Afganistan’ın güneyinde toplu mezar bulundu

12 kişinin naaşını içeriyor

Taliban üyeleri ve yerel halk, dün Sipin Buldak’ta (Kandahar) toplu mezarın bulunduğu yeri ziyaret etti. (EPA)
Taliban üyeleri ve yerel halk, dün Sipin Buldak’ta (Kandahar) toplu mezarın bulunduğu yeri ziyaret etti. (EPA)
TT

Afganistan’ın güneyinde toplu mezar bulundu

Taliban üyeleri ve yerel halk, dün Sipin Buldak’ta (Kandahar) toplu mezarın bulunduğu yeri ziyaret etti. (EPA)
Taliban üyeleri ve yerel halk, dün Sipin Buldak’ta (Kandahar) toplu mezarın bulunduğu yeri ziyaret etti. (EPA)

Afganistan’ın güneyindeki Kandahar şehrinde bir toplu mezar bulundu. Taliban, bununla ilgili olarak hükümette görev yapan ve 2018 yılında bir saldırı ile şu anki rejim tarafından öldürülen bir güvenlik yetkilisini suçladı.
Taliban hükümetinin iki sözcüsü salı günü Alman Haber Ajansı’na (DPA) yaptıkları açıklamada, 12 cesedin yer aldığı toplu mezarın, üç gün önce Sipin Buldak şehrinde bir kuyu kazılması sırasında bulunduğunu söyledi. Kandahar Bilgi ve Kültür Dairesi Başkanı Nur Ahmed Said, “İskelet ve kemikler ibaret” dedi. Taliban yetkilileri, kurbanların yaklaşık 9 yıl önce, uluslararası destek alan hükümet bölgeyi yönettiği sırada, Kandahar eski Polis Şefi Abdurrazık tarafından öldürüldüğünü iddia ediyor.
Geçen yıl radikal İslamcı hareketin iktidarı ele geçirmesinden önce eski Afgan hükümet güçleri ile Taliban savaşçıları arasında şiddetli çatışmalara tanık olan Pakistan sınırındaki Sipin Buldak kasabasındaki köylüler, mezarı geçtiğimiz günlerde buldular. Taliban hükümetinin sözcüsü Zebihullah Mücahid, kalıntıların dokuz yıl önce ABD destekli hükümet iktidardayken öldürülen kişilere ait olduğunu açıkladı ancak mezarın bulunduğu alan bağımsız bir soruşturmaya tabi tutulmadı. Mücahid “Bu kişiler, acımasız eski ordu komutanı Abdurrazık tarafından köylerden tutuklanan insanlar” diyerek, Taliban’a karşı savaşlarda gaddarlığıyla tanınan merhum Kandahar şehri emniyet müdürüne atıfta bulunuyor. Kurbanların hepsinin sivil olduğu belirtilirken “Bu toplu mezar durumunu inceliyoruz ve ne tür bir soruşturma yapacağımıza karar veriyoruz” dedi. Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığı habere göre Kandahar Valisi Sözcüsü Hacı Zaid, kalıntıların yakın zamanda üzerinde işaret olmayan ayrı bir mezarda bulunan başka bir kişinin kalıntılarının yanına yeniden gömüldüğünü söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) Afganistan İnsan Hakları Özel Raportörü Richard Twitter’da yaptığı paylaşımda, “Adli inceleme beklenirken, bu kalıntıların kurcalanmaması veya zarar görmemesi önemlid” ifadelerini kullandı ancak Taliban yetkililerinin sosyal medyada paylaştığı videolarda bir grup köylünün kemik yığınları etrafında toplandığı görülüyordu.
Ülkenin güneyindeki Taliban hareketine düşmanlığıyla tanınmış olan Abdurrazık, 2018’de ABD askeri yetkilisi Scott Miller ile yaptığı görüşmenin ardından bir Taliban casusu tarafından öldürüldü. Birleşmiş Milletler (BM) Afganistan İnsan Hakları Özel Raportörü Richard, cezai bir soruşturmanın açılmasına yönelik umutlarını dile getirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), iddia edilen suçların soruşturulmasının yanı sıra Taliban yetkililerine misilleme yapmaktan kaçınma çağrısında bulundu. Örgüt ayrıca, Afganistan’daki cinayetlerin araştırılması çağrıda da bulundu. ABD’li ve İngiliz yetkililer, Taliban’ı, bölgedeki eski hükümet yetkililerini ve akrabalarını gözaltına alıp öldürmekle suçladı.



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.