Bira Partisi'nin kurucusu ve Avusturya'nın sıradışı cumhurbaşkanı adayı Dominik Wlazny kimdir?

Viyana'da tıp eğitimi gören 35 yaşındaki punk rock müzisyeni, değişim isteyen herkese hitap ettiğini söyledi

Viyana'da tıp eğitimi gören Wlazny, Kovid-19'da aşılama çalışmalarına da destek vermişti (AFP)
Viyana'da tıp eğitimi gören Wlazny, Kovid-19'da aşılama çalışmalarına da destek vermişti (AFP)
TT

Bira Partisi'nin kurucusu ve Avusturya'nın sıradışı cumhurbaşkanı adayı Dominik Wlazny kimdir?

Viyana'da tıp eğitimi gören Wlazny, Kovid-19'da aşılama çalışmalarına da destek vermişti (AFP)
Viyana'da tıp eğitimi gören Wlazny, Kovid-19'da aşılama çalışmalarına da destek vermişti (AFP)

Avusturya'da Bira Partisi'nden punk rock müzisyeni Dominik Wlazny, düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sıradışı adaylarından.
Wlazny, toplumsal cinsiyet eşitliği ve hayvan haklarını savunduğu kampanyasıyla seçimlerde oy toplamayı hedefliyor.
35 yaşındaki müzisyen, olağandışı projeleriyle de ilgi topluyor.
Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Wlazny, başkent Viyana'nın şehir merkezinde bir bira çeşmesi kurmayı planladığını söyledi.
Genç sanatçı, açıklamasında bunun hem turistlerin ilgisini çekeceğini hem de yurttaşların yaşam kalitesini artıracağını belirtti.
Ülkede değişim isteyen herkese hitap ettiğini belirten Wlazny, "Burada asıl olay bir şeylerin parçası olmak ve bunun için de bira içmenize gerek yok" dedi.
Sanatçının 2014'te "alaycı bir proje" olarak kurduğu Bira Partisi'nin şu anda yaklaşık 1000 üyesi var.
Parti 2019'daki genel seçimlere katılmış fakat meclise girmeye hak kazanamamıştı.
Öte yandan Wlazny dahil partiden 11 kişi, başkentteki farklı belediyelerde halihazırda danışman olarak görev yapıyor.
"Avusturya'da çırak olmak bakan olmaktan daha zor" diyen Wlazny, seçilirse bakanları özel şirketlerdekine benzer bir işe alım sürecine sokmayı planladığını da söyledi.
 
"Gelecek Bakanlığı kurmak istiyorum"
Turbobier adlı punk rock grubundaki sahne adı Marco Pogo'yla da tanınan müzisyen, güvenlik, çevre, sağlık ve diğer alanlarda atılacak adımların etkilerini ölçmekle sorumlu bir "Gelecek Bakanlığı" kurmak istediğini de belirtti.
Viyana'da yaşayan 78 yaşındaki Brigitta Koppelhuber, Pogo'yu desteklediğini belirterek "İyi değerleri savunan birini görmek beni çok sevindiriyor. Genç birisi, bu çağa ait" dedi.
9 milyon civarında nüfusa sahip ülkede yaklaşık 6 milyon kişi oy kullanacak.
Anketlere göre Bira Partisi'nin oyların yüzde 5 ila 12'sini alması öngörülüyor.
Sahne adı Marco Pogo'yla tanınan müzisyen, seçimlerde 6 adaya karşı yarışacak.
Mevcut Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen'ın yanı sıra seçimlere Gerald Grosz, Walter Rosenkranz, Heinrich Staudinger ve Rassilo Wallentin katılacak.
Independent Türkçe, AFP



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais