Evde kilo vermek için 6 altın ipucu

Evde kilo vermek için 6 altın ipucu
TT

Evde kilo vermek için 6 altın ipucu

Evde kilo vermek için 6 altın ipucu

Kilo vermeye çalışan, zorlu diyetlerden ve kısıtlamalardan bıkmış olanların doğal kilo verme yöntemlerine yönelmeleri tavsiye ediliyor. Onlymyhealth adlı sağlık portalına göre kilo vermek için evde diyet ve egzersizle ilgili şu ipuçlarını izlemek önemli:

Ballı limonlu su
Bu, evde uygulanan en basit kilo verme formüllerinden biri. Limon suyu ve bal, başta Hint mutfağı olmak üzere neredeyse her evde popüler malzemelerden İki malzemeyi karıştırın ve her sabah uyanır uyanmaz tüketin. Balın birçok özelliği olduğu biliniyor. Limon da sindirim sisteminden toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor.

Kahvaltıyı atlamayın
Kahvaltıyı atlamanın kilo vermenize yardımcı olmayacağını anlamak önemli. Kahvaltı günün en önemli öğünü. Bu öğünü atlayarak temel besinlerden mahrum kalabilir ve gün boyunca daha fazla atıştırmalık yersiniz. Çünkü kendinizi aç hissedersiniz. Bu da kiloyu artırır.

Lifli gıdaların tüketimini artırın
Bol miktarda lif içeren yiyecekler tok hissedilmesine yardımcı olur. Bu da kilo vermek için aranan özellikler arasında yer alıyor. Lif ağırlıklı olarak meyve, sebze, yulaf, tam tahıllı ekmek, kahverengi pirinç, makarna, fasulye, bezelye ve mercimek gibi bitki bazlı gıdalarda bulunur.

Yapay şekerden uzak durun
Meyve ve sebzelerdeki şekerler doğal şeker grubunda yer alır. Kilo vermek istiyorsanız kendinizi sadece bu meyve ve sebzelerden alınan şeker ile sınırlamaya çalışın. Bu da yapay tatlıları, dondurmaları, meşrubatları ve benzeri ürünleri azaltmak gerektiği anlamına geliyor. Buna ek olarak sebze ve meyvelere doğal yollarla tat katmayı denemek önemli.

Yavaş çiğneyin
Yiyecekleri düzgün ve yavaş çiğnemek, sağlıklı sindirim için gerekli. Aynı zamanda bu yöntem kişinin aşırı yemesini önlemeye de yardımcı olur. Araştırmalara göre yemek yemeye zaman ayıran insanlar, düzgün çiğnemeden yiyenlere göre daha az kalori alıyorlar.

Stresten uzak durun
Birçok çalışmaya göre yorgun biri, rahatlamış birine göre kilo vermekte daha fazla zorlanıyor. Stres artık bir yaşam biçimi haline gelmiş olsa da kişinin hayatın basit zevklerine ulaşmak için her gün eğlenmesi de önemli. Doktorların ve beslenme uzmanlarının hızlı kilo vermeyi önermediklerini belirtmekte fayda var. Zira bu şekilde kilo verilmek istendiğinde genellikle sert bir şekilde oruç tutmak ve temel besinleri kesmek gibi katı diyetler uygulanıyor. Dolayısıyla bu sağlığa zarar verebilir ve kilo verilmesine yardımcı olmaz. Hatta kilo alınmasına bile yol açabilir. Bu nedenle yaşam tarzınızda veya diyetinizde herhangi bir değişiklik yapmadan önce doktora danışmalısınız.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe