Ünlü robot Lordlar Kamarası'nda "Yapay zeka tehdit mi?" sorusunu cevaplayacak

Ai-Da, yapay zekanın yaratıcı endüstrilerde oluşturabileceği tehditten bahsedecek

(Aidan Meller)
(Aidan Meller)
TT

Ünlü robot Lordlar Kamarası'nda "Yapay zeka tehdit mi?" sorusunu cevaplayacak

(Aidan Meller)
(Aidan Meller)

Gelecek hafta "gerçekçi bir robot", Birleşik Krallık Lordlar Kamarası'na hitap ederek türünün ilk örneği olacak ve yapay zekanın yaratıcı endüstrilere tehdit olup olmadığına dair soruları yanıtlayacak.
Adını 19. yüzyıl matematikçisi Ada Lovelace'tan alan robot Ai-Da sanat, tasarım, moda ve müzik endüstrilerinin geleceğine ilişkin bir soruşturma kapsamında Lordlar Kamarası İletişim ve Dijital Komitesi'ne ifade verecek.
Oxford'da modern ve çağdaş sanat uzmanı Aidan Meller'ın tasarladığı ve ardından Cornwall'da Mühendislik Sanatları tarafından inşa edilen Ai-Da, daha önce, Platin Jübile'nin öncesinde II. Elizabeth'in bir portresini çizmişti. Robotun gözlerinde kameralar var ve insan özelliklerini işlemek için bilgisayar algoritmaları kullanıyor.
Meller, "Ai-Da'nın görsel sanatçı olarak yetenekleri, sanat dünyasının ve yaratıcı endüstrilerin temellerini tartışmaya açıyor" dedi.

"Ai-Da'nın Lordlar Kamarası'ndaki ilk konuşması, bir yapay zeka robotunun dünyayı nasıl gördüğünü ve bunun yaratıcılığın geleceği için ne anlama geldiğini anlamamıza yardımcı olacak."
Meller, The Independent'ın Ai-Da'nın yanıtlarını nasıl vereceğine dair daha fazla bilgi talebine dönmedi.
Yapay zekanın yarattığı sanat eserleri, son zamanlarda, basit istemlere dayanarak karmaşık sanat eserleri yaratabilen DALL-E veya Midjourney gibi araçlara tepki gösteren sanat toplulukları tarafından eleştiriliyor. Bu makinelerin eğitildiği veri setleri internetten toplanıyor ve genellikle sanatçıların izni olmadan sanat eserlerini kullanıyor.
Bazı sanatçılar, şirketlerin bu araçları insan yaratımıyla eğitildiklerinin farkında olmadan kullanmalarından; böylece kendilerine fırsat ve para kaybettirmelerinden korkuyor.
Dahası, herhangi bir yapay zekanın bir tartışmaya anlamlı şekilde ne ölçüde katkıda bulunabileceği, doğal dil işleme (yapay zekanın metin ve konuşma üretebildiği teknoloji) insanlar tarafından eğitildiği ve bu nedenle yalnızca ona verilen girdiyi yansıttığı için tartışmalı.
Bu etki, Meta'nın yapay zekalı sohbet sisteminin Yahudi düşmanı yorumlar yayımladığının görülmesi veya insanların sosyal medya profillerinden gelen bilgileri kullanarak ölü sevdiklerini yeniden yaratması gibi örneklerde birçok kez gösterildi.
Suudi Arabistan'da vatandaşlık verilen ve komut yazılımı kullanarak soruları cevaplandıran robot Sophia hakkında da benzer birçok eleştiri yapılıyor.
Meta'nın yapay zeka bilimcilerinden Yann LeCun, "Yorumların çoğu, birçok kişinin bu (mekanik olarak sofistike) animatronik kuklanın akıllı olduğunu düşünerek kandırıldığını ortaya koymasa çok eğlenceli olurdu" dedi.

"Öyle değil. Duygusuz, fikirsiz ve ne söylediğine dair anlayışı sıfır. Canı yanmaz. O bir kukla."



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe