Çip krizinin Avrupa otomotiv sektörüne maliyeti 100 milyar euroyu bulabilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Çip krizinin Avrupa otomotiv sektörüne maliyeti 100 milyar euroyu bulabilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Allianz Trade'nin araştırmasına göre, küresel yarı iletken krizinden en fazla zarar gören sektör otomotiv endüstrisi oldu.
Allianz Trade açıklamasına göre, çip krizinin Avrupa otomotiv sektörüne maliyeti 2021 ve 2022 genelinde 100 milyar euroyu bulabilecek.
Araştırmaya göre, çip krizinin en fazla otomotiv sektörünü etkilemesinin bir başka nedeni ise çip üreticilerinin üretim kapasitelerini bilgisayarlar ve veri merkezleri gibi talebin hızla artışa geçtiği nihai pazarlara kaydırması oldu.
Çip sıkıntısı nedeniyle otomobil üretiminin 2019 seviyesinin çok altında kaldığı vurgulanan araştırmanın sonuçlarına göre, sektörün küresel olarak toplam üretim kaybı 18 milyon adedin üzerine çıkmış durumda.
Araştırmada, araç üretiminin 2021 yılında 13 milyonla benzeri görülmemiş seviyelere gerilediği Avrupa'da durumun daha kötü olduğu belirtilirken, Çin’deki karantina kapanmaları ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle ortaya çıkan ek tedarik zinciri aksaklıkları nedeniyle üretimdeki toparlanmanın yeniden sekteye uğradığı ifade edildi.

En büyük darbeyi Almanya aldı
Açıklamada görüşlerine yer verilen Allianz Trade Türkiye CEO’su Ahmet Ali Bugay, çip sıkıntısının yol açtığı üretim yavaşlamasının Avrupa ekonomisine maliyetini hesaplamak için 2021 ve 2022 üretiminin 2019 seviyeleriyle karşılaştırıldığını belirtti.
Hesaplamalarına göre 2021 yılında 50 milyar euronun üzerinde bir kayıp yaşandığını aktaran Bugay, şöyle devam etti:
"Bu da bölge GSYH’sinin yüzde 0,4’üne eşit bir rakam. Avrupa’da otomotiv üretiminin 2022 yılında bir kez daha yüzde 1 azalacağını varsayarsak 47 milyar euroluk bir kayıp daha yaşanabilir ve toplam kayıp 98 milyar euroya ulaşabilir. Otomotiv sektörü toplam katma değerin daha büyük bir payını temsil ettiği için Almanya, 2021 ve 2022'de 47,5 milyar euro katma değer kaybıyla en büyük darbeyi aldı. İşin iyi yönünden bakılırsa, perakendecilerdeki tarihi düşük stok seviyeleri göz önüne alındığında, üretimin 2023 yılında yeniden hareketlenmesi yukarı yönlü büyük bir potansiyel yaratabilir."
Çözüm için Avrupa’daki desteklerin acil ve makul hedeflere odaklanması gerektiğini kaydeden Bugay, “2021 yılında dediğimiz gibi, Avrupa’nın yarı iletkenler konusunda özerklik kazanması düşük bir ihtimal. Ancak politika yapıcılar, teşvikleri tüketici elektroniğinden ziyade otomotive odaklayarak, yerli üretimi teşvik ederek ve ortak girişimler başlatarak krizin çözümü için doğru yönde adım atabilirler" ifadelerini kullandı.
 



Altın, tarihinde ilk kez 4 bin 500 dolar eşiğini aştı

Çin’in doğusundaki Jiangsu eyaletine bağlı Lianyungang kentinde bir mağazada satışa sunulan altın takıları düzenleyen bir satıcı (AFP)
Çin’in doğusundaki Jiangsu eyaletine bağlı Lianyungang kentinde bir mağazada satışa sunulan altın takıları düzenleyen bir satıcı (AFP)
TT

Altın, tarihinde ilk kez 4 bin 500 dolar eşiğini aştı

Çin’in doğusundaki Jiangsu eyaletine bağlı Lianyungang kentinde bir mağazada satışa sunulan altın takıları düzenleyen bir satıcı (AFP)
Çin’in doğusundaki Jiangsu eyaletine bağlı Lianyungang kentinde bir mağazada satışa sunulan altın takıları düzenleyen bir satıcı (AFP)

Altının ons fiyatı, bugün (Çarşamba) ilk kez 4.500 dolar seviyesinin üzerine çıkarak rekor kırdı. Gümüş ve platin de yeni zirvelerini gördü. Jeopolitik ve ticari risklerden korunmak isteyen yatırımcıların değerli metallere yönelmesi ile ABD’de 2026 yılı boyunca faiz indirimlerinin süreceğine dair beklentiler fiyatları destekledi.

Spot altın, TSİ 08.03 itibarıyla ons başına 4 bin 481,90 dolarda yatay seyrederken, seansın erken saatlerinde 4 bin 525,19 dolarla tarihi zirvesini gördü. Şubat vadeli ABD altın kontratları ise yüzde 0,1 artışla 4 bin 509,20 dolara yükseldi.

Gümüş yüzde 0,7 artışla 71,95 dolara çıkarken, gün içinde 72,70 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini test etti. Platin yüzde 2,1 yükselerek 2 bin 323,95 dolara ulaştı; seans içinde 2 bin 377,50 dolarla rekor kırdı. Paladyum da yüzde 3 artışla bin 919,17 dolara çıkarak son üç yılın zirvesini gördü.

“Tasty Live” küresel makroekonomi bölüm başkanı Ilya Spivak, değerli metallerin giderek daha fazla spekülatif işlemlerle ilişkilendiğini belirterek, küreselleşmenin zayıfladığı bir ortamda egemenlik riski taşımayan “nötr” varlıklara talebin arttığını, özellikle ABD–Çin gerilimlerinin bu eğilimi güçlendirdiğini söyledi. Spivak, yıl sonuna doğru likiditenin azalmasının son fiyat hareketlerini büyüttüğünü, ancak yükseliş eğiliminin sürebileceğini ifade ederek, altının 6–12 ay içinde 5 bin  doları hedefleyebileceğini; gümüşün ise psikolojik seviyelerin etkisiyle 80 dolara yönelebileceğini öngördü.

Altın, yılbaşından bu yana yüzde 70’in üzerinde değer kazanarak 1979’dan bu yana en güçlü yıllık performansını sergiledi. Bu yükselişte güvenli liman talebi, ABD’de faiz indirimleri beklentisi, merkez bankalarının yoğun alımları, dolardan uzaklaşma eğilimi ve borsa yatırım fonlarına (ETF) güçlü girişler etkili oldu. Piyasalar gelecek yıl iki faiz indirimi olasılığını fiyatlıyor.

Gümüş ise aynı dönemde yüzde 150’nin üzerinde artışla altını geride bıraktı. Güçlü yatırım talebi, ABD’de “kritik maden” listesine dahil edilmesi ve devam eden alımlar yükselişi destekledi.

“KCM Trade” baş piyasa analisti Tim Waterer, bu hafta altın ve gümüşte görülen sert yükseliş ve yeni rekorların, ABD’de faizlerin düşeceği beklentisi ve artan küresel borçlar karşısında bu metallerin güvenli liman cazibesini yansıttığını söyledi.

Otomobillerde emisyonları azaltmak için kullanılan katalitik konvertörlerde önemli rol oynayan platin ve paladyum da, maden arzındaki sıkıntılar, gümrük tarifelerine ilişkin belirsizlikler ve yatırım talebinin kısmen altından bu metallere kaymasıyla güçlü kazançlar elde etti. Platin yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 160, paladyum ise yüzde 100’ün üzerinde yükseldi.

Spivak, platin ve paladyum piyasalarındaki hareketlerin büyük ölçüde önceki kayıpların telafisi olduğunu vurgulayarak, bu piyasalarda düşük likiditenin sert dalgalanmalara yol açabildiğini; likidite geri döndüğünde ise fiyatların genel olarak altınla birlikte hareket ettiğini kaydetti.


Musk, tazminat paketiyle ilgili mahkeme kararı sonrasında 700 milyar dolarlık net servete ulaşan ilk kişi oldu.

Elon Musk (Reuters)
Elon Musk (Reuters)
TT

Musk, tazminat paketiyle ilgili mahkeme kararı sonrasında 700 milyar dolarlık net servete ulaşan ilk kişi oldu.

Elon Musk (Reuters)
Elon Musk (Reuters)

Forbes Milyarderler Endeksi dün, Tesla CEO'su Elon Musk'ın, Delaware Yüksek Mahkemesi'nin geçen yıl geçersiz kılınan 139 milyar dolarlık Tesla hisse senedi opsiyonlarını yeniden geçerli kılmasıyla net servetinin 749 milyar dolara yükseldiğini gösteren ilk kişi olduğunu açıkladı.

Yüksek Mahkeme, cuma günü, alt mahkemenin iki yıl önce "makul olmayan" gerekçesiyle iptal ettiği Elon Musk'ın 2018 tarihli 56 milyar dolarlık tazminat paketini yeniden yürürlüğe koydu.

Yüksek Mahkeme, tazminat paketini geçersiz kılan 2024 tarihli kararın kusurlu ve Musk'a karşı haksız olduğunu belirtti.

dfrgthy
Elon Musk, üzerinde Tesla marka bir otomobilin resminin gösterildiği ekranın önünden geçiyor (Reuters)

  Birkaç gün önce Musk, havacılık ve uzay alanındaki girişim şirketi SpaceX'in halka arz edilebileceğine dair haberlerin ardından, net serveti 600 milyar doları aşan ilk kişi oldu.

Kasım ayında Tesla hissedarları, Musk için ayrı olarak 1 trilyon dolarlık bir tazminat planını onayladı; bu, yatırımcıların elektrikli otomobil üreticisini yapay zeka ve robotik devine dönüştürme vizyonunu desteklemesiyle tarihin en büyük maaş paketi oldu.

Forbes'un milyarderler listesine göre, Musk'ın serveti, Google'ın kurucu ortağı ve dünyanın en zengin ikinci kişisi olan Larry Page'in servetini yaklaşık 500 milyar dolar aşmış durumda.


TikTok, ABD'deki birimini Amerikalı yatırımcılara satmaya karar verdi

Cep telefonunda TikTok uygulamasını açan bi kişi (Arşiv- AP)
Cep telefonunda TikTok uygulamasını açan bi kişi (Arşiv- AP)
TT

TikTok, ABD'deki birimini Amerikalı yatırımcılara satmaya karar verdi

Cep telefonunda TikTok uygulamasını açan bi kişi (Arşiv- AP)
Cep telefonunda TikTok uygulamasını açan bi kişi (Arşiv- AP)

Reuters'ın gördüğü TikTok CEO'suna ait bir nota göre TikTok'un sahibi ByteDance, ABD birimini Amerikalı yatırımcılar tarafından kontrol edilen bir ortak girişime satmak üzere bir anlaşma imzaladı.

Anlaşmanın 22 Ocak'ta tamamlanması bekleniyor ve bu, ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle Çinli ana şirket ByteDance'i ABD operasyonlarından vazgeçmeye zorlama yönündeki yıllardır süren çabalara son verecek.

Bloomberg ve Axios, şirket içi bir nota atıfta bulunarak, TikTok CEO'su Xu Zhou'nun çalışanlarına, sosyal medya şirketi ve Çinli sahibi ByteDance'in, Oracle, Silver Lake ve Abu Dabi merkezli MGX'in büyük yatırımcılar olduğu yeni bir kuruluş üzerinde anlaştığını bildirdiğini aktardı.

Oracle'ın kurucusu ve CEO'su Larry Ellison, ABD Başkanı Donald Trump'ın uzun süredir müttefiki. Xu, çalışanlarına ByteDance'in yeni kuruluşta yaklaşık %20'lik bir paya sahip olacağını, bunun da ABD yasalarına göre Çinli bir şirket için izin verilen maksimum oran olduğunu açıkladı.

Bu düzenleme, eski Başkan Joe Biden döneminde kabul edilen ve ByteDance'i TikTok'un Amerika Birleşik Devletleri'ndeki faaliyetlerini satmaya veya en büyük pazarında yasaklanmaya zorlayan bir yasaya yanıt olarak geldi. ABD yetkilileri, Trump'ın ilk döneminde de dahil olmak üzere, Çin'in TikTok'u Amerikalıların verilerini toplamak veya gelişmiş algoritması aracılığıyla etki uygulamak için kullanabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığına göre Chu notta, "Anlaşmanın tamamlanmasının ardından, ABD ortak girişimi, ABD veri koruma, algoritma güvenliği ve içerik denetimi mevzuatına tabi bağımsız bir kuruluş olarak faaliyet gösterecektir" dedi. Trump, eylül ayında Oracle'ın başkanı ve dünyanın en zengin adamlarından biri olan Ellison'ın anlaşmanın önemli bir yatırımcısı olduğunu belirtmişti.

Ellison, uzun süredir arkadaşı olan Trump'ın OpenAI ile büyük yapay zeka ortaklıklarına girmesini kolaylaştırmasıyla yeniden gündeme geldi. Ellison ayrıca oğlu David'in Paramount'u satın almasını da finanse etti ve şu anda Warner Bros için Netflix ile bir ihale savaşı içinde.