'Yılan vücutlu timsah suratlı deniz canavarı' keşfedildi

"Bu tuhaf, benzersiz canavar ikisi arasında bir geçiş"

Serpentisuchops pfisterae, "yılan benzeri timsahyüz" anlamına geliyor (Nathan Rogers)
Serpentisuchops pfisterae, "yılan benzeri timsahyüz" anlamına geliyor (Nathan Rogers)
TT

'Yılan vücutlu timsah suratlı deniz canavarı' keşfedildi

Serpentisuchops pfisterae, "yılan benzeri timsahyüz" anlamına geliyor (Nathan Rogers)
Serpentisuchops pfisterae, "yılan benzeri timsahyüz" anlamına geliyor (Nathan Rogers)

ABD'de paleontologlar, milyonlarca yıl önce yaşadığı düşünülen "yılan vücutlu timsah suratlı" yaratıkla ilgili bulgularını dün paylaştı. Serpentisuchops pfisterae adı verilen hayvanın, yeni bir tür olduğu belirlendi.
"Deniz canavarının" fosilleri, Wyoming eyaletinde 1995'te yapılan bir kazıda bulunmuştu. Kalıntılar, Glenrock Paleontoloji Müzesi'nde sergileniyordu.
Hakemli bilimsel dergi iScience'ta dün yayımlanan araştırmada, yaratığın bedeninin yüzde 35'ini oluşturan bu kalıntılar incelendi. Bilim insanlarının elinde çenenin alt kısmı, kafatasının bir bölümü, boyun, omur, kuyruk ve kaburga parçaları vardı.
7 metre uzunluğunda olduğu belirlenen hayvanın, diğer plesiyozorlardan farklı fiziksel özellikleri olduğu belirlendi.
Makalenin başyazarı Walter Scott Persons IV, plesiyozorların genellikle iki farklı morfolojik tipi olduğunu söyledi. Bunlardan biri küçük kafalı, yılan benzeri boyun tipi. Diğeriyse kısa boyunlu timsah benzeri uzun çene.
Scott Persons, "Bu tuhaf, benzersiz canavar ikisi arasında bir geçiş" dedi.
S. pfisterae'ye ait bulunan 19 diş ve çene, yaratığın başka bir plesiyozor türü olduğunu doğruladı.
Paleontolog, S. pfisterae kalıntılarını ilk gördüğünde ortaokulda olduğunu belirtti ve çalışmanın, aynı zamanda Pierre Shale formasyonunda yaşayan diğer plesiyozorlardan farklı bir şekilde gelişmiş yepyeni bir ekotipi gösterdiğini ifade etti.
Pierre Shale'in yaklaşık 101 milyon ile 66 milyon yıl öncesinden, Üst Kretase Dönemi'nden kaldığı düşünülüyor.
 
Independent Türkçe, Live Science, 9News



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging