ya Rusya'nın iç bölgelerini tehdit edebilecek uzun menzilli bir silah verdiğinde Rusya, tampon bölgeyi güvence altına almak için askeri olarak Ukrayna'nın daha derinlerine nüfuz edecek.”
Lavrov ayrıca Batı’yı, nükleer savaş tehdidini hafife almaması konusunda da uyardı.
Kremlin, Rusya ordusunun Harkov bölgesinden çekilmesinin ardından ABD’yi, Ukrayna'ya Rusya’nın iç bölgelerini tehdit edebilecek taktik balistik füzeler temin ederek kırmızı çizgileri geçmemesi konusunda uyardı. Bu uyarıyı yaparken de gereksiz olduğunu belirtti, ama neden?
1- Ukrayna'ya Rusya'nın iç bölgelerini tehdit edebilecek balistik füzeler verilmemesi Başkan Biden'ın koyduğu angajman kurallarından biriydi. Bu, Biden için asla geçmeyeceği kırmızı çizgilerden biri.
2- Ukrayna ordusunun Harkov bölgesini geri almasından sonra Rusya sınırlarıyla doğrudan temasa geçtiği söylenebilir. Rus ordusunun, Lavrov'un tehdit ettiği gibi Ukrayna’nın derinlerine nüfuz etmesi yerine Ukrayna ordusu, Rusya ordusunun Ukrayna’nın derinliğine nüfuz etmesini engelliyor.
3- Eğer Ukrayna ordusu Rusya’nın Harkov yakınlarındaki sınırlarına dayanırsa bu, ordunun askeri teçhizatının, özellikle de 80 kilometrelik menzile sahip HIMARS füzelerinin Rusya sınırında olacağı anlamına geliyor. Bu yüzden Ukrayna’nın daha uzun menzilli yeni füzelere ihtiyacı yok. Ukrayna ordusu, mesafenin 70 kilometreyi geçmediği Harkov’dan Rusya’nın Belgorod şehrini (Rusya için çok önemli bir lojistik merkez) bombalayabilir.

O halde Rusya neden uyardı?
Rusya, Başkan Biden'ın angajman kurallarını hatırlatmayı ve onu ‘iste ve ver’ politikasının yanı sıra bu kuralların içeriğini boşaltmak için bir kemirme politikası izleyemediği konusunda uyarmayı amaçlıyor. Bu uyarı aynı zamanda, Harkov bölgesindeki kaybı, söylemi değiştirerek ve tartışmayı başka bir yere taşıyarak sindirme girişimidir. Ayrıca uyarı, Putin'in Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yaptığı görüşmeyle aynı sıralarda yapıldı. Kremlin'in özellikle son dönemde Rusya ordusuna ve komutanlarına yönelik eleştirilerin ardından söylemlerinin genellikle dışarıdan ziyade içeriye yönelik olduğu söylenebilir. Ve son olarak Kremlin, nükleer seçeneğin hala var olduğunu ve endişe duyulması gereğini hatırlatıyor.
*Bu analiz, Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı



Washington ve Pekin, TikTok konusunda anlaşmaya yaklaşırken ABD, ulusal güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurguladı

İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)
TT

Washington ve Pekin, TikTok konusunda anlaşmaya yaklaşırken ABD, ulusal güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu vurguladı

İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)
İspanya'nın başkenti Madrid'de dün ABD ve Çin heyetleri arasında yapılan toplantıdan bir kare (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin TikTok'un geleceği konusunda Çin ile bir anlaşmaya varmak üzere olduğunu duyurdu. Açıklama, İspanya'nın başkenti Madrid'de her iki ülkenin heyetleri arasında yürütülen ticaret görüşmelerinin ikinci gününe denk geldi.

Görüşmelerin ilk gününde ‘teknik düzeyde çok iyi ilerleme kaydedildiğini’ söyleyen Bessent, ancak, Çin heyetinin ‘çok iddialı talepler ortaya koyduğunu’ vurguladı. ABD’li Bakan Washington’ın varılacak herhangi bir anlaşmada ‘ulusal güvenliği feda etmeyeceğinin’ altını çizdi.

Bakan Bessent, ABD yönetiminin TikTok’un sahibi olan Çinli şirket ByteDance şirketine ABD'deki faaliyetlerini sonlandırması ya da tamamen yasaklanma riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısıyla verdiği ve 17 Eylül’de sona erecek olan sürenin tamamlanmasına iki kala yaptığı açıklamada, TikTok ile ilgili müzakerelerin başarısızlığının Washington ile Pekin arasındaki genel ilişkileri olumsuz etkilemeyeceğini söyledi. ABD’li Bakan, bu ilişkileri ‘en üst düzeyde ve çok iyi’ olarak nitelendirdi.

İki ülke arasında, Madrid'in ev sahipliğinde, dört ayda dördüncü kez gerçekleşen görüşmelerde ticaret ve gümrük vergilerinin yanı sıra TikTok meselesi ele alınıyor. Tarafların, kapsamlı bir anlaşmaya varılana kadar süreyi uzatabilecek geçici anlaşmalara varacağına dair beklentiler var.

Müzakereler devam ediyor

ABD ve Çin heyetleri, ticaret gerilimleri ve TikTok'un ABD'deki geleceğine ilişkin verilen süre sona yaklaşırken bugün İspanya'nın başkenti Madrid'de başlayan müzakere turunun ikinci gününde görüşmelerine devam ediyor.

Müzakerelerin ilk görüşmesi, dün İspanya Dışişleri Bakanlığı'nın merkezi olan Santa Cruz Sarayı'nda gerçekleştirildi ve yaklaşık altı saat sürdü. Görüşmede TikTok, gümrük vergileri ve ekonomik durum üzerine odaklandığını belirten ABD'li bir yetkiliye göre toplantıda somut bir ilerleme kaydedilemedi.

 Son dört ayda dördüncüsü olan müzakere turu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'den yapılan ithalata yüksek gümrük vergileri uygulamaya başlaması ve Pekin'in misilleme olarak gümrük vergileri uygulamak ve ABD'ye nadir toprak elementleri ihracatını durdurmak gibi benzer önlemlerle karşılık vermesiyle daha da gerilen ticaret anlaşmazlığının ortasında gerçekleşiyor.

İki taraf arasındaki son toplantı geçtiğimiz temmuz ayında Stockholm'de gerçekleşti. Burada 90 günlük ticaret ateşkesini uzatarak nadir toprak elementleri ihracatının yeniden başlamasına ve cezai olarak uygulanan gümrük vergilerinin azaltılmasına kararlaştırıldı.

En tartışmalı dosya TikTok

Madrid'de ele alınan konuların en tartışmalısı, Cenevre, Londra ve Stockholm'de yapılan önceki turlarda gündeme alınmayan TikTok dosyasının gündeme alınması oldu.

Beyaz Saray, ByteDance şirketine 17 Eylül'e kadar ABD'deki faaliyetlerini sonlandırması veya yasakla karşı karşıya kalması için süre vermişti. Madrid’deki görüşmelerde, Trump'ın göreve gelmesinden bu yana dördüncü kez olmak üzere verilen sürenin daha da uzatılmasıyla sonuçlanacağı tahmin ediliyor.

Rusya petrolü üzerindeki baskı

Müzakerelerde daha geniş kapsamlı siyasi konular da ele alındı. ABD Hazine Bakanlığı, görüşmelerde kara para aklamayla mücadele konusunda iş birliğinin de yer aldığını vurguladı. Bunun ABD'nin Pekin'e, Rusya'nın Ukrayna’da yürüttüğü savaşta kendisine yardımcı olan teknoloji ve ürünlerin ihracatını kısıtlaması için yaptığı baskıyla ilişkili olduğu biliniyor.

ABD Hazine Bakanı Bessent, G7 üyesi olan müttefiklerine Çin ve Hindistan'dan yapılan ithalata ‘önemli gümrük vergileri’ uygulamaları ve bu ülkeleri Rusya’dan petrol satın almayı durdurmaya zorlamaları çağrısında bulundu.

Washington, Hindistan mallarına yüzde 25'lik ek gümrük vergisi uygulamaya başladıysa da Pekin'e karşı henüz benzer bir adım atmadı.

Uzmanlar, Bessent’in iyimser açıklamalarına rağmen Madrid'de bir ilerleme sağlanma ihtimalinin düşük olduğunu belirtirken sonuçların, TikTok için verilen sürenin yeniden uzatılması ve ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında olası bir görüşme öncesinde iki tarafın pozisyonlarının değerlendirilmesiyle sınırlı kalacağını ve daha somut çözümlerin yolunu açabilecek tek kişinin Şi Cinping olduğunu düşünüyorlar.


İsrail Genelkurmay Başkanı: Netanyahu, Gazze'de atılacak sonraki adımlar için net bir plan sunmadı

İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı: Netanyahu, Gazze'de atılacak sonraki adımlar için net bir plan sunmadı

İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail’in dün Gazze Şeridi’nin Gazze kentinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı tahliye edilmiş İslam Üniversitesi binasına  düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, İsrail parlamentosu Knesset üyelerine, Başbakan Binyamin Netanyahu'dan Gazze'de atılacak sonraki adımlara dair net talimatlar almadığını söyledi. Bu durum, İsrail ordusunun Gazze kentine yönelik askeri operasyonun kapsamını genişletmeye hazırlandığı bir dönemde ordunun hazırlık durumu hakkında endişeleri artırdı.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth’un aktardığı, cuma günü kapalı kapılar ardında yapılan toplantıya katılan yetkililerin açıklamalarına göre Genelkurmay Başkanı Zamir, Knesset İstihbarat Alt Komitesi’ne savaşın ilerleyen süreçlerinde planlanan operasyonlar hakkında bilgi verdi. Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesine bağlı olan bu gizli alt komite, Knesset'in en gizli komitelerinden biri olarak biliniyor.

Gazetenin haberine göre Zamir, Knesset üyelerine yaptığı konuşmada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) bize bundan sonra ne olacağını söylemiyor, neye hazırlıklı olmamız gerektiğini bilmiyoruz. Askeri hükümet istiyorlarsa, buna askeri hükümet demeliler” ifadelerini kullandı.

df
İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Gazze Şeridi'ndeyken, 20 Mayıs 2025 (İsrail ordusu)

Genelkurmay Başkanı Zamir, bir başka bağlamda Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) tarafından yürütülen ve yerel merkezler aracılığıyla gıda ve yardım malzemeleri dağıtan ABD'nin Gazze yardım programını eleştirdi. Programı ‘başarısızlık’ olarak nitelendiren Zamir, “Dört merkezle başarılı olamayan programın dağıtım merkezlerinin sayısı daha sonra neden 12'ye çıkarıldı?” diye sordu.

Sivillerin tahliyesinden sonra bir abluka uygulanıp uygulanmayacağı sorulduğunda Zamir, siviller Gazze'de kaldığı sürece insani yardımların da uluslararası hukuka uygun olarak Gazze'ye girmeye devam edeceğini söyledi.

İsrail Bakanlar Kurulu’nun önceki toplantısında, farklı bir karar alınmazsa askeri operasyonun nihayetinde İsrail ordusunun Gazze'deki merkezi mülteci kamplarına girmesine yol açacağı konusunda uyarıda bulunmuştu. Böyle bir durumun geniş toprakların askeri yönetim altına girmesine yol açması ve bunun da ordunun istemediği bir senaryo olacağı öngörülmüştü.


37. insani yardım konvoyu Gazze'ye girmek için hazırlıklarını sürdürüyor

Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)
Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)
TT

37. insani yardım konvoyu Gazze'ye girmek için hazırlıklarını sürdürüyor

Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)
Gazze Şeridi'ne giren yardımlar şu anda sadece Kerem Ebu Salim sınır kapısından geçiyor (Mısır Kızılayı)

İsrail, Gazze'ye gönderilen 37. konvoyun bir kısmını Mısır tarafındaki Refah sınır kapısından gelen insani yardım kamyonlarını kabul etmek üzere Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) sınır kapısını yeniden açtı.

İnsani yardım, gıda ve acil yardım kamyonları, Mısır ve İsrail arasında ABD'nin himayesinde yapılan yeni mekanizma ve anlaşma uyarınca Gazze'ye girdi. Bu mekanizma ve anlaşma uyarınca, insani yardım Mısır tarafındaki Refah sınır kapısından İsrail tarafındaki Kerem Şalom sınır kapısına gönderiliyor. Bunun nedeni, insani yardım kamyonlarının Kerem Şalom sınır kapısında İsrail makamları tarafından denetime tabi tutulması ve ardından insani yardımın Zikim ve Kerem Şalom sınır kapılarından Gazze'ye getirilmesidir.

Yardımların girişi, her kamyon için birkaç saat süren kontroller ve denetimler şeklinde İsrail'in uzlaşmaz tavrına tabidir, bu da Mısır'dan gönderilen yardımların sadece yarısının Refah sınır kapısından girmesini sağlıyor.

İnsani yardım taşıyan 50 kamyon Gazze'ye girerken, insani yardım, tıbbi yardım, gıda ve yardım malzemeleri ile çadır taşıyan 180 kamyon bugün sevk edilmek üzere hazırlıklarını sürdürüyor.