Kochavi, Lübnan ile sınırların çizilmesi dosyasını Fransa’ya taşıyor

Hizbullah’a uyarıda bulundu… Kariş gaz sahasından gaz çıkarımının Ekim ayının sonuna ertelendiğine yönelik haberler medyada yer allıyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AFP)
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AFP)
TT

Kochavi, Lübnan ile sınırların çizilmesi dosyasını Fransa’ya taşıyor

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AFP)
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AFP)

Tel Aviv'deki güvenlik çevreleri, İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi’nin Fransa’daki askeri lider ve güvenlik yetkilileri ile yapacağı görüşmeleri, Kariş gaz sahasının Ekim ayında faaliyete geçtiği zaman çalışmalarını engelleyecek herhangi bir askeri saldırı yapmaması için Hizbullah’a bir uyarı mesajı iletmek üzere kullanacağını belirtti.
Bu çevreler, İsrail’in savaşı tırmandırmakla ilgilenmediğini, ekonomik sularda sınırların çizilmesi konusunda bir anlaşmaya varılması ve İsrail-Lübnan arasındaki müzakerelerin sonuçlandırılmasından yana olduğunu belirtirken, Hizbullah’ın tüm Lübnan genelindeki herhangi bir saldırıda bulunmasına çok sert bir şekilde yanıt verileceğini vurguladılar.
Kochavi, önümüzdeki hafta Fransa ve Polonya’yı ziyaret etmeyi planlıyor. Söz konusu ziyaretlerinde, Fransa Ordusu Genelkurmay Başkanı ile Emmanuel Macron’un Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın yanı sıra Polonya Ordusu Genelkurmay Başkanı ile görüşecek. Kan 11 televizyonun haberine göre Kochavi, Fransa’da İsrail ve Lübnan arasındaki deniz sınırlarının çizilmesi dosyası, Kariş sahası sorunu ve nükleer anlaşma da dahil olmak üzere İran’la ilgili diğer konuları ele alacak.
Askeri kaynaklar, Fransa ve Lübnan arasında, Fransız petrol ve gaz şirketi Total’in anlaşmazlıklara neden olan Qana sahasında gaz çıkarma ihalesini kazanması ile, su konusunda ekonomik açıdan yakın bir bağının bulunduğunu söylüyor. Sınır çizme anlaşmasına göre, gaz çıkarılırsa İsrail’inde kardan pay alması gerekiyor.
İsrailli yetkililer, Eylül sonunda Kariş platformunda gaz çıkarmaya başlamak mümkün olduğunu ancak Energean’daki ekipmanla ilgili lojistik sorunlar nedeniyle, birkaç hafta ertelenme olasılığının bulunduğunu belirtti.
İsrail kaynaklar, İsrail’in Kariş gaz platformunu işleten Energean Şirketi’nden gaz çıkarmaya başlamanın planladığı gibi bu ay başlamasının mümkün olmadığını ancak gelecek ayın ortasında veya sonunda başlayabileceğini belirten bir bildiri aldığını belirtti. Kaynaklar, gazın çıkarılması konusundaki gerilim ve Hizbullah’ın birkaç ay önce Kariş platformuna doğru üç insansız hava aracı göndermesinin arka planında, Tel Aviv’in gaz çıkarılmasına yönelik çalışmaların başlamasında bir gecikme yaşanmasını öngördüğünü belirtti.
Bununla birlikte, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın cumartesi günü “Lübnan’ın haklı taleplerini elde etmeden önce Kariş'ten petrol ve gaz çıkarılmasına izin vermenin mümkün olmadığı” tehdidinde bulunduğu açıklamalar, gerginliğin tırmanmasına kapı araladı. Açıklamaların ardından İsrail askeri acil durum önlemleri aldı, kuzey sınırına takviye kuvvetler konuşlandırdı. Tehlikeler hakkında bilgilendirmek için birkaç uluslararası kuruluşa gitti. İsrail ayrıca, herhangi bir füze saldırısı başlatmaları durumunda Hizbullah ve Lübnan devletine sert bir tepki vereceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
İsrail Enerji Bakanlığı cuma günü, Kariş platformunu işletmeye ve doğal gaz üretmeye hazırlık olarak, gaz sahasını İsrail boru hattı ağına bağlama hazırlıklarının başladığını duyurdu. Bakanlığın bu adımı, müzakerelerdeki ilerlemeye yönelik raporlar olsa da İsrail ve Lübnan arasında deniz sınırları konusunda bir anlaşmanın varılmadığı bir zamanda gerçekleşti.
Bakanlık, söz konusu çalışmanın sondaj kulesinden İsrail boru hattı ağına doğal gaz pompalamak için sondaj kulesi ve pompalama sistemin test edilmesini içereceğini, test sürecinin Kariş’ten doğal gazın çıkarımı ve üretimine başlamasını içermediğini açıkladı. Hazırlıkların, doğal gazın ters yönde akışı ve pompalanmasına yönelik testler yapılmasından ibaret olduğunu belirtildi. Boru sistemini ve ağı test etmek amacıyla, İsrail kuzeyindeki sahillerinden, Akdeniz’de Lübnan ile ihtilaflı bölgede bulunan gaz sahasındaki teçhizata gaz pompalanacağı açıklandı.



Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail medyası dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 29 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini bildirdi.

Netanyahu dün, Trump'ın, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından bu ayın sonlarında kendisiyle görüşeceğini duyurdu.

Netanyahu basın toplantısında, "Trump beni Beyaz Saray'a davet etti. BM'deki konuşmamın ardından onunla görüşeceğim" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki savaş nedeniyle dünya sahnesinde giderek artan bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldığı ve önümüzdeki yıllarda daha yalnız bir devlet olmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamasıyla tepkilere yol açtıktan bir gün sonra basın toplantısı düzenledi ve piyasaların olumsuz tepkisini "yanlış anlama" olarak nitelendirdi.

Netanyahu, "İsrail ekonomisine tam güven duyuyorum" diyerek, "İsrail ekonomisi son iki yıldır süren savaşta tüm dünyayı şaşkına çevirdi" ifadelerini kullandı.


İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün, Senegal'den Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan ve varışta en az 50 kişinin kayıp olduğu bildirilen bir teknede göçmenleri öldürüp işkence ettikleri iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

24 Ağustos'ta, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları açıklarında harap bir tekneden göçmenler kurtarıldı. İspanyol polisine göre teknede 248 kişi bulunuyordu.

Reuters'ın haberine göre yetkililer yola çıktığı sırada teknede 300 kişinin bulunduğunu ve kayıpların çoğunun 11 günlük yolculuk sırasında denize atıldığını düşünüyor. Polis açıklamasına göre hayatta kalanlar soruşturmacılara, gözaltına alınanların çoğunun "onlarca kişiye saldırdığını, onları dövdüğünü ve çeşitli şekillerde darp ettiğini" söyledi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Bazı durumlarda göçmenleri diri diri denize attılar ve kazara suya düşenleri kurtarmayı reddettiler."

Polis, bazı cinayetlerin batıl inançlarla bağlantılı olduğunu ve mağdurların "büyücülük" yapmakla ve motor arızalarından, yiyecek kıtlığından ve fırtınalardan sorumlu olmakla suçlandığını belirtti. Diğerleri ise zorlu koşulları protesto ettikleri için öldürüldü.

Tutuklu yargılanan 19 şüphelinin tamamı yasadışı göç, cinayet, saldırı ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son yıllarda binlerce göçmen, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya, özellikle de Afrika'nın kuzeybatı kıyısındaki İspanyol Kanarya Adaları'na deniz yoluyla göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti.

İspanya, İtalya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa'ya giden düzensiz göçmenler için üç ana giriş noktasından biridir.


Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
TT

Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)

Birleşik Krallık, dün Windsor Kalesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'a iki günlük resmi ziyaretinin ilk gününde kraliyet karşılama töreni düzenledi.

Ziyaret, Kral Charles’ın genellikle ikinci döneminde olan ABD başkanlarını sarayda akşam yemeğine davet etmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir olaydı. Ayrıca, Birleşik Krallığa gerçekleşen resmi ziyaretlerin tarihindeki en büyük şeref kıtası da bu ziyaret sırasında görüldü.

Bu yaklaşım, teknoloji sektöründe milyar dolarlık anlaşmalar yoluyla Washington ile Londra arasındaki ‘özel ilişkiyi’ güçlendirmeyi amaçlayan Başbakan Keir Starmer hükümetinin çabalarıyla örtüşüyor. Trump, Birleşik Krallığa ikinci kez resmi ziyaretle kabul edilmenin kendisi için ‘büyük onur’ olduğunu ifade etmekten çekinmediğinden, Londra'nın stratejisi meyvesini veriyor gibi görünüyor.

Trump'ın bugün İngiliz liderin kırsaldaki inziva yeri Chequers'a gitmesi ve burada başbakan ve hükümet üyeleriyle bir araya gelerek Ukrayna'daki savaş ve gümrük vergileri başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.