Türkiye Libya'ya yeni bir grup ‘paralı asker’ gönderdihttps://turkish.aawsat.com/home/article/3917221/t%C3%BCrkiye-libyaya-yeni-bir-grup-%E2%80%98paral%C4%B1-asker%E2%80%99-g%C3%B6nderdi
Türkiye Libya'ya yeni bir grup ‘paralı asker’ gönderdi
Türk subaylarının gözetiminde Trablus'un eteklerinde Libya kuvvetlerine verilen askeri eğitimden bir kare (Şark’ul Avsat)
Türkiye, bakanlık heyetinin geçen Pazartesi günü Trablus'a yaptığı ziyaretin ardından kuzey Suriye'deki kendisine sadık muhalif gruplardan yeni bir grup paralı askeri Batı Libya'ya naklettiği iddia edildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), bir Türk askeri uçağının yeni bir grup Suriyeli paralı askeri Libya'ya naklettiğini iddia etti. SOHR’a göre uçak dün Ankara'dan, Türk istihbaratı tarafından Libya'da görevlendirilmek üzere birliğe alınan yeni bir grup Suriyeli paralı askerle birlikte havalandı Misurata'ya geldi. SOHR daha önce 13 Eylül'de yaptığı açıklamada, Libya'daki Suriyeli paralı askerler arasında liderler ve unsurlar arasındaki ayrım nedeniyle memnuniyetsizlik ve öfkenin hüküm sürdüğünü belirtmişti.
Diğer yandan Türkiye'nin desteklediği gruplardan biri olan "Sultan Murad" grubu saflarında yer alan Suriyeli bir gencin cenazesi, Suriye'nin kuzeybatısındaki ailesinin yerinden edildiği bölgeye defnedilmek üzere nakledilmesi ertelendi. Türk kuvvetleri, gencin cesedini yaklaşık bir hafta morgda tuttu.
SOHR, geçen Ağustos ayında Türkiye'nin Suriyeli paralı askerleri transfer etme operasyonlarına yeniden başladığını bildirdi. Türkiye geçen Haziran ayında paralı asker transferini ve mübadelesini yıl sonuna kadar durdurduğunu açıkladıktan sonra 420 paralı asker transfer etmişti.
SOHR tarafından daha önce yayınlanan bir raporda, Türk istihbaratının kendisine sadık grupların liderlerinden, üyelerini tam olarak hazır tutmalarını ve istenmesi halinde yeni grupların Libya'ya gönderilmesini istediği belirtildi.
Türkiye, Fayiz es-Serrac başkanlığındaki eski Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı batı Libya güçlerinin safında savaşmak için Suriye'de desteklediği gruplardan binlerce paralı askerle birlikte binlerce kuvvetini Libya’ya gönderdi. Bu adım Türkiye ve Libya arasında, Akdeniz'de deniz yetki alanlarının tanımlanması hakkındaki mutabakat zaptı'na ek olarak 27 Kasım 2019 tarihinde İstanbul'da imzalanan askeri ve güvenlik iş birliğine ilişkin mutabakat zaptı uyarınca atıldı. Libya Temsilciler Meclisi şu ana kadar bu iki mutabakat zaptını onaylamadı.
Bu arada, savaş uçaklarının Akdeniz üzerindeki hareketini takip etme konusunda uzmanlaşmış "Itmal Radar" internet sitesi, Ankara'dan Libya'nın batısındaki Misurata ve El-Vatiyye hava üslerine havalanan 3 uçağı izlediğini ancak aynı yönde hareket eden diğer 3 uçağı izleyemediğini açıkladı.
Türkiye, Libya'daki askeri varlığına ilişkin Libya hükümeti hariç diğer taraflarla herhangi bir görüşme yapmayı reddediyor. Ankara, ülkenin doğusundaki ve batısındaki tüm güçleri tek bir çatı altında toplayan birleşik bir ordunun kurulmasında Libya'ya yardım etmek istediğini söylüyor. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Türk parlamentosu, hükümetin Libya'da görev yapan güçlerin en son 2 Temmuz'dan itibaren 18 ay süreyle kalış süresinin uzatılması talebini onaylamıştı.
Gazze'de savaşın ertesi günü… Hamas'ın Toplum Destek Komitesi önerisini kabul etme daveti ‘çekinceyle’ karşılandıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5098288-gazzede-sava%C5%9F%C4%B1n-ertesi-g%C3%BCn%C3%BC%E2%80%A6-hamas%C4%B1n-toplum-destek-komitesi-%C3%B6nerisini-kabul
İsrail'in Gazze Şeridi'nde bir eve düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışan Filistinli siviller (Reuters)
Gazze'de savaşın ertesi günü… Hamas'ın Toplum Destek Komitesi önerisini kabul etme daveti ‘çekinceyle’ karşılandı
İsrail'in Gazze Şeridi'nde bir eve düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışan Filistinli siviller (Reuters)
Hamas'tan savaşın ertesi günü için Gazze Şeridi Yönetim Komitesi’ne ilişkin yeni çağrılar geldi. El-Fetih Hareketi ile Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi'nin bu komiteyi kurma çabalarına karşılık vermeleri talep edildi. Hamas çekincelerini dile getirerek Gazze Şeridi'ni Batı Şeria'dan ayıran herhangi bir komiteyi kabul etmeden yönetimin hükümette olmasını istedi.
Ekim ve kasım aylarındaki iki turun ardından Kahire'nin desteklediği, teknokratlardan oluşması ve Filistin Devlet Başkanı'nın kararnamesiyle Gazze Şeridi'ni ve Mısır sınır kapısını yönetecek bir Toplum Destek Komitesi kurulmasına ilişkin ön anlaşmadan yaklaşık bir ay sonra ortaya çıkan bu farklılık, Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanların tahminlerine göre yönetim arasında anlaşmazlıkların ve ilan edilmemiş retlerin varlığını ortaya koyuyor.
Uzmanlar, bu fikrin temelde savaşın ertesi günü İsrail'in Hamas'ın iktidardaki varlığını reddetme bahanesiyle Gazze Şeridi'nden çekilmesini engelleyecek herhangi bir bahanesini önlemeye dayandığını düşünüyor. Uzmanlar, bunu göz önünde bulundurarak Mısır'ın ek çaba göstermesini bekliyor.
Hamas, cuma günü yaptığı basın açıklamasında son aylarda Araplar ve Müslümanlar tarafından desteklenen ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nin işlerini geçici olarak yönetecek bir Toplum Destek Komitesi kurma girişimine’ olumlu yaklaştı.
Aralık ayı başında komiteyi kurmayı kabul ettiğini duyuran Hamas, komiteyi kurmak için Mısır'daki kardeşlerin himayesinde El-Fetih Hareketi mensuplarıyla uzun bir yol kat ettiklerini duyurdu. Hamas tarafından yapılan açıklamada ayrıca, ulusal ve profesyonel yetkinliklere sahip bir dizi güç, hizip ve ulusal figürle önerilen bir grup isim üzerinde iletişim kurulduğu, anlaşmaya varıldığı ve bunların Mısır'daki kardeşlere teslim edildiği belirtildi.
Aynı açıklamada Hamas, Toplumsal Destek Komitesi'nin Filistin siyasi sistemi çerçevesinde oluşturulması çabalarına El-Fetih Hareketi’nin ve siyasi otoritenin karşılık vermesini, komitenin ulusal uzlaşı ve siyasi meşruiyet yoluyla çalışmasını umduğunu ifade etti.
Filistin Yönetimi’ne yakın bir kaynak dün Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Filistin Devlet Başkanı Gazze'nin bölünmesine yol açacağı endişesiyle bu komiteyi kurmaktan kaçınıyor. Bu nedenle, geçen Aralık ayının başından bu yana bu komite ile ilgili anlaşmaların tamamlanmasına rağmen bu konuda bir kararname imzalamadı. Kararnameyi yayınlama konusundaki çekincelerini dile getirdi. Kahire yönetiminden Filistin halkının haklarını koruyacak şekilde bölünmeyi sona erdirmeye devam etmek için ek çabalar bekledi” ifadelerini kullandı.
Bu arada El-Fetih Hareketi Sözcüsü Munzir el-Hayek, dün Filistin medyasında yer alan açıklamalarında, ‘Filistin coğrafyasını ya da demografisini birleştirmeyen herhangi bir komitenin kurulmasının yanlış olduğunu’ belirtti. El-Hayek, “Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve onun yürütme kolu Filistin Yönetimi, Batı Şeria ve Gazze Şeridi üzerinde yasal yargı yetkisine sahiptir” diyerek Hamas'ın açıklamasına ilişkin çekincelerini dile getirdi.
El-Hayek, ‘Hamas'ı Gazze'ye karşı bir komplo olduğunu anlamaya ve durumun ciddiyetinin farkına varmaya’ çağırarak şu soruyu yöneltti: “Hamas neden bir açıklama yayınlayıp Filistin hükümetinin tüm Filistinlileri temsil ettiğini söylemiyor? Neden tüm Filistinlilere hizmet etmeyen komiteler oluşturuyoruz? Neden Filistin, Arap dünyası ve uluslararası toplum tarafından tanınan bir Filistin hükümeti varken Batı Şeria ve Gazze diye bölünüyor?”
Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab'a göre bu fikir Kahire tarafından geçtiğimiz ekim ayında bir ‘komite’ kurulması için sunuldu. Er-Rakab, İsrail'in iktidarı Hamas ya da El-Fetih'e devretmemek ve Gazze Şeridi'nde kalmak için öne sürdüğü gerekçeleri ve bahaneleri ortadan kaldırmak amacıyla kasım ayında tartışılan ve aralık ayında olgunlaştırılan bu fikri ‘ezber bozan bir fikir’ olarak nitelendirdi.
Er-Rakab’a göre komite üzerinde bir anlaşmaya varılamamasının nedeni, ‘Filistin Devlet Başkanı tarafından bir kararname çıkarılmaması ve bu çekincenin nedeni ya da anlaşmazlıkların niteliği hakkında resmi bir açıklama yapılmamasıdır.’
Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava, Toplum Destek Komitesi’nin kurulmasıyla ilgili bir sorun olmadığını, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde iktidar partisi olarak kalmak istediğini ve komiteyi bir kılıf olarak kullandığını düşünüyor. Mutava, “Hamas eğer ciddi olsaydı, Filistin birliğini tehdit eden ya da Netanyahu'nun Gazze Şeridi'nde kalma planlarını uzatan bahaneleri engellemek için Gazze Şeridi'nin yönetiminden çekildiğini resmen açıklar ve konuyu Filistin Yönetimi’ne devrederdi” dedi.
Meselenin Filistin Yönetimi ile Hamas arasında kapatılması gereken uçurumlarla ilgili olmadığına inanan Mutava, Hamas'ın ‘savaşın ertesi günü iktidarda kalmak için son ana kadar bir garanti elde etmek istediğini, Binyamin Netanyahu'nun da son ana kadar iktidarda kalmak istediğini’ vurguladı.
Hamas liderleri Şarku’l Avsat'ın yorum talebine yanıt vermediği gibi Kahire de El-Fetih ve Hamas arasındaki görüşmelerin arabuluculuğunun sonuçlarına ilişkin resmi bir tutum açıklamadı.
Şarku’l Avsat'a daha önce konuşan Filistinli kaynaklara göre, onaylanması halinde komite Filistin Yönetimi'ne bağlı olacak ve bağımsız kişilerden oluşacaktı; Sivil işleri yönetmek, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım sağlamak ve dağıtmak, Mısır ile Refah Sınır Kapısı’nı yeniden açmak ve İsrail savaşında yıkılan yerleri yeniden inşa etmeye başlamakla görevlendirilecekti.
Komitenin izleyeceği yol konusundaki bu belirsizlik, İsrail Başbakanı'nın Hamas'ın kalıcı olarak iktidarda kalmasını reddeden tutumu ışığında, Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesinin ertesi günü konusunun İsrail'in tartışma masasında yeniden yer alması ışığında ortaya çıkıyor.
Yedioth Aharonoth gazetesi, İsrail güvenlik teşkilatındaki üst düzey yetkililerin Hamas yönetimine bir alternatif bulunmaması halinde İsrail'in 7 Ekim 2023'ten önceki duruma döneceği uyarısında bulunmasından günler sonra, perşembe günü yapılan ve başta savaşın ertesi günü olmak üzere çeşitli konuların ele alındığı bakanlar toplantısını ‘insani yardım dağıtımı meselesi’ başlığı altında haberleştirdi.
Mutava’nın değerlendirmesine göre savaşın ertesi günü, özellikle ateşkes anlaşması olasılığı ile birlikte, tüm taraflar için ana endişe kaynağı olacak. Kahire'nin bölünmeyi sona erdirmek ve çözüm aramak için çabalarını sürdürmesini beklediğini de sözlerine ekleyen Mutava, “Hamas ve Netanyahu'nun çıkarları her türlü süreci kontrol ediyor ve sekteye uğratıyor” dedi.
Er-Rakab'a göre top şu anda Filistin Yönetimi'nin sahasında ve Kahire'nin savaşın ertesi günü ortaya çıkabilecek İsrail bahanelerini engellemek amacıyla Toplum Destek Komitesi anlaşmasındaki olası boşlukları kapatmak için çabalarını sürdüreceğini umuyor.